Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/550 E. 2022/175 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/550 Esas
KARAR NO: 2022/175
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 23/11/2020
KARAR TARİHİ: 08/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili ile davalı şirket arasında akdedilen—– müvekkilinin, davalı şirketin yetkili servisi olarak — bölgesinde hizmet vermeye başladığını, davalı şirketin, — —– belli bir ücret karşılığında — uzatılması için müvekkiline —— gönderdiğini,—- ücretini de müvekkilinin cari hesabından peşin olarak tahsil etmiş olduğunu, taraflar arasındaki ilişki nedeniyle müvekkilinin ilgili —– alımını reddetme imkanı bulunmadığını,———- taşıyan cihazların davalı şirket tarafından verilen ———- uzamasını sağlayan ve nihai müşteriye para ile satılan kıymetli evrak niteliğindeki belgeler olduğunu, davalı şirketin müvekkiline —- ihtarnamesini keşide ederek yetkili servis sözleşmesinin iptal edildiğini bildirdiğini, söz konusu ihtarda, — —- — satabileceğini, sair işlemleri — yapamayacağını — marka, ünvan ve amblemlerini —- kullanamayacağını ihtar etmiş olduğunu, müvekkilinin elinde fesih tarihi itibarıyla toplam — değerinde — adet garanti sözleşmesi kaldığını, müvekkilinin, davalıya karşı —— ihtarnamesini keşide ederek — iade alınmasını talep etmişse de olumlu yanıt alınamadığını, müvekkili yetkili servisin satışını gerçekleştiremediği —–davalı şirket tarafından iade alınması ve ilgili emtia karşılığında müvekkilinden tahsil edilen paranın iade edilmesi gerektiğini, müvekkilinin, yetkili servis sözleşmesinin feshinden sonra davalı—- adına çalışmadığını, —- markasını temsil etmeyen ve yetkili de olmayan müvekkilinin yedek parça ve ek —– paketlerini nihai tüketiciye satışı imkanının kalmadığını belirterek müvekkilinin davalıya haksız olarak ödediği beheri —- sözleşmelerinin toplam bedeli olan — dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz oranıyla birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, davalı tarafından iade alınmayan ek —- davalıya iade edilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının müvekkili şirketin eski yetkili servisi olduğunu, müvekkili şirket ile davacı arasındaki ilişki —— sayılı ihtarnamesi ile sona erdirildiğini, davacı yanın yetkili servis sıfatıyla hareket ettiği süre boyunca uyması gereken hak ve yükümlülükler ile sözleşmenin sona erme halleri ve sonuçları işbu sözleşme ile belirlenmiş olduğunu, davacının —–tarafından belirlenecek kampanya ve sair düzenlemelere uyma zorunluluğu bulunduğunu bildiği ve bu hususu açıkça kabul ettiğinin anlaşılmakta olduğunu, davacının ayrı bir tüzel kişiliği olan ve ticari faaliyeti bulunan tüzel kişilik olup ticari faaliyet yürütmesi nedeniyle basiretli bir tacir gibi davranma yükü altında olduğunu, davacının sözleşme şartlarını bilmediğini, şartların kendisine zorla kabul ettirildiğini ya da taraflar arasındaki ticari ilişki devam ederken dayatma yapılarak —- satın aldığını kabul etmenin söz konusu dahi olmayacağını, davacının dava konusu —– satışını yaparak ilave kazanç sağladığını, davacıya —dayatmayla satıldığı iddiasının son derece yersiz olduğunu, davacı tarafça fatura içeriğine süresinde itiraz edilmemiş olup davacı yanın fatura içeriğini kabul ettiklerini, davacıya fesih sonrasında ek garanti paketi satışına devam edebileceğinin açıkça tebliğ edildiğini, sözleşmedeki çerçeve maddeden yola çıkarak ek garantilerin satışını yapamayacağı kanaatine varılmasının her şeyden önce dosyadaki somut ve yazılı delillere aykırılık teşkil ettiğini, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki yetkili servis sözleşmelerinin feshi nedeniyle ek garanti paketi sözleşmelerinin davalıya iadesi ile paket bedellerinin tahsili talebine yöneliktir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava —- tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, —– tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Taraflar arasında yetkili servis sözleşmesi yapıldığı ve sözleşmenin —- tarihi itibarı ile davalı tarafça fesh edildiği ihtilafsızdır.
