Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/109 E. 2023/298 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/109 Esas
KARAR NO:2023/298
DAVA: Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:17/02/2021
KARAR TARİHİ:11/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı ile ——-akdedildiği, sözleşmenin bedelinin 41,860,00 TL. olduğu, muhtelif çeşitlerde ve sözleşmede belirtilen kalitede kadın ve, erkek spor kıyafetlerinin davacının adresine teslim konusunda anlaşıldığı, bu kapsamda davalı tarafa banka yolu ile 20.90,00 TL. ödeme yapıldığı, ancak davalının sözleşmedeki edimlerini yerine getirmîediği, bunun üzerine davalıdan uğranılan zararın tazmini talep edilmiş, davalı taraf aldığı avansın bir kısmını iade etmiş, ancak 2.530,00 TL. tutarını iade etmediği, daha sonra davalı taraf davacının yadılı ibraname istemiş ve bu şartla 2.530,00 TL. tutarı iade edeceğini belirttiği, sözleşmenin davaci tarafından fesih edilmediği için mahrum kalınan kâr kapsamındaki müspet zararlar, davalı uhdesinde kâlan 2.530,00 TL. bedel ve söz konusu durumdan manevi zararın tazmini taleplerinin doğduğu beyan edilerek, davalı uhdesinde kalan 2.530,0 TL. avans tütarının dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile davalıdan tahsiline, mahrum kalınan kâr için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL——-, itibar ve ciddiyet kaybı nedeniyle 2.500,00 TL. manevi tazminat bedelinin davalıdan tahsiline ve yargılama giderleri – ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Dava dilekçesi davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak davalının davaya cevap vermediği dosya kapsamından anlaşılmaktadır.

İNCELEME ve GEREKÇE:Dava; taraflar arasında akdedilen sözleşme gereğince, davalı tarafın borçlandığı edimlerini hiç yerine getirmediği iddiasıyla, bakiye avansın iadesi, müspet zararlar kapsamında mahrum kalınan kar miktarının tespiti ile davalıdan tahsili ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 17/02/2021 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, 22/01/2021 tarihinde yapılan toplantıya tarafların katıldığı, 22/01/2021 tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.Mahkememiz ara kararı gereği; tüm dosya kapsamının ve tarafların ——- yılına ilişkin ticari defter ve dayanak kayıtlarının incelenerek davacının ileri sürdüğü iddiaların değerlendirilerek rapor hazırlanmasına karar verilmiş olup: Dosya kapsamında taraflar arasında ticari ilişkiye ait ——- tarihli yazılı sözleşme bulunduğu, Davacının incelemeye sunmuş olduğu yasal süresi içinde noter açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırdığı ve tuttuğu ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan dava tarihi itibariyle 2.530,00 TL. Alacağı bulunduğu,:Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermediği ve inceleme gününe katılmadığı,:Davacının mahrum kalınan kâr talebinin yukarıda açıklanan nedenlerle. Tespitinin mümkün olmadığı, taktirin Sayın Mahkemeye ait olduğu, Davacının manevi tazminata ilişkin talebinin taktirin Sayın Mahkemeye ait olduğu; şeklinde beyan ve mütalaada bulunulduğu görülmüştür. Taraf vekillerinin beyan ve itiraz dilekçeleri gereği yeniden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup bilirkişi heyeti tarafından sunulan —— tarihli ek raporda özetle; Heyetimizde tekstil alanında uzman bilirkişi bulunmadığından Sayın davacı vekilinin itirazlarının değerlendirilerek rapor düzenlenmesinin mümkün olmadığı, Buna göre ——- alanında uzman bilirkişi atanmasına ilişkin talebinin taktiri Sayın Mahkemeye ait olduğu, şeklinde beyan ve mütalaada bulunulduğu, bunun üzerine ara karar kurularak dosyaya tekstil alanında uzman bilirkişi ile nitelikli hesap uzmanı eklenerek yeniden rapor alınmasının talep edildiği; Bilirkişi heyeti tarafından sunulan . —– tarihli rapor ile özetle; Davacının davalıya gönderdiği ve iade edilmeyen kök raporda belirtilmiş 2.530,00 TL alacağının bulunduğu, Yüklenici davacının eserin tesliminde temerrüdü sebebine dayanıldığından uygulanması gereken TBK md. 123-125 hükümlerinin gereklerinin davacı tarafından yerine getirildiğine ilişkin bilgi ve belge bulunmadığı, Sayın Mahkeme tarafından temerrüt sonucu tazminat şartları oluştuğu kabul edilirse, piyasa şartlarına göre iş sahibi davacının kar kaybının 18.093,76 TL olarak hesaplanabileceği, şeklinde beyan ve mütalaada bulunulmuştur.
