Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/557 E. 2022/427 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/557 Esas
KARAR NO: 2022/427
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/11/2020
KARAR TARİHİ: 31/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Dava dışı —— davacı şirketin eski bayii olan şirketi olduğunu, bayinin davacıdan satın aldığı malların bedelini ödemekte temerrüte düştüğünü, bu nedenle takip işlemlerine başlanıldığını, davalının dava dışı —- lehine verilen ipoteğe konu taşınmazın maluku konumunda bulunduğunu. Dava dışı şirket ile davacı şirket arasındaki ticari ilişki sebebiyle meydana gelen borcun hala ödenmediğini, Davalı tarafın takibe itiraz ettiğini, Davalı tarafından davacı lehine tesis edilen ipoteklerin dava dışı —-satın aldığı mal bedellerinin ödenmesinin teminatını oluşturmak üzere alınmış teminat ipoteği niteliğinde olduğunu, ipotek senetlerinde açıkça yazıldığı üzere; dava dışı — davacı——- satın aldığı ve ileride alacağı bilcümle imtia dolayısıyla senet ve çek borçlarından ve cari hesaplarından doğmuş, doğacak ve bilcümle alacağın teminatı olmak üzere belirlenen bedel üzerinden fekki müvekkil tarafından bildirilinceye kadar süreli ve temerrüt tarihinden itibaren aylık %10 akdi faizli olarak üst limit ipoteği olarak tesis edildiğini, Davalının takibe itiraz etmesindeki amacın alacaklı davacının alacağının tahsilini geciktirmek olduğunu, bu nedenle İİK’da yer alan koşulların gerçekleşmei nedeniyle davalı aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatı hükmedilmesinin gerektiğinİ, Davalı taraf ile yapılan arabuluculuk görüşmelerinin anlaşamama ile sonuçlandığını, davanın kabulü ile borçluların haksız itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini: sonuçla; Haklı davanın kabulü ile, —— davalının haksız itirazının iptaline ve takibin bu davalı-borçlu bakımından devamına, Davalılar aleyhine alacağın—— az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatı hükmedilmesine, Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına, karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davalı vekilinin dava dilekçesine karşı cevap dilekçesi sunmamış olduğu görüldü.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Davalının gerçek kişi olması nedeniyle Mahkememizce davalının tacir olup olmadığı araştırılmasına gidilmiş ve —– yazılan yazıya verilen cevabi yazıda davalının sadece——– mükellefiyetinin bulunduğu, —- dahil hiçbir vergi dairesinde faal ya da geçmiş mükellefiyet kaydına rastlanmadığının bildirildiği ,—– yazılan yazıya verilen cevabi yazıda müdürlükleri kayıtlarında yapılan inceleme neticesinde davalı——– ait şahsın herhangi bir kaydına rastlanmadığı bildirilmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunun veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan 6102 sayılı TTK’nın 19/2 maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri içinde ticari iş sayılması davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar dışında, ticari davayı ticari iş esasına göre değil ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı TTK ‘nın 5.maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleriyle diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunununda ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 Sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1.maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve istinaf aşamasında——-tarafından re’sen incelenir.
Somut olayda, davalı tacir olmadığından TTK’nın 4.maddesi uyarınca ticari dava niteliğinde bulunmayan uyuşmazlığın dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 2.maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden Mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ——-
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli mahkemeninin——–Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
3-HMK 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ——-Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine belirtilen süre içerisininde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına ( ihtar edildi)
4-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/05/2022