Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/581 E. 2021/251 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2020/463 Esas
KARAR NO : 2021/407

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/10/2020
KARAR TARİHİ : 08/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili —- kullandırmasına rağmen davalı tarafın aldığı hizmetten kaynaklı borcunu ödememiş ve müvekkili şirketin, ödenmeyen fatura bedellerinin tahsilinin sağlanması amacıyla —- sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatmış olduğunu, davalı/borçlu şirketin borca ilişkin itirazda bulunduğunu, itiraz üzerine icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulduğunu, davalı borçlu borcunu ödediğine ilişkin herhangi bir belge sunmadığını, bu sebeple itiraz ve iddiaları hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve asılsız olduklarını, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, davalı taraf —- sağlanamadığını, davalı adına kesilen faturalar, müvekkili şirket tarafından sağlanan hizmet karşılığında davalının borcunu ödemediği gerçeği ile alacağın varlığı ve belirlenebilir olduğunun görünmekte olduğunu iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; davanın kabulüne, takibe yapılan vaki itirazın iptali ile takibin devamına, davalı tarafın en az %20 icra inkâr tazminatı mahkumiyetine, yargılama gider ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;müvekkili şirket ile davacı arasında herhangi bir ticari ilişkin bulunmakla birlikte iddia edildiği şekilde müvekkili şirketin davacı hizmet —– nedenle borcu bulunmadığını, davacı ve alacaklı olduğunu iddia eden tarafın, iddia ettiği alacağının neden ve hangi dönemden kaynaklandığını somut olarak açıklamak zorunda olduğunu, takip talebine de borcun— müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, dava dilekçesinde borcun hangi hizmetten neye ilişkin kaynaklandığının açıklığa kavuşturulmamış olduğunu, davacı tarafından ——- müvekkili aleyhine başlatılan takibe, müvekkili şirketin davacı tarafa borcu bulunmamasından ötürü tüm ferileriyle birlikte itiraz edildiğini, —- gerçekleşen görüşmede, taraflar arasında anlaşma sağlanamadığın—– sabit olduğunu, müvekkili şirketin takibe konu bahsi geçen ancak davacı tarafından açıklanamayan faturalardan kaynaklı herhangi bir borcu bulunmadığını, ticari defterler incelendiğinde bu hususun açıklığa kavuşacağını, davanın reddini, en az % 20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
— sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde;– alacağının, takip tarihinden itibaren asıl alacaklarına işleyecek 6183 s. kanun kapsamında uygulanan faizi ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı,— tarihinde tebellüğ eden takip borçlusu davalı şirketin, 25.02.2020 tarihinde takibe süresinde itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 20/10/2020 tarihinden sonra açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu,– yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Bilirkişi —tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda özetle— defter ve kayıtları ile dosya kapsamında inceleme yapılarak; davacı şirket tarafından—– ilişkin tebliğ kapsamında –, usule uygun olduğu, takibe konu faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı defterlerine göre; davacının davalı şirketten takip/dava tarihi itibariyle faturalara dayalı açık cari hesap bakiyesinden kaynaklı 981.72 TL asıl alacağı olduğu, davalı ——- defterlerini ibraz etmediği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davanın, davacı şirketin davalı şirket — dayalı olarak başlatmış olduğu icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkin olduğu, taraflar arasında yazılı sözleşmeye dayalı — hususunda uyuşmazlık bulunmayıp, davaya konu ihtilafın davacı şirketin davalı şirkete yapmış olduğu — faturalara dayalı alacağının bulunup bulunmadığı ve varsa miktarı ile gecikme faizi talepleri hususlarında toplandığı, davacı şirketin ticari defter ve kayıtları, dosya kapsamında yer alan — istinaden düzenlenmiş — mübrez örnekleri üzerinden yapılan incelemelerde, davacı şirketle davalı– /imza tatbik etmek suretiyle akdedilmiş olduğu, bu sözleşme kapsamında davacı şirketin davalı –yükümlülüğünü üstlenmiş bulunduğu, davalı şirketin ise davacı şirketçe kendilerine — bedellerine ilişkin düzenlenecek faturalardaki tüketim bedellerini sözleşmede belirlenen şartlar dâhilinde ödemeyi yükümlenmiş bulunduğu, davalı şirketin 18.12.2018-18.01.2019 döneminde tüketmiş olduğu elektrik — şirketin düzenlemiş olduğu—- — fatura ile davalı şirket adına borç — ödenmemiş bakiyenin 244,52 TL olduğu, davalı şirketin 19.01.2019-18.02.2019 döneminde tüketmiş olduğu — davalı şirket adına borç kaydedildiği — döneminde tüketmiş olduğu—– — fatura ile davalı şirket adına borç kaydedildiği — tebliğ edildiği, davacı şirket ticari defterlerinde, davalı şirketçe bu faturalara ilişkin olarak yapılmış herhangi bir ödemeye rastlanılmadığından ve davalı şirketin bu yönde bir iddia da bulunmadığı görüldüğünden; davacı — müşterisi davalı şirketten — faturalarından kaynaklanan 981.72 TL asıl alacağı bulunduğu, taraflar arasında — “faturalama ve ödeme” başlıklı 9. Maddesinin l.Bendinde faturadaki tutarın tamamının faturada gösterilen son ödeme tarihinde ödeneceği, 6. Bendinde ise, son ödeme tarihine kadar borç ödenmediği takdirde 6183 Sayılı —- belirlenen gecikme zammı oranı kadar gecikme zammı tahakkuk ettirileceği, gecikme zammının günlük olarak ve tahsil sırasında tahakkuk ettirileceğinin hüküm altına alındığı görülmüş olup, davacının ödenmeyen fatura alacaklarına, ilgili faturaların son ödeme Tarihinden— 51.Maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranı üzerinden takip tarihine kadar günlük olarak hesaplanan gecikme zammının —– bilrikişi tarafından yapılan hesabın gerekçeli ve denetlenebilir olması nedeniyle hükme esas alındığı, sonuç olarak davacının —- alacağı olduğu anlaşılmakla takibe yönelik itirazın bu bedeller üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 16,80 oranında gecikme zammı ve gecikme zammı üzerinden % 18 oranında KDV uygulanmasına, alacak fatura alacağı olup likit olduğundan inkar tazminatına hükmetmek gerektiği, davacı taraf takip başlatmakta haksız olmadığından kötü niyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının — esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin;
972,87 TL asıl alacak,
125,22 TL işlemiş faiz,
+22,54 TL KDV olmak üzere toplam
1.120,63 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 16,80 oranında gecikme zammı ve gecikme zammı üzerinden % 18 oranında KDV uygulanmasına,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 1.120,63 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine,
4-Karar harcı 76,55 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 22,15 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL başvurma 54,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 108,80 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 63,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 650,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 713,50 TL’nin kabul-red oranları gözetilerek 704,70 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —– esaslara göre belirlenen kabul edilen miktarı geçmemek üzere 1.120,63 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——–esaslara göre belirlenen reddedilen miktarı geçmemek üzere 13,99 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
10-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan — arabuluculuk ücretinin taktiren tamamının davalı taraftan tahsili ile Hazine adına irad kaydına,
11-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.