Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/177 E. 2021/733 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/177 Esas
KARAR NO : 2021/733
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/03/2021
KARAR TARİHİ : 12/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkil şirket arasında imzalanan—- ——- tükettiğini, davalı sözleşme uyarınca tüketilen elektrik bedelini ödemediğini, bu husus müvekkil kurum kayıtları ile sabit olduğunu, —– bulunduğu ve elektriğin kullanıldığı mahal ticarethane olduğunu, davalı, delil listesinde dilekçe ekinde sunular tüketilen elektrik bedelini gösteren faturaları vadesinde ödemeyerek kuruma zarar verdiğini, davalı kurum kayıtlarında —- kayıtlı olduğunu, ekte sunulan fatura ve faturaları gösterir listeden de anlaşılacağı üzere davalı borçlu toplam—- asıl alacak miktarlı faturaları vadesinde ödemediğini, elektrik tarifeleri yönetmeliğinin abone olup elektrik kullananlara uygulanacak tarife gereğince davalının kullandığı elektrik bedeli —- olduğunu, işbu bedelin takip tarihine kadarki gecikme faizi — olduğunu, —- gecikme zammı vergi matrahına dâhil olduğundan icra takibine esas gecikme zammı için tahakkuk eden —- olduğunu, Davalının, —- dosyasına yaptığı itirazının iptaline ile takibin devamını, En az %20 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesini, mahkeme masrafları ve vekâlet ücretinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK 67 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Davalının gerçek kişi olması nedeniyle Mahkememizce davalının tacir olup olmadığı araştırılmasına gidilmiştir.
— yazılan müzekkereye verilen cevabi yazıda davalının — yılında faaliyetine başladığı, —–resen terk olduğu işletme hesabına göre defter tuttuğunun bildirildiği görüldü.
—-yazılan yazıya verilen cevabi yazıda davalının faal gerçek kişi ticari işletme kaydı bulunmadığı bildirilmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunun veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan 6102 sayılı TTK’nın 19/2 maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri içinde ticari iş sayılması davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar dışında, ticari davayı ticari iş esasına göre değil ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı TTK ‘nın 5.maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleriyle diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki —- kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler,—.maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve istinaf aşamasında —- Adliye Mahkemeleri tarafından re’sen incelenir.
Somut olayda her ne kadar davacı tarafça düzenlenen faturalarda davalının müşteri grubu—– de,—- cevabi yazısında davalının tacir kaydının bulunmadığının bildirilmesi ve — cevabi yazısında — davalının işletme hesabına göre defter tuttuğu ve — yılında resen terk olduğunun bildirilmesi karşısında dava tarihinde davalının tacir olmadığı anlaşılmış olmakla, TTK’nın 4.maddesi uyarınca ticari dava niteliğinde bulunmayan uyuşmazlığın dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 2.maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden Mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. —-
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli mahkemeninin ——– Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
3-HMK 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli —- —– Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine belirtilen süre içerisininde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına ( ihtar edildi)
4-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalının yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen gerekçeli karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/10/2021