Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/143 E. 2022/864 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/143
KARAR NO: 2022/864
DAVA: Şirketin fesih ve tasfiyesi,
DAVA TARİHİ: 04/03/2021
KARAR TARİHİ: 23/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin Fesih ve Tasfiyesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile diğer ortak——— davalı şirketin %50 oranında ortakları olduğunu, her iki tarafın münferit imza yetkilisi olup şirketi temsil yetkisine sahip olduklarını, —— yılında davalı şirkete müdür olarak atanan—– davalı adına kayıtlı tek taşınmaz olan arsa vasfındaki —— şirket adına kayıtlı olan hissesinin tamamını değerinin çok altında bir bedelle yakını olan —— şirketin içini boşaltmak amacıyla kötü niyetli ve muvazaalı olarak sattığını, —– da bu satıştan yaklaşık —- tarihinde —— düzenlediğini, sözleşmenin taraflarının —- olduğunu,—-sahibi ve tek yetkilisinin ise —- kardeşi——– olduğunu, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin —- tarihli sözleşme ile —– devredildiğini, ——– vasıtasıyla davalı şirketin tüm ve tek mal varlığı olan taşınmazı hukuk dışı oyunlarla muvazaalı olarak kendi kontrolüne geçirdiğini ve şirketin içini boşalttığını, bu satışın iptali için——- esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, ancak müvekkili aleyhine sonuçlandığını, müvekkilinin mülkiyet hakkının ihlal edilmiş olması nedeniyle —- başvurduğunu, —–müvekkillerinin başvurusunun kabul edilebilir olduğuna —- tarihinde karar verdiğini,——- bu karara uyduğunu ve müvekkili aleyhine verilen kararın ortadan kaldırıldığını, ——– —— tapularının iptali ile şirket adına tesciline karar verildiğini, yapılan ———- hukuken yok hükmünde olduğunu, kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre %45 oranındaki yüklenici —– ait paya —– daire tekabül ettiğini, bu bağımsız bölümlerin davalı şirket adına tescili için de——- sayılı dosyası ile dava açıldığını, —— kötü niyetli olarak şirketin tek gayrimenkulünü bütün olarak satıp şirketin uhdesinden çıkardığını, şirketin tüm ticari faaliyetlerini sona erdirdiğini, davalı şirketin gayri faal bir duruma düştüğünü, ——- —– azli ve kayyım talepli —— dosyası ile dava açıldığını, mahkeme tarafından verilen kararın —— tarafından bozulmasından sonra —— kaydının yapıldığını, mahkemece kayyım tayin edildiğini ancak davanın yargılaması on seneden fazla sürdüğünden ve bu süreçte azli istenen müdürün müdürlük yetkisi son bulduğundan davanın konusuz kaldığını, kayyım olarak atanan kişinin de dava devam ederken istifa ettiğini, yeniden kayyım atanması talebinin reddedildiğini, şirketin şu anda organsız ve gayri faal duruma düştüğünü, müvekkili tarafından—– yılına ait —- yapıldığını,—– tarihli toplantının diğer ortağa da tebliğ edildiğini ancak toplantıya iştirak etmediğini, yapılan olağan üstü –karar nisabı yetersiz olduğundan tescil talebinin reddedildiğini, bu karara karşı da müvekkili tarafından dava açıldığını, bu karar ile —– katılmadığı bir şirket genel kurulun yapılmasının artık yasal olarak mümkün olmadığını, müvekkili ile diğer ortağın bir araya gelmesinin imkansız olduğunu, —- şirketle tüm ilişiğini kestiğini, şirketin hak ve hukukunu yaklaşık 15 senedir müvekkilinin tek başına savunduğunu, davalı şirket lehine yürütülen davalara —– feragat dilekçesi verildiğini, bu şekilde şirket adına kazanılmış davalarda şirketin hak ve menfaatlerini korumayarak kötü niyetli davranışlarda bulunduğunu belirterek —— yönetim ve temsilci kayyımı olarak davacı ——atanmasına, bu talebin uygun görülmemesi halinde—— yönetim ve temsil kayyımı olarak atanmasına, yapılacak yargılama neticesi şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Dava dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; limited şirketin fesih ve tasfiyesi talebine ilişkindir. Davacı mahkememizde açtığı davada dava dışı—– birlikte davalı şirketin %50’şer oranda hissedarı olduğunu, kendisinin ve dava dışı ortağın