Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/640 E. 2021/803 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/640 Esas
KARAR NO : 2021/803

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/12/2020
KARAR TARİHİ : 02/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—–görevlileri tarafından —-plakalı otomobili ile—– giderken, yine aynı istikamete doğru seyreden sürücülüğünü —çekici —- gidiş yönüne göre sol şeride geçtiği, geçmeyi tamamlamadan karşı istikametten aynı şeritte gelen sürücülüğünü— ederek frene bastığı ve tekrar geçmeye çalıştığı —– arkasına kendi şeridine geçtiğini; bu sırada ——şeridinde seyir eden —-frene basarak durmaya çalıştığı, ancak yolun zemininin ıslak olması nedeniyle duramayarak, — kaybedip karşı şeride geçerek çekici ile karşılıklı çarpışması sonucu 3 araçlı, ölümlü, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, —– bulunanlardan —- sayılı soruşturma dosyasında yer alan bilirkişi raporlarından anlaşıldığı üzere, — aracılığı ile müteveffanın çalıştığı— kiralanmak suretiyle “— olarak kullanıldığını, bahse konu trafik kazasının meydana geldiği esnada da sürücülüğünü aynı şirkette “—” olarak istihdam edilen—- olarak kaldığını, müvekkillerinin destekten yoksun kalma zararlarının ve cenaze giderlerinin hesap edilerek tazminat olarak ödenmesi talebiyle, kazada kusurlu bulunan sürücülerin kullandıkları—— olmak üzere toplam 21.662,43 TL ödendiğini, müvekkillerin uğradıkları ve miktarları toplanacak delillere göre tam ve kesin olarak belirlenebilecek maddi zararlarına karşılık, tutarları sonradan artırılmak kaydıyla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 107. maddesi uyarınca şimdilik asgari; eşi —- üzere, toplam 4.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile, kardeş dışındaki diğer davacılar için toplam 2.000,00 tl defin ve cenaze giderinin, tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen; müvekkillerinin uğradıkları manevi zararlara karşılık; eşi —- manevi tazminatın——davalılardan ——– müştereken ve müteselsilen; işletenler ve sürücüler yönünden olay tarihinden; — — üzere temerrüt tarihlerinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsilini, araç işletenleri ile sürücülerinin taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı —– şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin görevine ve yetkisine açıkça itirazda bulunduklarını müvekkili şirketinin merkezi—-yönünden zamanaşımı itirazında bulunduklarını, işbu davaya konu ölümlü trafik kazası açısından —-rapor aldırılacak ise de —- alınan raporda müvekkili şirket—- kusurunun olmadığı tespit edildiğini, yetki itirazının değerlendirilmesini, davalı müvekkili —– kusurlu olduğu hususu doğru olmayıp sunacakları delillerle kusur incelemesinin yeniden yaptırılmasını ve açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; sigortalı araç sürücüsünün iş bu kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığından haksız davanın reddi gerektiğini, haksız fiil sonucu kusur konusunda bir değerlendirme yapılabilmesi için kazanın meydana geldiği yer, kaza şekli ve nedeni hususlarının bilinmesi gerektiğini,—- kendi şeridinde gelen —- plakalı çekiciye çarpması sonucu meydana geldiğini, — plakalı sigortalı araç sürücüsü, “sollama yasağı olmayan— için karşıdan gelen araçların şeridine geçtiği esnada önünde seyreden aracı geçemeyeceğini anlaması üzerine frene basarak ve yavaşlayarak tekrar kendi şeridine — çekicinin arkasına geçtiğini, ancak—– anda aracının kontrolünü kaybederek karşıdan gelen araçların şeridine geçmiş ve karşı yönden gelen ——– hızının, aracın teknik özelliklerine, görüş ve yol şartlarına göre yüksek olması nedeniyle kontrolden çıktığı ve kazaya neden olduğu anlaşıldığını —- asli ve tam kusurlu olduğunu, somut olayda müteveffanın müterafik kusuru bulunup bulunmadığının tespitini, akabinde belirlenecek tazminat tutarından indirim yapılması gerektiğini, müvekkili sigorta şirketinin manevi tazminata ilişkin bir sorumluluğu bulunmadığını,——– müteveffanın müterafik kusuru nedeniyle tazminat tutarından indirim yapılmasını davacının talebi olan manevi tazminatı, cenaze ve defin gideri teminat dışı olması sebebiyle reddini, davacının faize ilişkin taleplerinin reddini, müvekkil şirketin yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasını, Fazlaya dair taleplerin reddini, arz ve talep etmiştir.
Davalı — vekili cevap dilekçesinde özetle; kusura ilişkin itirazları olduğunu, tanıkların keşif mahallinde dinlenmesine ve dosyanın kusur yönünden — kusur yönünden rapor alınmasına karar verilmesi gerektiğini, gerçekleşen kaza sonrası—-. —dosyası incelendiğinde dosya kapsamında 3 ayrı bilirkişi tarafından kusur raporu alındığını ve alınan tüm raporlarda ayrı kusur oranı bulunduğunu, kaza dosyası incelendiğinde kaza sonrasında tutulan kaza tespit tutanağı ve sonrasında alınan — asli kusurlu olduğu belirtildiğini ve müvekkilimin kendi isteğiyle—– hiçbir delil bulunmadığını, kaza anında müvekkilinin sürüş esnasında yolda dikkatli bir şekilde ilerlediği, kendi şeridinden karşıdan çıkan aracı gördüğü, karşıdan gelen araca vurmamak için frene bastığı görülmektedir. Kazanın gerçekleştiği anda müvekkilimde hiç bir dalgınlık bulunmamakta olduğunu yolu dikkatlice seyir ettiğini, müvekkili aleyhine açılan davanın reddini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı — Vekili cevap dilekçesinde—- tarihinde gerçekleşen olayda; kazaya karışan——- plaka sayılı aracın ruhsatı müvekkili —– edildiğini, araç maliki müvekkili — malik sıfatı bulunmadığı gibi müvekkil şirketin söz konusu araç ile herhangi bir hukuki bağlantının söz konusu olmadığını, gerçekleşen olayda müvekkil – davalı — herhangi bir tazminat sorumluluğu bulunmadığını, müvekkili aleyhine açılmış olan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, araç maliki müvekkil – davalı olduğunu, müvekkili söz konusu aracı—— kiralamış olup, müvekkilin söz konusu araç üzerinde işleten olarak tazminat sorumluluğu bulunmamaktadır.Eldeki davaya konu kazanın oluşumunda — plaka sayılı araç sürücüsü davalılardan– tam kusurlu olduğunu,– plaka sayılı araçta, kazayı etkileyebilecek herhangi bir bozukluk bulunduğunu, müteveffanın müterafik kusuru bulunup bulunmadığının tespitini, akabinde belirlenecek tazminat tutarından indirim yapılması gerektiğini, tazminat sorumluluğu açısından müteveffanın, davacılara gerçekten destek olması gerekmekte olduğunu, davacı tarafın müvekkili aleyhine ikame ettiği haksız davanın husumet yokluğu nedeniyle reddini, müvekkili aleyhine ikame ettiği haksız davanın her ———– esastan reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddi gerektiğini, davacı tarafından, dava öncesi müvekkil şirkete başvuru şartı yerine getirilmemiş, bu suretle müvekkili şirketin temerrüde düşmesi söz konusu olmayacağı gibi, henüz miktarı ve niteliği belirlenmemiş bir alacağa dair talep hakkının borcu muaccel hale getirmesinin imkansız olduğunu, 13.02.2020 tarihinde meydana gelen kazada davaya konu kazanın meydana gelişinde müvekkili şirket nezdinde sigortalı araç sürücünün herhangi bir kusuru bulunmadığını, müteveffanın kaza esnasında emniyet kemeri takılı olmadığını, müteveffanın davacılara gerçekten destek olduğunun ispatı gerektiğini, davacıya ait güncel——dosyaya kazandırılarak başkaca destekçisi olup olmadığı ile destekçilikten çıkanların tespiti gerektiğini, destekten yoksun kalma tazminatı belirlenirken vergilendirilmiş kazanç esas alınması gerektiğini, müvekkili şirket aleyhine açılan haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı—-vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili —– seyir halinde iken — plakalı aracı sollamaya çalışmış ancak karşı yönden gelen —- plakalı otobüsü görmesi üzerine sollamayı iptal etmiş ve çekicinin arkasına doğru geri kendi şeridine geçtiğini,— ve aracı kaydırması nedeniyle de çarpma gerçekleştiğini——- Bilirkişi raporu , tanık ifadeleri, kaza tespit tutanağından da görüleceği üzere müvekkilinin kazada bir kusuru olmadığını, ——– olduğundan —- tehlikeye sokmamak için temkinli ve tedbirli davranarak geri şeridine geçtiğini, sonuç olarak olayda müvekkilimin kusuru yok denecek kadar az olduğunu, — bakımları yapılmamış bir araç ile çok hızlı seyir halinde olduğunu, tazminat talebinin haksız olduğunu, müvekkilim kazanın oluşumunda kusursuz olduğunu—- seviyede bir sürücünün kaçınamayacağı bir kaza meydana geldiğini, tedbirsiz ve —— hiçe sayarak araç kullanan bir kişinin kusuru nedeniyle meydana geldiğini, Ancak müvekkillinin hayatının ——- müvekkilinin bu kaza nedeniyle, evde engelli ve bakıma —— olduğu ve hatta kazada bir kusuru olmadığı halde tutuklanarak cezaevine götürüldüğünü, Müvekkilimin bu kazada yaşadığı ——– olmadığını, davanın reddini, maddi ve manevi tazminat talebinin reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini davalı adına talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari —- tazminatı ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
Davacı vekili —– davalılarının ve davaya konu kazanın aynı olduğu ve dosyalar arasında irtibat bulunduğunu beyan ettiği, mahkememizce dava dosyasının celbedilerek incelenmesinde her iki davanın aynı kazaya ilişkin maddi tazminat taleplerini içerdiği anlaşılmıştır.
HMK’nın 166/1 maddesi uyarınca; ” Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.
Aynı maddenin 4.fıkrasına göre; “Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.
Mahkememizin —– sayılı dosyasının, davalıları ve dava konusu aynı olan ve dava tarihi daha önce olan —– Esas sayılı dosyası arasında fiili ve hukuki irtibat olması nedeni ile her iki dosyanın birleştirilmesine, yargılamanın—– sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Aralarındaki fiili ve hukuki irtibat nedeniyle mahkememiz dava dosyasının—— dava dosyası ile birleştirilmesine, esasın bu şekilde kapatılmasına,
2- Yargılamaya birleştirilen dosya üzerinden devam edilmesine,
3- Yargılama harç ve giderlerinin birleştirilen dosyada değerlendirilmesine,
Esas hakkındaki hükümle birlikte istinaf yolu açık olmak üzere davacının vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.