Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/520 E. 2022/436 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/520 Esas
KARAR NO: 2022/436
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 11/11/2020
KARAR TARİHİ: 31/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı borçlu—dava dışı —- imzalanan —- gereğince davalı borçluya kredi kullandırıldığını, davalı borçlunun, —– ise asıl borçlu sıfatı ile imzaladığını, ayrıca bahse konu kredi limitleri çerçevesinde imzalanan —- açıldığını, çek defteri verilmesi nedeniyle gayri nakdi kredi borcu doğduğunu, muaccel olan borçların ödenmemesi üzerine müvekkili banka tarafından, alacakların ödenmesi için —– yevmiye numaralı ihtarnamesi ile —– yevmiye numaralı ihtarnamelerinin gönderildiğini, fakat yine de ödeme yapılmadığını, borcun ödenmemesi üzerine davalı borçlu—- dava dışı —- aleyhine—– dosyası üzerinden ve davalı borçlu —– sayılı dosyası üzerinden icra takipleri ikame edildiğini, ancak davalı borçlu tarafından her iki icra takibine de itiraz edildiğini, davalı borçlunun, —- sayılı dosyası üzerinden —– şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz tesis edilmesine, davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile ——- dosyası üzerinden icra takiplerinin devamına, davalı borçlunun takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere, icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Dava dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, ——-kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan takiplere yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava—— açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—- Sayılı Dosyası getirtilmiş, yapılan incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine—— üzerinden takip başlatıldığı, davalı borçlu vekili tarafından süresinde borcun tamamına, faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
—-Sayılı Dosyası getirtilmiş, yapılan incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine ——– üzerinden takip başlatıldığı, davalı borçlu vekili tarafından süresinde borcun tamamına, faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce davacı bankanın şubesinde bizzat inceleme yapılması suretiyle bankacı bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bilirkişi —- alınan bilirkişi raporunda özetle: dava konusu alacak tutarının, davacı —- davalı asıl borçlu —arasında imzalanan—- davacı banka ve dava dışı—- arasında imzalanan —- istinaden, adı geçenlere kullandırılan —– kaynaklandığı, Takip tarihi itibariyle, taleple bağlılık ilkesi de gözetilerek yapılan hesaplamalar sonucunda, davalı kefil —- sayılı dosyasından asıl borçlu sıfatıyla —– borçtan sorumlu tutulabileceği, davacı banka ile dava dışı —-imzalanan—- geçerli kefaleti bulunduğundan,—— borçtan sorumlu tutulabileceği, davacı banka tarafından, takip tarihinden sonra ancak dava tarihinden önce davalı —– yapıldığı, takipten sonra ancak davadan önce yapılan ödemelerin takip tarihi itibariyle hesaplanan borçtan düşülmesi gerektiği, söz konusu—- ödeme tutarının, TBK’nın 100. maddesi uyarınca öncelikle faiz ve masraflardan olmak üzere, davalı — asaleten ve kefaleten toplam —-nakit borcundan düşüldüğünde geriye—- nakit borç kaldığı, bu durumda, davacı bankanın takip tarihi itibariyle davalı — asaleten ve kefaleten sorumlu olduğu borçlarından dolayı —-gayri nakit alacak tutarının bulunduğu, icra takip taleplerinde —-asıl alacak tutarları için takip tarihinden itibaren istenilen yıllık — oranlarda faiz oranının, —– sayılı duyurusuna uygun olduğu belirtilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan —- sözleşmesi niteliğinde olduğundan, ihtilafın çözümünde —– defter kayıtları ve belgeleri esas alınmıştır.
