Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/485 E. 2021/641 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/485 Esas
KARAR NO : 2021/641

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/10/2020
KARAR TARİHİ : 21/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —– karşılığında satın aldığını, ——— faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin bahse konu —– kredi kullanarak —- aldığını——– ikamet adresinin—– geldiğinde aracın — — kendisinde olmasına rağmen çalındığını farketmesi—– teminat bedeli için başvuru yaptığını—– müvekkilinin başvurusunu ret ettiğini, ret kararı üzerine müvekkilinin——- çalınamayacağı, aracın ——- sahip olduğu bu sebeple– yapılamayacağı, —- mümkün olmadığı” ——— aynı olaya ilişkin olarak ve öncelikli talep hakkı sahibi olarak açılmış bir dava olduğu ve henüz bu davanın derdest olması sebebiyle başvurunun husumet yokluğu sebebiyle reddine” karar verdiğini, müvekkilinin —— — —– sonra meydana gelen çalınma olayında—- zorunluluğunu öne sürerek teminat bedeli ödemesini yapmadığını, davanın kabulünü, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla olay tarihinden ——-şirketinden tazminine karar verilmesini, yargılama gider ve vekalet ücretinin davalı —- üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili— özetle; davacının–bulunmadığını, bu konuda daha önce ———– verilen karar kesinleştiğini davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesini,— sayılı dosyası ile derdest olduğunu, taraflardan birinin husumet ehliyetinin bulunmadığına dair verilen kararlar davanın esasına ilişkin olduğunu, kesin hüküm niteliği taşıdığını, davacının müvekkili aleyhine ————— davacının– ehliyetinin bulunmadığına — davacı — kesin hüküm niteliğinde olduğundan huzurdaki davanın kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini, sınırlı ayni hak sahiplerinin izni olmadıkça — ödenmemesinin gerektiğini, TTK madde 1456 hükmü gereğince varsa tazminat talep etme hakkı öncelikle —olduğunu, –dava şartının da yerine getirilmediğini–görülen davanın usulden reddinin gerektiğini, davacının davaya konu taleplerinin —– uğradığını, dava konusu hasarın taraflar arasında akdedilmiş— kapsamı dışında kaldığını, davanın husumet yokluğundan reddini, dava konusu taleplerin — uğramış olması nedeniyle reddine, dava konusu hasar, taraflar arasında akdedilmiş olan—- kalması sebebiyle davanın reddinini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile; davalı ————- çalınmasından dolayı meydana gelen zararın tazmini talebine ilişkindir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4.maddesine göre, bir davanın — sayılması——— işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunun veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan 6102 sayılı TTK’nın 19/2 maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri içinde—–davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, 6102 sayılı TTK gereği ticari dava —– ticari davayı ticari iş esasına göre değil — belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı——— haline getirmez.
Somut olayda, her ne kadar davalı ————– olsa da, davacının– olmadığı ve gerçekleşen hırsızlık olayı nedeniyle meydana gelen zarar —– – tazmini talep edildiği, davanın mutlak ticari davalardan olmayıp, davalının — olan davacı —–verilen —- tuttuğu, gelirinin VUK 177 maddesinde belirtilen sınırın altında olduğunun bildirilmesi karşısında tacir olmadığı,—-olduğu anlaşılmakla taraflar arasında ki bu dava ticari dava olmayıp, TTK’nun 4. ve HMK’nun 1. 114. ve 115. maddeleri gereği mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, Mahkememizin Görevsizliğine,
2-Görevli mahkemeninin— Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna,
3-HMK 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli — Hukuk Mahkemesine gönderilmesine belirtilen süre içerisininde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.