Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/500 E. 2021/382 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/500 Esas
KARAR NO : 2021/382

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/11/2020
KARAR TARİHİ : 03/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkili şirket arasında ————–imzalandığını, işbu sözleşmeye bağlı olarak davalı borçlu ——bulunduğunu, davalı sözleme gereğince üzerine düşen yükümlülükleri gereği gibi ifa etmeyerek taraflar arasında akdedilen sözleşme çerçevesinde—–ödenmeyen fatura bedelleri, gecikme faizi ile birlikte — borcun tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından — tarihinde kötü niyetli olarak itiraz edildiğini beyan etmiş, İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün —-sayılı dosyası ile başlatılan takibe davalının yapmış olduğu haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile takibin devamına, davalı/borçlunun iş bu haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı cevap dilekçesinde özetle; tarafına icra takibi ile ilgili herhangi bir ödeme emri tebliğ edilmediğini, itiraz dilekçesinin söz konusu olmadığını, icra takibinin başlatıldığını iş bu dava dosyası ile haberdar olduğunu, icra takibi kendisine yapılmış —————-hukuka ve kanuna aykırı olan takibin bu nedenle durdurulması gerektiğini beyan etmiş, takibin dava sonuna kadar tehiri icra talepli olarak durdurulmasını mahkeme masrafları —– ücretinin davacı kurum üzerine tahmilini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, ——-sonucu ödenmediği iddia edilen —–nedeniyle düzenlenen faturaya dayalı takibe vaki itirazın iptali talebidir.
Görev kamu düzeninden olduğundan taraflarca ileri sürülmese dahi mahkeme tarafından resen dikkate alınmalıdır.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekir.
6102 sayılı TTK’nın 12. maddesinde “Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir” hükmünü içermektedir.
TTK’nun 19. maddesinde “Bir tacirin borçlarının ticari olması asıldır. Ancak, gerçek kişi olan bir tacir, işlemi yaptığı anda bunun ticari işletmesiyle ilgili olmadığını diğer tarafa açıkça bildirdiği veya işin ticari sayılmasına durum elverişli olmadığı takdirde borç adi sayılır. Taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır” hükmü bulunmaktadır.
Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, ——– dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkeme duruşma yapmadan, yani taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.
———yazılan müzekkereye verilen cevapta davalının gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunmadığı, ——- müzekkereye verilen cevapta davalının ———– —– yazılan müzekkereye verilen cevapta davalının mükellefiyetini ——— tarihinde terk ettiğinin bildirildiği görüldü.
Somut olayda davacı ——–olduğu şüphesiz ——– yazılan müzekkerelere verilen cevaplar ile tacir olmadığının anlaşıldığı, bu hali ile söz konusu davanın mutlak ticari dava olmadığı, davacı——olsa da davalı —- olmadığından mahkememizin söz konusu davaya bakmakta görevli olmadığı, uyuşmazlığın genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmakla, HMK’nun 114/1-c ve 20. maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. (İstanbul BAM ——-)
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli mahkemeninin ——-Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
3-HMK 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ——Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine belirtilen süre içerisininde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına ( ihtar edildi)
4-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.