Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/596 Esas
KARAR NO : 2021/510
DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 10/12/2020
KARAR TARİHİ : 01/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkilinin davalı yan ile vardığı anlaşmaya —-gönderim yapmış ve bir sorun yaşamadığını, davalı tarafça bildirilen koşullarda ve sürede teslim gerçekleştirilmediğinden taşınan ürünün bozulduğunu ve ürünler müvekkili şirket müşterisi tarafından kabul edilmediğini, bunun üzerine davalı taraf —— tarihinde müvekkili —– atılarak müşteri tarafından reddedilen ——– yönünde mail gönderildiğini, —– ürünler bozulduğundan müvekkili şirket tarafından ürünler teslim alınmadığını, müvekkili şirketin taşıma bedeli olarak davalı şirkete ——– ödediğini, davalının vermiş olduğu hizmetin ayıplı olduğu gözetilerek dava konusu —- ödenen —– gerektiğini, davalı taraf —– oturumunda bir araya gelinmiş ve uyuşmazlık ile ilgili müzakerede bulunulmuşsa da bu ——- tarihinden itibaren mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz ile davalı şirketten tahsiline, taşıma sözleşmesi bedeli olarak ödenen 245,44 TL’nin 21.10.2020 tarihinden itibaren mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz ile davalı şirketten tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili şirket arasında, ———- yönünde anlaşma yapılmış olup, ———– yapıldığını, müvekkili şirket tarafından, davacının belirttiği —– tarafından belirtilen şekilde —, tam ve eksiksiz olarak edimin ifası gerçekleştiğini, teslim yerine varıldığında, davacı müşterisi ürünlerin tesliminden imtina ettiğini, işbu durum müvekkili şirket tarafından davacıya bildirilmiş ve davacı tarafından teslim alınmak üzere, depoda muhafaza edildiğini, davacı her ne kadar ürünlerin belirtilen koşullarda ve sürede taşınmadığını iddia etmişse de, ne ürünlerin derecesine ne de teslimat tarihine ilişkin bir beyanda bulunmadığını, davacı tarafından belirtilen şekilde ve sürede ürünlerin taşıması yapılmış olup, edimin ifası öncesinde, sırasında ve sonrasında müvekkili şirkete izafe edilecek bir kusur bulunmadığını, müvekkili şirket navlun bedeline hak kazanmış olup, maddi tazminat sorumluluğu da bulunmadığını, davacı tarafından, maddi tazminat ve navlun bedelinin en yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş olup, işbu talebinin de haksız olduğunu, huzurdaki davaya konu uyuşmazlıkta her iki taraf da tacir olduğundan ve uyuşmazlığa konu olay ticari işten kaynaklandığından ticari faiz uygulanması gerektiğini beyan etmiş, davanın esasa girilmeksizin, yetkisizlik nedeni ile reddine, mahkemece reddine karar verilmesi halinde davanın esastan reddine, yargılama gideri ve avukatlık ücreti talebinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Davacı vekili tarafından işbu davadan feragat edildiğine ilişkin ——– verildiği, davacı vekilinin vekaletname uyarınca açılan davadan feragat etme yetkilerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davadan feragat HMK’nın 307. ve 311. maddeleri hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen, kesin hükmün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. HMK 307. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatının mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir.
Açıklanan nedenlerle davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Karar harcı 59,30 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kadına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ——uyarınca 3.496,98 TL.vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
4-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan—–arabuluculuk ücretinin davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda kesin olmak üzere dosya üzerinden karar verildi.