Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/476 E. 2021/3 K. 06.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/476
KARAR NO: 2021/3
DAVA : Tazminat (Sigorta Sözleşmesinden Doğan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2017
KARAR TARİHİ : 06/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Sözleşmesinden Doğan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalının ——arasında kısa vadeli ihracat —- poliçesi imzalandığını, poliçe — imzalandığı için davaya bakmaya —- yetkili olduğunu, davalı tarafından düzenlenen — tarihli alıcı limiti onayı belgesi ile ——— tarihleri arasında yapılan sevkiyatlarda geçerli olmak üzere —– tutarında alıcı limiti onayı tahsis edildiğini, müvekkilinin sigorta kapsamında — bulunan firmaya gerçekleştirdiği ——tutarındaki sevkiyat bedelini tahsil edemediğini ve söz konusu sevkiyatın ödenmesi talebi ile davalı sigorta şirketine — tarihinde müracaat ettiğini, sigorta şirketinin —— tarihli yazısı ile vadesi geçmiş alacak bildiriminin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle tazminat talebini reddettiğini, müvekkilinin alacağını tahsil edebilmek için birçok girişimde bulunduğunu fakat alacağını tahsil etmede başarısız kaldığını, poliçenin 13. maddesi uyarınca sigortacının zararın %90 ‘ını tazmin edeceğini belirterek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı tutularak —- ödeme günündeki —– tutarındaki sigorta tazminatı alacağının, temerrüt tarihinden itibaren—— bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf ile akdedilen sigorta poliçesinin 36. maddesinde poliçe kaynaklı uyuşmazlıklarda yargılama yetkisinin ——– Adliyesi Mahkemelerine ait olduğunun ifade edildiğinden bahisle yetki itirazında bulunmuş, müvekkili bankanın, kısa vadeli ihracat kredi sigortası ile ihracatçıların yapacağı sevkiyatları poliçede belirtilen şartlar kapsamında ve sevkiyatın yapılacağı alıcı için verilen limit onayındaki sınırlamalar dahilinde ticari ve politik risklere karşı sigorta ettiğini ve riskin gerçekleşmesi ile birlikte, sigortalının poliçede yazılı yükümlülükleri yerine getirmiş olması durumunda zararın belirli bir oranını sigorta tazminatı olarak ödediğini, davacı tarafın — firmasına —– sevkiyat yaptığını, sevkiyata ilişkin düzenlenen faturada vade tarihinin —- olarak gösterildiğini, sevkiyata karşılık yapılması gereken ödemenin vadesinin —- tarihi olduğunu, sigortalı davacının bildirimi —- tarihinde, bildirimin yapılması gereken tarihten tam —— sonra yaptığını, müvekkilinin tazminat talebini poliçe hükümlerine aykırılık gerekçesiyle reddettiğini, davacının rizikonun gerçekleştiğini öğrenince durumu gecikmeksizin sigortacıya bildirmekle yükümlü olduğunu, bu bildirim yapılmadığı takdirde sigortalının teminattan yararlanma hakkını kaybedeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, davalı bankanın—— aralarında kısa vadeli ihracat kredi sigorta poliçesi imzalandığını, davalının tahsil edilemeyen ihracat kredi bedellerini tazmin etme yükümlülüğü altına girdiğini, davalı tarafından düzenlenen — tarihli alıcı limit onayı belgesi ile —– tarihleri arasında yapılan sevkiyatlarda geçerli olmak üzere —– tahsis edildiğini, bu sigorta kapsamında gerçekleştirilen —- tarihli sevkiyat bedelinin tahsil edilemediğini, bunun üzerine —– tarihinde davalıya müracaat ettiklerini, davalının —— tarihli yazı ile poliçenin 9/B fıkrası uyarınca vadesi geçmiş alacak bildiriminin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle taleplerini