Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/120 E. 2022/297 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/120 Esas
KARAR NO : 2022/347

DAVA : İtirazın İptali (Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/02/2021
KARAR TARİHİ : 12/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalının —- tarihli faturalara—- faturalarına ait borcunu ödemediğini, —— gecikme zammı —– olmak üzere toplam — icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ederek takibi durdurduğunu, itirazın iptalini, takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama ve vekalet ücretlerinin davalıya yüklenmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Dava dilekçesi davalı şirkete tebliğ edildiği, davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava —- tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, yapılan toplantıya tarafların katıldığı, toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin—- tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—–Esas sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemesinde; davacı—- tarihli faturalara konu elektrik faturaların tahsili amacıyla —– zammı,— gecikme zammı — üzere toplam 21.136,88 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce öncelikle davalı şirketin merkezi ——— görülmekle faturaların defterlerinde kayıtlı olup olmadığının tespiti amacıyla davalı şirket —– incelenmesi amacıyla —-Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı, usulüne uygun muhtıraya rağmen davalı şirket defterlerini ibraz etmediğinden davalı şirketin defterleri incelenememiştir. Mahkememizce elektrik mühendisinden rapor alınmıştır.
Tüm dosya kapsamından; davalı —- numaralı müşterisi olarak—-kullandığı ve ——elektrik borcu tahakkuk ettirildiği,—. ile— Alacakların — Sözleşmesi gereğince, alacaklar —devredildiği, alacağın devrinden sonra ilgili fatura borçlarının ödenmemiş olduğundan alacağının tahsili için olan icra takibi başlatıldığı, taraflar arasında yapılan — sözleşmesinin 6. Maddesinde; “Müşteri, bu sözleşme kapsamındaki haklarını ve/veya yükümlülüklerini Şirketin yazılı onayını almaksızın başkalarına devir,—- yer aldığı, ancak bu hükmün müşteri ile alakalı olduğu, dolayısıyla bu —- bağlamadığı, dolayısıyla yapılan temlikin geçerli olduğu, davalı —- icra takibine konu faturaların tanzim edildiği tarihlerde— taşıdığı, dolayısıyla faturaları ödeme yükümlülüğünün bulunduğu, Elektrik sözleşmesinde; “Müşteri, tahakkuk ettirilen fatura bedelini fatura veya son ödeme bildiriminde belirtilen ödeme merkezlerine suresi içerisinde ödemekle yükümlüdür. Müşteriye, tahakkuk ettirilen fatura bedeli belirtilen son ödeme tarihine kadar ödenmediği takdirde son ödeme tarihini izleyen beş işgünü (dahil) içerisinde müşteriye bir kez daha bildirimde bulunulur. Bu bildirime rağmen fatura bedeli bildirimi takip eden beş işgünü (dahil) ödemediği takdirde müşterinin elektriği kesilir. Tebligat süreleri de dikkate alındığında son ödeme tarihlerinden itibaren en geç 30 gün içinde abonenin elektriğinin kesilmesi gerekmektedir.” hükmünün bulunduğu, ancak elektrik faturalarının son ödeme tarihine kadar yapılmaması durumunda davacının, davalıya yazı yazarak ikinci bildirimde bulunduktan sonra, elektrik borcunun yine ödenmemesi halinde davalının —–kesmesi gerektiği, davacı şirketin davalının elektriğini kesmediği, bu nedenle de gecikme zammı ve KDV dolayısıyla davalının elektrik borcunun aşırı derecede arttığı, davacı şirketin, gecikme zammı ve — nedeniyle davalının borcunun aşırı derecede artmasında müterafik kusurlu olduğu— kararına göre; “Davalının —aslından —- sorumlu olduğu, yönetmelik gereğince elektriğin kesilmesi gereken tarihin belirlenmesi bu tarihe kadar olan borcun tamamının hesap edilmesi, bu tarihten sonraki dönem için ise davacının elektriği kesmemesinin müterafik kusur teşkil edeceği ve bunun da ancak davacı için gecikme zammından indirim sağlayacağı bu indirimin en fazla yasal faize kadar olacağı” şeklindedir.), gecikme zammının belirtilen Yargıtay kararına göre hesaplanması gerektiği, faturaların son ödeme tarihlerinden, elektriğin kesilmesi gereken tarihlere kadar 6183 sayılı yasanın 51. Maddesine göre belirlenen %16.80 zam oranı üzerinden, elektriğin kesilmesi gereken tarihlerden icra takip tarihine kadar yıllık %9 yasal faiz oranıyla hesaplanması gerektiği, bilirkişi tarafından da bu ilkeler ve açıklamalar gözetilerek hesaplama yapıldığı, bilirkişinin hesaplama şeklinin doğru olduğu, bu nedenle davacı vekilinin müterafik kusura yönelik itirazlarına itibar edilmediği, yalnızca davacı vekilinin rapora yönelik beyan ve itiraz dilekçesinde belirttiği üzere —- de bu bedelin —olduğundan bu bedel düşülerek hesaplama yapılması gerektiği belirtildiğinden, bu hususun düzeltilmesi gerektiği,—faturadan 210,88 TL düşülmek suretiyle fatura bedelinin (—-olması gerektiği, bu hesaplamanın bilirkişi raporunun —- Sayfasındaki tarih ve oranlar gözetilerek mahkememizce resen hesaplandığı, bu faturanın son ödeme tarihinin — olup bu tarihler arası % 16,80 oranı üzerinden gecikme faizi ve gecikme faizi üzerinden % 18 KDV hesaplanması gerektiği —- olarak hesaplandığı), elektriğin kesilmesi gereken tarih olan— tarihi arası ise % 9 oranı üzerinden gecikme faizinin hesaplandığı —-bedelli faturanın hesaplanan gecikme faizleri —- eklendiğinde davacı şirketin takip tarihi itibariyle asıl alacağı —- gecikme faizi, — olmak üzere toplam — alacağının bulunduğu ve takibe yönelik itirazların bu miktarlar üzerinden iptali ile belirtilen bedeller üzerinden takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 16,80 oranında ve değişen oranlarda faiz ve faizin % 18’i oranında KDV işletilmesine, bakiye talebin reddine karar vermek gerektiği, yine söz konusu alacak fatura alacağı olup likit olduğundan takdiren % 20 oranında davacının inkar tazminat talebi kabul edilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının —- esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 11.394,66 TL asıl alacak, 3.603,97 TL gecikme faizi,—–olmak üzere toplam — üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 16,80 oranında ve değişen oranlarda faiz ve faizin % 18’i oranında KDV işletilmesine, bakiye talebin reddine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 11.394,66 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 1.068,87 TL’den davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 255,29 TL harcın mahsubu ile bakiye 813,58 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 255,29 TL peşin harç olmak üzere toplam 314,59 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 77,25 TL tebligat ve müzekkere gideri, 650,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 727,25 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 538,37 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde —göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan — —-gözetilerek 342,82 TL’sinin davacı taraftan, — davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.