Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/656 E. 2023/149 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/656 Esas
KARAR NO : 2023/149

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/11/2017
KARAR TARİHİ : 23/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı ——Sayılı dosyasıyla aleyhine
yürütülen ve 27.03.2015 Düzenleme/Sevk—–Nolu İrsaliyeli Faturadan bakiye kalan 9.200,62 TL tutarındaki alacağa ilişkin düzenlenen ödeme emrine itiraz etmiş olduğunu, müvekkili ile borçlu davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu,ticari kayıtlar ve dayanak belgeler incelendiğinde davalının müvekkili şirkete 8.038,99 TL borçlu olduğunun açıkça ortaya çıkacağını, davalının davanın dayandığı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu iddia ederek, davalı borçlunun vaki itirazının iptalini ve takibin devamını, davalı borçlunun en az %20 icra inkâr tazminatına mahkûmiyetine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Dava dilekçesinin davalı tarafa tebliğ olduğu, davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, bakiye fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali talebine ilişkindir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 03/11/2017 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür.Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.—— Esas sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı aleyhine 8.038,99 TL asıl alacak, 1.161,63 TL asıl alacak işleme faizi olmak üzere toplam 9.200,62 TL toplam alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.Mahkememizce her iki tarafın dava konusu talebi kapsayacak şekilde ilişkin tüm yasal ticari defterleri ve defterlerin bu uyuşmazlığa ilişkin dayanak kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verildiği, her iki tarafın ticari defterlerinin incelendiği anlaşılmıştır.Mali Müşavir ——-16/03/2022 tarihli raporunda özetle; davacı şirketin takip tarihi itibarıyla davalı firmadan talebi gibi 8.038,99 TL asıl alacaklı durumda bulunduğu,
davacı şirketin işlemiş faiz taleplerinin takdirinin sayın mahkemeye ait olacağı sonuç ve kanaatlerine varıldığı bildirilmiştir. Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor, ek rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; taraflar arasındaki hukuki ihtilaf davacı yanın, davalı borçlu aleyhine——–sayılı dosyası İle; 8.038,99 TL alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunmaktadır.Dosyamızda davacı yanın incelenen defter ve kayıtlarından faturalara dayalı açık cari hesap bakiyesinden kaynaklı 8.038,99 TL alacağının bulunduğu, davalı yanın incelenen defter ve kayıtlarından ise içeriğinde takip dayanağı faturanın da yer aldığı faturalara dayalı açık cari hesap bakiyesinden kaynaklanan 20.934,88 TL borcu bulunduğu, dolayısıyla 12.895,89 TL mutabakatsızlığın meydana geldiği, söz konusu mutabakatsızlığın davalı tarafça davacıya 2014 yılında yapılan ancak kendi defterine kaydetmediği tespit edilen ödeme kayıtlarından kaynaklandığı anlaşılmıştır.Mal ve hizmete konu faturaların İncelemesinde Faturanın Davacı şirket tarafından davalı yan unvanına düzenlenmiş olduğu, davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen Faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olup, davalı ticari defterlerinde de kaydedildiği ve davalının ——- formları ile bildirimin yapıldığı, bu faturalardan kaynaklı açık cari hesap borcuna karşılık davalı taraf 2014 ve 2015 yıllarında davalının çek cirosu, nakit ve kredi kartı ödemesinde bulunduğu, bu ödemelerin davalı şirketin fatura borçlarından mahsubu ile davacının ticari defterlerinde kaydedildikleri, davacı yanın incelenen ticari defterlerinde davalı yandan faturaya dayalı cari hesap alacağından dolayı takip tarihi İtibariyle 8.038,99 alacaklı olduğu belirlenmiştir.Tüm açıklamalardan belirlendiği üzere davanın kısmen kabulü ile davalının——- Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 8.038,99 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, takipten önce davalının temerrüte düşürülmediği anlaşıldığından davacının işlemiş faize yönelik bakiye talebin reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı likit bir borcunun varlığını bildiği halde sadece alacağın tahsilini geciktirmek için itirazda bulunduğu anlaşıldığından İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminat tutarının davalıdan alınarak davacıya verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının ——-Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 8.038,99 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz işletilmesine, bakiye talebin reddine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 8.038,99 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 549,14 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 111,12 TL harcın mahsubu ile bakiye 438,02 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 31,40 TL başvuru, 111,12 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 142,52 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 298,20 TL tebligat ve müzekkere gideri, 950,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.248,20 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 1.090,61 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 8.038,99 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 1.161,63 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranları gözetilerek 166,66 TL’sinin davacı taraftan, 1.153,34 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.