reddettiğini, davalı tarafın red gerekçesinin yasal olmadığını, riziko gerçekleştiğinde bildirimin geç yapılmasının tazminat hakkını zayi etmeyeceğini, poliçenin 16.maddesi hükmü uyarınca zarar tazmininin —— olarak yapıldığını, yine poliçenin 13.maddesi uyarınca da zararın —– tazmin edilmesi gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla —- ödeme günündeki —-karşılığı tutarın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı yan cevap dilekçesinde davacının yaptığı sevkiyata ilişkin düzenlenen faturada vade tarihinin —- olarak gösterildiğini, sevkiyata karşılık yapılması gereken ödemenin vadesinin ——– maddesine göre vade tarihinde kısmen veya tamamen ödenmeyen tutarların vadeyi izleyen azami ——- içinde bildirilmesi kabul edilmiş olmasına rağmen davacının bildirimin yapılması gereken tarihten —– gün sonra başvuruda bulunduğunu bu nedenle tazminat talebinin reddedildiğini, poliçenin 9/D ve 18.maddesi hükümleri uyarınca da davacı bildirim yükümlülüğünü ihlal ettiğinden tazminat yükümlülüklerinin kalmadığını, sigortalının esaslı bir yükümlülük ihlalinde bulunması durumunda tazminata hak kazandığını düşünmenin hukuka uygun olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davacının ——- esasında açtığı dava, mahkemenin yetkisizlik kararı ile süresinde talep üzerine mahkememize gönderilmiştir.
Dava dosyasının —— tarihli ön inceleme duruşmasında tarafların sulh olma imkanının bulunmadığı anlaşılmakla uyuşmazlık noktaları belirlenmiş, tarafların sunduğu deliller toplanmıştır.
Davalı tarafından davacı için kısa vadeli —- poliçesi düzenlendiği, davacının ——- bedelli gümrük beyannamesi ile sevkiyat yaptığı bu sevkiyata ilişkin düzenlenen faturada vade tarihinin — olarak kabul edildiği, dolayısıyla ödeme vadesinin —- olduğu, davalı tarafından düzenlenen — tarihli alıcı limit onayı belgesi ile —- tarihleri arasında bu şirkete yapılacak sevkiyatlarında geçerli olmak üzere —– tutarında alıcı limit onayının tahsis edildiği hususları taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir.
Davacı — tarihli sevkiyat bedelini tahsil edemediğini belirterek davalıya —– tarihinde başvurduğunu, davalının —– tarihli yazı uyarınca talebi reddettiğini belirterek dava açmıştır. Davalının—— tarihli red yazısında davacının gerçekleştirdiği sevkiyat konu edilerek ve davacının —– tarihli vadesi geçmiş alacaklar aylık bildirim formu ilgi gösterilmek suretiyle ——–Sigortalının kapsanan sevkiyatlar ile ilgili olarak vade tarihinde kısmen veya tamamen ödenmemiş olan meblağları vade tarihini takip eden azami — gün içinde——— bildirmesi gerektiğinin hükme bağlanmıştır.——– —başlığı altında düzenlenen 18.maddesinde ise “bu poliçenin diğer hükümlerine bakılmaksızın 9.maddede belirtilen yükümlülüklerin Sigortalı ve/veya satıcı tarafından yerine getirilmemesi halinde ——- kapsamındaki her türlü yükümlülüğünün ortadan kalkacağının hükme bağlanmıştır. Bu çerçevede şirketiniz tarafından ——— firmasına gerçekleştirilen söz konusu sevkiyatınıza ilişkin olarak ilgide kayıtlı———- no.lu ticari faturanızda da belirtilen vade tarihi —— alındığında, bahse konu vadesi geçmiş alacak bildiriminin, ——— fakrasında belirtilen süre dışında söz konusu sevkiyata ilişkin vade tarihinden itibaren ——– gün sonra yapıldığı, bu itibarla gecikmeli olduğu tespit edilmiştir. Bu kapsamda poliçenin yukarıda belirtilen 9/b ve 18.maddeleri çerçevesinde bankamız söz konusu sevkiyatınıza ilişkin olarak herhangi bir işlem yapamamaktadır.”denilmiştir.
