Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/645 E. 2022/402 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/645 Esas
KARAR NO: 2022/402
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/12/2020
KARAR TARİHİ: 24/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı ile müvekkili arasında mobilya alışverişi yapılmak suretiyle ticari ilişki bulunduğu, davalı ile müvekkili arasındaki —— kaynaklanan muhtelif zamanlarda teslim —- ilişkin alacağın tahsili için müvekkili tarafından —– dosyası ile genel haciz yolu ile takip başlatıldığı, davalının söz konusu takip borcuna ve ferilerine itiraz etmek suretiyle takibi durdurduğu, itiraz üzerine zorunlu arabuluculuk kurumuna başvurulduğu, ancak davalı ile görüşmeler neticesinde olumlu bir sonuç alınamadığı, davalı ile olan alışverişe ilişkin olarak müvekkili tarafından ——- bedelli faturalar tanzim edildiğini, söz konusu fatura alacağına ilişkin olarak taraflar arasında akdi ilişkinin bulunduğu ve malların davalıya teslim edildiğini, taraflara ait ticari defter ve kayıtlar incelendiğinde de alacağın açıkça ortaya çıkacağını, bu nedenlerle, borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptalini, icra takibinin dava değeri —— kısmıyla devamını, borçlunun takip konusu borcu takip sonrasında belirtilen faiziyle ödemesini, dava değeri alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının gönderdiği malların ayıplı çıktığını, davalıya ihbar edildiğini, diğer gönderilen mallarla ilgili olarak şifahi olarak ayıp ihbarında bulunulduğunu, davacı tarafın sürekli olarak malları teslim alacağını bildirmesine rağmen teslim almadığı ve bu suretle de müvekkilini mağdur etmesi nedeniyle davacının alacağının haklı olarak müvekkilce ödenmediğini, davanın reddi ile davacının borç bedelinin %20 oranında tazminata mahkum edılerek yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava —– tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, —– tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça beş adet fatura alacağına dayalı —– alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar tacir olup ticari defterlere dayanıldığından ticari defterler ve taraflarca sunulan deliller üzerinde inceleme ile davacının alacağının olup olmadığı, davacının ürün tesliminde eksik ve ayıplı ifa olup olmadığının tespiti için yerinde inceleme yaptırılmak üzere rapor alınmıştır.
Mali müşavir ve mobilya uzmanı bilirkişi tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; tarafların —— yılı defterlerinin incelendiği, davacının defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, HMK 222 uyarınca sahipleri lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının ticari defterlerinin ise usulüne uygun olmadığı, davacı şirketin incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre — tarihi itibariyle davalı şirketten kaydi olarak — alacaklı durumda bulunduğu, davalı şirketin incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre — tarihi itibariyle davacı şirkete kaydi olarak — borçlu durumda bulunduğu, tarafların ticari defterlerinin birbirini teyit ettiği, davalı şirket vekili tarafından takibe yapılan itirazda davacı tarafın sattığı ürünlerin ayıplı olması nedeniyle müvekkili tarafından davacıya iade faturasının kesildiği beyan edilmiş ise de, davalı şirketin incelenen —- ticari defterlerinde davacı şirkete hitaben düzenlenen iade faturasına rastlanmadığı, ayıplı mobilyalar ile ilgili davaya sunulan tek belgenin —-gönderilen mail çıktısı olduğu, mailde davalıya — almış olduğu—- çıkmıştır Acil olarak parçanın tarafımıza gönderilmesini rica ederim. —-şeklinde davacıya ayıp ihbarı yapıldığı, ayıp ihbarının — tarihinde, sadece —- yapıldığı, —- olduğu, bu faturaların —- bedelli faturalar olduğu, ayıp konusunun sadece —- bedelli fatura ile ilişkilendirilmesi gerektiği, diğer faturaların ayıp konusu ile ilgisi olmadığı; davalının ürünleri nihai kullanıcıya —-satmak için davacıdan ürünleri paket olarak aldığı dikkate alındığında, —- günlük süreçte ayıbın ortaya çıkmasının makul olduğu, davacının davalıdan— takip tarihi itibariyle— tutarınca alacağının bulunduğu, TTK. 1530. Maddesinin Sayın Mahkemece huzurdaki davada uygulama olanağı bulunduğu görüşünün Sayın Mahkemece benimsenmesi durumunda davacının takipten önce —–tutarınca faiz isteyebileceği tespit edilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından; davanın, davacı şirketin davalı şirket aleyhine başlatmış olduğu icra takibine yapılan vaki itirazın iptaline ve takibin devamına ilişkin olduğu, davaya konu ihtilafın; davacı şirketin davalı şirketten takip konusu yaparak talep ettiği faturalara dayalı alacağının varlığı, edimin ifasının eksik ve ayıplı olup olmadığı ve varsa alacağın miktarı hususlarında toplandığı, taraflar arasında yazılı bir sözleşmeye dayalı olmayan ve ———yılı içinde gerçekleştiği görülen mobilya alım/satımına dayalı bir ticari ilişki bulunduğu, davacının davalıdan talep edebileceği bir alacağının olup olmadığının tespiti amacıyla ——- uzmanı bilirkişiden rapor alındığı, davacı şirketçe davalı şirket adına düzenlenen faturaların ve davacı şirkete yapılan ödemelerin herhangi bir mutabakatsızlığa sebebiyet vermeyecek şekilde davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı oldukları ve bu kayıtların sonucu olarak davalı şirketin davacı şirkete—- borçlu durumda bulunduğu, tarafların birbirini teyit eden ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan —-olduğunun tespit edildiği, bilirkişi raporu, tanık beyanları ve dosyaya sunulan deliller ile davalıya —– bedelli fatura ile satılan konsolun ayıplı olduğu, ayıbın makul sürede davacı tarafa bildirildiği, davacı tarafça ayıplı olduğu bildirilen ürüne ilişkin yapılan herhangi bir işlem olmadığı, kaldı ki böyle bir iddiasının da olmadığı anlaşıldığından mahkememizce tarafların ticari defterleri ile tespit edilen davacı alacağından ayıplı olduğu tespit edilen konsolun bedeli düşürülmek suretiyle davacının davalıdan —takip tarihi itibariyle —- tutarınca alacağının kaldığının tespit edildiği, sonuç olarak davacının davalıdan — alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile, davalının —-sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin —- asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi işletilmesine, her ne kadar davacı taraf takip öncesi işlemiş faiz talep etmişse de taraflar arasında temerrüt halini düzenleyen yazılı bir sözleşme ve/veya takip konusu alacağa ilişkin olarak davacı yanca davalıya keşide edilmiş hukuki nitelikli bir ihtarnamenin dosya kapsamında yer almadığı ve iddia da edilmediği anlaşıldığından işlemiş faiz talebinin reddine, alacak fatura alacağı olup likit olduğundan hükmedilen alacağın % 20 si oranında inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Takibe konu alacak mahkememizce her ne kadar —asıl alacak üzerinden kabul edilmiş ise de kısa kararda sehven —– yazıldığı anlaşılmış olup, kısa karar ve gerekçeli karar arasında çelişki oluşturmamak amacıyla kısa kararda kabul edilen tutar aynı şekilde yazılmıştır.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının —- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin —– asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan —– % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 618,82 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 123,45 TL peşin, 60,74 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 184,19 TL harcın mahsubu ile bakiye 434,63 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 54,40 TL başvuru, 123,45 TL peşin nispi harç, 60,74 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 238,59 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 92,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.800,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.892,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 1.410,94 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 3.085,76 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranları gözetilerek 335,62 TL’sinin davacı taraftan, 984,38 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinın yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/05/2022