Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/589 E. 2022/805 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/589
KARAR NO: 2022/805
DAVA: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/12/2020
KARAR TARİHİ: 09/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı —– numaralı takip dosyaları ile müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlattığını, müvekkili —- davalı ——– arasında bugüne kadar herhangi bir ticari ilişki olmadığını, söz konusu bonoların hiçbir borç-alacak ilişkisinin ürünü olmadığını, müvekkilinin bu bonoları tehdit altında imzaladığını, bonolarda sadece imzanın müvekkiline ait olup diğer kısımların müvekkili tarafından doldurulmadığını, davalı ile müvekkilinin takibe konu bonoların yağma yolu ile oluşturulma fiilinden önce herhangi bir tanışıklığı bulunmadığını, böyle bir borcun hiçbir zaman var olmadığını, müvekkilinin teminat ödeme gücü olmadığını, müvekkili tarafından imzalanmış olan bonoların bedelinin yüksek olduğunu, kambiyo senetlerinin düzenlenmesi hususunda sıkı şekil şartlarının mevcut olduğunu, bono üzerindeki tüm hususların kıymetli evrakın düzenleyeni tarafından yazılması gerektiğini, davaya konu senetler üzerinde düzenleyen olarak müvekkilinin sadece imzası bulunduğunu, tüm senetlerde kalan kısımların davalı alacaklı yan tarafından doldurulduğunu, bahse konu senetler açık senetler gibi değerlendirileceğinden ötürü aradaki anlaşmanın ve doğal olarak alacağın varlığının davalı tarafça ispat edilmesi gerektiğini iddia ederek icra takiplerine konu senetlerin müvekili yönünden geçersiz sayılarak öncelikle takiplerin ve bonoların iptaline, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, müvekkilinin takibe konu borcu ödemek durumunda kalması halinde paranın müvekkiline istirdadına, olası büyük zararlara sebebiyet verecek mağduriyetlerin önlenmesi adına teminatsız şekilde icra takiplerinin somut durumun cezai soruşturma aşamasında olması da göz önüne alınarak, işbu dava sonuna kadar durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, alacağın %20’sinden az olmaması kaydıyla davalının kötü niyet tazminatı ve haksız takip tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Dava dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 72.maddesinde düzenlenen icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı yan davalı ile arasında hiçbir ticari ilişki bulunmadığını, dava ve takip konusu bononun tehtit altında imzalatıldığını, sadce imzanın kendisine ait olup diğer kısımların davalı tarafından dolduruluğunu, bu konuda——nezdinde suç duyurusunda bulunduğunu, davalının nakden düzenlenen bono nedeniyle karşılığını verdiğini ispat yükünün davalıda olduğunu belirterek dava açmış, takibin ve bononun iptali ile davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ise davaya cevap dilekçesi sunmamış ancak katıldığı —–günü duruşmada davacının iddialarını kabul etmediğini,—- görüştüklerini, son bir buçuk yıldır kendisi ile ikinci el araç satışı yaptıklarını, kendisinin ——- alma niyeti olduğunu, davacının da tanıdığı kişi olduğunu, daha uygun fiyata alacağını söyleyerek — hatırlamadığı—- tanıştırdığını, kendisinin bu ilişkiden —- zararı olduğunu—- kar zarar ortaklığı olarak girdiklerini, bu sebeple zararın yarısı olan —– kısım için davacının bu bedel kadar senet imzalayarak verdiğini, davacının kendisinin iş yerinde hırsızlık yaparak kasada bulunan ——– çaldığını, ayıca kendisinin ticari ilişkide bulunduğu insanlarla irtibat kurarak kendisi adına —- kadar borç aldığını tespit ettiğini, bu sebeple davacının babasıyla irtibata geçtiğini, davacının babası, avukatı ve şahitler huzurunda davacının babası ile anlaştığını, davacının —- senetleri imzalayarak verdiğini, senetler üzerindeki yazılar ve rakamların tamamen davacı tarafın elinden çıktığını, kendisinin senetlerin ön ya da arka sayfasında herhangi bir yazı ya da rakam yazmışlığı olmadığını, toplamda — adet ve toplam miktarı —–olan senetleri davacının rızası ile imzaladığını, ilk senedi imzaladığında davacı ile kendisi dışında personeli olan —- yanlarında olduğunu, karşı tarafın tehdit ve cebir ile- senede davacı tarafa imza attırdığı iddiasını kabul etmediğini ayrıca dosyaya ——sayılı gerekçeli kararını ve—–sayılı gerekçeli kararını sunduğunu, davacının savcılık soruşturmasında şikayet dilekçesinde ve beyanlarında kendisini tanımadığını iddia etse de—– yevmiye nolu ihtarnamesinde görüleceği üzere — davacının kullanmış olduğu krediye kendisinin kefil olduğunu beyan etmiştir.
—–takip dosyası ile—– takip dosyası getirtilmiş, her iki dosyada da davalı tarafından davacı hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, takip tutarlarının —-olduğu, davacının her iki takipten ötürü borçlu olmadığının tespiti istemiyle dava açtığı ancak —–değer göstermek suretiyle harç yatırdığı anlaşılmış, eksik peşin harç tamamlattırılmıştır.
Yargılama devam ederken —dosyadan davacının kısıtlanarak babası —– velayeti altına bırakılmasına karar verildiği, karar gerekçesinde velayet altına alınma nedeni olarak savurganlığı nedeniyle——- kısıtlanmasına karar verildiğinin belirtildiği, kararın —— tarihinde kesinleştiği ve davacı vekilinin vasi tarafından düzenlenmiş vekaletnameyi sunduğu görülmüştür. — günlü duruşmaya katılan davacı asil babasının vefatı üzerine bu kez annesi —– velayeti altına alındığını beyan etmiş, ——— tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır. – tarafından düzenlenen vekaletname ibraz edilmiştir.
———-üzerinden getirtilmiş, bu dosyalarda davacı tarafça yapılan şikayetlerin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı yan tanık deliline dayanmış, tanık —– adına davetiye tebliğ edilmiş, tanık çağrıldığı —– tarihli duruşmaya gelmemiştir. Sonraki duruşmalarda davacı vekili tanığın —– taşındığını beyan etmiş, adresinin mahkememize bildirilmesi için davacı vekiline kesin süre verilmiş ve sonuçları hatırlatılmış olmasına rağmen tanığın adresi bildirilmemiştir. Bu durumda davacı yan tanık dinletme talebinden vazgeçmiş sayılmıştır.
Davacının—- tarihli şikayet dilekçesiyle davalı yanı sıra ——hakkında suç işleme amacıyla örgüt kurma, tehdit, cebir yağma suçlarından şikayetçi olduğu, —- sayılı soruşturma dosyasından şüpheliler hakkında ——- takipsizlik kararı verildiği, aynı kişiler hakkında tefrik kararı verildiği yönünden — dosyasından soruşturmaya devam edildiği anlaşılmış, bu dosya davaya konu edilen senetlerle ilgili olduğundan mahkememizce bekletici mesele yapılmıştır.—– dosyası ile birleştirilmiş, bu dosyadan—– tarihli iddianame düzenlendiği, şüphelinin—olduğu iddianame konusu eylemin mahkememiz dosyasının konusu ile bir ilgisinin olmadığı, buna karşılık davacının şikayetinin değerlendirilmesi sonucu—– tarihli ek kavuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, takipsizlik kararında mahkememiz dosyasına konu senetlere ilişkin davacı şikayetinin —– başlığı altında değerlendirildiği ve sonuç itibariyle davalının —- uyarınca yağma suçunu işlediğine dair yeterli delil elde edilemediği, ilgili senetlerin zorla imzalatıldığına dair herhangi bir delil bulunmadığı sonucuna varıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili —— günlü duruşmada davacı hakkında kısıtlılık kararı bulunduğunu, kısıtlılığa ilişkin dava açıldıktan sonra senetlerin imzalandığını, bu yüzden irade sakatlığı bulunduğunu belirterek davacının —- sevkini talep etmiş ise de—-dosyasına konu senetlerin düzenleme tarihlerinin—– vesayet davasının açıldığı — tarihinden önce düzenlendiği,—– dosyasına konu senedin düzenleme tarihinin ise —- tarihi olup davacı hakkında velayet kararı alınmasından öncesinde düzenlendiği, davacı hakkındaki velayet kararının —- tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Aynı zamanda iddianın değiştirilmesi yasağına aykırı olan davacı yanın bu iddiası mahkememizce yerinde görülmemiş, davacının senetleri kısıtlanmadan önce düzenlediği sonucuna varılmıştır.
Mahkememizde açılan dava menfi tespit davası olup imzası inkar edilmeyen bonolar nedeniyle davacı senetlerin zor ve tehtit altında imzalatıldığı iddiasına dayanarak borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmektedir. Bonoların zor ve tehtit altında imzalatıldığı iddiası davacı tarafça ispatlanamamıştır. Davacı yan bonoların tehditle elinden alındığını, davalı ile hiçbir ticari ilişkisi olmadığını ileri sürerek dava açmıştır. Senedin tehtitle alındığı, tanık dahil her tür delil ile ispat edilebilir, bedelsizlik iddiası ise ancak yazılı delil ile ispatı mümkün olan bir husustur. Davacı yan senedin tehtit ile alındığı iddiasını ispat için tanık delili ile savcılık dosyasına dayanmış ancak tanık dinletememiş ve savcılık dosyası ise takipsizlik kararı ile sonuçlanmıştır. Bonolar nakden düzenlenmiş olup davalı lehtar bonoların iş karşılığı verildiğini ileri sürmüştür. Bu durumda davacı bu iddiasının aksini ispat yükümlülüğü altında olup yazılı delil ile ispat zorunludur. Ancak davacı yan iddiasını ispata yarar hiçbir delil sunamamıştır. Bu nedenle açılan davanın, reddine karar verilmiş ve ayrıca yargılama sürecinde ihtiyati tedbir kararı verilmediği için davalının alacağına ulaşmasına engel olunmadığından davalı lehine tazminata hükmedilmeyerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir kararı olmadığından davalı lehine tazminat takdirine yer olmadığına,
3-Karar harcı 80,70 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak ve tamamlama harcı olarak yatırılan toplam 18.101,22 TL harçtan mahsubu ile bakiye 18.020,52 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/11/2022