Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/639 E. 2022/956 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/639 Esas
KARAR NO : 2022/956

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan
Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2020
KARAR TARİHİ : 22/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Borçlu/Davalı Şirketin, müvekkili şirkete — yaptırmış, işlem sonucu tahakkuk eden ücret faturalandırılmış; davalı tarafın faturaya itirazı olmamış, “bugün yarın ödeyeceğiz” diyerek zaman istenmiş, tanınan birden çok süreye rağmen ödeme yapılmayınca, Davalı borçlu aleyhinde —- ilamsız icra takibi başlatılarak alacak talebinde bulunulmuş; borçlu şirketin vekili vasıtasıyla takibe itiraz ederek takibi durdurmuş olduğunu, Borçlu şirket vekili itiraz dilekçesinde alacaklı şirkete herhangi bir borçları olmadığını iddia ederek alacağın tamamı ile tüm ferilerine itiraz etmiş olup, Davalı borçlunun itirazlarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, —– miktarlı faturanın alt kısmında İşbu fatura muhteviyatının 8 gün içerisinde itirazda bulunulmadığı takdirde aynen kabul edilmiş sayılır, (2) Vadesinde ödenmeyen faturalar için aylık —- uygulanır..” ibarelerinin yer aldığını, “Senede karşı senetle ispat” kuralı gereğince delil olarak sunduğumuz faturaya karşı, borcun bulunmadığı iddiası ile takibe itiraz eden davalı şirket, bu iddiasını ancak “senetle” ispat edebilecek olup, Davalı şirketin icra takibine yaptığı itirazda senet hükmünde herhangi bir belge ibraz etmemiş olduğunu, HMK gereğince mezkür olayın arabulucuya intikal ettiğini, davalı/borçlu ile arabulucu huzurunda da anlaşmaya varılamadığından işbu davayı açmak zaruretinin hasıl olduğunu, Davalı/borçlu şirketin, kötü olarak takibe itiraz ettiğini ve müvekkili şirketin alacağına geç erişmesine neden olduğunu iddia ederek, Davalı Borçlu şirket tarafından yapılan vaki itirazın iptali ile takibin devamına, Haksız ve dayanaksız olarak yapılmış bulunan itiraz sebebiyle takip bedelinin 680′ den az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacının faturaya konu alacağının kesinlikle bulunmamakta olduğunu, zira faturaya konu herhangi bir hizmetin verilmemiş olup, müvekkiline ————– yapıldığı iddia edilmişse de bu hususun gerçeği yansıtmamakta olduğunu, davalıya böyle bir hizmet sunulmamış olup herhangi bir fatura da tebliğ edilmemiş olduğunu, zaten dava dilekçesinde de tebliğ edildiğine ilişkin herhangi bir iddia da bulunulmamakta olup, ” işlem sonucu tahakkuk eden ücret faturalandırılmış, davalı tarafın faturaya itirazı olmamıştır…” denildiğini, Tebliğ ya da teslim edildiğine dair de hiçbir veri bulunmadığını, Faturaya itiraz edilmemiş olmasının sebebi faturanın hiçbir şekilde teslim ya da tebliğ edilmemiş olması olup, İcra dosyasından tebliğ edilen ödeme emri ile faturadan haberdar olunmuş ve süresi içerisinde itirazlar sunulmuş olduğunu, davalının davacıdan iddiaya konu hizmet almadığından ve fatura vs. Davalıya tebliğ edilmediğinden de ticari defterlere davaya konu fatura işlenmemiş olup, bu suretle ticari defterler üzerinde inceleme yapılmasına gerek bulunmamakta olduğu kanaatinde olduklarını, Davaya konu faturanın kesin delil vasfı bulunmamakta olup, Faturayı düzenleyip tebliğ ve teslim etmeyen davacının verdiği hizmeti ispatla mükellef olduğunu, Fatura içeriğinin kabul edilmiş sayılması için belli başlı şartlar bulunmakta olup, Sırf fatura düzenlenmiş olmasının faturaya senet vasfı kazandırmayacağını, Davacı tarafın senede karşı senetle ispat kuralından bahsetmekte olduğunu, ancak davaya konu faturanın senet vasfı bulunmamakta olup, HMK./ da ——— nelerin bulunması gerektiğinin açıkça belirtilmemiş olduğunu, —– bir belgenin senet olarak nitelendirilmesi için asgari şartların neler olduğu belirtilmekte olup, Senet sayılan belgenin bir cisim bulması, —– bir vakıa hakkında açıklamayı içerme ve imza, bu unsurlardan imza, senedin belirleyici yönünü oluşturmakta, İmza mutlak suretle borç altına giren kişi tarafından atılmak durumunda olduğunu, aksi takdirde diğer unsurları taşısa bile söz konusu belge senet niteliğinde olmayacağını, Süresi içinde itiraz edilmese bile faturada borç altına giren fatura muhatabının imzasının olmaması, bu faturanın muhatabı için senet vasfını kazanmasına engel olduğunu, Bir faturanın TTK 21’de belirtilen karinenin hükümlerini doğurabilmesi için muhatap tarafından teslim ya da tebliğ alınmış olması ve bunun da belgelendirilmiş olması gerektiğini, Faturanın tebliğ/teslim edilmiş olduğunu iddia eden tarafın ise bunu ispatla mükellef olduğunu, kaldı ki davacının böyle bir iddiası dahi bulunmamakta olup, Davaya konu faturanın müvekkilinin bilgisi dışında düzenlenmiş ve içeriği de ispat edilememiş