Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/14 E. 2022/288 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/14 Esas
KARAR NO : 2022/288

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/01/2021
KARAR TARİHİ : 12/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: alacaklı olduğunu iddia eden davalı tarafın—– dava dosyası üzerinden kambiyo senetlerine dayalı icra takibi başlattığını, ödeme emrinin, müvekkilinin adresinden çok farklı bir adrese 7201 sayılı Tebligat Kanununda belirtilen usule aykırı olarak tebliğ edilerek takibin kesinleştirildiğini, müvekkili davacıya ödeme emrinin usule uygun şekilde tebliğ edilmediğinden süresi içerisinde itiraz etme hakkını kullanamadığını, müvekkilinin alacaklı olduğunu iddia eden şahsa hiçbir borcu olmadığını, takip talebine konu edilen senet metninde yer alan imzanın müvekkiline ait olmadğını, öncelikle teminatsız olarak, bu mümkün değilse ise uygun görülecek bir teminat karşılığında takibin dava süresince durdurulmasına, yapılacak yargılama neticesinde davanın kabulü ile müvekkilinin icra takibine konu senet ile ilgili olarak alacaklı olduğunu iddia eden davalı şahsa borcunun bulunmadığının tespitini, davalının haksız takip ve kötü niyeti nedeniyle dava konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacı müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili tarafından söz konusu senedin alacağına karşılık cirantadan alındığını, müvekkilinin davacı keşideci ile hiçbir ilişkisi olmadığını, TTK ve ilgili mevzuata göre müvekkilinin kendisinden önceki cirantalar ve keşideciden alacaklı olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine, davalı müvekkili tarafından senet borçluları keşideci ve cirantalar aleyhine — dosyası üzerinden kambiyo senetlerine dayalı icra takibi başlatıldığını, davacının tüm tazminat isteklerinin ve haksız davasının reddini, davacının lehlerine %20’den az olmamak üzere, kötüniyet tazminatı ödemesini, lehdar ve cirantaların tanık sıfatı ile dinlenmelerini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nın 72 maddesine dayalı menfi tespit davasıdır.
Davacı, mahkememizde açtığı menfi tespit davasında—— —– bono üzerindeki imzaların müvekkiline ait olmaması nedeniyle davanın kabulüyle —-Esas dosyasında talep edilen alacak bakımından davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanarak bilirkişiden rapor alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Davaya konu—– sayılı takip dosyası getirtilmiş, yapılan incelemesinde; davalının, davacı keşideci ve dava dışı — bedelli bono nedeniyle kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla — işlemiş faiz olmak üzere toplam— alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlattığı görülmüştür.
Dava konusu bono incelendiğinde; lehtarı—-, keşidecisi davacı .—- bedelli, ön yüzünde davacı borçluya atfen atılmış bir adet imza, arka yüzünde sırasıyla—- ve davalı .—atfen atılmış ciro imzalarına havi senet olduğu tespit edilmiştir.
Bononun düzenleme tarihi göz önünde bulundurularak, davacının bu tarih öncesinde düzenlediği belgeler temin edilmiş, davacının tatbik imzaları alınmış ve bono üzerinde yer alan davacının ciro ve imzaları yönünden grafoloji uzmanı bilirkişiden rapor alınmıştır.
—- tarihli raporda özetle; İnceleme konusu—–borçlu imzasının davacı .—ait karşılaştırma imzaları arasında, imza incelemesinde grafolojik —– unsurları bakımından çok önemli farklılıklar saptandığından, söz konusu borçlu imzasının, mevcut karşılaştırma imzalarına kıyasla davacı ….—eli ürünü olmadığı belirtilmiştir.
Yapılan yargılama toplanan deliller alınan bilirkişi raporu ve taraf beyanları bir arada değerlendirildiğinde; dava ve takibe konu bonodaki davacıya atfen atılan imzanın davacının eli ürünü olup olmadığının tespiti — bilirkişiden rapor alındığı, alınan raporda bonodaki davacıya atfen atılan imzanın davacının eli ürünü olmadığının belirtildiği, alınan raporda; inceleme konusu belgenin metninde yer alan imza ile mukayese belgelerdeki imzalar,— incelemelerinde geçerli —–dâhilinde teknik incelemesi ve karşılaştırmalarının yapıldığının belirtildiği, bonodaki imzanın davacıya ait olmadığının anlaşıldığı, davaya ve takibe konu bonodaki imza davacının eli ürünü olmadığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
İİK’nın 72/5 maddesine göre; “(Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme—-veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. “
Davacı taraf kötüniyet tazminat talebinde bulunmuş ve davalı tarafından takip başlatılması haksız olsa da bonoda ciranta konumunda olan davalı taraf, senedin üzerinde davacı keşideci adına atılan imzanın davacıya ait olup olmadığını bilebilecek durumda olmadığından kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davacı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davalı taraf kötüniyet tazminatı talebinde bulunmuş olsa da davacı dava açmakta haklı olduğundan, İİK’nın 72/4 maddesi şartları gerçekleşmediğinden davalının tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davacının — Esas sayılı icra takibi ve takip konusu —bedelli,—- vade tarihli senet dolayısıyla davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacı tarafın şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Davalı tarafın şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
4-Karar harcı 3.902,69 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 975,68 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.927,01 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 725,80 TL peşin, 249,88 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.034,98 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 49,45 TL tebligat ve müzekkere gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 849,45 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli— esaslara göre belirlenen 8.227,16 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı ve vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.