Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/2 E. 2021/303 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2021/2 Esas
KARAR NO : 2021/303

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 04/01/2021
KARAR TARİHİ : 15/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili —— sayılı dosyasına konu belgelerde belirtilen adres ve tarihlerde, davalı ——- yaptırmış olduğu kazı çalışmaları sırasında müvekkili şirketine ait ——hasarlar verildiğini, şirketine verilen hasarlar nedeniyle şirket elemanları tarafından hasar tespit edildiğini, hasar, keşif tutarı formu ve malzeme-işçilik cetveli düzenlendiğini, müteahhit firma tarafından hasarın giderildiğini, alacaklarının tahsilini sağlamak amacıyla —- sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlattıklarını, takibe ilişkin ödeme emri davalılara tebliğ edildiğini, davalılar tarafından yetkiye, borcun tamamına itiraz ettiklerini, arabuluculuk kapsamında İstanbul —-numarası ile başvurduklarını, anlaşılamadığını, hasarın meydana geldiği —–olduğunu, haksız fiillere ilişkin yetki kuralı gereği, hasarın meydana geldiği yer bakımından —Mahkemelerinin yetkili olduğunu, haksız fiillerde zarar görenin yerleşim yeri mahkemeleri yetkili olduğunu, müvekkilin adresi bakımından da ——- İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davalıların yetkiye, alacağın aslına ve ferilerine yönelik tüm itirazlarının iptalini, takibin devamına, haksız ve kötü niyetli davalılar aleyhine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de, müşterek ve müteselsilen davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı —- dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından dava konusu hasarın meydana geldiği iddia olunan mahalde belirtilen tarihlerde çalışma yapıldığını, hasarın varlığını kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirket tarafından —– yapılırken gerek ———-hatlarının gerekse de başkaca hatların hasar görmemesi adına (ve genel olarak can ve mal kaybına yol açabilecek her türlü tehlikeye karşı) gereken her türlü tedbiri aldıklarını, dava konusu iddia olunan hasarın müvekkili şirketin kusurundan kaynaklanmadığını, davacı taraf davasını taraflarınca düzenlenen ve dosyaya sunulan tutanaklara dayandırdığını, söz konusu tutanaklar tek yanlı olarak düzenlendiğini ve imza altına alındığını, müvekkili şirkete söz konusu hasarların zamanında ve usulünce ihtar edilmediğini, bu nedenle davacının iddialarını ispat etmekten son derece uzak olduğunu, bu nedenle müvekkili şirketin dava konusu hasar onarım giderlerinden sorumlu tutulması ve söz konusu bedellerin müvekkili şirketten tahsil edilmesinin mümkün olmadığını, davacı/alacaklı olduğunu iddia eden tarafın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptali davasının reddini, davacı aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak koşulu ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile iş bu davayı kötü niyetli olarak açması sebebiyle 6100 Sayılı HMK. M. 329 mucibince sözleşmesel vekalet ücreti ile karşı (ilam) vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı——-dilekçesinde özetle; 2560 sayılı yasa ile kurulan müvekkili —- bir kamu kurumu olduğunu, hizmetin ifası sırasında bir zarar meydana gelmiş olması halinde bunun idari bir eylemden kaynaklandığının kabulü gerektiğini, davanın görüleceği yer, adli yargı değil, idari yargı olduğunu, idari eylemlerden ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılacak davaların, idari davalar kapsamında yer alan tam yargı davalarından oldukları kanunda açıkça belirtildiğini, müvekkilim idare aleyhine—- öncelikle görev yönünden reddi gerektiğini, zamanaşımı itirazı nedeniyle işbu davanın reddi gerektiğini, davanın görev, zamanaşımı, esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek —— haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 04/01/2021 tarihinde açılmakla, davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede—- tarihinde yapılan toplantıya tarafların katıldığı, 28/07/2020 tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
—– sayılı dosyası —- üzerinden gönderilmiş, dosya arasına alınmıştır.
Davacı vekilinin 08/04/2021 tarihli dilekçesinde; davaya konu alacaklarının ve yargılama giderlerinin davalılar tarafından ödendiğini, yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilmesini talep ettiği,
Davalı —- tarihli dilekçesinde; davaya konu borç müvekkili firma tarafından ödendiğini, taraflarınca vekalet ücreti talepleri bulunmadığını, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilmesini talep ettiği,
Daval—– dilekçesinde; davaya konu alacak yargılama giderleri ile birlikte ödendiğini, davanın konusuz kaldığını, yargılama giderleri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda: taraf beyanlarından davalılar tarafından alacağın ödendiği ve davanın konusuz kaldığı bildirildiğinden dava konusu borcun ödendiği görüldüğünden davanın konusuz kaldığı anlaşılmış, her ne kadar dosyanın duruşması—– olsa da dosyada — ayrı ayrı beyan dilekçeleri ve talepleri doğrultusunda dosyanın sürüncemede kalmaması, yargılamadaki hedef süreler ve —- gereğince dava konusuz kaldığından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
—– tarafından karşılanmış olup dava konusuz kalmış olsa da —-tarafından karşılanan bu ücretin karşılanması gerektiği, davanın dava konusu talep edilen bedelin davalı tarafından karşılanması nedeniyle konusuz kaldığı, dolayısıyla söz konusu —- ücretinden davalıların sorumlu olduğu, haksız fiilin davalı——-meydana getirildiği, ancak müteselsil sorumluluk kapsamında ödenecek olan bu ücretin davalıların iç ilişkisi olduğu anlaşılmakla —– ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Karar harcı 59,30 TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 336,79 TL harçtan mahsubu ile bakiye 277,49 TL’nin karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Tarafların karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan — —ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
HMK 345. maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.