Davacı — davalı —- tutarlı ve yine davalı —- tutarlı —– imzalandığı,
Davalı —- tarihli sözleşmeyi asıl borçlu sıfatıyla ve——tarihli sözleşmeyi ise müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı ve kefalet tutarının —– olduğu,
— tarihli —-beyanı bölümünün —– tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK’nun 583. Maddesinde belirtilen şartlara göre düzenlendiği, ayrıca dava dışı şirkete ait——— kayıtlarına göre adı geçen kefilin, sözleşmenin imzalandığı tarihte dava dışı şirketin hissedarı olduğu, —— eklenen fıkra ile şirket ortaklarının kefaleti için eşin rızasının aranmadığı,Ayrıca davacı banka ile davalı—- tarihinde ve davacı banka ile dava dışı——– imzalandığı,Taraflar arasında imzalanan —- istinaden davalı—-dava dışı —- verildiği ve — kullandırıldığı,
Davacı banka tarafından, dava dışı — kredi hesabının —-tarihinde; davalı—-kredi hesabının ise—– tarihinde kat edildiği,
———- İhtarnamesi’nin tebliğ mazbatalarına göre; muhataplara gönderilen ihtarnamelerin tebliğ edilemediği ve—- tarihinde iade edildikleri,
Taraflar arasında imzalanan —– “Sözleşmede yer alan hususların yerine getirilmesi ve gerekli tebligatın yapılabilmesi için —– yazılı adreslerinin, Sözleşmede adres yazılı değilse—- herhangi bir sebeple bildirilmiş adreslerinin, bir adresin olmaması halinde ise—– adreslerinin kanuni ikametgah sayılacağını, adres değişikliklerinin derhal yazılı olarak noter vasıtası ile—- bildirileceğini, — müşteri ve kefile ait birden çok adres bulunsa dahi —- adreslerden herhangi birine yahut ———— adrese gönderilmiş olması kaydıyla tebligat muhatabına ulaşmasa dahi tebligatın adrese ulaştığı tarihte muhatabına yapılmış sayılacağını (…) kabul, beyan ve taahhüt etmiştir.” hükmünün yer aldığı, bu nedenle kat ihtarının dava dışı asıl borçlunun sözleşmedeki adresine yapıldığından, geçerli bir tebligatın yapılmış sayılacağı, zira dava dışı asıl borçlu tarafından sözleşmenin —– göre adres değişikliğini noter aracılığı ile davacı bankaya ihbar ettiğine dair herhangi bir ihbar/ihtar dosya içeriğinde bulunmadığı, bu durumda dava dışı asıl borçlunun, ihtarnamede verilen —– tarihinde temerrüde düştüğü, davalı kefilin ise takiple temerrüde düştüğü,
—–gönderilen ihtarnamenin tebliğ edilemediği ve —- tarihinde iade edildiği, yine taraflar arasındaki kredi sözleşmesine göre kat ihtarının davalı asıl borçlunun sözleşmedeki adresine yapıldığından, geçerli bir tebligatın yapılmış sayılabileceği, zira davalı asıl borçlu tarafından —– göre adres değişikliğini noter aracılığı ile davacı bankaya ihbar ettiğine dair herhangi bir ihbar/ihtar dosya içeriğinde bulunmadığı, bu sebeple, banka yönünden sözleşmedeki adresin geçerli olduğu, bu durumda davalı asıl borçlu —ihtarnamede verilen —-tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmaktadır.
Davaya konu alacağın davalı — dava dışı——- adı geçenlere kullandırılan çek —– kaynaklandığı, davacının davalıdan her iki takip yönünden takip tarihi itibariyle talep edebileceği bir alacağının bulunup bulunmadığı ve varsa miktarının belirlenmesi yönünden bankacılık konularında uzman bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamalar uyarınca saptanan rakamlar mahkememizce hükme esas alınmış, bunun yanı sıra takip ve davaya konu edilen gayrınakdi çek kredisi alacağı yönünden de bilirkişinin tespitleri yerinde görülmüş ve böylece davanın kısmen kabulüne ve davalı takiplere itirazlarında haksız alacak likit olduğundan her iki takip talebi için hükmedilen toplam tutarın %20’si oranında inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalı ——–,
a) —– sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile takibin;
——borcu,
—– cezası,
—- masraf olmak üzere
— üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık —– oranında temerrüd faizi ve bunun — işletilmesine, davalı tarafından takipten sonra———ödemenin İcra Dairesi tarafından infaz aşamasında dikkate alınmasına,
Davacı banka tarafından verilip iade edilmeyen ——çek yaprağı sorumluluk tutarı —- faiz getirmeyen bir hesapta deposuna,
b)—- esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptali ile takibin;
—-borcu,
— mahrumiyeti,
— masraf olmak üzere
— üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık — temerrüd faizi ve bunun —– işletilmesine, bakiye talebin reddine,
Davacı banka tarafından verilip iade edilmeyen —- getirmeyen bir hesapta deposuna,
2-Alacak likit olmakla, her iki takip talebi için hüküm altına alınan toplam —- tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 1.274,08 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.106,59 TL harcın mahsubu ile bakiye 167,49 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ve 1.106,59 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 1.160,99 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 203,25 TL tebligat ve müzekkere gideri, 750,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 953,25 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 213,31 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin reddedilen miktar gözetilerek takdiren tamamının davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/05/2022