Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/108 E. 2023/269 K. 04.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/108 Esas
KARAR NO : 2023/269

DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki HizmetSözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2021
KARAR TARİHİ : 04/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: taraflar arasında ticari ilişki söz konusu olduğu; davalının davacıdan 14.000,00 TL tutarında masraf avansı aldığı; ancak hiçbir iş yapılmadığı; hiçbir iş yapılmadığı için de alınan bedelin faturası düzenlenip davacıya gönderilmediği; borcun ödenmemesi üzerine 09/03/2020 tarihli iadeli taahhütlü ihtarname ile 14.000,00 TL borcun ödenmesinin talep edildiği; sonuç alınmaması üzerine —— Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı; ancak davalının haksız ve kötü niyetli itirazı üzerine itirazı üzerine takibin durdurulduğu öne sürülerek itirazın iptaline ve en az *620 icra inkâr tazminatına karar verilmesini,
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Taraflar arasında 28/05/2010 tarihli —- Projesi ve Malzeme Ocakları Çevresel Etki Değerlendirme Raporu Hazırlama Çalışmalarına İlişkin Sözleşme imzalandığı; sözleşmede belirtilen 6.000,00 TL avans ödemesinin ve 8.000,00 TL uygunluk ödemesinin yapıldığı davalı şirket yetkilisi tarafından—–Başvuru Dosyası hazırlandığı; raporun davalı şirket tarafından hazırlanarak Bakanlığa sunulduğu, hazırlanan raporun —- Yönetmeliğine uygun olduğu hususlarının açık olduğu; sonraki süreçte sözleşme gereğince ulusal düzeyde yayınlanan —- ve yerel düzeyde yayınlanan —-masrafları davalı şirket tarafından karşılanarak —- için —– ilanı yayınlattırıldığı; —- için yer temininin de masrafları davalı şirket tarafından karşılanarak temin edildiği: 09/08/2010 tarihinde —-katılan vatandaşların, projenin Davacı——tarafından planlandığı o hali ile gerçekleştirilmesine karşı çıktığı; 11/08/2010 tarihinde Bakanlıkta Özel Format Belirleme Toplantısı yapıldığı; bu toplantıya da davalı şirketin iştirak ettiği; her iki tarafın karşılıklı değerlendirmede —–yetkililerinin, vatandaş ve resmi kurumlar açısından çok fazla tenkit edilen projenin o hali ile yapılamayacağının farkında olduklarını belirttikleri; taraflar arasındaki sözleşmenin karşılıklı feshine ilişkin 29/09/2010 tarihli protokol hazırlanarak her iki şirket arasında karşılıklı olarak imzalandığı öne sürülerek davanın reddine ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata karar verilmesi talep edilmektedir
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında imzalanan sözleşmeye istinaden davalı tarafça —– raporunun hazırlanması ve—– prosedürünün tamamlanmasına ilişkin hizmetlerinin yerine getirilmediği iddiasıyla davalı tarafa ödenen ve iadesi istenen avansın yani alacağın dayandığı cari hesabın tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır,7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 17/02/2021 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu,02/10/2020 tarihinde yapılan toplantıya tarafların katıldığı, 02/10/2020 tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.Mahkememiz dosyası üzerinden yapılan incelemede; Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.Mahkememiz 05/10/2021 tarihli duruşmasında; dosyanın tüm kapsamının ve tarafların 2010/2011 yıllarına ilişkin ticari defter ve dayanak kayıtlarının incelenerek tarafların tüm iddia ve itirazlarının değerlendirileceği şekilde rapor alınmasına karar verilmiş,Bilirkişi heyeti tarafından sunulan 17/05/2022 tarihli gerekçeli bilirkişi raporu ile özetle; Davacı tarafın usul ve yasaya uygun olarak tutulmamış ticari defterlerinin sahibi lehine delil kudretine haiz