Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/511 E. 2021/155 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2020/511 Esas
KARAR NO : 2021/155

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/11/2020
KARAR TARİHİ : 04/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı——‘ imzalandığını, sözleşmeye göre müvekkili bulunduğu ——— edimi altına girdiğini, sözleşmenin karşı tarafı olan davalı şirket ise satış şekli —- ödeme borcu altına girdiğini, karşılıklı irade beyanlarında uyuşma sağlanarak sözleşmenin düzenlendiği tarih olan 09.01.2017 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere söz konusu sözleşme akdedildiğini, sözleşme uyarınca müvekkili şirket tarafından görülen hizmet karşılığında alınan ücretler faturalandırıldığını, ayrıca bu faturaların tamamı söz konusu müvekkili şirketin ticari defterlerine kaydedildiğini, taraflarca imzalanan sözleşmenin 4..maddesinde belirtilen hususlardan kaynaklanan ödeme borcu doğduğunu, müvekkili şirket tarafından düzenlenen ve dava konusu icra dosyasının içeriğinde de bulunan —— numaralı seri numaralı — faturalar davalı tarafa tebliğ edildiğini, fakat karşı tarafça fatura bedellerinin bir kısmı tarafımıza ödendiğini, müvekkili şirket tarafından sözleşmeye aykırılığın giderilmesi ve faturaya konu toplam— üzere ödenmeyen bedel tutarı) ödenmesi amacıyla dosya kapsamında görülen—- ihtarnamesi keşide edildiğini, sözleşmenin TTK md.121/1,2.cümle gereğince denkleştirme istemi saklı tutularak yukarıda açıklanan nedenlerle sözleşmenin haklı nedenlerle feshedildiği de davalı şirkete gönderilen ihtarnamede belirtildiğini, faturaya ve icra takibine konu alacak müvekkili şirket tarafından davalı şirkete verilen———- doğduğunu, davalı şirket tarafından yapılan söz konusu sayılan firmalara yapılan satışların tamamı, müvekkili şirketin davalı tarafça imzalamış olduğu söz konusu danışmanlık sözlemesi gereğince yapma borcu altına girdiği —-gerçekleştiğini, söz konusu ihtarnamelere karşın bedelin müvekkili şirkete ödenmemesi üzerine——-dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça borca ve yetkiye itiraz edilmesi sonucunda bu kez dosya yetkili icra dairesi olan—— sayılı dosyası tevzi olunduğunu, dosya kapsamında borçlu bulanan davalı şirkete gönderilen ödeme emrine itiraz edilmesi üzerine iş bu davayı açtıklarını, dava ve icra takibine konu alacak ticari olduğundan dolayı, müvekkili şirket tarafından gerçekleştirilen takibe dayanak faturalara esas alacak hakkında—– dosya numaralı dosya kapsamında arabuluculuk görüşmesi yapıldığını, anlaşma sağlanamadığını, fazlaya ilişkin dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla borçlunun yaptığı haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, takip konusu alacağın % 20’ından az olmamak üzere icra inkâr tazminatına/kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesini, dava harç ve masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmakla yetkili ve görevli mahkeme İstanbul Nöbetçi Ticaret Mahkemesi olduğunu, taraflar arasında düzenlenen imzalanan——-tarihli sözleşmeye göre sözleşmeden kaynaklanan ihtilaflarda İstanbul Mahkeme ve İcra Daireleri yetkili kılındığını, dava dilekçesinde belirtildiği üzere dava konusu faturaların dayanağı mezkur 09/01/2017 tarihli sözleşme olduğunu, yetkisizlik kararı verilerek dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini, davaya dayanak yapılan faturaların dayanağı 09/01/2017 tarihli sözleşme olduğunu, sözleşme müvekkili tarafından —–yevmiye numaralı ihtarnamesi ile feshedildiğini, fesih tarihinden sonra düzenlenen faturaların tarafımızdan ödenmesi mümkün olmadığını, 09/01/2017 tarihli sözleşme karşı yanın sözleşme koşullarına uymaması, hukuk, hak, nesafet, ahlak ve iyi niyet kaidelerine uymaması nedeniyle feshedildiğini, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının ——- Soruşturma numarası ile davacı şirket yetkilisi ——– hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, savcılık tarafından kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, davaya konu edilen faturalar ile ilgili bir mal veya hizmet alımı söz konusu olmadığını, davacı tarafından başlatılan takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu, dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini, davanın reddini, davacının % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, ücreti vekalet ile yargılama giderlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
—— takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine— tahsili amacıyla 3.100,00 TL asıl alacak, 2.758,34 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.858,34 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Davalı taraf süresinde sunduğu cevap dilekçesi ile mahkememizin yetkisine itiraz ederek, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca İstanbul (Çağlayan) mahkemelerinin yetkili kılındığını ileri sürmüştür.
HMK’nın Yetki sözleşmesi başlıklı 17.maddesine göre; Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.
Bu hüküm uyarınca sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri kendi aralarında yetki sözleşmesi yapabilirler. Tacir veya kamu tüzel kişisi olmayanlar; kendi aralarında yetki sözleşmesi yapamayacakları gibi tacir veya kamu tüzel kişileri ile de yetki sözleşmesi yapamazlar. Yetki sözleşmesi ile birden fazla mahkeme yetkili kılınabilir. Aksi kararlaştırılmamışsa, sadece sözleşmede belirtilen mahkemelerde dava açılması mümkündür.
Somut olayda, davanın taraflar—-verildiğinden bahisle— alacağının tahsiline yönelik olup, davalı taraf, taraflar arasındaki sözleşmeye göre İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu ileri sürdüğü, taraflar arasındaki sözleşme feshedilmiş olsa da takibe ve davaya konu faturalar taraflar arasındaki—- kaynaklı olup, Sözleşmenin Diğer hükümler başlıklı 5. maddesinde; iş bu sözleşmenin hüküm ve tatbikinden doğabilecek ihtilaflarda İstanbul Mahkemelerinin yetkili olacağının belirtildiği, her ne kadar davacı vekili İstanbul Mahkemeleri tabirinden İstanbul ili sınırlarındaki Mahkemeler olduğunu belirtmişse de İstanbul’da birden fazla mahkeme olup, “İstanbul Mahkemeleri” tabirinden İstanbul (Çağlayan) Adliyesinin anlaşılması gerektiği, taraflar arasındaki yetki sözleşmesine göre İstanbul Mahkemelerinin (Çağlayan) yetkili kılındığı anlaşılmakla, davalı tarafın yetki itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliğine, dosyanın karar kesinleştiğinde süresinde talep halinde yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin yetki nedeniyle reddine, Mahkememizin Yetkisizliğine
2-Yetkili mahkemeninin İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğuna,
3-HMK 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine belirtilen süre içerisininde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin yetkili mahkemede değerlendirilmesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.