Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/123 E. 2022/344 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/123 Esas
KARAR NO : 2022/344

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 24/02/2021
KARAR TARİHİ : 21/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: —- numaralı dosyasına, borçlular tarafından sunulan borca itiraz dilekçeleri, haksız olduğunu, alacağımızın tahsilini önlemeye yönelik olduğunu, müvekkili şirket —tarihleri arasında geçerli olmak üzere sigortalandığını,— mevkiinde maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana gelmiştir.—— davalı —– plakalı sigortalı aracın önüne aniden çıkmış olup bu sebeple maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, —–yerinde tutulan Trafik Kazası Tespit Tutanağında her ne kadar sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu belirtilmişse de müvekkili şirket tarafından dosyada araştırma raporu alındığını, bu rapora göre kazanın meydana geliş şekli ve davalı tarafa ait araçta oluşan hasarın — kapıda olduğu göz önüne alındığında, —– sigortalı aracın önüne ani çıkması sonucu trafik kazasının gerçekleştiği anlaşıldığını, olay yeri fotoğrafları detaylı incelendiğinde davalı tarafa ait —- plakalı aracın sol arka kapı ve tampon bölgesinden hasarlandığını, sigortalı aracın tutanakta belirtildiği gibi arkadan çarpması mümkün olmadığını, — sigortalı aracın önüne aniden çıkmış olması sebebiyle kaza gerçekleştiğini, kaza sonrası sigortalı araçta yapılan inceleme sonrası alınan eksper raporu ile araç pert olarak değerlendirildiğini, aracın hasarlı hali çekme belgeli ruhsat ile — satılarak — müvekkili şirket tarafından sigortalıya ödendiğini, maddi hasar ile sonuçlanan işbu kaza sonucu müvekkili şirket sigortalısına toplam 63.000,00 TL tutarında hasar ödemesi yaptığını, müvekkili şirket yaptığı ödemeyle, TTK 1472. Maddesi gereği sigortalısının gerçekleşen kazadan doğan tüm haklarına halef olduğunu, davalı—hasara sebebiyet veren —- olması sebebiyle, davalı—- işleteni, davalı —- aracın sürücüsü olarak dava konusu hasardan kusurları oranında sorumlu olduklarını, davalılara yaptıkları rücu taleplerine olumlu cevap verilmemesinin akabinde sigortalıya ödenen—- alacaklarına ilişkin olarak başlattıkları— dosyasına yansıyan takibe, borçlular tarafından herhangi bir borcun bulunmadığı belirtilerek, elle tutulur bir sebep gösterilmeksizin, borca, faizine ve tüm fer’ilerine itiraz edildiğini, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla borçluların— dosyasından gönderilen ödeme emrine karşı yaptıkları haksız itirazların iptalini, asıl alacağa ödeme tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini, takibin devamını, haksız itiraz eden borçlular aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, tüm yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılar— vekilinin cevap dilekçesinden özetle: müvekkili yanın kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığını, dava dilekçesi— müvekkili — sevk ve idaresindeki –davacı sigorta şirketinin sigortaladığı — plakalı aracın sürücüsünün hakimiyetini kaybetmesi ile arkadan çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, kazaya ilişkin 25.06.2020 tarihli dosyada mübrez Trafik Kazası Tespit Tutanağı incelendiğinde görüleceği ve davacı tarafın da kabul ettiği üzere, —sürücüsünün sol arkadan müvekkili şirkete ait —–plakalı araca çarpması ile gerçekleşen kazada ne müvekkili davalı şirket ne de müvekkili davalı —-hiçbir kusuru bulunmadığını, olaya ilişkin mesleki tecrübeye sahip ve alanında uzman polis memurları tarafından olay yeri incelenmek suretiyle kaza günü düzenlenen Trafik Kazası Tespit Tutanağının Kazanın Özeti başlıklı kısmında açıkça — hakimiyetini kaybetmesi ile aracın ön kısmını — aracın sol arka kısmına çarptığı ve tutanaktan aynen alındığı üzere “… Bu kazanın oluşumunda, — otomobil sürücüsü — 2918 sayılı KTKnın 56/1C yakın takip maddelerini ihlal ettiği kanaatine