Davacı, sözleşme süresi içerisinde davalı şirket tarafından müşterilere kullandırılmak üzere tarafına gönderilen ek garanti paketi sözleşmelerinin bedelinin davalı şirkete peşin olarak ödendiğini, sözleşme sona erdikten sonra elinde kalan—– bedelinin tarafına iade edilmesi gerektiği iddia etmiştir. Davalı taraf ise, davacının ek —– sözleşmelerinin bedelini herhangi bir itiraz ileri sürmeksizin peşinen ödediğini, yetkili servis sözleşmesi ile birlikte ek garanti paketi uygulmasını kabul ettiğini savunmuştur.
Tarafların iddialarının tetkiki için deliller toplanmış ve bilirkişiden rapor alınmıştır.
—– uyuşmazlık kapsamı dikkate alınarak incelenmiştir. —– maddesine göre; “işbu sözleşemenin feshi halinde yetkili servisin herhangi bir sebeple—- ait tescilli markalarından olan hiçbir müşterinin cihazına müdahale yetkisi kalmaz. Yetkisi iptal edilen bir servis yetki dışında özel olarak — tescilli markalarından birini taşıyan herhangi bir müşterinin cihazına müdahale edemez——– bu sözleşmenin feshi halinde yetkili servis hiçbir surette —ait markalardan birinin ——- işyerinde, kullandığı evraklarda, işyeri tabelasında, servis araçlarında ve personelin kullandığı hiçbir kıyafet ve ekipmanda bulunduramaz” şeklindeki düzenlemeler yer almaktadır.
Tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının elinde kalan—– ücretleri davalı tarafından tahsil edilmiş ve zilyetliği de yetkili serviste bulunduğundan malik olarak yetkili servisin paketler üzerinden tasarruf yetkisine sahip olduğu, ancak —– maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, pratik olarak bu ürünlerin yetkili servis sözleşmesi sona ermiş bir işletme tarafından satımının oldukça zor olacağı ve işletmeye de bir fayda sağlamayacağı yetkisi iptal edilmiş bir servisin, kendisine herhangi bir menfaat sağlamayacak ürünleri, kâr etme imkânı olmadığı gibi —— imkânı da olmadan satması beklenemeyeceği, yetkisi olmadığı için, satış yaptığı müşterilere —– sağlama imkânı da olmadığı, işletmesinde davalı firma ile ilgili tanıtıcı unsurda kullanma imkanı bulunmadığı, ayrıca, bir tüketicinin —–yetkili servisi olmayan bir işletmeden —– — alması da hayatın olağan akışına uygun olmadığı, bu halde, ek garanti paket sözleşmelerinin davacı tarafından satılmasının, davalı ile davacı arasındaki sözleşmesel ilişkinin ana unsurlarından birini teşkil etmediği, davacının kötü niyetinden söz etme imkanı bulunmadığı, davacının, uyuşmazlığa konu —– davalıya iadesi ile —-kapsamında tahsil edilen ücretin davalıdan iadesi talebinde haklı olduğu kanaatine varılmakla davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekili yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasını talep etmiş ise de; taraflar arasındaki sözleşmenin fesh edildiği ihtilafsız olup sözleşme gereğince fesih tarihinden itibaren davacı tarafın satışını yapamayacağı makul sınırın üstünde gönderilen —- dolayı davacının sorumlu tutulmasının sözleşmenin lafzına, amacına ve MK 2.maddesine aykırı olduğu kanaatine varıldığından ve bilirkişi raporunun yeterli ve hüküm kurmaya elverişli nitelikte olması nedeniyle davalı tarafın talebi reddedilmiş ve davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ——-
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KABULÜNE
1-Dava konusu olan ve toplam değeri —olan —davacı tarafça davalıya iadesi ile, — dava tarihi olan —– tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tarafların edimlerini aynı anda ifa etmelerine,
2-Karar harcı TL 995,96 ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 248,99 TL harcın mahsubu ile bakiye TL 746,97 harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ve 248,99 TL peşin harç olmak üzere toplam 303,39TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 55,25 tebligat ve müzekkere gideri, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.555,25 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/03/2022