Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/111 E. 2022/497 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/111 Esas
KARAR NO : 2022/497

DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/02/2021
KARAR TARİHİ : 16/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: —— tarihinde müteveffa —– yönünden —- üzerinde seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu tek taraflı olarak orta refüje çarpması ile trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen bu trafik kazası sonucu —- olay yerinde vefat ettiğini, kendisinin desteğinden yoksun kalan 4 erkek çocuğu ve ev hanımı eşinin bulunduğunu,—- yapıldığını, müvekkillerime yasal mevzuat kapsamında destekten yoksun kalma tazminatı ve cenaze defin giderlerinin hesaplanarak ödenmesinin istendiğini, başvuru evraklarımız —- şirkete teslime edildiğini, —-kazasının tek taraflı olduğu ve ölenin kendi kusurundan kaynaklandığı bu nedenle zararın teminat dışı olduğu gerekçesiyle taleplerinin ret olduğunu, taraflarınca bunun üzerine arabuluculuğa başvurduklarını, davalı sigorta şirketi ile anlaşama sağlanamadığını, davanın kabulü ile, ——- destekten yoksun kalma tazminatı, —–destekten yoksun kalma tazminatı, —– destekten yoksun kalma tazminatı, —- yoksun kalma tazminatı, —–yoksun kalma tazminatı, defin ve cenaze gideri olarak ise —– (HMK 107 kapsamında sonradan arttırılmak kaydıyla) kaza tarihi olan —– itibaren işleyecek en yüksek faizi ile davalıdan alınarak müvekkillerine verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle:—- araç, müvekkili şirket tarafından tanzim edilen ——- olduğunu, davaya konu talep karşısında müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını, —- gereğince davaya konu talebin teminat kapsamında olmaması, asıl olarak sorumluluğun doğmaması, davaya konu olay davacılar murisinin mirasçılarının kendi poliçelerinden tazminat taleplerinin hukuk ve hakkaniyete aykırı olması nedeniye mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, haksız ve mesnetsiz olarak ikame edilen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, — tarihinde davalı sigorta şirketine — poliçesi ile sigortalı — plakalı aracı kullanan davacıların murisi—-tek taraflı trafik kazası yapması sonucu vefat etmesi nedeniyle davacılar eşi ve 4 çocuğunun destekten yoksun kalma ve cenaze def’in gideri talebine ilişkindir. (her ne kadar dava dilekçesinde plaka —– olarak bildirilmişse de doğru plaka —Davadan önce sigorta şirketine başvuru şartının yerine getirildiği görüldü.
Araç tescil kaydı, —- yazı cevabı, hasar dosyası,—- dosyası, davacıların ekonomik sosyal durum araştırma sonucu dosyamız arasındadır.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 18/02/2021 tarihinde açılmakla davacıların dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, yapılan toplantıya tarafların katıldığı, toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Mahkememizce hesap bilirkişisinden rapor alınmıştır.
Bilirkişi —- tarafından hazırlanan raporda özetle: davalı— tarafından davacılara yapılan herhangi bir ödemenin olmadığı, Cenaze giderleri açısından bir hesaplama yapmanın mümkün olmadığı, dosyaya daha detaylı bilgi sunulması halinde hesaplama yapılabileceği, davacı eş — hesaplanan destekten yoksunluk tazminatının 473.963,48 TL olduğu, hesaplanan zararın teminat limitleri kapsamında —- paylaştırılması sonucu, teminat limiti kapsamında kalan zararının —– zarardan davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığı, dava dışı — —- hesaplanan destekten yoksunluk tazminatının 39.189,84 TL olduğu, hesaplanan zararın teminat limitleri kapsamında —– paylaştırılması sonucu, teminat limiti kapsamında kalan zararının —— olduğu, teminat limitini aşan 15.518,11 TL zarardan davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığı, davacı çocuk ——- hesaplanan destekten yoksunluk tazminatının 8.900,49 TL olduğu, hesaplanan zararın teminat limitleri kapsamında —- paylaştırılması sonucu, teminat limiti kapsamında kalan zararının 5.376,14 TL olduğu, teminat limitini aşan 3.524,35 TL zarardan davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığı, davacı çocuk —-hesaplanan destekten yoksunluk tazminatının —- olduğu, hesaplanan zararın teminat limitleri kapsamında —- paylaştırılması sonucu, teminat limiti kapsamında kalan zararının 9.552,38 TL olduğu, teminat limitini aşan 6.262,10 TL zarardan davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığı, davacı —— hesaplanan destekten yoksunluk tazminatının —- olduğu, hesaplanan zararın teminat limitleri kapsamında —-paylaştırılması sonucu, teminat limiti kapsamında kalan zararının 18.955,71 TL olduğu, teminat limitini aşan 12.426,50 TL zarardan davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığı, davacı çocuk —–hesaplanan destekten yoksunluk tazminatının 109.526,82 TL olduğu, hesaplanan zararın teminat limitleri kapsamında—-paylaştırılması sonucu, teminat limiti kapsamında kalan zararının 66.157,18 TL olduğu, teminat limitini aşan 43.369,63 TL zarardan davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığı belirtilmiştir.