varılmıştır.” hususu kayıt altına alındığını, —alındığı üzere davacı sigorta şirketinin sigortaladığı aracın sürücüsü dava dışı —, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 56/1-c maddesinde düzenlenen güvenli ve yeterli bir mesafeden araç takibinin gerçekleştirilmesi yükümlülüğünü ihlal etmek suretiyle trafik kazasına sebebiyet verdiğini, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 84/d maddesinde arkadan çarpma halinin sürücüye asli kusur yüklediği de yine kanunda açıkça öngörüldüğünü, ayrıca olay yeri incelendiğinde görüleceği üzere kazanın gerçekleştiği konumda hiçbir fren izine rastlanamadığını,—sürücüsünün, müvekkili şirkete ait aracı hiç görmediği, görse bile frene basmayı tercih etmediği ve çarpma anından sonra dahi hızını kesmediğini ortaya koyduğunu, —- açıkça gerekli özen ve dikkati göstermeksizin, trafik kurallarını ihlal ederek yüksek hızla araç kullanmakta iken hakimiyetini yitirdiğini, müvekkili şirkete ait araca arkadan çarptığını, müvekkili şirkete ait —— şiddeti ile Kaza Tespit Tutanağında 35 metre sürüklenerek ve yön değiştirip dönerek karşı şeride geçtiğini, arkadan gelen aracın ne denli hızlı olduğunu ve yaşanan çarpmanın hiddetini ve ağır etkisini ortaya koyduğunu, davacı yanın, delil olarak sunduğu araştırma raporunun hükme esas alınması mümkün olmadığını, rapor incelendiğinde yalnızca davacı sigortacı şirketin sigortaladığı— araç sahibi—- beyanlar alındığı sabit olduğunu, raporda açıkça olay yeri incelenmeksizin — edildiği kayıt altına alındığını, ayrıca yine raporda”.—hasar olmadığı, hasarın sol arka çamurluk ve sol arka kapıda olması nedeniyle.” denmek suretiyle çarpma sonucu oluşan hasarın önemsiz gibi gösterilmeye çalışıldığını, müvekkili davalı şirkete ait — araçtaki hasarın aracı kullanılmaz hale getirir önem ve büyüklükte olduğu dosyada mübrez fotoğraflar ile —– takdir edilebilecek nitelikte olduğunu, araştırma raporunun hükme esas alınmamasını, dava şartı eksikliği nedeniyle davanın usulden reddini, müvekkili davalılar yönünden husumet yokluğundan reddini, davanın zamanaşımı yönünden reddini, davacının kötü niyetli olması sebebiyle huzurdaki davanın reddini, davacı aleyhine davaya konu esas değerin % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı— vekilinin cevap dilekçesinde özetle: kazaya karıştığı ifade edilen — plakalı araç müvekkil —geçerli olmak üzere —sigortalandığını, müvekkili şirket tarafından düzenlenen poliçenin teminatı— olduğunu, dava ile istenen tazminatın zamanaşımı nedeniyle reddini, kazadan müvekkili ve sigortalı şirketin haberdar edilmediğini, davacı şirket tarafından ileri sürülen hasar miktarına itiraz ettiklerini, iddia edilen maddi hasarın fahiş olduğunu, davacı yanın icra inkar tazminatına ilişkin taleplerinin reddinin gerektiğini, davanın reddini, davanın zamanaşımı nedeniyle reddini, sigortalı araca herhangi bir kusur izafe edilemeyeceğini, husumet nedeniyle davanın reddini, başvuru şartı eksikliği nedeniyle davanın usulden reddini, kusura ilişkin ve hasara ilişkin itirazlarının kabulü ile kusur konusunda — kusur incelemesi yapılmasını, hasar dosyasının davacı şirketten celbini, icra inkar tazminatı talebinin reddini, davacı yanın ödeme tarihinde ticari faiz talebinin reddini, masraf ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, 25/06/2020 tarihinde davacı sigorta şirketine — poliçesi ile sigortalı —-araç ile davalı sigorta şirketine ——- sürücüsü olduğu ————–sonucu davacı tarafından sigortalıya ödenen 63.000,00 TL hasar ödemesinden davalıların sorumlu olduğundan bahisle başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava —- tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Her ne kadar davalılar—– vekilinin davalı — şirketine başvuru yapılmadığına yönelik itirazları bulunmuş olsa da davacı tarafından dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine yazılı başvuru yapıldığından buna yönelik itirazın reddine karar verilmiştir.