aynı zamanda —– süreyle münferit imza yetkilisi olarak yetkili kılındıklarını, şirketin iştigal konusunun yurt içi ve yurt dışında müteahhitlik işleri ve bununla bağlantılı yapılacak işler olup —– şirketin tek mal varlığı olan —— bulunan taşınmazdaki şirket adına kayıtlı olan hissesinin tamamını değerinin çok altında bir fiyatla yakını olan —– şirketin içini boşaltmak amacıyla ve kötü niyetli ve muvazaalı olarak sattığını, bu satıştan yaklaşık—– ay sonra düzenleme şeklinde satış vaadi kat karşılığı inşaat sözleşmesinin düzenlendiğini, sözleşmenin tarafı olan —– sahibi ve tek yetkilisi olan —- aynı zamanda —– kardeşi olduğunu, bu şekilde dava dışı—– tek ve tüm mal varlığını hukuk dışı yollarla ele geçirip şirketin içini muvazaalı olarak boşalttıklarını, bu konuda —–açtıkları davada yürütülen yargılama neticesinde son olarak —– sayılı dosyada davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, ayrıca kat karşılığı inşaat sözleşmeleri ile tapuların iptali ve davalı şirket adına tescili talepli olarak ———Mahkemesinde de dava açıldığını, yargılamanın devam ettiğini, şirket ortağı ve müdürü ——- müdürlüğünün azli ve şirkete kayyım tayin edilmesi için ——- esas sayılı dosyada müdürlerin görev süresinin dolduğu belirtilerek yöneticinin azli talebinin konusuz kaldığının kabul edildiğini, dava dışı ortağın kötü niyetli davranışları nedeniyle şirketin organsız ve gayrı faal duruma düştüğünü, kendisi tarafından —- ait olağanüstü genel kurul toplantısının yapıldığını ancak diğer ortağın toplantıya iştirak etmediğini bu yüzden şirket ana sözleşmesi hükümleri nedeniyle karar nisabı yeterli olmadığından——- tescil edilmediğini,—– şirketin içini boşaltıp şahsi menfaat sağladıktan sonra şirketle ilişkisini kestiğini, şirket hakkında devam eden davalar yanı sıra resmi mercilerde de yönetim ve temsil kabiliyetinin sağlanması gerektiğini, dava dışı ortağın temsil yetkisi sona ermiş olmasına rağmen şirket adına——– görülen davalarda, davadan feragat dilekçesi verdiğini, bu şekilde şirket lehine alınan kararları ortadan kaldırmaya, karar sonuçlarını boşa çıkarmaya çalıştığını belirterek davanın kabulü ile davalı şirketin fesih ve tasfiyesine, tasfiye işlemlerinin tayin edilecek kayyım tarafından yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkememizce davalı şirkete yönetim kayyımı atanmıştır.
Mahkememizin —– günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları incelenmiş tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktalarının tespiti ile tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanarak bilirkişi raporu alınıp sonuca gidilmiştir.
Davalı şirketin sicil kayıtlarının incelenmesinden davacı ve dosyaya feri müdahil olarak katılan —— hisse ile şirket ortağı oldukları, her iki ortağın—– tarihinde yapılan genel kurul toplantısında —– yıl süre ile olmak üzere münferit imza yetkilisi olarak atandıkları, görev sürelerinin —–tarihinde son bulduğu, bu süreçte davacı tarafından diğer ortak ve yetkili müdür olan —- dava açıldığı, ——müdürlük süresi son bulduğundan davanın konusuz kaldığı kabul edilerek karar verildiği anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK 636 maddesinde limited şirketin sona erme halleri düzenlenmekte olup 2.fıkrada uzun süreden beri şirketin gerekli organlarından biri mevcut değil ise veya genel kurul toplanamıyor ise ortaklardan veya şirket alacaklılarından birinin şirketin feshini istemesi üzerine şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinin müdürleri dinleyerek şirketin durumunu kanuna uygun hale getirmesi için bir süre belirleyeceği ve buna rağmen durum düzelmez ise fesih kararı vereceği düzenlenmiştir. Aynı maddenin 3.fıkrasında ise haklı sebeplerin varlığında her ortağın mahkemeden şirketin feshini isteyebileceği, mahkemenin istem yerine davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesi ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedilebileceği de kabul edilmiştir.