Davacı vekili talep artırım dilekçesi sunmuştur.
Motorlu bir aracın karayollarında işletilmesi sırasında, bir kimsenin zarara uğramasına neden olunması durumunda, o aracı işletenin üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli sınırlar içinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan sorumluluk sigortası türüne— kısa adıyla Trafik Sigortası denilmektedir. Daha kısa bir anlatımla, —-Sigortası, KTK. m. 91’de belirtildiği üzere işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları karşılamak amacıyla oluşturulmuş bir zarar sigortası türüdür.
2918 sayılı KTK.nun 91.maddesine göre: “İşletenlerin, bu Kanunun 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere—–
Yasanın 85/1. maddesine göre de, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüs unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüs sahibi doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”
Yasanın 91/1. ve 85/1. maddeleri bir arada ele alındığında, —-sigortacının poliçede belirlenen limite kadar, işletenin sorumluluğunu üstlendiği sonucuna varılabilmektedir.
Yasanın 85/Son maddesine göre,—– kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğundan, sigortacının sorumluluğunun da gerek zamanaşımı ve gerekse zararın niteliği yönünden işleten gibi değerlendirilmesi gerekmektedir.
Sigorta Şirketinin sorumluluğu, kaza tarihinde —— belirlediği teminat limitleri ile sınırlıdır. Bu teminat limiti her durumda ödenmemektedir. Öncelikle hak sahiplerinin talep edebileceği tazminat miktarı, tarafların kusurları da dikkate alınarak tespit edilmektedir. Tespit edilen bu tazminat, teminat limitleri kapsamında kalmak kaydıyla ödenmektedir.
KTK uyarınca kazaya sebebiyet —– davalı sigorta şirketine—–olmak üzere —– numarası ile poliçelendiği, görülmüştür.
Somut olayda uyuşmazlık; davalı ——- bulunan ———– plaka sayılı motorsikleti kullanan davacıların desteği——taraflı trafik kazasında vefat etmesinden kaynaklı destekten yoksun kalma zararının teminat kapsamında olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Meydana gelen trafik kazası tek taraflıdır ve kaza davacıların desteği olan sürücü — % 100 kusuruyla meydana geldiği açıktır. Somut olayda tartışılması gereken hukuki sorun; davacıların desteği —, davacı — davalı sigorta şirketi arasında ——– tarihleri arasında geçerli olan —- poliçesinin yürürlükte olduğu dönemde 06/04/2020 günü meydana gelen trafik kazası sonucu ölmesi nedeniyle, davalı sigorta şirketinin destekten yoksun kalma tazminatından sorumlu olup olmadığına ilişkindir.
2918 sayılı KTK’nin 91’inci maddesi uyarınca aynı Kanunun 85’inci maddesinde belirtilen bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda, poliçe limiti dahilinde işletenin sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere,——- yaptırılması zorunludur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun (TTK) 1425’inci maddesine göre sigorta poliçesi genel ve varsa özel şartları içerir. —- Resmi Gazetede yayımlanarak —-tarihinde yürürlüğe giren—- Şartlarının C.10’uncu maddesiyle—- Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Karayolları —— yürürlükten kaldırılmış, C.11’inci maddesiyle —–yürürlüğe gireceği belirtilerek, yeni genel şartların —— tarihinden sonra akdedilecek sözleşmelere uygulanacağı belirtilmiştir. Bu düzenlemenin doğal sonucu olarak, yeni —- Genel Şartlarının yürürlüğe girdiği —- poliçelerine eski —– Şartlarının uygulanması olanağı bulunmamaktadır.
