Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/48 E. 2023/313 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/48 Esas
KARAR NO:2023/313
DAVA: Kıymetli Evrak İptali (Zayi Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 25/02/2020
KARAR TARİHİ:13/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Zayi Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacılar vekili tarafından verilen —- tarihli dilekçede özetle, davacıların murisi ——- tarihinde vefat ettiği, davalı şirkete ait hisse senetlerinin bu yolla kendilerine intikal ettiği, davalıya bu amaçla başvurulduğu, davalının——-gereğince süresi içinde kaydileştirilmeyen hisse senetlerinin davalı şirkete intikal edeceği iddiası ile başvuruyu reddettiği, —- birleşme neticesinde murislerinin ——-hisse senedini aldıklarını, söz konusu senetlerin kaybedildiği, bu sebeple ibraz edilemediği, bu sebeple zayi olan hisse senetlerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davalı vekili tarafından sunulan 14.04.2020 tarihli dilekçede özetle, davanın kendilerine yöneltilmesinin mümkün olmadığı, husumet itirazında bulundukları, buna ilişkin taleplerin —– gerektiği, ——— sayılacağı, davalı yönünden husumet yokluğundan reddi gerekeceği, bunların murise teslim edildiğinin açık olduğu, zayi olduğunun ispat edilemediği, aynı davacılar tarafından ayrıca ——- sayılı davasının açıldığı, bu kadar uzun süre sonra dava ikame edilmesinin dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığı bildirilmektedir.

İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava; davacıların, murislerinin miras yoluyla intikal eden davalı şirketteki hisse senetlerini zayi olduğunu ileri sürerek hisse senetlerin iptali ile zayi kararının verilmesi talebini içerdiği anlaşıldı.
Mahkememiz dosyası üzerinden yapılan incelemede; Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Mahkememiz ara kararı gereği; dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş olup; Davacıların murisinin nominal değeri 21,96 TL olan 12 adet hisse senedini davalı şirketten teslim aldığı, Söz konusu senetlere bir dönem zilyet olunduğunun davacılar tarafından ispat edildiği, Senetlerin ziya sebebiyle iptali konusunda davacıların menfaatleri bulunduğu, Senetlerin temsil ettiği ortak sıfatından kaynaklanan haklar konusunda davalının hak iddiasının bulunduğu, hak iddiası sebebiyle bu davada alınacak kararın davalı bakımından sonuç doğurucu olabileceği, bu sebeple husümet ehliyetinin bulunduğunun kabul edilebileceği, takdiri Sayın Mahkemeye ait olduğu, ——– kararlarına göre nama yazılı pay senetlerine ilişkin iptal prosedürünün işletilmesi gerektiği, İptal kararı şartları oluştuğunda davalı şirketin ilgili senetlerin kaydileştirilmesine yönelik işlemleri tamamlamasına hükmedilmesinin gerekeceği; şeklinde beyan ve mütalaada bulunarak rapor ibraz edilmiştir.
İptali istenen nama yazılı pay senetleri ile ilgili olarak ticaret sicil gazetesinde zayi nedeniyle iptal davası açıldığının ilan edildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; öncelikle davalı tarafın husumet itirazı incelendiğinde davacı vekilinin dava dilekçesindeki talebi nazara alındığında eldeki davanın hasımsız açılması gereken bir dava olduğu anlaşıldığından usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Usulden REDDİNE,
2-Karar harcı 179,90 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40TL harcın mahsubu ile bakiye ‭125,5‬ TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 263,52 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 345. maddesi uyarınca 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer eş değer Mahkemesine verilecek usulüne uygun istinaf dilekçesi ile ———- Adliye Mahkemesi İstinaf Yasa Yoluna başvurabileceği belirtilerek verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/04/2023