Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/622 E. 2022/52 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/622 Esas
KARAR NO: 2022/52
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/12/2020
KARAR TARİHİ: 20/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: taraflar arasında — imzalandığını, davacı şirketin davalıya — sözleşme ile — başladığı, elektrik enerjisi temin ettiğini, aboneliğinin — tarihinde sona erdiği davalının gönderilen elektrik faturaları ödemediğinden— dosyası üzerinden —– icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ederek durdurduğu belirterek; itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davalı şirkete — tarihinde tebliğ edilen ödeme emrine karşı —tarihinde borca itiraz edildiğini, davaya konu icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, davacı tarafından aboneliğin kapatılış tarihinden yaklaşık —sonra açılan bu davada, davalının davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, davalı şirkete ait şantiyenin, yüklenici firma sıfatı ile davalı şirket tarafından açıldığını, şantiyenin açılması ve kapatılmasının —-onayına bağlı olarak yapıldığını, anılan şantiyeye ait tüm borcun elektrik idaresinin faturalandırmış olduğu tutara göre ödendiğini, davacı şirket çalışanları tarafından da enerji tüketiminin gösterildiği saatin kapatıldığını ve sayacın söküldüğünü, davalı şirketin aboneliğinin sonlandırıldığını, davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını belirterek; davanın reddine, davacının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Davacı vekili, taraflar arasında elektrik tedarik sözleşmesinin imzalandığını, davacı şirketin davalıya —-başladığını, elektrik enerjisi temin ettiğini, aboneliğinin— tarihinde sona erdiğini, davalının gönderilen elektrik faturalarını ödemediğinden —- icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ederek durdurduğu belirterek; itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili, tebligat zarfının üzerinde şirketi temsile yetkili kişilerin yerinde olup olmadığı sorulmaksızın doğrudan şirket işçisine yapılan tebligatın geçersiz olduğunu, davalı şirkete —- borca itiraz edildiğini ve davaya konu icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, davacı tarafından aboneliğin kapatılış tarihinden yaklaşık — sene sonra açılan bu davada, davalının davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, itirazın iptali davası için — yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, davalı şirkete ait şantiyenin, yüklenici firma sıfatı ile davalı şirket tarafından açıldığını, şantiyenin açılması ve kapatılmasının ——– onayına bağlı olarak yapıldığını, anılan şantiyeye ait tüm borcun elektrik idaresinin faturalandırmış olduğu tutara göre ödendiğini, davacı şirket çalışanları tarafından da enerji tüketiminin gösterildiği saatin kapatıldığını ve sayacın söküldüğünü, davalı şirketin aboneliğinin sonlandırıldığını, davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını belirterek; davanın reddine, davacının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
—-eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava — tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. — eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, — tarihinde yapılan toplantıya tarafların katıldığı, — yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
— dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine enerji tüketim bedeline dayalı asıl alacak, gecikme faizi ve — takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde — olduğu tespit edilmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Davacı vekili, davalı tarafıdnan sunulan cevap dilekçesinin süresinde olmadığından zamanaşımı itirazının da süresinde olmadığını ileri sürmüştür.
Tebligat Kanununun 12 nci ve 13 üncü maddeleri uyarınca, tüzel kişilere tebliğ yetkili temsilcilerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Temsile yetkili kişinin herhangi bir nedenle tebliğ yapıldığı sırada işyerinde bulunmaması veya bizzat alamayacak durumda olması halinde, kendisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürüne, bu da olanaklı değilse, tüzel kişinin o yerdeki memur veya işçilerinden birine yapılmalıdır. Bu sıraya uyulması yasal zorunluluk olup, aksi takdirde tebligat usulsüz sayılacaktır.
Somut olayda; dava dilekçesinin davalıya — tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ evrakında işyerinde almaya emir ve yetkili işçisi/memuru/amiri —- tebliğ edildiğinin belirtildiği, şirket yetkilisine tebligatın neden yapılamadığı hususunun mazbata da yazılı olmadığı, yapılan tebligatın usulsüz olduğu, davalı vekilinin— tarihinde cevap dilekçesi sunduğu, cevap dilekçesinde şirket yetkililerinin tebligattan —- tarihinde haberdar olduklarının belirtildiği, bu nedenle cevap dilekçesinin süresinde olduğu kabul edimiştir. Tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Elektrik mühendisi bilirkişi —- tarafından hazırlanan raporunun sonuç kısmında; “a) İcra takibine konu elektrik fatura bedellerinin son ödeme tarihleri ile icra takip tarihi arasındaki süre — yıldan fazla olduğundan ve davalının da bu konuda talebi olduğundan zaman aşımına uğradığı kanaatine varılmıştır. Ancak, bu konudaki hukuki takdir —- tutarlı elektrik faturasında —-olup faturalar dayanaksızdır. Dolayısıyla sözü geçen faturaya ilişkin icra takibi de mesnetsiz olduğundan davalı şirketin bu faturadan dolayı borçlu olmadığı kanaatine varılmıştır. c)—- tutarlı elektrik faturasında sayaca ait marka, tip ve seri numarası, çarpan, tüketime esas ilk ve son endeksler ile ilk ve son okuma tarihleri, elektrik enerji birim fiyatları yer almamıştır. —- hazırlandığından mesnetsizdir. Dolayısıyla sözü geçen faturaya ilişkin icra takibi de mesnetsiz olduğundan davalı şirketin borçlu olmadığı kanaatine varılmıştır. ç)Davacı —- uygun düzenlenmiştir. Davalı şirket fatura bedelini ödediğine ilişkin dekont ibraz edemediğinden gecikme zammı ile birlikte ödeme yükümlülüğü vardır. Davacının asıl alacağı ——şeklindedir.
Taraf vekilleri rapora karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunmuşlardır.
Tüm dosya kapsamından, davanın elektrik aboneliğinden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebin ilişkin olduğu, davalı vekilinin yukarıda gerekçesi açıklandığı surette süresinde cevap dilekçesi sunduğu ve zamanaşımı defini ileri sürdüğü, bu nedenle öncelikle alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hususunun değerlendirilmesi gerektiği, dava sözleşmesel alacak olduğundan genel zamanaşımı süresi olan — yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, takibe konu faturaların son ödeme tarihleri —- tarihinde başlatıldığı, icra takibine konu elektrik fatura bedellerinin son ödeme tarihleri ile icra takip tarihi arasındaki süre — yıldan fazla olduğu, takip başlatılana kadar zamanaşımını durduran veya kesen herhangi bir durumun gerçekleşmediği, dolayısıyla zamanaşımı süresi geçtiğinden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın zamanaşımı süresinin dolmuş olması nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 124,68 TL harcın mahsubu ile bakiye 43,98 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 11,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/01/2022