2918 sayılı KTK’nin 93’üncü maddesi uyarınca —–teminat tutarları ile tarife ve talimatları —-tespit edilir ve—- yayımlanır. Böylece —- genel şartlarını belirler. Nitekim 5607 sayılı Sigortacılık Kanununun Sigorta Sözleşmeleri başlıklı 11’inci maddesi birinci tümcesinde yer alan “Sigorta sözleşmelerinin —— onaylanan ve sigorta şirketlerince aynı şekilde uygulanacak olan genel şartlara uygun olarak düzenlenir.” hükmü ile yapılacak sözleşmelerin (poliçeler) genel şartlara uygun olmak zorunda olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle —- genel şartlarını 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 20’nci maddesinde düzenlenen genel işlem koşulu kapsamında değerlendirme olanağı bulunmamaktadır. Zira 6098 sayılı TBK’nin 20’nci maddesinde belirtildiği üzere bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleri genel işlem koşulu kapsamındadır—- kanundan aldığı yetkiye dayalı olarak belirlenir. Ayrıca Genel şartları, 6098 sayılı TBK’nin 20’nci maddesinin son fıkrasında yer alan “Genel işlem koşullarıyla ilgili hükümler, sundukları hizmetleri kanun veya yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütmekte olan kişi ve kuruluşların hazırladıkları sözleşmelere de, niteliklerine bakılmaksızın uygulanır.” düzenlemesi kapsamında düşünmekte mümkün değildir. Çünkü kanunda açıkça belirtildiği üzere kanun veya yetkili makamlar tarafından—– hazırladıkları sözleşmeler yürütmekte oldukları bir hizmet ile ilgili olmalıdır.—-sorumluluk sigortası — gibi hizmeti alan taraf ile bir sözleşme ilişkisi içinde bulunmamaktadır.
—- tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar—– Genel Şartları’nın uygulanması, 2918 sayılı KTK’nin 95’inci maddesinde belirtilen tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği ilkesine aykırı olduğunu söylemekte mümkün değildir. Bu ilkenin uygulanabilmesi için her iki tarafın özgür iradesi ile poliçe düzenlendikten sonra zarar görenin aleyhine tazminatın kaldırılması yada azaltılmasını gerektirecek değişikliklerin yapılması durumunda geçerli olacaktır. Oysa 1/6/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar—–yürürlüğe girmesinden sonra düzenlenen poliçelerde geçerli olacağından, poliçenin düzenlendiği tarih itibarıyla —- kapsamı tüm taraflarca bilinmektedir. —- poliçe ve genel şartlar kapsamında üstlendiğine göre, sonradan bir değişiklikten bahsetmek mümkün olmayacaktır. Kaldı ki 6102 sayılı TTK’nin 1423’üncü maddesine göre sigortacı, sigorta sözleşmesine ilişkin tüm bilgileri, sigortalının haklarını, sigortalının özel olarak dikkat etmesi gereken hükümleri, gelişmelere bağlı bildirim yükümlülüklerinden —-sigortalıya karşı yerine getirmese dahi sigortalı, sözleşmenin yapılmasına 14 gün içinde itiraz etmemiş ise sözleşme poliçede yazılı şartlar ve poliçenin ayrılmaz bir parçası olan genel şartlar kapsamında yapılmış olur.
——- sigortası teminatının kapsamı, poliçe ve poliçenin ayrılmaz bir parçası olan genel şartlara göre belirlenir. —- tarihinde yürürlüğe giren —- Sigortası Genel Şartlarının amacı, A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk—–yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartların A.3’üncü maddesinde “Sigortacı, poliçede tanımlanan—– şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli —- limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” biçiminde düzenlenmiştir. Kapsama giren teminat türlerinin tanımlandığı A.5’inci maddesinin (ç) bendinde ise Destekten Yoksun Kalma (Ölüm) Teminatı “Üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla ölenin desteğinden yoksun kalanların destek zararlarını karşılamak üzere bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek tazminattır.” biçiminde ifade edilmiştir.
Diğer yandan 2918 sayılı KTK’nin 92’nci maddesi ile ZMSS Genel Şartlarının A.6’ncı maddesinde teminat kapsamı dışındaki haller ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Tek taraflı trafik kazası ile yüzde yüz kendi kusuru ile kendi ölümüne neden olan işleten ve sürücünün desteğinden yoksun kalanların işletenin sigortalısı olduğu aracın—- yoksun kalma tazminat talebinde bulunup bulunamayacağını belirleme açısından özellikle Genel Şartların A.6’ncı maddesinin (c) ve (d) bentlerinin de incelemesi gerekmektedir.
