Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/586 E. 2022/480 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/586 Esas
KARAR NO: 2022/480
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 07/12/2020
KARAR TARİHİ: 09/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili —-davalı — tarafından sigortalanan ——– tarihinde kendi aracı ile yaptığı kazada yaralandığını ve bu kaza sonucunda vücudunda kalıcı hasarlar meydana geldiğini, müvekkilinin kaza esnasında kurallara uygun bir şekilde araç kullanmakta olup, kazada kendisine atfedilebilir hiçbir kusuru bulunmadığını,—-sevk ve idaresindeki aracın kusurlu bir şekilde müvekkilinin aracına çarpması sebebiyle müvekkilinin fiziksel ve ruhsal anlamda kalıcı olarak yaralandığını ve yıprandığını, davacının, 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesi uyarınca toplanacak delillere göre, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla,—-maddi tazminatın davalı —– temerrüt olana sigortaya ilk başvuru tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faiziyle tahsilini, ön ödeme talebinin kabulü ile şimdilik —– davalıdan tahsili ile tarafına ödenmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin yine davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: — plakalı kazaya karışan araç müvekkili şirkete, — tarihleri arasında geçerli olmak üzere—— olduğunu, poliçeden dolayı sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda şahıs başına azami —— sınırlı olduğunu, meydana gelen kaza nedeniyle geçici iş göremezlik tazminatından, geçici bakıcı gideri ve tedavi giderinden müvekkili şirket sorumlu tutulamayacağını, zira bu hususta sorumluluk ——ait olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğundan bahsedebilmek için, öncelikle sigortalı araç sürücüsünün kusurunun ispat edilmesi gerektiğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkili şirketin davacıya tazminat ödemesi gerektiği kanaatine varılması halinde tazminat miktarının,—– teknik faiz kullanılarak hesaplanması gerektiğini, dava konusu olayda müterafik kusur durununu araştırılmasını, müvekkili sigorta şirketi aleyhine ikame edilen işbu davanın reddini, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Davacı vekili tarafından işbu davadan feragat edildiğine ilişkin —– havale tarihli dilekçe verildiği, davacı vekilinin vekaletname uyarınca açılan davadan feragat etme yetkilerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Yine davalı vekili de; davacı tarafla sulh olduklarını, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Davadan feragat HMK’nın 307. ve 311. maddeleri hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen, kesin hükmün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. HMK 307. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatının mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir.
Dava tarihinden sonra yargılama devam ederken davalı sigorta şirketi tarafından ödeme yapılması nedeniyle davacı vekili maddi tazminat talebinden feragat etmiştir. Burada hakkın özünden feragat söz konusu olmayıp davacı alacağına yargılama sırasında kavuştuğu için feragat etmiş esasen dava konusuz kalmıştır. Davacı taraf davadan önce ödeme yapılmaması nedeniyle dava açmakta haklıdır. Davalı kendisine karşı dava açılmasına yine kendisi sebebiyet vermiştir. Bu nedenle feragat sebebiyle reddedilen davada arabuluculuk ücretinin davalıya yükletilmesi gerekmiştir———
Açıklanan nedenlerle davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Feragat nedeniyle DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunun 22. Maddesi uyarınca alınması gereken 53,80 TL harcın davacı tarafça başlangıçta yatırılan 54,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 0,60 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/06/2022