Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/604 E. 2022/476 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/604 Esas
KARAR NO : 2022/476
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/12/2020
KARAR TARİHİ: 09/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili ile davalı —– bedelli bir mal alım sözleşmesi kurulmuş olup, müvekkili şirketin, ilgili sözleşmeye göre —– davalıya teslim etmiş ve —- numaralı fatura ile iş bu hususun kayıt altına alınmış olduğunu ve yine sonradan müvekkili tarafından borçluya —- bedelli teknik destek hizmeti verilmiş ve bu husus —– tarihli teslim tutanağı ile kayıt altına alınmış olduğunu, her iki fatura bedelinin de ödenmemesi üzerine, müvekkili tarafından —– yevmiye numaralı ihtarı ile borçlu şirkete ihtar çekilmiş ancak borçlunun yine de borcunu ödemekten imtina etmiş olduğunu, bunun üzerine müvekkili şirketin —— dosyası ile borçlu şirket aleyhine fatura bedelleri, faiz alacağı ve ihtar giderlerini kapsayan icra takibini başlatmış ancak borçlunun itirazı üzerine takibin durmuş olduğunu, bunun üzerine müvekkili şirket ile davalı şirket arasında İtirazın iptali amacıyla arabuluculuk süreci başlatılmış ve yapılan görüşmeler neticesinde —— tarihli arabuluculuk son tutanağı ile tarafların anlaşmaya varamadığı belirtilmiş olduğunu, davalı borçlunun sözleşmeye aykırı davranmış ve borca haksız olarak itiraz etmiş olup, icra takibinden ve arabuluculuk sürecinden sonra müvekkili şirketin hesabına —–kısmi ödeme yaptığını iddia ederek, davalı borçlunun vaki itirazının iptaline, takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahküm edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA:
Dava dilekçesinin davalı tarafa tebliğ olduğu, davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava —– tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, yapılan toplantıya tarafların katıldığı, —– tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—- sisteminden alınmış, yapılan incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı aleyhine fatura alacağına yönelik —asıl alacak, — ihtarname gideri olmak üzere toplam —- alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Davacının —-kayıtları dosyamız arasına alınmıştır.
Taraflar tacir olup ticari defterlere dayanıldığından ticari defterler üzerinde inceleme yaptırılmak üzere rapor alınmıştır.
Bilirkişi —- alınan bilirkişi raporunda özetle: taraf şirketlerin —- ticari defterlerinin incelendiği, tarafların ticari defterlerinin usule uygun olduğu, tarafların ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketen —- alacaklı olduğunun tespit edildiği, taraflar arasında yazılı bir sözleşmeye dayalı olmaksızın sürdürülen mal alım satımına dayalı ticari ilişkinin bulunduğu, tarafların ticari defterlerinin birbirini teyit ettiği, dosya kapsamı ve tarafların birbirlerini teyit ettiği tespit edilen ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi neticesinde, davacı şirketçe davalı şirket adına toplam tutarı — olan mal ve hizmet içerikli —- satış faturası düzenlenerek davalı şirkete elektronik ortamda tebliğ edildiği ve ticari defterlerde davalı şirket adına borç kaydedildiği, davacı şirketçe davalı şirket adına düzenlenen — adet faturanın davalı şirketin ticari defterlerinde herhangi bir çekişmeye sebebiyet vermeyecek şekilde davacı şirket alacağı olarak kaydedilmiş olduğu, dolayısıyla tarafların alım/satım faturalarına ilişkin ticari defter kayıtlarının da birbirlerini teyit ettiği, davacı şirketin takip tarihi itibarıyla takip talebindeki gibi —- asıl alacağı bulunduğu, davalı şirketin takip tarihi sonrası, dava tarihi öncesi tarih olan — tarihinde davacı şirkete haricen — ödeme yaptığı, davacı şirketçe davalı şirkete —-ihtarnamenin keşide edilerek —- anapara ile faturaların son ödeme tarihlerinde yerine getirilmeyen ödemeler nedeni ile— işlemiş faiz ile birlikte toplam — alacaklarının ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren — içinde ödenmesinin ihtar edildiği ve ihtarnamenin — tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiği, takip konusu faturaların son ödeme tarihlerinden takip tarihi olan —-avans faizi uygulanmak suretiyle anılan hesaplamada toplam işlemiş faizin — olacağı hesaplanmış olup, davacının —– talebinde miktarsal olarak bir isabetsizlik bulunmadığı, işlemiş faiz talebinin takdirinin Sayın Mahkemeye ait olacağı sonuç ve kanaatlerine varıldığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davanın, davacı şirketin davalı firma aleyhine başlatmış olduğu icra takibine yönelik itirazın iptali ve takibin devamına ilişkin olduğu, davaya konu ihtilafın; davacı şirketin davalı şirketten takip konusu yaparak talep ettiği cari hesap alacağının varlığı ve varsa cari hesap alacağının miktarı hususlarında toplandığı, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı, toplam tutarı — olan mal ve hizmet içerikli — satış faturasının tarafların ticari defterlerinde davalı şirket adına borç kaydedilmiş oldukları, tarafların ticari defterlerinin birbirini teyit ettiği, tarafların ticari defterlerine göre davacının davalıdan —- alacağının olduğu, davacı şirket ticari defterlerinde davalı şirket adına borç kaydedilmiş olan ve toplam tutarı —- olan bu 2(iki) faturaya ilişkin olarak davalı şirketin takip tarihi sonrası, dava tarihi öncesi tarih olan —- tarihinde davacı şirkete haricen—– kısmi ödeme yaptığı, davacı tarafın kısmi ödeme sonrası bakiye tutar üzerinden itirazın iptali davası açtığı, mahkememizce alınan bilirkişi raporunun denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli olması nedeniyle hükme esas alındığı, davalı tarafın bakiye borcu ödemediği ve ödediğine ilişkin bir iddiasının da olmadığı, dolayısıyla davacının takipten önce ihtarname göndererek davalıyı temerrüde düşürdüğünden bilirkişi raporu ile tespit edilen — işlemiş faiz talebinin ve ihtarname masrafı talebinin yerinde olduğu anlaşıldığından davanın kabulü ile davalının —- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin —asıl alacak,— üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık— oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, —- ihtarname masrafının yargılama giderleri içerisinde değerlendirilmesine, alacak likit ve davalının borcu olmasına rağmen takibe itiraz etmesi ile davacının alacağına geç kavuşmasına neden olması nedeniyle hüküm altına alınan—- % 20’u oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının — sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin — asıl alacak, —- üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 19,50 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 3.083,92 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-221,86 TL ihtarname masrafının yargılama giderleri içerisinde değerlendirilmesine,
4-Karar harcı 210,66 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 156,26 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 54,40 TL başvuru, 54,40 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 108,80 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 98,75 TL tebligat ve müzekkere gideri, 800,00 TL bilirkişi masrafı, 221,86 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 1.120,61 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 3.083,92 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/06/2022