Davalılar vekilleri tarafından zamanaşımı def’i ileri sürülmüşse de kazanın — meydana geldiği, davacının 14/09/2020 tarihinde ödeme yaptığı anlaşılmakla, rücu zamanaşımı süresi dolmadığından zamanaşımına yönelik def’inin reddine karar verilmiştir.
Bir kısım davalılar vekili tarafından husumet itirazında bulunulmuşsa da davalı —.. araç maliki, davalı — sürücüsü oldukları, dolayısıyla husumetlerinin bulundukları anlaşılmakla, husumet itirazının reddine karar verilmiştir.
Tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—– dosyası getirtilmiş, yapılan incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalılar aleyhine trafik kazası nedeniyle — tazmini için 63.000,00 TL asıl alacak, 481,56 TL işlemiş faiz olmak üzere — takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalıların süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce öncelikle makine mühendisi bilirkişiden kusur ve zarar raporu alınmıştır.
Makine mühendisi — tarafından hazırlanan raporda özetle: Kaza sonrası trafik ekibi tarafından tutulan kaza tutanağının, kazanın meydana geliş şekli ile araçların ——uyumlu olmaması nedeni ile hatalı olduğu, — araç sürücüsü — gündüz, bahse konu mahalde, yerleşim yeri dışında, kendi şeridinde seyreden aracın önüne kontrolsüz ve ani çıktığı, aracın şeridine tecavüz ettiği, şerit değiştirmeden önce gireceği şeritte sürülen araçların emniyetle geçişini beklemediği, trafiği aksatacak veya tehlikeye sokacak şekilde, trafiği ve gelen araçların hız ile mesafelerini dikkate almadan kendinin solundaki şeride kontrolsüz girmek sureti ile şerit ihlali sonucu kendisinin solundaki şeritte nizami olarak seyreden aracın kendine çarpmasına sebeb olması, nedenleri ile trafik dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediği, Karayolları Trafik Kanunu’nun ve Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin yukarıda verilen ilgili maddelerinde açıklanan kusurları işlediği, kazanın meydana gelmesinde asli ve %75 oranında kusurlu olduğu, — plakalı otomobilin sürücüsü —olan şeridi takiben seyri sırasında, aynı istikamette kendine göre sağdaki şeritte seyreden ve sola dönüş amacı ile ani ve kontrolsüz olarak şerit değiştirerek önüne çıkan —- plakalı araca çarpması şeklinde oluşan kazada dönemeçlere girerken, dönemeçli yollarda ilerlerken, görüş, yol durumuna göre hızlarını azaltmak, ayarlamak zorunda olmasına rağmen bu kurala uymamış olup kazaya karışmış, trafik dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Sürücü —- tali ve % 25 kusurlu olduğu, davaya konu aracın hasar bedeli 63.000,00 TL olduğu, davalıların kusur oranında, %75 * hasar bedelinden—- sorumlu olduğu belirtilmiştir.
Kaza sonrası trafik ekibi tarafından tutulan yaralanmalı, trafik kazası tutanağına göre; — karayolu üzerinde meydana gelen trafik kazasında sürücüsü— otomobil ile — istikametine seyri sırasında —–esnada direksiyon hakimiyetini kaybedip ön kısımları ile aynı yön ve istikamette seyreden sürücü —- idaresindeki —- aracın sol arka kısımlarına çarpması neticesi çift taraflı maddi hasarlı ve yaralanmalı kaza meydana gelmiştir. Bu kazanın oluşumunda —- 2918 sayılı KTK’nın 56/ 1-c (yakın takip ) Maddesini ihlal ettiği, kanaatine varılmıştır.” şeklindedir.
Dosyaya delil olarak sunulan —–tarihli bilirkişi raporunda; kaza mahallinde inceleme yaptığını,—- çıkışında ———– için—– geçişin bulunduğu, bu geçiş üzerinden bir aracın rahatlık ile giriş çıkış yapabileceği tespit etmiş olup bahse konu çarpışmanın bu geçiş noktasının tam karşısına düştüğü, bilirkişi — sağ şeritten sol şeride kontrolsüz geçerek kazada asli kusurlu (% 70 oranında ) olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan kusur raporu ile kaza tespit tutanağı arasında çelişki olduğundan çelişkinin giderilmesi amacıyla —kusur raporu alınmıştır.
— tarihli kusur raporunda; kaza tespit tutanağını, sürücülerin kazaya ilişkin beyanlarının ve mahkememizce alınan bilirkişi raporunun değerlendirildiği ve “kazanın nasıl gerçekleştiği konusunda kesin kanaate varılamamış olup bu hususun takdiri sayın mahkemenin kanaatine bırakılarak olay iki durumda incelenmiştir.
Mevcut bulgulara göre ;
1.Durum: olayın; sürücü—- bulunan araç ile kaza mahalli yol bölümünde sol şeridi takiben seyirle gelmiş olduğu —, idaresindeki aracın ön kısımları ile ön ilerisinde kendisiyle aynı istikamete doğru seyir halinde olan aracın arka kısımlarına sol şerit üzerinde çarpması sonucu meydana gelmesi halinde.
A) Sürücü — bulunan otomobil ile meskun dışı mahalde gündüz vakti seyri sırasında gerekli dikkat ve özeni yola vermesi, bahse konu kaza mahalline geldiği anda görüş alanını kontrol altında bulundurması, önünde aynı istikamete doğru seyir halinde olan araçları güvenli bir mesafe gözeterek seyretmesi gerekirken, bu hususlara riayet etmeden seyri sırasında idaresindeki aracın ön kısımları ile ön ilerisinde kendisiyle aynı istikamete doğru seyir halinde olan otomobilin sol arka kısımlarına çarpması sonucu gerçekleşen kazada asli kusurludur.
B) Sürücü — sevk ve idaresinde bulunan otomobil ile meskun dışı mahalde —seyri sırasında idaresindeki aracın sol arka kısımlarına, gerisinden seyirle gelen aracın ön kısımları ile çarpması sonucu gerçekleşen kazada atfı kabil kusuru bulunmamaktadır.
2.DURUM: Olayın; sürücü —-ve idaresinde bulunan araç ile meskun dışı mahalde gündüz vakti seyri sırasında kaza — çıkışında sol tarafında bulunan şeride geçmek için doğrultu değiştirdiği sırada idaresindeki aracın sol arka kısımlarına, sol gerisinden seyirle gelen aracın ön kısımları ile çarpması sonucu gerçekleşmesi halinde.
A) Sürücü — bulunan —- meskun dışı mahalde gündüz vakti sol şeridi takiben seyri sırasında gerekli dikkat ve özeni yola vermesi, bahse konu kaza mahalline geldiği anda görüş alanını kontrol altında bulundurması, ön ilerisinde seyir halinde olan ve sol şeride geçmek için doğrultu değiştiren araç nedeniyle zamanında etkili tedbir alması gerekirken bu hususlara riayet etmeden seyri sırasında idaresindeki aracın ön kısımları ile ön ilerisinde seyir halinde olan ve doğrultu değiştirerek sol şeride yönelen aracın sol arka kısımlarına çarpması sonucu gerçekleşen kazada tali kusurludur.