Genel Şartların A.6’ncı maddesinin (c) bendine göre ilgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri teminat ile Genel Şartlar A.6’ncı maddesinin (d) bendine göre, —sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, — olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri sigorta teminatı kapsamı dışındadır. Bir başka deyişle sigortacının sorumluluk kapsamı sigortalısının sorumluluğu ile sınırlıdır—- işletilmesi ile meydana gelen trafik kazası ile doğan bir zarar işleten —– riski kapsamında değilse,—- kapsamı dışındadır. Ayrıca destek şahsın kusuruna denk gelen zararlarda sigortanın teminat kapsamı dışında tutulmuştur. Yüzde yüz kendi kusuru ile kendi ölümüne neden olan sürücü veya işletenin kusurun tamamı kendisine ait olması nedeniyle desteğinden yoksun kalanların tazminat talepleri de—- kapsamı dışındadır.
Diğer yandan —- sayılı kararıyla KTK’nın 90’ıncı maddesinin 1’inci tümcesindeki “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi, 2’nci tümcesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresi ve 92’nci maddesinin (i) bendinin iptaline, Kanun’un 90. maddesinin 1. cümlesinin “…bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir.” bölümünde yer alan “…bu Kanun…” ve “…öngörülen usul ve esaslara tabidir.” ibareleri ile 92’nci maddenin (g) ve (h) bentleri, 93’üncü maddesinin 1’inci fıkrasında yer alan “—,…” ibaresinin, 97’nci maddesinin birinci cümlesinin ve 99’uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “…—- belirlenen belgeleri,…” ibaresinin iptaline ilişkin itirazın da reddine karar vermiştir. Uyuşmazlığın çözümü için Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile itirazın reddi kararının —- genel şartları açısından sonuçlarının değerlendirilmesi zorunludur.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararına konu “Maddi ve manevi tazminat” başlıklı KTK’nin 90’ıncı maddesi sigortacının ödeyeceği tazminatın hesaplanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektedir. Destekten yoksun kalma zararları 6100 TBK’nin 53’üncü, bedensel zararlar ise aynı Kanunun 54’üncü maddesinde düzenlenmiştir. Aynı biçimde haksız fiil sorumlusu açısından tazminatın belirlenmesinin usul ve esasları anılan Kanunun 55’inci, tazminattan indirim nedenlerine ise 51’inci ve 52’nci maddelerinde yer verilmiştir. Nitekim Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçesinde — zarara uğraması hâlinde işletenin tazminat borcunun kapsamı 6098 sayılı Kanun’un gerçek zararın tazminini öngören kurallarına göre belirlenmektedir. Bu tazminat borcunun ödenmesini teminat altına——- şirketinin borcunun kapsamı ise itiraz konusu kurallarda atıf yapılan genel şartlara göre belirlenmektedir. Bu da zarar gören üçüncü kişi ve işleten aleyhine buna karşılık —-lehine menfaat dengesinin bozulmasına yol açabileceği gibi aksi durum da söz konusu olabilecektir.” denilerek tazminat borcunun kapsamının 6098 sayılı TBK uyarınca belirleneceği vurgulanmıştır.
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde; 6098 sayılı TTK’nin 1425’inci, 5607 sayılı Sigortacılık Kanununun 11’inci ve 2918 sayılı KTK’nin 93’üncü maddeleri uyarınca düzenlenen —Genel Şartlarının hukuki dayanakları arasında 2918 sayılı KTK’nin 90’ıncı maddesi bulunmamaktadır. Nitekim Anayasa Mahkemesinin yukarıda açıklanan kararında “… Kanun’un 93. maddesinin— şartlarının — tespit edileceğini ve Resmî Gazete’de yayımlanacağını öngörmektedir. Bu itibarla kural ile yürütmeye düzenleyici nitelikte işlem yapma yetkisinin tanındığı anlaşılmaktadır. Yukarıda da ifade edildiği üzere Anayasa’nın açıkça kanunla düzenlenmesini öngörmediği konularda kanunda genel ifadelerle düzenleme yapılarak ayrıntıların düzenlenmesinin yürütmeye bırakılması mümkündür. Öte yandan Anayasa’da münhasıran kanunla düzenleneceği öngörülen konularda da kanun koyucu temel kuralları saptadıktan sonra uzmanlık ve idare tekniğine ilişkin hususları yürütmeye bırakabilir. Yürütme organına böyle bir yetkinin tanınmış olmasının sebebinin ise — sözleşmesinin ana muhtevası niteliğindeki genel şartların —- tarafından belirlenmesini sağlamak suretiyle sözleşmenin güçlü tarafı olan sigorta şirketlerinin kendisi lehine olan sözleşme koşullarını dikte ettirmesinin önlenmesi olduğu görülmektedir …” biçimindeki gerekçe ile — Şartlarının 2918 sayılı KTK’nin 93’üncü maddesinin iptaline ilişkin istemin reddine karar vermiştir.
