Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/603 E. 2021/831 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/603 Esas
KARAR NO: 2021/831
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/12/2020
KARAR TARİHİ: 09/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında, —-yapılamayan yeni doğan —- olan —- müvekkili şirkette hazırlanarak davalı şirkete teslim edilmesi hususunda bir hizmet alım protokolü imzalandığını, icra takibine konu olan fatura bedelleri tahsil edilemediklerini, müvekkili şirket adına —– dosyasında icra takibi başlatıldığını, ancak davalı şirketin herhangi bir borcu olmadığından bahisle icra takibine itiraz ettiğini, müvekkili şirketin muhasebe kayıtlarında, davalı şirketin asıl alacak olarak —- müvekkili şirkete borçlu olduğunu, buna rağmen icra takibi öncesi ve sonrasında davalı şirketin bu borcu ödememekte ısrar ettiğini, bu durumun haksız ve kötü niyetli olarak yapıldığını, müvekkili şirket sözleşmeden doğan tüm sorumluluklarını eksiksiz ve zamanında ifa etmesine karşın hak kazandığı ücretleri davalı şirketin itirazı nedeniyle tahsil edemediğini, bilindiği üzere — uyarınca faturaya— günlük bir itiraz süresi olduğunu, davalı borçlunun hiçbir faturaya itiraz etmediğini, bu sebeple faturaların içeriğini kabul etmiş sayıldığını, borcun tamamına itiraz eden davalı tarafın, itiraz etme hakları varken süresi içinde faturalara itiraz etmemesinin kötü niyetini ispatladığını, tarafların ticari defterleri incelendiğinde söz konusu ticari ilişki ve başlatılan takibin haklılığının bir kez daha ortaya çıkacağını,— alacaklarının tazmini için zorunlu olan — tarihinde arabulucu nezdinde yapılan görüşmede, davalı —- anlaşma sağlanamamış olduğunu iddia ederek, davalı şirketin vaki itirazının iptali ile takibin devamını, davalı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masrafları ile ücreti vekaletinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Dava dilekçesinin davalı şirkete tebliğ edilmiş, davalı şirket tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
—- maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava —- tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. — Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile —- eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, —– yapılan toplantıya tarafların katıldığı,—-tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—- takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı şirketin, davalı şirket aleyhine,—- alacağının, takip tarihinden itibaren Asıl alacaklarına işleyecek —- oranlarda yasal faizi ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibine başvurmuş olup, ödeme emrini —- tarihinde tebellüğ eden takip borçlusu şirketin, bila tarihli itiraz dilekçesiyle takibe, borca, faize ve ferilere itiraz ettiği, davalı şirketin itiraz dilekçesinin —- tarihinde —- sunulduğu, sürenin son günü haftasonuna denk geldiğinden —- gününün sonuna kadar uzayacağı, dolayısıyla davalı şirketin itirazının süresinde olduğu ve takibin durdurulduğu, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Tarafların tacir olması ve delil olarak ticari defterlere dayanıldığından tarafların defterleri üzerinde davacının takip tarihi itibariyle davacıdan alacağının olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi — tarafından hazırlanan raporda özetle: davacı şirketin —- Defterleri üzerinde inceleme yapıldığı, defterlerin usulüne uygun olduğu, davacı şirketin takip ve dava tarihinde davalı şirketten faturalara dayalı açık c/h bakiyesinden kaynaklı —– asıl alacağı bulunduğu, davalı şirketin incelme gününde duruşma salonunda hazır bulunmamış olup, herhangi bir mazeret ve yerinde inceleme talebinde bulunmadığı belirtilmiştir.
Davacı vekili davanın kabulünü talep etmiş, davalı vekili ise rapora karşı beyan ve itiraz dilekçesinde; davacı tarafın talebi ile bilirkişi tarafından tespit edilen tutar arasında çelişki olduğunu, faturaya itiraz edilmemiş olmasının borç ikrarı sayılamayacağını, raporda faturaya konu edimlerin yerine getirilip getirilmediğinin incelenmediğini, müvekkili şirketin defterlerinin incelenmediğini, ek rapor alınması talebinde bulunduklarını talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davanın cari hesap alacağının tahsili talebine ilişkin olduğu, cari hesabın faturalardan oluştuğu, taraflar arasında —– dayalı hizmet alım/satımına dayalı ticari ilişki bulunduğu, bu kapsamda davacı şirketçe davalı şirkete —- döneminde düzenli olarak ve aylık ———hizmet satışları sonucunda e-faturalar düzenlenerek elektronik ortamda davalıya tebliğ edildikleri ve bu faturaların hizmet içerikli oldukları için aynı zamanda—– olduğu, davacı şirketçe— yılında düzenlenen ve toplam tutarı ——davacı şirketin usul ve yasaya uygun tutulmuş ticari defterlerinde davalı şirket adına borç kaydetmiş bulunduğu, davacı şirketin incelenen ve usul/yasaya uygun tutulduğu tespit olunan ticari defter ve kayıtlarında, davalı şirket adına borç kaydı yapılmış bulunan işbu faturalara ilişkin olarak davalı şirketçe davacı şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığı tespit edilmiş olup, davacı şirket ticari defterlerinde davalı şirket adına borç kaydedilen bu faturalar sonucunda, davacı şirketin ticari defter kayıtları itibarıyla davalı şirketten faturalara dayalı açık cari hesap alacağından kaynaklanan bakiye —- alacağının kaldığı, her ne kadar davalı şirket vekili müvekkili şirketin defterlerinin incelenmediğini ileri sürmüş olsa da mahkememizce taraf defterlerinin incelenmesine ilişkin muhtıranın davalı şirkete tebliğ edildiği, davalı şirketin muhtıraya rağmen defterlerini ibraz etmediği, davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını iddia eden davalı şirketin herhangi bir ödeme belgesi —— sunmadığı gibi, taraflarına usulün uygun yapılan tebligata rağmen ticari defter ve kayıtlarını bilirkişi incelemesine sunmayarak ibrazdan kaçındığı anlaşılmakla davacının defterlerindeki kayıtlara itibar edilerek davacının takip tarihi itibari ile davalıdan — olduğu anlaşılmakla davalının—- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin —- alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık —- oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, taraflar arasında temerrüt halini düzenleyen yazılı bir sözleşme ve/veya takip konusu alacağa ilişkin olarak takip öncesinde davalı şirkete keşide edilmiş hukuki nitelikli yazılı bir ihtara rastlanılmadığı gibi, iddia da edilmediği görülmekle takip öncesi temerrüt oluşmadığından işlemiş faize yönelik talebin reddine, alacak fatura alacağı olup likit olduğundan hükmedilen alacağın takdiren yüzde 20si oranında inkar tazminatını hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının —sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin —- asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık —- oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, işlemiş faize yönelik talebin reddine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan —-% 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı — davacı tarafça peşin olarak yatırılan —- harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ve 303,08 TL peşin harç olmak üzere toplam 357,48 TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 79,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 779,50 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 726,81 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8—— uyarınca Hazine tarafından karşılanan — arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranları gözetilerek —- davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/11/2021