Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/6 E. 2021/673 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/6 Esas
KARAR NO: 2021/673
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/02/2020
KARAR TARİHİ: 28/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı—- müvekkili bankanın — şubesi arasında — imzalandığını, diğer borçlular —- sözleşmeye müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduklarını, müvekkili bankanın bu sözleşme gereği adı geçen borçlulara krediler kullandırdığını, davalıların borçluları sözleşmeden kaynaklanan borçlarını ödemediklerini, bu nedenle müvekkili banka tarafından borçlulara ödeme yapması için —— ile ihtarname gönderdiğini, borçluların ödeme yapmaması üzerine davalar hakkında —- dosyası ile takip başlatıldığını, borçluların —- tarihinde takibe, borca itirazları neticesinde İcra takibin durduğunu, davalı borçlularla imzalanan — gereğince, banka kayıtlarının kesin delil alarak kabul edildiğini, faiz ve masraflar hariç olmak üzere —- tutarında alacağın, tahsil tarihine kadar işleyecek faiziyle birlikte tahsilinin temini için borçluların itirazının iptali ve takibin devamını, borçlulara %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı yükletilmesini, tüm yargılama giderleri, ihtar masrafı ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılara usulüne uygun tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—- sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalılar aleyhine —— alacağına dayalı —— kredi alacağının tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalıların süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Dayanak sözleşmelerin incelenmesinden davacı ile davalı — — imzalandığı, diğer davalılar —– sözleşmeyi kefil olarak imzaladığı, asıl borçlu davalıya kullandırılan —-ödenmediği belirtilerek davacı bankanın hesabı kat ettiğine dair —yevmiye nolu ihtarnameyi düzenlediği, ihtarname davalılara tebliğe çıkarılmış ise — tarihinde iade olduğu, taraflar arasındaki — maddesi uyarınca davalı borçlu —– geçerli tebligatın yapılmış sayılacağı, dolayısıyla kat ihtarının davalı asıl borçluya usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği ve şirketin — temerrüte düştüğü, davalının verilen — ödemede bulunmadığı gibi kat ihtarına itiraz ettiğine dair bir beyanı olmadığı, davalı kefillere çıkarılan tebligatın — iade edildiği, davalılara yeniden tebligat çıkarılmadığı, ancak davalı asıl borçluda olduğu gibi kefillere çıkarılan tebligatın iade dönmüş olsa bile sözleşmede belirtilen adrese tebliğe çıkarılmış olması halinde tebliğ yapılmış sayılamayacağı, dolayısıyla davalı kefillerin takip tarihi itibariyle temerrüte düştüğü—- takip tarihi arası temerrüt faizi talep edilemeyeceği, akdi faiz işletilmesi gerektiği, davacı bankanın takipte kat tarihi ile takip tarihi arasında akdi faiz talep etmiş olması sebebiyle bütün davalılar yönünden akdi faiz üzerinden hesaplama yapılmış olup, bilirkişi raporunda davalı kefillere çıkarılan tebliğatın iade döndüğü tarihte davalı kefillerin temerrütü oluştuğu yönündeki hatalı tespiti, davacının takibe kadar akdi faiz talep etmiş olması dolayısıyla hesaplama sonucunu değiştirmediğinden bu hususta ek rapor alınmamıştır.
Dosyada davacının takip tarihi itibariyle her bir kredi yönünden ayrı ayrı davalılardan talep edebileceği bir alacağının olup olmadığı ve miktarının tespiti bakımından bilirkişiden rapor alınmış, alınan rapora karşı taraflar herhangi bir beyan ve itirazda bulunmamıştır——- hükümleri tacirlere verilen kurumsal kredi kartları hakkında uygulanmaz.” hükmü getirilmiştir. Görüldüğü gibi, kanun koyucu, tacirlere verilen kredi kartları ile tüketiciye verilen kredi kartları hakkındaki uyuşmazlıklarda — aylık dönemler itibariyle değişen oranlardaki faiz uygulanması yönünden farklı bir düzenlemeyi benimsemiş, tacirlere verilen kredi kartları bakımından 26. maddenin uygulanmayacağı hususunu istisnai bir şekilde hükme bağlandığından — faizleri uygulanmamıştır.—– Kefillerin temerrüt tarihinin tespiti dışında bilirkişi tarafından yapılan tespit ve hesaplamalar gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte olduğundan rapor hükme esas alınmış, her üç davalı yönünden de davanın kısmen kabulüne, davalıların itirazında haksız alacağın likit olması göz önünde bulundurularak hükmedilen tutarın %20’si oranında inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalıların — dosyasında yaptığı itirazlarının kısmen iptali ile takibin;
a) —-

—-

— devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık— oranında temerrüt faizi ve bunun — işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
b) —


—- üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık — oranında temerrüt faizi ve bunun —– işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
c) —
—-


—- devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık — temerrüt faizi ve bunun — işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan —- tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı — davacı tarafça peşin olarak yatırılan — harcın davalılardan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan— davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan — tebligat ve müzekkere gideri, — bilirkişi masrafı olmak üzere toplam– yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek —davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 29.501,88 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranları gözetilerek 20,30 TL’sinin davacı taraftan, 1.299,70 TL’sinin davalılardan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/09/2021