Poliçenin bahsi geçen 9.maddesi;
——–kapsamında her ay yapmış oduğu tüm sevkiyatları, takip eden ayın —– belirlediği———- bildirecektir. Sigortalı, ilgili ayda hiçbir yükleme yapılmamış olsa dahi bu bildirimi yapacaktır. Söz konusu bildirimin belirlenen süre dışında sigortalı tarafından gecikmeli olarak yapılması durumunda, sigortalı ——— verilmiş olan sevkiyatların bedeli tahsil edilmiş olsa bile tahakkuk edecek primleri ödemekle yükümlüdür.
Aksi yazılı olarak belirtilmedikçe Sigortalı’nın hatalı sevkiyat bildirimlerine ilişkin yazılı düzeltme talepleri Sigortalı’ya prim iadesi yapılmasını gerektirmesi halinde, vade tarihinden önce olmak kaydıyla, orijinal bildirim tarihini müteakip azami —— gün içinde yapıldığı takdirde dikkate alınır. Bununla birlikte, Sigortalı’nın vadesi geçmiş alacak bildirimini müteakip yapılan inceleme kapsamında, ilgili sevkiyatların Sigortalı ve/veya Satıcı’nın herhangi bir kusuruna dayalı olmaksızın tazminat ödemesine konu olamayacağının tespit edildiği hallerde, söz konusu sevkiyatlar için ödenmiş primler, Sigortalı’ya iade edilebilir.
Sigortalı, hatalı ve/veya eksik bildirimi neticesinde Sigorta kapsamı dışında kalan sevkiyatlarını, vade tarihinden sonra düzeltme talebinde bulunarak ya da sevkiyat bildiriminde bulunarak sigorta kapsamına aldıramaz.
b-Aksi kararlaştırılmadıkça Sigortalı, sigorta kapsamındaki sevkiyatlar ile ilgili vade tarihinde kısmen veya tamamen ödenmemiş olan meblağları vade tarihini takip eden azami —–belirlediği usuller çerçevesinde Vadesi Geçmiş Alacaklar Aylık Bidirim ——- bildirecektir. Poliçe yürürlükten kalksa dahi ödenmemiş herhangi bir meblağ kalmayıncaya veya tazminat talepleri sonuçlanıncaya kadar bu bildirimlerin ——– gönderilmesine devam edilecektir.
Ayrıca Sigortalı, söz konusu vadesi geçmiş bildirimine konu sevkiyatlara ilişkin tahsilat olması halinde, bu tahsilatı, tahsilat tarihini takip eden ——– bildirecektir.
İş bu Poliçe’de bahsi geçen “vade tarihi”ibaresi, sevkiyat bedellerinin ödenmesi için Alıcı ile Sigortalı/Satıcı arasında kararlaştırılan ilk (orijinal)tarihtir. Alıcı Limiti Onayı’nda belirtilen —— ise, ilgili Alıcı’ya gerçekleştirilen sevkiyatların sigorta kapsamına alınabilmesini teminen Sigortalı/Satıcı tarafından ilk vade olarak Alıcı’ya tanınan azami ödeme vadesini ifade eder.
Sigortalı/Satıcı tarafından ilgili —tanınan ilk ödeme vadesi,—– tarafından ilgili Alıcı’ya düzenlenen Alıcı Limiti Onayı’nda yer alan vadeyi aşıyor ise, ilgili sevkiyat sigorta kapsamı dışında kalır.
Alıcı ile Sigortalı/Satıcı arasında kararlaştırılan ilk ödeme vadesi, Sigortalı’nın talebi halinde——–yazılı ön izni ile uzatılabilir ve uzatılmış vadeye ilişkin ilave prim tahakkuk ettirilir.
c—— gönderilen Tazminat Talep Formu, bildirim tarihinden itibaren —– gün içinde doldurularak—- geri gönderilecektir.
d—— tarafından tazminat ödemesi yapılmadan önce, Sigortalı’ya yapılan yazılı ihbar çerçevesinde talep edilen işlemlerin tamamlanması ve belgelerin teslimi, söz konusu ihbar tarihini takip eden —— gün içinde gerçekleştirilecektir. Belgelerin bu süre içerisinde ibraz edilmemesi halinde —— karşı tazminat ödememe hakkı saklıdır.