Karayolları Motorlu araçlar—-.1’inci maddesi, A.3’üncü maddesi, A.5’inci maddesinin (ç) bendi ile A.6’ncı maddesinin (c) ve (d) bentleri birlikte değerlendirildiğinde; bir motorlu aracın işletilmesi sırasında destekten yoksun kalınan zararın, —- kapsamında olması için şu koşulların gerçekleşmesi gerektiği söylenebilir.
a-Talep edilen destek tazminatı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk ve sorumluluk riski çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin olmalıdır. Sigortalının hukuki sorumluluğu olmayan ———— bulunmayan tazminat taleplerinden sigortacının sorumluluğu bulunmayacaktır.
b-Motorlu aracın işletilmesinden dolayı ölen kişinin üçüncü kişi olması gerekir. İşleten ve işletenin sorumlu olduğu şahısların dışında bir üçüncü kişinin ölümü neticesi, destek zararlarından sigortacının sorumluluğu bulunmaktadır. Bunun sonucu olarak, poliçede taraf olan işleten (sigortalı) yada işletenin eylemlerinden sorumlu bulunduğu kişilerin ölmesi durumunda ölen kişi, üçüncü kişi sayılmayacağı için desteğinden yoksun kalanların zararından sigortacı sorumlu olmayacaktır.
c-Sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinden sigortacının sorumluluğu bulunmamaktadır. Bir başka anlatımla desteğin kendi kusurundan kaynaklanan destek zararlarından sigortacının sorumluluğu bulunmamaktadır.
Somut olayda destek olduğu ileri sürülen —poliçesinin yürürlükte olduğu zaman dilimi içinde 06/04/2020 günü kendisinin %100 kusuruyla meydana gelen tek taraflı trafik kazası sonucu vefat etmiştir. Bu nedenle davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun kapsamı, — günü yürürlüğe giren— (Trafik) Sigortası Genel Şartları’na göre belirlenecektir.
— Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları A.3’üncü maddesine ve A.5’inci maddesinin (ç) bendine göre ancak üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla oluşan destek zararları, destekten yoksun kalma (ölüm) teminatı kapsamındadır. Bunun sonucu olarak, sigortacının destek zararlarından sorumlu olması için, motorlu aracın işletilmesi sırasında ölen kişinin mutlaka üçüncü bir kişi olması gerekir. Somut olayda ise işletenin eylemlerinden sorumlu olduğu sürücü murisin üçüncü kişi olarak kabulü mümkün değildir. Yine Genel Şartların A.6’ncı maddesinin (d) bendine göre destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber, destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin teminat kapsamı dışında tutulması nedeniyle, somut olayda %100 kusuru ile kendi ölümüne neden olan sürücü sigortalı murisin tam kusuruna isabet eden destek tazminatı sigorta teminatı kapsamında değildir. Poliçenin teminat başlangıcı tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunu’nda sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber, destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin sigorta teminatı kapsamında olduğuna ilişkin bir düzenleme olmadığı teminat içi hallerin gösterildiğine göre, açıklanan gerekçelerle davacı eş ve çocukların davalı sigorta şirketinden destek tazminatı talep etme hakkı bulunmamaktadır. (—sayılı kararı) Bu nedenle davacıların yerinde olmayan destekten yoksun kalma tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.—- Karar sayılı kararı)
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 80,70 TL’den davacılar peşin olarak yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 134,91 TL peşin harç olmak üzere toplam 194,21 TL TL harcın mahsubu ile bakiye 113,51 TL harcın karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5—— (3 adet e-tebligat) masrafının davacılardan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —- vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
7-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan —–arabuluculuk ücretinin davacılardan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı