Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/519 E. 2021/646 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/519 Esas
KARAR NO: 2021/646
DAVA: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/02/2017
KARAR TARİHİ: 22/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında gemi bloklarının yapılması konusunda—– tarihli sözleşme imzalandığını, bu sözleşmeye göre müvekkilinin sadece işçi ve personel temin edeceğini, davalının da iş için gerekli olan malzeme ve teçhizatı temin edeceğini, müvekkilinin belirlenen tarihte personeli ile işe hazır olduğunu, davalının gerekli koşulları sağlayamaması nedeniyle işe —- tarihinde başlanabildiğini, davalının etkin çalışma ortamı sağlayamadığını, çalışma için gerekli olan malzemeyi zamanında temin edemediğini, bu nedenle işin uzamasına sebebiyet verdiğini, fazla çalışma nedeniyle müvekkilinin işçilerine —- ödediğini, bu zaman zarfında —- işçilik alacaklarının müvekkili tarafından ödendiğini, müvekkilinin fazla çalışma karşılığı olarak davaya konu — bedelli faturaları keşide ettiğini, faturaların davalı tarafından teslim alınmadığını, bunun üzerine —- sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalının takibe haksız itiraz ettiğini ileri sürerek davalının itirazının iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin sözleşme ile kendisine yüklenen tüm edim ve şartları eksiksiz ve tam olarak ifa ettiğini, sözleşmeye göre belirlenen fiyatlar üzerinden ve aylık istihkaklar şeklinde — teminat kesildikten sonra hakedişlerin davacı yükleniciye ödendiğini, davacının sözleşme kapsamında teminat tutarı dahil — karşılığı iş yaptığını, iş karşılığında müvekkilinin —- ödeme yaptığını, müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığını, davacı tarafından gönderilen — faturaların yasal süre içinde itirazda bulunularak davacıya iade edildiğini, davacının basiretli tacir gibi davranmadığını, sözleşmede yazılı olmayan bir hususa dayalı olarak davacının alacak iddiasında bulunamayacağını, sözleşmenin değiştirildiğine dair taraflar arasında yeni bir sözleşme olmadığını, davacı tarafından çalıştırılan işçilerin — borcunun müvekkili tarafından ödendiğini, davacının sözleşmeden kaynaklı bir alacağının olmadığını açıkça beyan ve kabul ettiğini, fazla mesai yapıldığı iddiası ile takibe konu faturaların tanzim edilmesinin kanuna ve sözleşmeye aykırı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, davacının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK 67 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Davacı, davalı ile aralarında imzalanan sözleşme uyarınca davalıya ait tersanede sözleşme konusu geminin bloklarını işçi ve personel temin etmek suretiyle yapmayı, davalı da bu işin yapılması sırasında kullanılacak malzeme ve teçhizatı temin ile ücret ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir. Davacı taraf davalının çalışma koşulları sağlayamaması nedeniyle işe geç başladığını, işin devamında etkin çalışma ortamının sağlanamadığını, davalının malzemeyi derhal ve zamanında temin edemediğini, işin uzamasın sebep olacak şekilde angarya iş çıkarıldığını, bu nedenle iş zamanında bitebilecek iken davalıdan kaynaklı sebeplerle işin uzamasından ötürü fazladan çalışılan günlerde ekstra yevmiye ödediğini, fazla çalışma karşılığı düzenlenen faturanın kabul edilmediğini, iddia ederek —-montaj-işçilik bedeli açıklamalı faturadan ötürü davalı hakkında başlattığı takibe davalının itirazının iptali ve tazminat istemiyle dava açmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde mahkememizin — takip dosyasında davacının davalı hakkında — faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin tebliği ile davalının takibe süresinde itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu belirlenmiştir.
Davalı yan taraflar arasındaki sözleşme ilişkisini kabul etmekte olup, davacının iddialarını kabul etmediklerini, sözleşmenin 12. Maddesi uyarınca davacının iddialarına ilişkin yazılı olarak bildirimde bulunduğunu kanıtlamak zorunda olduğu gibi sözleşmenin 5.maddesi uyarınca bu duruma dayanarak masraf kar mahrumiyeti zarar ziyan talebinde de bulunamayacağını, sözleşmeden doğan tüm edimleri zamanında ve eksiksiz olarak yerine getirdiklerini, işin yapımı sırasında davacının yazılı olarak bir çekince ileri sürmediği gibi ihtilafta çıkarmadığını, sözleşme kapsamında düzenlenen tüm hakediş faturalarının ödendiğini, davacının gönderdiği, takibe konu — adet faturaya karşı ise yasal sürede itiraz edilip iade edildiğini, sözleşmede ücretin — üzerinden ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davacının çalıştırdığı işçilerin ücretlerini gerekçe gösterip ilave alacak talep edemeyeceğini, yazılı sözleşmenin şartlarının sözlü olarak değiştirildiğini iddia ile hak talep edilemeyeceğini, sözleşmenin — bedeli dışında her ne gerekçe ile olursa olsun ilave ekstra işçilik ücreti talep etmeyeceğinin de düzenlendiğini belirterek davanın reddi ile tazminata hükmedilmesini savunmuştur.
Taraflar arasında imzalanan — tarihli sözleşme ve ekleri incelenmiştir. Sözleşmede davalının tersane, davacının yüklenici sıfatıyla yer aldığı, işin teslim süresinin —– tarihinde teslim edildiği uyuşmazlık konusu değildir. İşte davacı,— tarihleri — harcamaları için düzenlediği faturaların davalı tarafından ödenmesi talebiyle önce faturaları ihtarname ekinde davalıya göndermiş, faturaların davalı tarafından iade edilmesi üzerine icra takibine konu etmiştir.
Davacı sözleşme gereği kendisinin sadece işçi ve personel temin edeceğini, malzeme ve teçhizatın davalı tarafça sağlanacağını, —tarihinde personelinin hazır olduğunu ancak davalının çalışma koşullarını sağlayamaması nedeniyle işe —başladığını, işe devam ederken de etkin çalışma ortamının oluşturulamadığını, davalının malzemeyi zamanında temin etmediğini,—yerine atıl kalan —— birleştirmek suretiyle sac yapıp kullanılmasını istediğini, bununda işin uzamasına sebebiyet verdiğini ileri sürmektedir.
— göre çalışma koşullarının davalı tarafça sağlanmaması halinde durumun derhal iş sahibine bildirilmesi zorunludur. — arasındaki bildirimlerin yazılı olacağı kabul edilmiş olup davacının işin yapımı sırasında davalıya bu yönde bildirimde bulunduğuna dair bir delil sunulmamıştır.
Davacı davalının angarya iş çıkardığını ileri sürmüş ise de bu iddiası yönünden işin yapımı sırasında hiç bir ihtirazi kayıt ileri sürülmediği anlaşılmıştır. — işin toplam bedeli dışında her ne gerekçe ile olursa olsun ilave ekstra işçilik ücreti talep edemeyeceği de kabul edilmiş olmakla davacının bu talebi yerinde görülmemiştir.
Yine —- malzeme temininde gecikme olması halinde tersanenin onayıyla sürenin uzatılabileceği kabul edilmiş ancak davacının malzemenin geç temini noktasında davalıya bildirimde bulunduğuna dair bir delil sunulmadığı gibi sürenin uzatılması yönünde de talebinin olmadığı görülmüştür.
Davacı işin uzamasından olumsuz etkilendiğini fazladan çalışılan günlerde çalıştırdığı işçiler için ekstra yevmiye ödediğini, buna karşılık işin bedelinin sözleşmedeki —-fiyatı üzerinden hesaplandığını, işin sözleşmeye göre bitim tarihinden sonra ki zaman dilimi için sözlü anlaşma yapılıp, blokların — tarihinde teslim edildiğini, sözleşmedeki birim fiyatın — olarak revize edileceğine dair sözlü taahhütte bulunulduğunu ileri sürmüş ise de bu husus davalı tarafça kabul edilmemiş, davacı yazılı sözleşmedeki birim fiyatın revize edildiğini ispata yarar yasal bir delil sunamamıştır.
Davacı dayanak sözleşmenin — devamı maddeleri uyarınca genel işlem şartları içerdiğini, sözleşmenin tek taraflı olarak önceden bir çok yüklenici için davalı tarafa düzenlendiğini, müzakere imkanı sunulmadığını ileri sürmüştür. — Maddesinde genel işlem koşulları, bir sözleşme yapılırken düzenleyenin ileri de çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanılmak amacıyla, önceden tek başına hazırlanarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleri olarak tanımlanmıştır. Taraflar arasında düzenlenen sözleşme bu anlamda tip sözleşme olarak kabulü mümkün olmayan bir sözleşme olup, davacı sözleşmenin konusunu teşkil eden bir adet geminin bloklarını mevcut proje ve planlarına uygun olarak ücret karşılığında işçi ve personel temini suretiyle yapmayı kabul etmiş, sözleşmedeki şartları bildiğini ve kabul ettiğini de ifade etmiştir. Sözleşmede genel işlem şartı mahiyetinde bir madde bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı taraf dava dilekçesinde deliller kısmında, davalı elinde bulunan kendisine ait evraklara, banka hesap dökümlerine,—- kayıtlarına, e-posta kayıtlarına işçilerin tersaneye giriş çıkışlarına dayanmış, ön inceleme duruşması sonrasında —- maddesi kapsamında verilen kesin süre içinde belge sunmadığı gibi getirtilmesini istediği deliller bakımından müzekkere yazılmasını temin için açıklayıcı beyanda da bulunmamıştır. İddia ve savunmalar dosyaya sunulan deliller, çerçevesinde değerlendirilmiştir.
Davacı ticari defter ve kayıtların ibrazı yönünde verilen kesin süreye rağmen defter ve belgelerini de ibraz etmemiş, sunulan davalı taraf defterlerinde dayanak faturaların kayıtlı olmadığı belirlenmiştir. Davacı fazla çalışma yapılıp yapılmadığı konusunda tanık dinletme talebinde bulunmuş olup bir an için fazla çalışma yapıldığı kabul edilse dahi davacının fazla çalışma nedeniyle ücret talep etme hakkı olmadığından tanık dinletme talebi kabul edilmemiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu tüm dosya kapsamıyla bir arada değerlendirildiğinde taraflar arasındaki sözleşme hükümleri uyarınca davacının takibe dayanak yaptığı faturalar nedeniyle davalıdan alacak talebinde bulunamayacağı kabul edilmiş, talebin yargılamayı gerektirdiği, davacının takip yapmakta haksız ve kötü niyetli olduğunun ispat edilemediği de gözetilerek davanın ve davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine” karar verilmiştir.
Mahkememiz kararı davacı vekilince istinaf edilmekle dosya — kaydedilerek yapılan değerlendirme neticesinde — tarihinde verilen karar uyarınca davacının istinaf başvurusunun kabulüne ve mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
—– düzenlenen eser sözleşmesine dayalı olarak davalı iş sahibi yüzünden iş süresinin uzadığı ve bu nedenle davacı yüklenici işçilerin fazladan çalışmak zorunda kaldıklarından davacının fazladan ödeme yapmak zorunda kaldığı iddiasıyla, bundan kaynaklanan alacak miktarına ilişkin olarak düzenlenen — adet faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Taraflar arasında imzalanan— sözleşmedeki şartları ve belirtilenleri tamamen kabul ettiği ve bu sebepten dolayı hiçbir itiraz ve istekte bulunmaya hakkı olmadığını beyan ettiği, taahhüt konusu işi bu sözleşmede belirtilen fiyatla ve tersanenin iş programına uygun olarak yapmayı kabul ve taahhüt ettiği;—maddesinde, tersanenin projelerin gemiye tatbik edilmemiş kısımlarında revize hakkına sahip olduğu, bu durumun yükleniciye ek bir külfet getirmemesi durumunda yüklenicinin ek bir ücret talep edemeyeceği, ancak karşılıklı muvafakat ile yüklenicinin ek süre talep edebileceği, ayrıca projelere veya tersane yetkililerinin talimatlarına göre yapılmış işlerdeki değişikliklerin yüklenici taraflarca tespit edilecek ek süre dahilinde yerine getirileceği; —- toplam bedeli dışında her ne gerekçe ile olursa olsun ilave ekstra işçilik ücreti kesinlikle talep edemeyeceği;—, proje ve malzemelerin sağlanmasında inşa planına göre bir gecikme olması halinde, etkisi oranında tersanenin onayı ile sürenin uzatılabileceği; — yükleniciye klas tasdikli/tasdiksiz imalat projelerini vereceği, yüklenicinin taahhüt ettiği işlerle ilgili tüm malzemelerin tersane stok sahalarında verileceği, gerekli kapalı atölye, açık saha, kızak, yüklenicinin sağlayacaklarına ilave olarak gerekebilecek, teçhizat ve tezgahların öncelikle kullandırılacağı, yüklenici personeli için gerekli ofis, soyunma yer ve dolapları ile ücreti mukabili yemek verileceği, şayet var ise kesme tezgahı için gerekli bilgisayar kesim programlarını vereceği; — yazılı olarak yapılacağı düzenlenmiştir.
Açıklanan bu sözleşme hükümleri karşısında, davacı yüklenicinin ileri sürdüğü davalı tarafça çalışma koşullarının sağlanamadığı iddiasının, buna ilişkin yazılı bir bildirimde bulunulduğuna dair bir delil sunulamadığından — ispat edilememiş olduğu, davalı tarafından angarya iş çıkarıldığı iddiasının da aynı şekilde ispat edilememiş olduğu, yine sözleşmenin— maddesi kapsamında tersanenin onayıyla sürenin uzatıldığına dair bir yazılı delilin de dosyaya sunulamadığı anlaşılmaktadır. —düzenleme dikkate alındığında davacı yüklenicinin —– bedeli dışında ilave ekstra işçilik ücreti talep edemeyeceği, sözleşmedeki birim fiyatın —– olarak revize edileceğine dair sözlü taahhütte bulunulduğu iddiasının da taraflar arasında yazılı sözleşme mevcut olması nedeniyle kesin delillerle ispat edilmesi gerektiği, ancak buna ilişkin de yazılı bir delilin dosyaya sunulamadığı açıktır. Taraflar arasındaki sözleşmenin tip sözleşme niteliğinde olmaması, her iki tarafın da ticari şirket olmaları nedeniyle bahsi geçen sözleşme maddelerinin — maddelerindeki genel işlem şartı düzenlemeleri gereğince geçersiz veya yazılmamış kabul edilmesi mümkün değildir. Bütün bu hususların tanıkla ispat edilmesi mümkün olmadığından davacının tanık dinletme talebinin kabul edilmemesini de yerindedir. İlk derece mahkemesince de benzer doğrultuda değerlendirme yapılmış olmakla birlikte, dava dilekçesinde açık bir şekilde yemin deliline dayanılmış olması nedeniyle davacı tarafa, sözleşme bedelinin —– olarak tadil edildiği ve davalının iş için gerekli olan malzeme ve teçhizatı teminde, çalışma için gerekli koşulları sağlamada temerrüte düştüğü, bu sebeple işin uzamasına neden olarak takibe konu fatura bedelleri kadar bir ek iş bedeline sebep olduğu hususlarında davalı tarafa yemin teklifinde bulunup bulunmayacağının hatırlatılıp, neticesine göre bir değerlendirme yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının kaldırılarak, yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılıp, sonucuna göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.”denilmiştir.
Dosya tekrar mahkememize gelmekle— kararı doğrultusunda —- birim fiyatlı olarak tadil edildiği ve davalının iş için gerekli olan malzeme ve teçhizatı teminde, çalışma için gerekli koşulları sağlamada temerrüte düştüğü, bu sebeple işin uzamasına neden olarak takibe konu fatura bedelleri kadar bir ek iş bedeline sebep olduğu” hususlarında davalı tarafa yemin teklif etme hakkını kullanıp kullanmayacaklarına dair beyanda bulunmak üzere ihtarat yapılmış, davacı vekili —- tarihli dilekçesiyle davalı tarafa yemin teklif etme hakkını kullanacaklarını bildirmiştir. Davacı vekilinin vekaletnamesinde yemin teklif etme yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafın yemin teklif etmesi üzerine —- üzerinden davalı şirkete yemin davetiyesi tebliğ edilmiş, şirket yetkilisi katıldığı — tarihli duruşmada —-olarak anlaştık, tadil etmedik, yapılan işler gözetim firması denetiminde yapıldı, ben işin uzamasına sebebiyet vermedim, kendileri taahhüt edilen kişi sayısı kadar işçi getirmedikleri için işlerin süresi uzadı, bizim zararımıza sebebiyet verdiler”şeklinde yeminli beyanda bulunmuştur. —- yemin teklif etme hakkı davacıya kullandırılmış, davacı taraf sözleşme bedelinin —- fiyatlı olarak tadil edildiğini ve davalının iş için gerekli olan malzeme ve teçhizatı teminde çalışma için gerekli koşulları sağlamada temerrüde düştüğünü, bu sebeple işin uzamasına neden olarak takibe konu fatura bedelleri kadar ek iş bedeline sebep olunduğu hususunu ispatlayamamıştır. Bu nedenle davanın reddine karar verilmiş, talep konusu yargılamayı gerektirdiğinden ve davacının takip yapmakta haksız ve kötü niyetli olduğu ortaya konulamadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebi de reddedilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar harcı 59,30 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 5.580,82 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.521,52 TL. harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 40.154,19 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılan 97 TL. yargılama giderinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
7-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı ve davalı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/09/2021