Bu Poliçe’nin diğer hükümlerine bakılmaksızın 9.Madde gereğince bildirilmesi gereken hususların süresinde beyan edilmemesi ve belgelerin ibraz edilmemesi halinde —— Poliçe kapsamındaki her türlü yükümlülüğü ortadan kalkar” şartını;
18.maddesi ise “bu poliçenin diğer hükümlerine bakılmasızın Madde 8,9,10 ve 20’de belirtilen yükümlülüklerin Sigortalı ve/veya Satıcı tarafından yerine getirilmemesi halinde ——- kapsamındaki her türlü yükümlülüğü ortadan kalkar”şartını öngörmüştür.
Davalı poliçedeki bu hükümler yanı sıra TTK 1446 maddesine dayanarak sigortalının rizikonun gerçekleştiğini öğrenince durumu gecikmeksizin sigortacıya bildirmekle yükümlü olduğunu, davacının —— gün sonra sigortanın himayesinden yararlanmak için başvurması, bu kadar süre beklemesi karşısında teminattan yararlanma hakkını kaybettiğini savunmaktadır.
TTK 1446 maddesinde sigorta ettirenin rizikonun gerçekleştiğini öğrenince durumu gecikmeksizin sigortacıya bildirmesi gerektiği, rizikonun gerçekleştiğine ilişkin bildirimin yapılmaması veya geç yapılmasının ödenecek tazminatta veya bedelde artışa neden olması halinde kusurun ağırlığına göre tazminattan veya bedelden indirim yoluna gidileceği kabul edilmiştir. Söz konusu maddenin kabul gerekçesinde de bu husus açıklanmış ve ihlalin ödenecek tazminat miktarında etkili olmaması durumunda sigortacının sorumluluğunun tamamen ortadan kalkmasından veya azaltılmasından bahsedilemeyeceği belirtilmiştir.
TTK 1452/3 maddesinde ise koruyucu hükümler başlığı altında 3.fıkrada————1433 ila 1449 madde hükümleri sigorta ettiren sigortalı ve lehdar aleyhine değiştirilemez, değiştirilirse bu kanun hükümleri uygulanır”hükmü getirilmiştir.
Poliçe hükümleri yasa hükümleriyle bir arada değerlendirildiğinde davacının vadesi geçmiş alacağını poliçenin 9/b maddesinde öngörülen süre içinde bildirmemiş olması, davalının tazminat ödeme sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı gibi, poliçenin 18.maddesindeki düzenlemenin de TTK 1452/3 maddesi karşısında geçersiz olduğu, sigortalının bildirim yükümlülüğünü ihlal etmiş olması nedeniyle sigortacının poliçe kapsamındaki her tür yükümlülüğünün ortadan kalkacağına ilişkin düzenlemenin sigortalı aleyhine getirilmiş olup olayda TTK 1446 maddesinin uygulanması gerektiği mahkememizce kabul edilmiştir. Davalı taraf savunmasında yalnızca davacının geç bildirimde bulunmak suretiyle bildirim yükümlülüğünü ihlal ettiğini ileri sürmüş bu nedenle ödenecek tazminatta bir artış meydana geldiğini, artışın meydana gelmesinde davacının kusurlu olduğunu ileri sürmemiştir. Salt geç bildirim tazminat ödeme yükümünü ortadan kaldırmadığından davalının poliçe hükümlerine göre davacının zararını karşılamakla yükümlü olduğu sonucuna varılmış, davalı vekili davacı yanın dava dilekçesinde talep ettiği —dava tarihindeki kur karşılığı —-tutarda talepte bulunmasına bir itirazları olmadığını beyan ettiğinden davanın kabulüne, —— tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine dair, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜNE, ——- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
2-Karar harcı 35.340,90 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 8.835,23 TL harcın mahsubu ile bakiye 26.505,67 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 8.835,23 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 36,00TL ilk masraf, 200,00 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 236,00 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 42.918,02 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/01/2021