Davacı yan açtığı davada şirketin diğer ortağının davranışları nedeniyle şirketin organsız kaldığını, gayri faal duruma düştüğünü, uzun zamandır genel kurul yapılmadığını,—– yılında kendisi tarafından yapılan genel kurula diğer ortağın katılmaması nedeniyle karar nisabı yeterli olmadığından alınan kararların tescil edilemediğini ileri sürmektedir. Sicil kayıtlarından şirketin en son kayıtlı genel kurulunun —– yılında olduğu bundan sonrasının da herhangi bir kayıt olmadığı anlaşılmıştır. Şirketin ——- mahkememiz yetki sınırlarında olup, davacı ve feri müdahil şirketin müdürleridir ancak aralarındaki uyuşmazlık nedeniyle TTK 636/4.maddesi uyarınca mahkememizce atanan yönetici kayyıma şirketin durumunu kanuna uygun hale getirmek, yönetim organını oluşturmak için —- yapmak üzere yetki ve süre verilmiş, kayyım tarafından sunulan ——- dilekçe ile ——-tarihinde gerçekleştirilen genel kurulda yeterli nisap sağlanmadığından yönetim organının seçilemediği bildirilmiş, genel kurula ait evraklar sunulmuştur. Dava dilekçesinde aynı zamanda haklı sebeple fesih talebi de olduğundan bu konuda da inceleme yapılmış ve alınan ——- tarihli bilirkişi raporunda şirketin ticari faaliyetinin bulunmadığı, ortaklar arasında yaşanan olumsuzlukların ortaklık ilişkisini çekilmez bir hale getirir boyutta olduğu, mevcut haliyle şirketin para ile ifade edilebilecek bir varlığının bulunmadığı, dolayısıyla ortağa verebilecek bir sermayenin de olmadığı belirlenmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller alınan bilirkişi raporu ve incelenen mahkeme dosyalarından ——ortaklı olan davalı şirketin %50 hissedarı olan davacı ve %50 hissedarı olan — aynı zamanda şirketi münferiden temsile yetkili müdür oldukları, şirketin —– yapılan —- süreyle atandıkları, bu süreçte ortak/müdür —- tarafından şirkete ait gayrimenkulün satılmış olması nedeniyle davacı tarafça—— muvazaa iddiası ve şirketin tek gayrımenkulünün —— alınmadan şirketin mal varlığını kaçırmak amacıyla satıldığı iddialarına dayalı tapu iptal tecsil davası açıldığı, bu yargılama sürecinde verilen karara karşı davacının ——- hak ihlali nedeniyle başvuruda bulunduğu, talebinin kabul edildiği ve mahkemece yeniden yargılama yapıldığı ve verilen —- tarihli davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın——— kararı ile değerlendirildiği, dosyanın ——-aşamasında olduğu, yine davacı tarafça şirketin gayrımenkulü için düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshi, tapu iptali tescil talepli bir başka davanın da —– açıldığı bu davanın halen mahkememizin ——- dosyasında yargılamasının devam ettiği—-dosyasında davacı tarafın ——- aleyhine yöneticinin azli davası açtığı, bu şekilde ortaklar ve şirket arasında görülen pek çok dava olduğu, şirket ortaklarının bir araya gelip ——- yapamadıkları, bu yüzden yönetim organının seçilemediği, şirketin incelenen ticari defter kayıtlarına göre şirketin herhangi bir ticari faaliyetinin olmadığı, TTK 636/3 fıkrası 2.cümlesinin uygulanması açısından da şirketin para ile ifade edilebilecek bir mal varlığı olmadığından bu cümlenin uygulanması halinde davacı ortağa çıkma payı ödenmesinin mümkün olamayacağı ve hatta şirketin sunulan kayıtlarına göre şirketin borca batık durumda olduğu, ortaklar arasında ciddi anlaşmazlıklar olup bir araya gelip devam etmelerinin mümkün olmadığı, müşterek çalışma iradelerinin bulunmadığı, şirketin fesih ve tasfiyesi için koşulların mevcut olduğu, bu aşamada alternatif bir çözüme hükmedilebilmesi için şirketin ayakta tutulmasını gerektirecek ekonomik verilerinde mevcut olmadığı sonucuna varılarak davalı şirketin fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak re’sen daha önce yönetim kayyımı olarak atanan —— seçilmesine, tasfiye memurunun yapacağı işlemler için aylık ——–ücret takdirine, karar kesinleştiğinde tasfiye memuruna tebligat yapılarak görevin tevdiine, tasfiye memuru için kararlaştırılan ücretin davacı tarafından karşılanmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,———FESİH VE TASFİYESİNE,
Tasfiye memuru olarak re’sen daha önce yönetim kayyımı olarak atanan—- seçilmesine,
Tasfiye memurunun yapacağı işlemler için aylık 2.000,00 TL.ücret takdirine, karar kesinleştiğinde tasfiye memuruna tebligat yapılarak görevin tevdiine,
Tasfiye memuru için kararlaştırılan ücretin davacı tarafından karşılanmasına,
2-Karar harcı 80,70 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 67,80 TL ilk masraf, 729,60 TL tebligat ve müzekkere gideri, 5.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.797,40 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/11/2022