Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/631 E. 2021/283 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2020/631 Esas
KARAR NO : 2021/283

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/12/2014
KARAR TARİHİ : 13/04/2021

Dosya ———Kararı ile davanın kabulüne karar verildiği,——- Kararı ile—— Esasına kaydının yapıldığı,—– sayılı——– mahkememize gönderildiği, mahkememizin ——- Esasına kaydının yapıldığı, mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların müvekkili—müteahhiti olarak çalışma yaptığı işte kendi ———-ile diğer davalılara karşı açtığı—– sayılı dava dosyası ile müşterek ve müteselsilen davacı idare aleyhine sonuçlandığını,—– sayılı takip dosyası ile yapılan icra takibi sırasında davacı — dosyasına ödendiğini, müvekkili—- sayılı dava dosyasına ait mahkeme kararı olduğunu, sözleşme hükümlerine göre ——– ödemeyen davalı ———— ait olduğunu iddia etmiş ve davacı———- itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA :
Davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, dava dışı — işçilik alacaklarının, tacir olan taraflar arasındaki —- ile; dava dışı işçinin, mahkeme kararına dayalı işçilik alacaklarının tahsili amacıyla, iş bu davanın tarafları aleyhine giriştiği icra takibinde, davacı — tarafından icra dosyasına toplam 54.497,26 TL ödeme yapıldığı, taraflar arasıdaki sözleşme uyarınca bu borçtan davalıların sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 54.497,26 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararın, davalı——- yoluyla davacı vekilinin temyiz etmesi sonucu —— ile; ” uyuşmazlığın, tacir olan tarafların ticari işletmesi ile ilgili ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TTK’nın 4. maddesi uyarınca nispi ticari dava niteliğinde olduğu, bu itibarla, 6100 Sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esası incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Bozma nedenine göre, davalı——- vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. ” açıklamasıyla bozulduğu anlaşılmıştır.
— ilamından sonra yapılan yargılama sonucu——- kararında; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafının da tacir olması ve ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olması gerekli ve yeterlidir. TTK’nın 5/2.. maddesine göre ticari davalara ayrı Asliye Ticaret Mahkemesi olan yerlerde o yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinde bakılır. Davacı ——- Sayılı Kanun’a——— Hukuk Mahkemelerinin görevsizliği ile mahkememizin görevli olduğuna karar verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında ———imzalandığını, davalıların çalıştırdığı dava dışı işçiye, mahkeme kararına dayalı işçilik alacaklarının, icra takibi sonucunda müvekkili kurum tarafından ödendiğini, söz konusu borçtan davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek 54.497,26 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davaya cevap vermemiştir.
——- karar sayılı dosyası incelendiğinde; davacı—-tarafından, davalıla——-davalı şirketler aleyhine tazminat davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulü ile — tazminatının, 3.332,00 TL net yıllık ücretli izin alacağının, 3.570,00 TL net ücret alacağının, 9.183,89 TL net fazla mesai ücret alacağının, 557,65 TL —– davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili doğrultusunda karar verildiği, kararın temyiz aşamasından geçmek suretiyle kesinleştiği görülmüştür.
——sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı alacaklı —- tarafından, davacı—– davalılar aleyhine yukarıda incelenen iş mahkemesi kararına binaen yargılama gider alacağı, vekalet ücret alacağı ve faizler de dahil olmak üzere 45.186,45 TL bedelin tahsili için takipte bulunulduğu, yapılan takip sırasında —-tarihi itibariyle icra dosyasına yatırıldığı ve takibin kapandığı saptanmıştır.
Davacı tarafça ibraz edilen ve davacı ile davalı şirketlerin taraf olduğu sözleşme incelendiğinde; ————— —- kapsamında belirtilen diğer işlerin yapılması hususunda olduğu ve sözleşmenin 9.maddesi gereğince de, işçilerle ilgili tüm ödemelerde davalı —- sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Dava; iş mahkemesince verilen karara binaen davalıların —–icra takibi sonucunda dosya borcunun davacı tarafından ödenmesinden kaynaklanan rücuen tazmin davasıdır. Takip— ödenerek davacı tarafça kapatılmıştır. Taraflar arasında düzenlenmiş sözleşme gereğince işçilerle ilgili tüm ödemelerde davalı tarafın sorumlu olduğu da sabittir.
Dolayısıyla tüm deliller ve dosya kapsamı değerlendirildiğinde; taraflar arasında düzenlenmiş sözleşme uyarınca davacının herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı, işçilerin alacaklarından davalıların sorumlu olduğu anlaşıldığından, davacı– tarafından icra dosyasına ödenen bedelin davalılardan tahsilinin gerektiği, rücuen tahsil şartlarının oluştuğu, davacı —tarafından icra dosyasına 04/12/2012 tarihinde ödeme yapıldığı, davacının bu tarihten itibaren faiz talep edebileceği, yine her iki tarafın tacir olması nedeniyle söz konusu bedele avans faiz işletilebileceği anlaşıldığından davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1– ödeme tarihi olan — tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
2-Başlangıçta harç alınmadığından alınması gerekli 59,30 TL bavurma harcı, 3.722,70 TL karar harcı olmak üzere toplam 3.782,00 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan tebligat ve müzekkere ücreti olmak üzere toplam 291,60 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davalı —- yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı — tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——esaslara göre belirlenen 7.884,64 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı