Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/574 E. 2020/698 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/574 Esas
KARAR NO : 2020/698
DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/12/2020
KARAR TARİHİ: 08/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —-tarihinde yaptırdığı ve — poliçe numarasıyla dask poliçesini yenilediği, mülkiyeti kendisine ait olan——– adresinde bulunan konutunun bulunduğu binanın—- tarihinde meydana gelen 6.8 şiddetindeki deprem ve devam eden artçı depremler sonucunda, —— elemanlarınca yapılan ilk inceleme sonucunda düzenlenen raporda orta hasar aldığının belirtildiğini, kamu kurumu olan —– elemanlarınca depremde binanın orta hasar aldığı yönündeki tespitine itibar ederek, davalı kuruma —- tarihinde hasar ihbarında bulunulduğunu ve davalı kurumda hasar dosyası açıldığını, davalı kurumca —- tarihinde kendisine gönderilen ——– bankadan alındığını, konutuna bakmak için gittiğinde dairenin duvar ve kolonlarında çatlaklar olduğunu, dairenin bulunduğu binanın bodrum katına indiğinde ise binanın taşıyıcı kolonlarda ve kirişlerinde derin çatlaklar olduğunu ve binanın depremde ağır hasar gördüğünü, binanın orta hasar aldığı raporuna itiraz ettiğini, —- elemanlarınca yeniden yapılan inceleme ve değerlendirme sonucu düzenlenen —– tarihinde yayınlanan kesin hasar tespit listesinde bina hakkında yıkım kararı alındığını ancak hasar dosyasını sorguladığında, dosyada yeni hiçbir işlem yapılmadan kapatıldığını öğrendiğini beyan etmiş, davanın kabulü ile, maliki olduğu konutun yer aldığı binanın depremde ağır hasar alarak—- tarafından yıkılması nedeniyle, davalı kurumla yaptırılan sigorta poliçe bedeli olarak belirlenen——- muafiyet bedeli ve davalı kurumca tarafına ödenmiş olan —- düşüldükten sonra, tarafına ödenmesi gereken bakiye kalan —-ihtar tarihi olan—— tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak tarafına ödenmesine, mahkeme masraflarının davalı kuruma yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı tarafa dava dilekçesinin tebliğ edilmediği anlaşıldı.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
Mahkememizce dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden dosya üzerinden karar verilmiştir.—
6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesinin görevli olduğu hüküm altına alınmıştır. Yine kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3. maddesinin 1/L bendinde Tüketici İşlemi “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” şeklinde tanımlanmıştır. Bu madde hükmüne göre davacı ile davalı kurum arasında düzenlenen sigorta sözleşmesi tüketici işlemi niteliğindedir. Bu durumda uyuşmazlığın çözümü Tüketici Mahkemelerinin görevi içerisindedir.——
Somut olayda;davacı vekili, müvekkilinin davalıya dask sigortalı konutunun depremde zarar görmesi nedeniyle maddi zararını Zorunlu Deprem Sigorta Poliçesi uyarınca davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmektedir. Davacı ile davalı şirket arasında akdi bir ilişki olup, davalının sorumluluğunun kaynağı bu sözleşmedir. Davacının tacir olduğu yönünde iddia olmadığı gibi bilgi ve belgeye de rastlanılmamış olup sigortalı ev ise hususi bir konuttur. Bu durumda uyuşmazlığın 6502 sayılı yasa hükümleri uyarınca çözümlenecek olduğu ve davaya bakma görevi Tüketici Mahkemelerine ait olduğu anlaşılmakla Mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli mahkemeninin ——-Nöbetçi Tüketici Mahkemeleri olduğuna,
3-HMK 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ———– Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine belirtilen süre içerisininde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden karar verildi. 08/12/2020