Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/597 E. 2021/413 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/597 Esas
KARAR NO : 2021/413

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 10/12/2020
KARAR TARİHİ : 08/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—- idaresindeki—- tarafından—-tarihli — düzenlendiğini, yüklenen araç 04/09/2019 tarihinde alıcı adresine doğru yol almaktayken ——- mevkilerinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ile gerçekleşen kaza sonucu araç —– yan yattığını, emtianın yola saçılıp, patladığını ve ezildiğini, tutulan kaza tespit tutanağında, sürücü —- Karayolları Trafik Kanunu’nun 56/1-a (şerit izleme ve değiştirme kurallarına uymamak) kuralını ihlal ettiği tespit edildiğini, Hasarlı emtianın tespiti için ekspertiz raporu düzenlenmiş olduğunu olay sonucu 103.001,00.-TL zararın meydana geldiği tespit edildiğini, davalı —— sıfatıyla zarardan sorumlu olduğunu,—-, meydana gelen zarardan işleten sıfatıyla da sorumlu olduğunu beyan ederek ——dosyasına davalılarca yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına, haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalılar aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
SAVUNMA:
Davalı vekili beyan (cevap) dilekçesinde özetle;Dava konusu olay tarihinde ———- bir — durduğu yerde herhangi bir —- sebebiyle müvekkilim yük aracına çarpmamak —- geçtiği esnada arkadan gelen aracın müvekkilimi sıkıştırması neticesinde müvekkilim fren yapması neticesinde sağlam bir şekilde bağlanmayan — yollara savrulduğunu, müvekkilinin kusuruyla direksiyon hakimiyeti kaybetmediğini beyan ederek avanın reddi ile mahkeme masraflarının ve avukatlık ücretinin davacı karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan hasar alacağını sigortalısına ödeyen davacı sigorta şirketinin, sigortalısının haklarına halefiyet gereğince —- kapsamında ödediği hasar bedelinin sorumlusundan tahsili için yaptığı takibe itirazın iptaline ilişkindir.
—– sayılı dosyası getirtilmiş, davacının davalı hakkında, 103.001,00TL 6102 sayılı TTK madde —– üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalı borçluların süresinde borca, faize , yetkiye itirazları üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davalılar, icra takibinde itiraz dilekçeleri ile icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş olup davalı şirket vekili müvekkil şirketin merkezi olan —— belirtirken, diğer davalı da yetki itirazında adresinin bulunduğu —- müdürlüğünün yetkili olduğunu belirtmiştir.
Uyuşmazlık; icra dairesinin yetkili olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
İtirazın iptali davasında usulüne uygun olarak başlatılmış ve itirazla durmuş bir takibin varlığı dava şartı olup, 6100 sayılı HMK.’nun 115. maddesi uyarınca dava şartının varlığı yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmelidir.
İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır (———-
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan hasar alacağını sigortalısına ödeyen davacı—– sigortalısının haklarına— gereğince—-ödediği hasar bedelinin sorumlusundan tahsili için yaptığı takibe itirazın iptaline ilişkindir.
Taraflar arasında —- bulunmamaktadır. Davacı —kapsamında hasar bedelini ödediğinden bahisle rucüen ödediği bedeli sorumlulardan talep etmektedir.
Davacı—– icra takibini ve bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, yetkili icra dairesinin tayininde sigortalı ile davalılar arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır.—- “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, —–davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen ——kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, ——– davası için de söz konusudur” şeklinde belirtilmiştir.
Yetkili icra dairesinin belirlenmesinde de yukarıda belirtilen —– kararı doğrultusunda —ile davalı arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekmektedir.
Davacının sigortalısı ile davalı şirket arasındaki — Davacının —- üstlendiği —– taşıyıcı olarak davalı — yaptırmış olup, diğer davalı davalı şirketin aracının sürücüsüdür. Buna göre — nedeniyle meydana gelen hasardan dolayı ödemek zorunda kalacağı tazminatı alt taşıyıcı ve diğer davalı olan sürücü davalıdan talep edebilecektir.
Davalı—- başlatılan takipte, yetkili icra dairesi HMK’nın 6. maddesindeki genel yetki kuralına göre davalının dava tarihindeki yerleşim yeri icra dairesidir. Davalının yerleşim—icra daireleridir. Yine uyuşmazlık taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinden kaynaklandığından TTK 890/1. Maddesine göre taşımaya konu malın teslim alındığı veya teslim edildiği yer icra dairesi de yetkili olacaktır. Taraflar arasındaki taşıma sözleşmesine göre taşınacak malların teslim alındığı yer— — yetkili olacaktır. Davalının sözleşmesel edim borcu para olmamakla birlikte, TBK’nın 89. Maddesine göre para borçlarında ifa yeri alacaklının yerleşim yeri olduğundan, HMK’nın 10. Maddesine göre ifa yeri alacaklının yani davacının sigortalısının yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir. Buna göre davacının sigortalısının yerleşim yeri — daireleri de yetkili olabilecektir.
Davalı —- aleyhine başlatılan takipte, yetkili icra dairesi HMK’nın 6. Maddesindeki genel yetki kuralına göre davalının dava tarihindeki — Davalının— daireleridir. Yine davalının haksız fiil hükümlerine göre sorumluluğu söz konusu olabileceğinden, haksız fiilin işlendiği yer olan ve zarar görenin yerleşim yeri olan — icra daireleri de yetkili olacaktır.
Somut uyuşmazlıkta yetkili icra dairelerinden birinde takip başlatılmadığı anlaşılmış olup, usulüne uygun başlatılmış bir icra takibinin ve itirazın iptali davası açısından dava şartının bulunmadığı anlaşıldığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 114/2 ve İİK nun 50 ve 67 maddesi uyarınca icra dairesinin yetkisizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL harcın davacı tarafça başlangıçta yatırılan 1.260,09 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.200,79 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4–Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —esaslara göre belirlenen 13.861,70 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı —— vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.