Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/104 E. 2023/290 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/104 Esas
KARAR NO : 2023/290

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/02/2021
KARAR TARİHİ : 11/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı şirket tarafından işletilen köprü ve otoyoldan,
davalıya ait araçlar ile davacı şirket tarafından işletilen —— 22.01.2017-29.01.2020 tarihleri arasında geçiş ücretlerini ödemeden ihlalli geçiş yaptığını, ihlalli geçiş tarihinden itibaren on beş günlük süre içerisinde de geçiş ücretlerini ödemediğinden geçiş ücreti tutarlarına dört katı oranında ceza işletildiğini, davalının, geçiş ücreti ile ceza tutarını bugüne kadar ödemediğinden —–. İcra
Müdürlüğü ——-Sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, ödeme emrinin davalıya tebliğ
edildiğini, davalının borcun tamamına itiraz ederek davacıya bir borcu bulunulmadığı
iddiasıyla asıl alacağa, ferileri, faiz ve faiz oranı bakımından takibe itiraz ederek takibi
durdurduğunu belirterek; itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20 den az olmamak
üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin
davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: ilgili yasa hükmünde açıkça ifade edildiği üzere, uzun
süreli kiralama halinde, aracın işletenin kiracı olduğunu, dava konusu olayda da dava konusu
ihlali geçişe sebebiyet verdiği belirtilen araçların olay tarihindeki işleteni, araç maliki davalı
şirket ile arasında akdedilen finansal kiralama sözleşmesi uyarınca araçların zilyedi ve araç
üzerinde fiili tasarrufta bulunanın kiracılar olduğunu, davacının iddia ettiği ihlalli geçişlerin
gerçekleştiği tarihlerde araçlar kiracıların zilyetliğinde olduğundan ihlali geçişler davalı şirket
tarafından gerçekleştirilmediğini, dava konusu olayda, davalı şirket aracın maliki görünse de,
aracın işleteni olmadığını, dava dışı finansal kiralama sözleşmesi uyarınca, aracın kiracı
tarafından teslim alındığı tarihten, finansal kiralama sözleşmesi devredilinceye veya sona
erinceye kadar, kiracının araç üzerindeki zilyetliği ve fiili tasarrufu devam ettiği sürece, davalı
şirkete işleten sıfatı izafe edilmesinin mümkün dolmadığını belirterek; davanın reddine,
davalının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine,
yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini arz ve
talep etmiştir. İhbar olunan ——vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili aleyhinde açılmış bir icra takibi bulunmadığı gibi zorunlu arabuluculuk sürecine de müvekkili dahil edilmediğinden husumet itirazında bulunduklarını, müvekkili şirketçe davalı firmadan yalnızca —–plakalı araç kiralandığından, kabul anlamına gelmemek kaydıyla diğer araçlarla ilgili olarak kesilen cezalara itiraz ettiklerini ve müvekkilinin diğer araçlarla ilgili olarak hiçbir sorumluluğunun olmadığını,—— plakalı araç ile ilgili olarak, müvekkili şirketin, söz konusu araç ile davacının işlettiği —— herhangi bir kaçak geçişi bulunmadığından, herhangi bir borcunun da olmadığını, müvekkiline herhangi yapılmış bir bildirim bulunmadığından icra dosyası ferileri ile dava masrafları ve vekalet ücreti yönünden müvekkilinin sorumlu olmadığının tespiti ile masraf ve vekalet ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
İhbar olunan ——- Vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin finansal kiracısı olduğu —– plakalı aracın ihlalli geçiş ücretinin yalnız 33,50 TL olduğunu, ihbar olunan diğer davalı kiracılarının ihlalli geçiş ücretlerini de içeren davaya dayanak icra dosyasında alacak tutarının müvekkili şirkete yüklenemeyeceğini ve müvekkilinin işbu davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, davalı yanın yanında davaya müdahale taleplerinin kabulünü, müvekkili şirket aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine ve icra inkar tazminatına hükmedilmemesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
İhbar olunan —— vekili cevap dilekçesinde özetle: iş bu davada taraf olmayan müvekkili şirket açısından davanın husumet yönünden reddini, —– esas dosyasına dayanak teşkil eden —— plakalı araçlara ait olduğu iddia edilen geçiş ücretlerinin müvekkiline bildirilmediği dikkate alınarak müvekkillinin borçlu olmadığının tespitini, ihlalli olduğu iddia edilen geçişlerin gerçekleşip gerçekleşmediğinin müvekkilinin sorumlu olmadığının tespitini, icra dosyası ile ferileri ve dava dosyası masrafları ile vekalet ücreti yönünden tüm yargılama giderleri açısından müvekkili şirketin sorumlu olmadığının tespitini, davanın reddine tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve arz etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, ihlalli geçiş ücretinin ve ceza tutarlarının tahsili talebiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.2918 Sayılı KTK hükümlerine göre trafik kaydı, işleteni kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak trafik kaydına rağmen işletenliğin üçüncü kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü de yoktur. KTK’nun 3.maddesinde “işleten: araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görünen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı kanunun 85.maddesinde ise, “bir motorlu aracın işletilmesi, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, —- aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne yer verilmiştir. Bu açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında, davalı finansal kiralama şirketi tarafından kazaya karışan aracın uzun süreli kira sözleşmesi ile ihbar olunanlara kiralandığı, finansal kiralama sözleşmesinde kiracıya malı alım hakkı da tanındığı gözetildiğinde 2918 Sayılı Kanunun 3.maddesi gereğince bu sözleşme ile aracın işletenlik sıfatı artık dava dışı kiracılara geçmiştir. Buna göre davalı finansal kiralama şirketinin işletenlik sıfatı bulunmadığından hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine, davalının yasal şartları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin de karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-Davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Karar harcı 179,90 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile eksik 120,60 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 250,00 TL yargılama giderinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen ve dava değerini geçmemek üzere 3.260,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin ve ihbar olunan —– vekilinin yüzlerine karşı verilen karar miktar itibariyle kesin olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.