Davacı vekili tarafından sunulan 09/01/2023 tarihli bedel artırım dilekçesi ile 2530 TL eksik avans ödemesinin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine Müspet zarar olarak dava dilekçesi ile şimdilik 1.000 TL olarak talep edilen alacak kalemini ise bilirkişi raporu doğrultusunda 17.093,76 TL arttırarak talebini toplam 18.093,76 TL’ye arttırdığından, 18.093,76 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2500 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davalının davaya yasal sürede cevap dilekçesi sunmadığı , taraflar arasındaki ticari ilişkiye ait 14.10.2020 tarihli yazılı sözleşme bulunduğu, mahkememizce yaptırılan ticari defter incelenmesinde ticari defterlerin usulünce tutulmuş olup sahipleri lehine delil teşkil ettiği ve yasal ticari defter kayıtlarına göre dava tarihi itibariyle davacının 2.530,00 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği ve bu miktarın kabul edilmesi gerektiği, davacı vekilinin yoksun kalınan kar kaybına ilişkin talebi yönünden her ne kadar dava dilekçesi ekinde tablo sunmuş ise de işbu tabloya ilişkin herhangi bir somut veri, dava dışı kişilerle yapılmış sözleşme , ürün alış ve bu ürünlere ait satış faturaları vs. sunulmadığı , yalnızca sunulan tablodaki kar tutarlarının davacının kar kaybı olduğuna dair delil teşkil etmeyeceği, sunulan ——- yazışmaları da incelendiğinde anılan yazışmalardan usulüne uygun bir ihtarla yüklenicinin temerrütünün oluştuğu, temerrüt sonrası süre verildiği, iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerden dolayı ifadan vazgeçilerek tazminat talep edilebileceği hususlarının da işbu yazışmalardan tespit edilemediği kaldı ki her iki tarafın da tacir olduğu dikkate alındığında TTK m. 18/f 3 uyarınca bu hükmün dikkate alınması gerektiği de birlikte değerlendirildiğinde yoksun kalınan kar kaybı talebinin reddi gerektiği, ayrıca manevi tazminat talebinin de 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 58. ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddeleri gereğince manevi tazminat isteminin eldeki dosyada yasal şartları oluşmadığından ve ispatlanamadığından reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-2.530,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Manevi tazminat ve yoksun kalınan kar kaybına ilişkin taleplerinin AYRI AYRI REDDİNE,
Maddi tazminat talebi yönünden ;
3-Karar harcı 172,82 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 102,98 TL ve 291,92 Tl tamamlama harcı olmak üzere toplam 394,90 TL’den mahsubu ile bakiye ‭222,08‬ TL ‘nin karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından alınan 172,82 TL karar harcı ile dava açılırken yatırılan 59,30 TL harç olmak üzere toplam ‭232,12‬ TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 2.530,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Manevi tazminat talebi yönünden ;
7-Karar harcı 179,90 TL’nin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 2.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 250,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 3.200,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 3.450,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 414,00 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
11-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranları gözetilerek ‭1.161,6‬ TL’sinin davacı taraftan, ‭158,4‬ TL’sinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
12-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 345. maddesi uyarınca 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer eş değer Mahkemesine verilecek usulüne uygun istinaf dilekçesi ile ——— Adliye Mahkemesi İstinaf Yasa Yoluna başvurabileceği belirtilerek verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/04/2023