olduğunu, Müvekkilinin davacıdan iddiaya konu hizmeti almamış, Davaya konu —- müvekkilinin ——- dışında düzenlenmiş, teslim ya da tebliğ edilmemiş, içeriği de ispat edilememiş olduğunu savunarak, davacının haksız ve mesnetsiz davasının REDDİNE, Yargılama, harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda —- dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava — açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna —- başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, 25/11/2020 tarihinde yapılan toplantıya tarafların katıldığı, 25/11/2020 tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin ——— son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Mahkememiz ——ara karar ile; tüm dosya kapmasının ve tarafların —— yıllarına ilişkin ticari defter ve dayanak kayıtlarırın incelenerek davacının takip tarihi itibariyle alacağının olup olmadığı varsa miktarının tespiti için mali müşavir ve hesap uzmanından oluşan heyetten rapor alınmasına karar verildiği anlaşılmakla; — bilirkişi heyet raporu ile özetle; Dava dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile Tarafların Ticari Defterlerindeki Kayıtları ve Müstenidatları üzerinde yapılan inceleme sonucuna göre, Davacı Şirketin 10.620,00 TL asıl ve 317,73 tl işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.937,73 tl alacak Talebi üzerinden Harçlandırmak suretiyle İtirazın İptali istemiyle Davalı Şirket aleyhine İkame etmiş olduğu işbu itirazın iptali Davasında, yukarıda açıklanan gerekçelerle iki ihtimal üzerinde durularak, takdiri Sayın Mahkemeye bırakılmak üzere, Dava konusu faturaya bağlı sevk irsaliyesinde yer alan, davalı şirket ortağı, davalı şirket müdürü —- sahip ve davalı ——————-mailini kullandığı anlaşılan——–davalı şirketi bağladığı kabul edilirse; davacının davalıdan takip tarihi itibariyle ticari faiziyle 10.620,00 TL alacaklı olduğunu; takip öncesi temerrüt durumunun ispat edilemediği; Dava konusu faturaya bağlı sevk irsaliyesinde yer alan,——– imzasının davalı şirketi bağlamadığı kabul edilirse; davacının davalıdan alacağının ispat edilemediği, Yönünde görüş oluştuğunu, beyan ve mütalaa etmiştir.
Mahkememiz—— tarihli ara karar ile;———–.bulunun imzanın davalı şirket ——– celse arası alınacak imza örnekleri ve imzasının bulunduğu vekaletnamedeki imza ile karşılaştırılarak eli ürünü olup olmadığı hususunda rapor hazırlanması için dosyanın grafoloji uzmanına tevdi ile rapor alınmasına karar verilmiş olup; —– esas sayılı istemi ile gönderilen dosya ile ilgili olarak bilirkişi seçilmekle olup, —— verilen ——- kullanılarak, —dahilinde yapılan mukayeseli incelemede; İnceleme konusu belgelerdeki — —- atfen atılmış imzalar —imzaları arasında yapılan karşılaştırmada; — çıktı belgelerde tespit edilebilen —- alındığında; imzaların başlangıç hareketlerinde benzerlikler, —— farklılıklar görüldüğü, imza boyut ve imza kısımları arasındaki orantı ve doğrultu gibi ıslak imzalı olmayan fotokopi, çıktı gibi belgelerde saptanabilen diğer– bakımından değerlendirildiğinde; inceleme konusu——- atılmış imzanın elde mevcut —— imzalarına benzerlik göstermediği, dolayısıyla inceleme konusu belgedeki imzanın —eli ürünü olmadığına dair beyan ve mütalaada bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak incelendiğinde;
Dava; 1 adet faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ile davacı ile davalı arasında alım-satım hususunda ticari ilişkinin bulunduğu, bu ilişki kapsamında aralarında ——— bulunduğu, davacının ticari defterlerinde aralarındaki sözleşmeye ilişkin kayıt bulunduğu, bu sözlşeme kapsamında yerine getirilen yükümlülükler sonucu düzenlenen — faturanın uyuşmazlık konusu olduğu, bu faturaya yönelik sevk irsaliyesinin davalı şirket ———- imzasına tebliğ edildiği, davalı şirketin ——— tescil edilen ———- yer alması sebebiyle davalı şirketle bağlantısı bulunduğu ancak %20 pay sahibi olup kendisinin şirketi temsil ve ilzam konusunda yetkisinin bulunmadığı anlaşıldığından ve bu kapsamda söz konusu imza üzerinde inceleme yapıldığında ———-tarihli bilirkişi raporunda ——— ait olmadığı da belirtildiğinden, sonuç olarak dosya kapsamında davacının edimini ifa ettiğine yönelik bir delil sunmadığı ve sunulan yazışmaların da edimin ifa edildiğini ispatlar nitelikte olmadığı göz önüne alınarak davacının davalıdan talep konusu 10.620,00 TL miktarınca alacağının bulunmadığı kanaatine varıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 80,70 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 186,79 TL harcın mahsubu ile bakiye 106,09 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —— esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca —- tarafından karşılanan —-ücretinin davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı