Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/553 E. 2023/263 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/553 Esas
KARAR NO : 2023/263

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 24/11/2020
KARAR TARİHİ : 23/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket tarafndan, davalı kargo şirketinin—— gönderilmek üzere 17.09.2019 tarihinde iki paket ürün teslim edildiğini, teslim edilen paketlerden birinin alıcı—–şirketine teslim edildiğini, ancak diğer paketin teslim edilmediğini, davalı şirketin gönderici (—– ve alıcı (——) şubeleri ile yapılan görüşmeler sonucu paketin aktarmada kaybolduğunu, ambalajlarının parçalandığı ve ürünlerin hasar gördüğü, kullanılamaz hale geldiğinin tespit edildiğini, davalı şirkete teslim edilen ürünün hasar görmesi ve kullanılamaz hale gelmesi dolayısıyla davalı şirket nezdinde —— nolu hasar dosyası açıldığını, ancak bugüne kadar müvekkil şirketin zararı karşılanmadığı gibi hasar dosyası hakkında bilgi dahi verilmediğini, bu nedenle —— sayılı dosyasıyla davalı şirkete icra takibi yapılmışsa da davalı şirketin bu kez de haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz ettiğini ve icra takibinin durduğunu, işbu kez müvekkilinin likit alacağının ödenmesi amacıyla itirazın iptalini ve icra inkar tazminatını talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Mezkur taşımada müvekkili şirkete izafe edilebilecek hiçbir kusur bulunmadığını, olayda tam tazminata hükmedilmesini gerektiren koşulların bulunmadığını, taşıyanın sorumluluğunun TTK hükümlerince sınırlandırıldığını, davacı yanın içerik ve değeri ispata muhtaç bir kargoya ilişkin olarak fahiş tazminat talebi yersiz olduğundan haksız takibe itiraz edildiğini belirterek, davacının iddialarının asılsızlığı dikkate alınarak davanın reddini ve davacının kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Davanın, davalının —– Şubesine dava dışı—– şirketine gönderilmek üzere 17/09/2019 tarihinde iki paketten bir tanesinin paketin aktarmada kaybolduğu, ambalajların parçalanması sebebiyle hasar gördüğü iddiasıyla dava dışı şirkete teslim edilemeyen pakete yönelik hasar bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkin olduğu anlaşıldı.7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 24/11/2020 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, 04/11/2020 tarihinde telekonferans ile yapılan toplantıya tarafların katıldığı, 04/11/2020 tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.—— Esas sayılı dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmış, yapılan incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında 339,71 Euro asıl alacak, 13,44 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 353,15 Euro alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir. Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır. Davalı kargo şirketi tarafından sunulan evraklarda, 17.09.2019 tarihli—– nolu faturanın, göndericisinin davacı şirket—- alıcısının—–, gönderildiği şubenin —–alıcının adresine teslim şeklinde, toplam 2 paket, 70kg/desi ağırlık ve hacminde, adresten alım şeklinde taşınmak üzere alındığı, 18.09.2019, saat 19.07.19 da alıcı —— teslim edildiği belirtilmektedir.
Kısmi ekran görüntüsü olan 2.sayfada; fatura seri—- fatura no: —- türü —–, gönderici şubenin —- alıcı şubenin —— sütunlar eksik olduğundan —–sütunda yer alan alıcıya teslim edildi kısmında —adet rakamları görülmektedir.15.10.2019 tarihli davacı —– kaşe ve imzalı yazının; ‘17.09.2019 tarihinde —– gönderilecek olan 2 paket ürün 17.09.2019 tarihinde—– şube çalışanı —– adlı personele sağlam ve hasarsız bir şekilde teslim edilmiştir. Kargonun firmanıza tesliminden sonra 1 paket —-firmasına teslim edilmiş fakat diğer paket ise—– teslim edilemediği bilgisi alınmıştır. —- şube ve —-şube ile yapılan görüşmeler sonucunda kargoların kendilerinde olmadığı belirtilmiştir. Geçen süre ve şubelerin beyanları da göz önünde bulundurulduğunda firmanız çalışanları tarafından paketin aktarmada kaybolduğu, ambalajlarının parçalandığı ve ürünlerin hasar gördüğü tespit edilmiştir. Yukarıda izah edilen nedenlerle 339,71Euro değerindeki gönderinin kaybolması ve hasarlanması nedeniyle meydana gelen zarar olan 339,71Euro’nun yukarıda yer alan IBAN numaralı hesaba ödenerek, tazmin edilmesini aksi halde yasal yollara başvurulup gerekli makamlara ileteceğimizi beyan ederim’ şeklinde olduğu görülmüştür.
Dosya içerisinde, —–adına (muhtemelen) —– firması tarafından düzenlenmiş, İngilizce dilinde iki farklı faturadan iki sayfa mevcuttur. Bu faturaların 09.05.2019 tarih, —– numaralı olanında —- kodlu üründen —-, 123,73EURO birim fiyata sahip olduğu, 05.09.2019 tarih, —– numaralı olanında ise —- kodlu üründen —–107,99EUR0 birim fiyata sahip olduğu anlaşılmaktadır.
—–.Noterliği kanalıyla, —— yevmiye numarasıyla, davacı şirket tarafından davalı firmaya keşide edilen ihtarnamede; ürünlerin davalı tarafından teslim edilmediği, bilgi verilmediği, belirtilerek, kaybolan ürünlerle ilgili toplam 339,71 Euro ürün bedelinin tazmin edilmesinin talep edildiği, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiği görülmüştür.
Mahkememizce taraf iddia ve savunmaları, davacı delilleri,—– gelen yazı cevabı, davalı tarafın zarar miktarını kabul etmediği ve hesaplamanın TTK’nın 882 maddesindeki —— hesabına göre yapılmalı şeklindeki beyanı da değerlendirilmek sebebiyle davacının alacağının bulunup bulunmadığı varsa zarar miktarının hesaplanması açısından karayolu taşımacılığı konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişi —– tarafından düzenlenen 06.12.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafından taşınmak üzere davalıya verilen emtianın niteliği, cinsi, miktarı vb konuları ihtiva eden sevk irsaliyesi gibi hiçbir belgenin dosya kapsamında mevcut olmadığı, hasarlandığı veya zayi olduğu iddia edilen olaya ilişkin herhangi bir tutanak, fotoğraf gibi hasarı veya zayii denetlemeye yarayacak bir belgenin dosya kapsamında mevcut olmadığı, tüm bu nedenlerle davalının takibe dayanak yaptığı ihtarname içeriğinde belirtilen zarar uğranılan ve kullanılamaz hale gelen hasarlı ürünlere ait somut bir verinin olmadığı tespit edilmekle, davacının davasını ispat külfeti ortada kaldığından, bir değerlendirmenin yapılamadığı, takdirin mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.
Taraf vekilleri rapora beyan ve itiraz dilekçesi sunmuşlardır. Mahkememizce —— kargodan gelen yazı cevabı, taraf vekillerinin rapora yönelik itiraz dilekçeleri, davacı vekilinin rapora yönelik itiraz dilekçesi ekinde sunduğu yazışmalar ve belgeler değerlendirilmesi ve ayrıca davalı vekilinin TTK madde 882 hükmünün uygulanması gerektiği iddiasının değerlendirilerek taktiri mahkememize ait olmak üzere bu şekilde de ayrıca hesap yapılması amacıyla bilirkişiden ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi —— tarafından düzenlenen 13/12/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davacının göndericisi olduğu 2 paketten bir tanesinin taşıma esnasında hasar gördüğünün, kök rapor sonrası dosyaya sunulan taraflar arasındaki mail yazışmaları ile sübuta erdiği, hasarın varlığı sabit olmakla birlikte, gerçek zarar tutarının belirlenebileceği, emtianın niteliği, cinsi, miktarı vb konuları ihtiva eden sevk irsaliyesi gibi hiçbir belgenin dosya kapsamında mevcut olmadığı, bu nedenle davalının takibe dayanak yaptığı ihtarname içeriğinde belirtilen zararın denetlenemediği, hasar gören pakete ait brüt ağırlık bilgisi mevcut olmadığından, TTK 882’nci maddesi kapsamında, davalı taşıyıcının sorumlu tutulacağı sorumluluk tutarının hesaplamanın mümkün olmadığı, belirtilmiştir.
Davalı firma tarafından 17.09.2019 tarih, —– numaralı —– teslim edilmek üzere 2 koli, —– teslim edilmek üzere 1 kolinin, davacı firma tarafından —-teslim edildiği, —— üzerinde bir hasar şerhi ve ambalaj konusunda bir çekince olmadığı, davalı tarafından eşyanın taşınmak üzere sağlam ve eksiksiz olarak alındığı,——-şubesi ile 26.09.2019 tarihinde kargoların akıbeti ile ilgili olarak yapılan görüşmede gönderilen kolilerden birinin alıcıya teslim edildiği, diğer kolinin ise aktarmada bulunamadığı, bu hususta—– Şubesi ile ——Şubesi arasında yapılan mail yazışmalarından anlaşılacağı üzere ——şubesi tarafından kargo içeriğine ilişkin bilgiler ve fotoğraflar eklenerek —– şubesinden hasarlı panoların akıbetine ilişkin bilgi talep edildiği, —– şubesinden verilen 07/10/2019 tarihli cevapta ürünlerin aktarmadan ambalajı dağılmış şekilde çıktığının açıkça belirtildiği, bu hususun kargo sürecinde ürünlerin zarar gördüğünü ispatladığı, dosyaya sunulan mail yazışmaları incelendiğinde, davacı firmaya ait olduğu anlaşılan—–uzantılı mail adresinden 03.10.2019 tarih, 07:56 zaman damgalı mailde; “Aşağıdaki kargomuzun sevk tarihi 17.09.2019—olan müşterimiz—- – firmasına ulaşma tarihi 03.10.2019 arada geçen zamanda kaybolan ürünlerin son hali ekteki fotolarda gözükmektedir. Teslim sırasında 2 paket teslim edilmesi gereken ürün varken teslim edilen paket miktarı 1 dir. Müşterimiz ürünleri hasarlı haliyle kabul etmemektedir. Ürünler şuan —– kargo şubesinde beklemektedir. Bu konuda müşterimizin mağduriyetini gidermenizi ivedi olarak rica ederim.Problemin tamamının sizden kaynaklandığınıve çözüm için gerekli aksiyonları almanızı rica ediyorum.’ Şeklinde olduğu, aynı zamanda bu mailin ihbar niteliği taşıdığı tespit edilmiştir. Maile eklenen hasar fotoğrafları ise aşağıdadır” şeklinde olduğu,
davalı şirketin —– Şubesinden 12:15 zaman damgalı mail ile; “İlgili kargo için —– şube olarak yapacak işlemimiz yoktur hasarlı olarak gönderilen ürünlerin hasar tutanağı tutulmaz 2 parça olarak ilk kesilen faturada teslim ettiğimiz 1 parça da hasar yoktur 2 parça aktarmadan ambalajı dağılıp çıkış şubesine tekrar gönderilmiştir ve yeniden 3 parça olarak tarafımıza hasarlı gönderilmiştir aha kabul etmediği için iade gönderilmiştir.” şeklinde olduğu, Davalı tarafça 17/06/2021 tarihinde sunulan beyan dilekçesi ile hasar dosyasının sunulduğu belirtilmiş ise de sunulan dilekçenin içeriği incelendiğinde; sadece davacı tarafça yapılan başvuru evrakları ve kargo takip formunun dosyaya sunulduğu, mahkememizce davalı kargo şirketine yeniden müzekkere yazıldığı, hasar dosyasının yeniden celp edildiği, dosyaya sunulan mail yazışmaları soncunda, davalı —–taşınmak üzere sağlam ve eksiksiz teslim edilen, toplam 70 kg ağırlığında 2 paketten hasar gören kargonun, varış şubesine hasarlı ambalajı dağılmış hasarlı olarak geldiği, bunun üzerine çıkış şubesine iade edildiği yeniden 3 parça olarak geldiği beyan edildiği görülmüş olmakla, davalıya hasarsız olarak teslim edilen 2 adet paketten 1 tanesinin taşıma sırasında hasar gördüğünün anlaşıldığı, varış şubesine hasarlı olarak gelmesi üzerine gönderen şubeye iade edildiği, tekrar gelen ürünün hasarlı olduğu gerekçesi ile alıcısı tarafından kabul edilmediği, sonuç itibarıyla hasarın varlığının davalı şirket tarafından kabul edildiğinin anlaşıldığı, Ambar Tesellüm Fişinde taşınan emtianın sadece 2 koli olduğu ve alıcısının —— olduğu , kargo içeriği hakkında bir bilginin mevcut olmadığı, davalı tarafından tutulan kargo hareketlerinin görüntüsünde de emtianın 2 paket ve toplam 70 kg olduğu bilgisi bulunduğu ancak kargo içeriğine yönelik bir bilginin bulunmadığı, davacı vekili hasarlı kargo içeriğine ait ürün değerine ilişkin belgeleri, 15.10.2019 tarihli zararı tazmin dilekçesinde verdiğini beyan ettiği, yine davacı tarafça ithalat faturaları sunulmuş olup, bu faturaların İngilizce olduğu, davacı tarafından ürünün alıcısına düzenlenmiş bir fatura veya irsaliye mevcut olmadığı, kaldı ki salt davacı vekilinin beyanı ile hasar gören ürünlerin sunulan iki ithalat faturasındaki ürünlere ait olduğunun söylenemeyeceği, kargo tesellüm fişinde kargonun içeriği konusunda gönderici tarafından bir beyanda bulunulmadığı, gönderiye herhangi bir faturanın veya irsaliye fişinin eklenmediği, esasen gönderici pakette bulunan eşyaların nev’ini ve değerini taşıyıcı kargo şirketine beyan etse idi, bu emtianın değeri üzerinden sigortalanması ve taşıtanın sigorta bedeli ödemesi gerekeceği, paket içindeki eşyanın nev’ini ve değerini bildirme yükümlülüğü eşyayı taşıtana olup, bildirilmemesi halinde de oluşacak zarara katlanma yükümlülüğü kendisi üzerinde olacağı, zira kimsenin kendi kusurundan dolayı hak talep edemeyeceği, dolayısıyla davacının kargo içeriğini ispatlayamadığı kanaatine varılmıştır.Davacı tarafından gönderilen ihtarname içeriğinde ürünlerin zarar gördüğü ve kullanılamaz olduğu belirtilmiş olsa da bu konuda bir teknik raporun bulunmadığı, hasarlı olduğu ileri sürülen ürüne ait dosyaya yalnızca bir fotoğraf sunulduğu, mahkememizce takdiri mahkememizce ait olmak üzere ek raporda davalının iddiası doğrultusunda TTK 882’nci madde kapsamında taşıyıcının sorumlu olacağı tutarın belirlenmesi talep edilmiş, bilirkişi ek raporunda; bu değerin tespit edilebilmesi için, hasar gören emtianın brüt ağırlık bilgisine ihtiyaç olduğu, sunulan Kargo hareketleri bilgisine göre taşınan 2 paketin ağırlığı 70,00 kg olup paketlerden birinin hasarlı olduğu, ancak dosya kapsamında bu iki paketin de aynı ağırlıkta olduğu bilgisinin bulunmadığı, iki paketin ağırlığının aynı olduğunun kabulüne bir dayanak da bulunmadığı, dolayısıyla brüt ağırlık bilgisi olmadan, davalı taşıyıcının TTK 882’nci madde kapsamında sorumluluğunu tespit edebilmenin mümkün olmadığı beyan edilmiştir.
Taşıyıcı, eşyanın tamamen veya kısmen zıyaından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda; tazmin edilecek zararın kapsamı ve sınırları TTK’nın 880. maddesi gereğince belirlenecek olup bu tazminat, eşyanın zıyaı hâlinde, onun taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre belirlenmesi gerekmektedir. Maddenin 3. fıkrasında ise eşyanın değerinin piyasa fiyatına göre bu yoksa aynı tür ve nitelikteki malların cari değerine göre tayin edileceği belirlenmiştir. Eşya, taşımak üzere teslimden hemen önce satılmışsa, satıcının faturasında taşıma giderleri mahsup edilerek gösterilen satış bedelinin piyasa fiyatı olduğu varsayılır.Bu şekilde belirlenerek ödenecek tazminat ise 6102 sayılı TTK 882. maddesine göre, 880. ve 881. maddeleri uyarınca, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır. Gönderinin münferit parçalarının zıyaı veya hasarı hâlinde taşıyıcının sorumluluğu; gönderinin tamamı değerini kaybetmişse tamamının, gönderinin bir kısmı değerini kaybetmişse, değerini kaybeden kısmının, net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır. Özel Çekme Hakkı, eşyanın taşıma amacıyla taşıyıcıya teslim edildiği tarihteki veya taraflarca kararlaştırılan diğer bir tarihteki, —–Bankasınca belirlenen değerine göre Türk Lirasına çevrilir.
Ancak TTK’nın 886. maddesi uyarınca taşıyıcı veya TTK’nın 879. maddede belirtilen kişiler zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiil veya ihmalle sebebiyet verdiklerinin ispat edilmesi halinde sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamayacaklardır.Somut olayda; taraflar arasındaki ilişkinin taşıma sözleşmesinden kaynaklandığı, tüm dosya kapsamında taşıyıcının zarara kasten veya pervasız bir davranışla sebebiyet verdiklerine ilişkin bir bulgunun olmaması karşısında; somut olayda 6102 sayılı TTK’nın 882’inci maddesi uyarınca, zıya veya hasar sebebiyle taşıyıcının sorumluluğu, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8.83 Özel Çekme Hakkı ile sınırlı olacağı, davacı tarafça davalı kargo şirketine 2 paket olarak toplamda 70.00 kg ürün teslim edildiği, paketlerden birinin hasarlandığı, ek raporda da belirtildiği üzere paketlerden her birinin kaç kg olduğuna yönelik bir bilginin mevcut olmadığı, ancak dosya kapsamı itibariyle yukarıda da açıklandığı üzere paketlerden birinin hasarlandığının açık olduğu, 2 paket toplamı 70,00 kg olup, paketlerin eşit ağırlıkta olup olmadığı belirsiz olsa da eşit olarak hesaplandığında 1 paketin kg ‘sinin 35,00 kg olduğu, ancak bu husus net olmadığından mahkememizce TBK’nın 52. Maddesi dikkate alınarak takdiren % 20 oranında indirim yapılmak suretiyle hasarlı paketin kg ‘sinin ( 35.00 kg x % 20 = 7.00 kg, 35.00 kg – 7.00 kg = 28 kg) 28.00 kg olarak hesaplandığı, 1 kg emtia çekme hakkı (—–) üzerinden hesaplanması hususunun mahkememizce resen yapıldığı, —- HD’nin —- Esas —– Karar sayılı kararı)hasarlanan 1 adet paketin toplam ağırlığının 28 kg olduğu belirtildiği gözetilerek taşıyıcının sorumluluk sınırı kg başına 8.33 —– olduğuna göre ( gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kg için 8,33 özel çekme hakkını karşılayan tutar ile sınırlı olması gerektiği dikkate alınarak TTK. 882 kapsamında) kargo firmasının sorumluluğunun 28.00 kg x 8,33 SDR= 233,24 —–teslim tarihi olan 18/09/2019 tarihinde —– verilerine göre —- (çekme hakkı) 7.7892 TL olmakla (233,24 —– x 7.7892 TL = 1.816,75 TL) 1.816,75 TL olarak tespit edildiği, davacının hasarlı teslim tarihinden takip tarihine kadar davalıdan avans faiz talep edebileceği, takip tarihinin 19/06/2020 olup, 18/09/2019 tarihi ile 19/06/2020 tarihi arası asıl alacak miktarı olan 1.816,75 TL’nin faizinin toplamda 212,48 TL olarak hesaplandığı (1.816,75 TL x avans faiz oranları x 275 gün = 212,48 TL), davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği, her ne kadar takip Euro üzerinden başlatılmışsa da somut olayda —– hesabı yapılması gerektiğinden zararın TL olarak hesaplandığı ve takibin bu şekilde devam etmesi gerektiği, davalının—–.İcra Müdürlüğünün —— Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın Kısmen iptali ile takibin 1.816,75 TL asıl alacak, 212,48 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.029,23 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, bakiye talebin reddine karar vermek gerektiği, söz konusu olayda zarar miktarı, kusur durumları, zarar varsa kimin sorumlu olduğu belirsiz olduğundan dolayısıyla alacak likit olmadığından davacı tarafın inkar tazminat talebinin reddine, davacı takip başlatmakta haksız olmadığından davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Takip Euro üzerinden başlatılmış olup, dava değeri dava tarihindeki Euro kuru üzerinden hesaplanması gerektiğinden; (Dava tarihi 24/11/2020 tarihinde —— 1 Euro efektif satış kuru; 9,4266 TL, dava değeri; 353,15 Euro x 9,4266 TL = 3.329,00 TL) dava değerinin 3.329,00 TL olduğu hesaplanmış olup, kabul edilen kısım 2.029,23 TL olup bu miktarlar gözetilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretleri hesaplanmıştır.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının —–.İcra Müdürlüğünün —–Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın KISMEN iptali ile takibin 1.816,75 TL asıl alacak, 212,48 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.029,23 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, bakiye talebin reddine,
2-Davacı tarafın inkar tazminat talebinin reddine,
3-Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine,
4-Karar harcı 138,61 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 84,21TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 54,40 TL başvuru, 54,40 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 108,80 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 168,25 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.100,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.268,25 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 773,00 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre kabul edilen miktarı geçmemek üzere belirlenen 2.029,23 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 1.299,77 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranları gözetilerek 515,00 TL’sinin davacı taraftan, 805,00 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
11-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.