Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/99 E. 2022/57 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/99 Esas
KARAR NO: 2022/57
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/03/2020
KARAR TARİHİ: 20/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacının faturalara dayalı cari hesap alacağı olan — alacağının tahsili için, —- borçlu—–aleyhine fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla icra takibi başlatılmış ve borçluya usulüne uygun ödeme emri tebliğ edildiğini, davalı/ borçlu haksız ve dayanaksız bir şekilde, borçtan kötü niyetli olarak kaçınmak ve zaman kazanmak maksadıyla; borca, tüm alacağa işletilen faize ve faiz oranına itiraz ederek icra takibini durdurduğunu, ancak borçlunun itirazı ve bu itiraza dayandırdığı gerekçeleri hukuki dayanaktan yoksun olup tamamen takibi durdurmaya yönelik olduğunu, davalı taraf cari hesap borcunu ödememiş olup uyuşmazlık, ödenmeyen —- tutar ve işlemiş faizine ilişkin olduğunu, her iki tarafın tacir olması sebebiyle, borçlunun talep ettiğimiz işlemiş faize ve faiz oranına itirazı haksız ve hukuka aykırı olduğunu, borçlunun itirazının hiçbir dayanağı bulunmadığını, borçlunun, —- dosyasından asıl alacağımız ile işlemiş faiz ve faiz oranına yapmış olduğu haksız İtirazının iptali ile takibin devamına alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan alınarak tarafımıza ödenmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıdan alınarak taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Dava dilekçesi davalı şirkete tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafın dosyaya cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava—–yılında açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, —– tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—- dosyası getirtilmiş, yapılan incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı aleyhine cari hesaptan kaynaklanan —– alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Mali müşavir—- alınan raporda özetle; davacının defterlerinin usule uygun olduğu, davalı şirketin —- mahkeme kaleminde yapılacak ticari defter incelemesine gelmediği, yerinde inceleme talebinin bulunmadığı ve ticari defterlerini ibraz etmediği nedenleriyle ticari defter incelemesi yapılamadığı, davalının, davacının—– kayıt görmüş ——- borç bakiyesi bulunduğu, icra takibinin davacı vekili tarafından —-üzerinden başlatıldığı, tarafların —- örtüştüğü, davacının, davalı adına düzenlediği — faturaların teslim alan kısımlarında tespit edilen—- celp ettirilen Davalı —-belgelerinde kayıtlı çalışanları oldukları, takdirin Mahkemeye ait olmak üzere; davacı — irsaliyeli faturalardan kaynaklı –cari hesap alacağı bulunduğu, ancak icra takibinin —- üzerinden başlatıldığı belirtilmiştir.
Davacı vekilinin itirazı üzerine bilirkişiden ek rapor alınmış, bilirkişi ek raporunda; kök rapordaki görüşlerini muhafaza etmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davanın cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkin olduğu, taraf defterlerinin incelenmesi için ara karar kurulduğu, davalıya yapılan muhtıraya rağmen davalı şirketin defterlerini ibraz etmediği, davacı şirketin defterlerinin incelendiği, davacı şirketin incelenene defterlerine göre; davalı adına —adet irsaliyeli fatura düzenlediği, tarafların celbedilen—– birbiriyle örtüştüğü, dolayısıyla davacının defterlerinde kayıtlı olan faturalara kayıtlı olan malların davalı şirkete teslim edildiğinin ispat edilmiş olduğu, kaldı ki faturaların teslim alan bölümünde yazılı —- adlı şahısların; davalı şirketin çalışanlarını gösterir —– isimlerinin bulunduğu, kişilerin davalı şirkette çalıştığı dönemlerin fatura tarihleriyle örtüştüğü, davacının toplam — adet fatura bedelinin — Tutarında olduğu, davalının — ayrı kalemde olmak üzere— ödeme yaptığı, davalının borç bakiyesinin — olduğu, davalı tarafından borcun ödendiğine ilişkin bir delil sunulmadığı gibi herhangi bir savunmada da bulunmadığı, davacının kendi defterlerine göre bakiye — alacağının bulunmasına rağmen icra takibinin — asıl alacak üzerinden başlatıldığı, taleple bağlılık ilkesine göre davacının asıl alacak yönünden — alacağı yönünden talebinin kabulü gerektiği, her ne kadar davacı vekili kök rapora yönelik itiraz dilekçesinde; TTK’nın 1530. Maddesine göre faiz hesabı yapılması gerektiğini ileri sürmüşse de 6102 sayılı TTK’ nun 1530 maddesinin ise hizmet ve mal tedariki sözleşmelerine ilişkin olduğu, somut olayda taraflar arasında satış ilişkisinin bulunduğu ve taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı, davacı tarafından düzenlenmiş faturalar üzerinde de ödemeye ilişkin herhangi bir tarih, vade bulunmadığı ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 90 ve 117 maddeleri kapsamında davalıyı temerrüde düşürecek herhangi bir. ihtarname de keşide edilmemiş olduğu, dolayısıyla TBK 117. Madde kapsamında davalının temerrüde düşürülmediğinden davacının takip öncesi işlemiş faiz talebinde bulunamayacağı, bu nedenle işlemiş faize ilişkin talebin reddinin gerektiği, taraflar tacir olduklarından 3095/2 sayılı yasaya İstinaden, davacının —alacağına, takip tarihinden itibaren—-oranlarda avans faizinin uygulanması gerekeceği, alacak cari hesap alacağı olup likit olduğundan hükmedilen tutarın % 20 si oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. —-
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının —- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin —- asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık— oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, fazla talebin reddine,
2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan— %20 si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 3.305,82 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 854,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.451,68 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 54,40 TL başvuru, 854,15 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 908,55 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 158,35 TL tebligat ve müzekkere gideri, 800,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 958,35 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 684,53 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 7.091,27 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/01/2022