B) Sürücü — bulunan— mahalde gündüz vakti seyri sırasında gerekli dikkat ve özeni yola vermesi, kaza mahalli yol bölümünde sol şeride geçmek için doğrultu değiştirmede önce sol gerisinden gelen aracın seyir durumunu dikkate alması, öncelikli geçiş hakkını sol gerisinden gelen ve düz istikamette hareket halinde olan araca verdikten sonra geçiş eylemini kontrollü bir şekilde tamamlaması gerekirken bu hususlara riayet etmeden sol şeride geçmek için doğrultu değiştirdiği sırada sol gerisinde seyirle gelen aracın istikamet şeridini kapatması sonucu gerçekleşen olayda asli kusurludur.” şeklinde olup,—- %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, sürücü —- kusursuz olduğu, 2.durumda; sürücü —- %30 (yüzde otuz) oranında kusurlu olduğu, sürücü — %70 (yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; — tarihinde meydana gelen kaza sonucu davacı — — sigortalı— aracın karşı tarafla yapmış olduğu kaza sonucu davacı — tarafından sigortalıya — ödeme yapıldığı, söz konusu ödenen bedelden meydana gelen kazada karşı araç sürücüsü olan —- davalıların sorumlu olduğunun ileri sürüldüğü, mahkememizce bu kapsamda kusur ve zarar raporu alındığı, alınan kusur raporu ile kaza tespit tutanağı arasında çelişki bulunduğundan çelişkinin giderilmesi amacıyla– rapor alındığı, — ise kazanın oluşumuna ilişkin kesin bir kanaate varılamadığı, bu nedenle iki ihtimalli rapor düzenlendiği, mahkememizce kazaya—– beyanları, kaza tespit tutanağı, alınan raporlar değerlendirilerek kazanın — ön kısımları— şeritten ——— arasındaki —— tarafına geçiş yapmak amacı ile —– dönerken sol arka köşesine çarpması şeklinde gerçekleştiği, zira kaza tespit tutanağındaki– araçların son duruş — çarpmanın sol şerit üzerinde meydana geldiğinin anlaşıldığı, bu kapsamda mahkememizce makine mühendisi —- bilirkişi raporunda kusur yönünden belirlenen hususların ve ———.durumun benimsendiği ve sonuç olarak kazanın meydana gelmesinde sürücü — tali (% 30 oranında), davalı sürücü — asli (% 70 oranında) kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, davalılardan —- plakalı aracın davalı — tarihleri arasında geçerli olmak üzere— sigortalandığı görülmekle davalı sigorta şirketinin sigortacı olarak söz konusu zararda davalı sürücü — oranında sorumlu oldukları, davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalıya —ödeme yapıldığı, bu bedelin % 70’i oranı olan — davalıların sorumlu oldukları —- davacı tarafın davadan önce davalı sigorta şirketine —- başvuru yaptıkları, davalı sigorta şirketinin 8 iş günü sonrası —-düştüğü, takip tarihinin 14/09/2020 olduğu, davacı sigorta şirketinin temerrüt tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz talep edebileceği—olarak mahkememizce resen hesaplandığı, takibe yönelik itirazların kısmen iptali ile takibin 44.100,00 TL asıl alacak, ——- üzerinden devamına, bakiye talebin reddine karar vermek gerektiği, her ne kadar davacı taraf icra inkar tazminat talebinde bulunmuş olsa da tarafların kusur oranları ve zarar miktarının tespiti için yargılama yapmak gerektiği, alacağın likit olmadığı anlaşılmakla davacı tarafın inkar tazminat talebinin reddine karar vermek gerektiği, davalılar ——– niyet tazminat talebinde bulunmuş olsa da davacı taraf takip başlatmakta haksız ve kötü niyetli olmadığından kötü niyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının — sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 44.100,00 TL asıl alacak, 110,25 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam —– üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 9 oranında ve değişen oranlarda yasal faiz işletilmesine, bakiye talebin reddine,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin reddine,
3-Davalılar ——–kötü niyet tazminat taleplerinin reddine,
4-Karar harcı —- davacı tarafça peşin olarak yatırılan —— harcın mahsubu ile bakiye 2.253,99 TL harcın davalılardan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 766,70 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 826,00 TL harcın davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 174,25 TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00 TL bilirkişi masrafı, 730,30 TL — rapor ücreti olmak üzere toplam 1.504,55 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek —– davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde —– göre belirlenen ——– vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı — davalı — davalı— vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —esaslara göre belirlenen —- vekalet ücretinin davacıdan alınarak mütesaviyen adı geçen davalılara verilmesine,
10-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan — arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranları gözetilerek —— davacı taraftan, 919,49 TL’sinin davalılardan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
11-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı—- yüzüne karşı, davalı—- vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.