olmadığı; İnceleme gün ve saatinde ticari defter ve kayıtlarını incelemeye sunmayan davalı tarafın, yerinde inceleme yapılmasına ilişkin bir talebi de dosyada bulunmadığından davalı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılamadığı; Tarafların birbirlerine keşide ettikleri herhangi bir fatura bulunmadığı; davacı şirket tarafından davalı şirkete toplam 14.000,00 TL ödeme yapıldığı hususunun dosyaya sunulu banka dekontlarından anlaşıldığı; Davalının taraflar arasında akdedilen Sözleşmenin 2. maddesi 11. fıkrası gereği aldığı yükümlülüklerini yerine getirdiği, ancak; Sözleşmenin 2. maddesi 12. fıkrası gereği aldığı yükümlülüklerini yerine getirmediği; Davalının Sözleşmede belirlenen tutarlarla 14.000,00 TL’lik işi tamamladığı ve bu miktardaki kısma hak kazandığı; 19/06/2020 takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan herhangi bir alacağının olmadığı; 29.09.2010 tarihli protokolün, genel kurul kararıyla atanan yetkili kişiler tarafından imzalanmadığı; bu sebeple 28/05/2010 tarihli sözleşme usulüne uygun bir şekilde feshedilmediği ; sonucuna varıldığını beyan ve mütalaa etmiştir.Mahkememiz 04/10/2022 duruşmasında; taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş olup; bilirkişi heyeti tarafından sunulan ek rapor ile özetle; Davacı tarafın usul ve yasaya uygun olarak tutulmamış ticari defterlerinin sahibi lehine delil kudretine haiz olmadığı; İnceleme gün ve saatinde ticari defter ve kayıtlarını incelemeye sunmayan davalı tarafın, yerinde inceleme yapılmasına ilişkin bir talebi de dosyada bulunmadığından davalı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılamadığı; Tarafların birbirlerine keşide ettikleri herhangi bir fatura bulunmadığı; davacı şirket tarafından davalı şirkete toplam 14.000,00 TL ödeme yapıldığı hususunun dosyaya sunulu banka dekontlarından anlaşıldığı; Davalının taraflar arasında akdedilen Sözleşmenin 2. maddesi 11. fıkrası gereği i yerine getirdiği, ancak; Sözleşmenin 2. maddesi 12. fıkrası gereği aldığı yükümlülüklerini yerine getirmediği; Davalının Sözleşmede belirlenen tutarlarla 14.000,00 TL’lik işi tamamladığı ve bu miktardaki kısma hak kazandığı: 19/06/2020 takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan herhangi bir alacağının olmadığı; 29.09.2010 tarihli protokolün, genel kurul kararıyla atanan yetkili kişiler tarafından imzalanmadığı; bu sebeple 28/05/2010 tarihli sözleşme usulüne uygun bir şekilde feshedilmediği ; şeklinden beyan ve mütalaada bulunulmuştur.Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; mahkememizce yaptırılan ticari defterlerin incelenmesinde davacı tarafın ticari defterlerinin usul ve yasaya uygun olarak tutulmamış olduğu dolayısıyla sahibi lehine delil teşkil etmeyeceği, davalı tarafından da ticari defterlerin yasal sürede sunulmadığı ve yerinde inceleme talebi de olmadığından ticari defterlerinin incelenemediği, ayrıca tarafların birbirlerine düzenledikleri herhangi bir faturanın bulunmadığı, davalının dosyada yer alan sözleşmenin 2/11 m. Uyarınca aldığı yükümlülükleri yerine getirdiği fakat aynı sözleşmenin 2/12. Maddesindeki hususları yerine getirmediği, davalının işbu sözleşmede belirlenen tutarlarla 14.000,00 TL lik işi tamamladığı ve bu miktara hak kazandığı , 19.06.2020 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan herhangi bir alacağının bulunmadığı , dosya kapsamında alınan ek ve kök raporun da aynı doğrultuda olduğu dikkate alınarak dava değeri de birlikte değerlendirildiğinde miktar itibariyle kesin olmak üzere davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 179,90 TL’nin davacı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı KESİN olarak karar verildi. .