Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/16 E. 2021/402 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/16 Esas
KARAR NO : 2021/402

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/01/2021
KARAR TARİHİ : 08/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili —- ——–davalı —————— ödenmekle müvekkili ——- — şirket tarafından daha önce vekalet verildiğini, sonrasında bu vekaletten azledildiğini, azil tarihinden yaklaşık 4 ay sonra yapılan para çekme işlemi, davalı —- yükümlülüğüne aykırı davrandığının göstergesi olduğunu, müvekkili şirketin zarara uğramasının —– kusurundan kaynaklandığını, banka aleyhine başlatılan, İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğünün—– esas sayılı icra takibine karşı davalı banka borca itiraz etmiş olup, — görüşmesinde de anlaşma ve uzlaşma olmadığından süresi içerisinde huzurdaki itirazın iptali davasını açma zarureti hasıl olduğunu beyan etmiş, davanın kabulü ile İstanbul Anadolu ———– esas sayılı dosyasından yapılan itirazın iptaline, itirazın kötüniyetli olması nedeniyle kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı şirkete tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı şirketin kendisine hatalı/eksik uygulandığını iddia ettiği eylemleri öğrenmesinin üzerinden iki yıldan fazla bir zaman geçtiği dikkate alındığında, dava dilekçesinde talep ve iddia olunan zarar ve talep haklarının zamanaşımına uğradığını, zira davacı kendisine karşı müvekkili banka tarafından haksız fiil ifa edildiğini, —— sayılı müvekkili — ile öğrendiğini, bu tarihten— olması karşısında, davacının iddia ettiği zarar ve talep hakları zamanaşımına uğradığından, davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, zira davacı tarafça da bu husus bilinmekte olup, kendilerince zaman aşımı nedeni ile davanın reddini engelleyebilmek amacıyla sanki olaydan yeni bilgi sahibi olunmuş gibi Kartal ——-yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edilmiş ise de, müvekkili banka tarafından Gebze ——yevmiye nolu cevabi ihtarnamesi ile daha önce kendilerine —————– sayılı ————-yazısı ile davaya konu olayla ilgili bilgi verildiğinin ——- bildirildiğini, kaldı ki müvekkili bankanın davacıya yönelik bir haksız fiili bulunmadığını, davacının iddia ettiği haksızlığa ilişkin müvekkiline yaptığı bir başvuru ve/veya itiraz bulunmadığını, belirtilen nedenlerle, davacının alacak/tazminat ve talep hakları zamanaşımına uğradığından davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, Hukuk Muhakemeleri Kanun’un 6. Maddesi ile davanın, davalı gerçek veya tüzel kişinin dava tarihindeki yerleşim yerinde görüleceğinin düzenlendiğini, müvekkili ———olduğundan davaya bakmakla yetkili mahkemelerin— Mahkemeleri olup, mahkememizin davaya bakmakta yetkili olmadığından davanın yetki yönünden reddi gerektiğini beyan etmiş, davanın öncelikle zamanaşımı yönünden değerlendirilerek müvekkili Banka yönünden usulden reddine, aksi halde yetki dahil diğer haklı itirazların kabulüne; öte yandan hukuka, usul ve yasalara, hakkaniyete aykırı ve dayanaksız talepler içeren davanın tüm talepler açısından reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla ön inceleme duruşmasında dava şartları incelenmiş, davalı vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş, HMK’nın 6. Maddesi ile davanın, davalı gerçek veya tüzel kişinin dava tarihindeki yerleşim yerinde görüleceğinin düzenlendiğini, müvekkili bankanın genel merkezinin —–müdürlüklerinin yetki sınırları içerisinde kaldığını belirterek mahkememizin yetkisiz olduğunu belirtmiştir.
HMK 19/2 maddesine göre yetkinin kesin olmadığı davalarda yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınamaz. Somut davada davalı vekili cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş, yetkili mahkemeyi de göstermiş olmakla davalı vekilinin yetki itirazının usulüne uygun ve süresinde olması nedeniyle dikkate alınması gerekmiştir.
HMK 6. maddesin de genel yetkili mahkeme düzenlenmiş, genel yetkili mahkeme davalı gerçek ve tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi kabul edilmiştir. Davalının —- yargı alanı içerisindedir. Davalı vekilinin yetki itirazının usulüne uygun ve süresinde olduğu görülmekle, yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri mahkemesi olan —Ticaret Mahkemeleri olmasından ötürü mahkememizin yetkisizliğine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmıştır.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, yetkili mahkemenin —————- Ticaret Mahkemeleri olduğuna,
2-HMK 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın ————–Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, belirtilen süre içerisinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin yetkili mahkemede değerlendirilmesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı