Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/119 E. 2022/599 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/119 Esas
KARAR NO: 2022/599
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar
Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 23/02/2021
KARAR TARİHİ: 13/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —-maliki olduğu — sevk ve idaresindeki —plakalı aracın — tarihinde ——seyir halindeyken, maliki —- Plakalı araca arkadan çarpmış ve ölümlü/yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiğini, oluşan bu kaza sonucunda trafik ekiplerince kaza tespit tutanağı tutulduğunu, tutulan bu tutanakta ——-giden araçları yönetmelikte belirtilen güvenli ve yeterli mesafeden izlememek, yakın takip” kuralını ihlal ettiği ve asli kusurlu olduğu, karşı yan araç sürücüsünün ise herhangi bir kusurunun olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığını, Kaza neticesinde—— araçta yolcu konumunda olan ve ciddi şekilde yaralanan davacısının hastaneye kaldırılarak tedaviye alındığını, bu sebeple davacının uzunca bir süre tedavi gördüğünü ve tedavisinin halen devam ettiğini, kaza ile ilgili soruşturma başlatıldığını, davacının yolcu konumunda bulunduğu —- plakalı aracın — tarafından —- sigortalandığını, —– kalıcı iş görememezlik tazminat bedeli için başvuruda bulunulduğunu ancak yasal süre içerisinde herhangi bir ödemede bulunulmadığını, yasa gereği arabulucuya başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, davacının kaza sonucunda hem maddi hem de manevi açıdan ——- geçirdiğini, uzun bir tedavi süreci içerisinde olduğunu, bu nedenle; fazlaya ilişkin talep ve dava haklar saklı kalmak kaydıyla; şimdilik davacı için —- geçici ve ——- kalıcı işgöremezlik tazminatının davalıdan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle beraber tahsili ile her türlü yargılama gideri ile vekâlet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekilinin cevap dilekçesi ile özetle; —- adına kayıtlı— plakalı araç müvekkil şirket nezdinde—-tarihleri arasında geçerli olmak üzere —– teminat altına alındığını, davalı şirketin sorumluluğu bedeni zararlarda ——— sınırlı olduğunu, Manevi tazminat taleplerinin—– poliçesinin teminat dışında olduğunu, —- bir meblağ sigortası olmadığını bir zarar sigortası olduğunu, Davalı şirket sigortalısının kusuru oranında tazminat ödemesi yapmakla yükümlü olduğunu, davacı tarafından —— sürücüsünün dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunduğunun ispat edilmesinin gerektiğini, tedavi gideri ve tedavi giderlerinden sayılan geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri nedeni ile doğan zararlara ilişkin maddi tazminat talebi sigorta poliçesi teminatı dışında olup müvekkil şirketin bu talepler nedeniyle sorumluluğu bulunmadığını, dava konusu kaza nedeniyle tazminat hesabı yapılmasına karar verilmesi halinde tazminat hesabının, sigorta aktüerleri yönetmeliği uyarınca ——— yetkilendirilen aktüerler listesine kayıtlı, ——— tarafından ve—– yer alan verilere göre yapılmasının gerektiğini, her durumda, davalı şirketin sorumluluğunun poliçede belirtilen limit ile sınırlı olduğunu, davacının dava konusu kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla dava konusu olayda hatır taşıması söz konusudur. hatır taşıması nedeniyle tazminat miktarında ayrıca indirim yapılmasının gerektiğini, Her durumda davacının geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı giderleri talebi bakımından poliçe kapsamında sorumlulukları bulunmadığından davanın reddini, Davaya yönelik tüm beyanlarımız dikkate alınmak suretiyle, şartların varlığı halinde sigortalı araç sürücüsü ve işletenine rücu hakkımız saklı kalmak kaydıyla, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, aksi takdirde hesaplanacak olan tazminat tutarından dilekçemizde belirtilen indirim sebepleri göz önüne alınarak indirim uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Davacı vekili tarafından işbu davadan feragat edildiğine ilişkin —–2 havale tarihli dilekçe verildiği, davacı vekilinin vekaletname uyarınca açılan davadan feragat etme yetkilerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Yine davalı vekili ——— tarihli dilekçe ile; taraflar arasında davaya konu ihtilafın çözümü amacıyla akdedilen ibranamenin sunulduğunu, bu ibraname kapsamında davacı vekili tarafından sunulacak feragat beyanı sebebiyle davalıdan vekalet ücreti ve yargılama gideri talebinde bulunmadıklarını beyan etmişlerdir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307. Maddesinde “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” şeklinde belirtilmiştir. Yine aynı kanunun 309. Maddesi feragat iradesinin “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.
Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir.
Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. ” şeklinde açıklanabileceği ve bunun sonucunda verilen kararın kesin hüküm teşkil edeceğine dair 311. Maddesi de ” Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. ” hükümlerini içermektedir.
Ayrıca davadan feragat edilmesi halinde yargılama giderlerine dair 312. maddede şu düzenleme mevcuttur; “Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir.”.
Sonuç olarak, 6100 sayılı HMK 307 ve devamı maddeleri gereğince feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup, hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Dilekçe ile veyahut yargılama sırasında sözlü olarak yapılabilir. Feragat kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Hüküm kesinleşinceye kadar her aşamada yapılabilen feragat, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu gibi feragat beyanında bulunan taraf davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir.
Somut olayda, davacı vekili —– havale tarihli dilekçesi ile davalı taraf ile sulh olduklarını ve davadan feragat ettiklerini bildirmiş ve davacı vekilinin vekaletnamesinde yapılan incelemede davadan feragate yetkisi olduğu anlaşılmıştır. Davalı vekili ——-tarihli dilekçesi davaya konu ihtilafın çözümü amacıyla akdedilen ibranamenin sunulduğunu, bu ibraname kapsamında davacı vekili tarafından sunulacak feragat beyanı sebebiyle davalıdan vekalet ücreti ve yargılama gideri talebinde bulunmadıklarını beyan etmiştir.
Davadan feragat HMK’nın 307. ve 311. maddeleri hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen, kesin hükmün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. HMK 307. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatının mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir.
Açıklanan nedenlerle davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Yasası’nın 22. Maddesine göre davada ilk celsede veya daha öncesinde feragat edilme durumu olması nedeniyle, ön inceleme duruşmasının yapıldığı da dikkate alınarak; davanın reddi halinde alınması gerekli maktu harcın(80,70 TL) üçte ikisi (2/3) olduğu anlaşılmakla; 53,8‬0 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30 -TL peşin harçtan mahsubu ile fazla yatıran 5,50-TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin, yargılama gideri talebi olmadığı anlaşıldığından yapan taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların talepleri doğrultusunda vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar kesinleştiğinde artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden karar verildi. 13/09/2022