Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/472 E. 2022/526 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/472 Esas
KARAR NO : 2022/526
DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/10/2020
KARAR TARİHİ: 23/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı, davacı müvekkil——- üyesi olduğunu, —- üyelerimiz, —- sözleşmesi ve——–gereğince,—–devamı için ———- belirlenen dönmeler için aidat, bütçe ödentisi ve diğer ödemeleri ödemekle yükümlü olduklarını, davalı, müvekkili —— takipte belirtilen dönemlere ilişkin aidat, bütçe ödentisi yükümlülüklerini yerine getirmediğini, usul ve yasalara uygun genel kurul kararlarında aidat ve bütçe ödentisi ve uygulanacak faiz oranlarının belirlendiğini, davalı taraf,———olduğu halde genel kurul kararları gereğince belirlenen aidat ve bütçe ödeme yükümlüğünü, ödeme süresi geçmesine rağmen, iş bu yükümlülükleri yerine getirmediğini, bu nedenle —– Takibine başlanmıştır. Ancak borçlu borca itiraz ettiğini, hakkındaki takibin durduğunu, müvekkili zorunlu ticari arabuluculuk gereği, arabuluculuğa başvurduğunu, —— tarihinde tarafların anlaşamadıklarını, davalı/borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptalini, davalı/borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemeye hükmedilmesini, davalının, takip konusu alacak üzerinden % 20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesini, davalı tarafa yargılama giderleri ile vekalet ücreti yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili aleyhine başlatılan icra takibi ve huzurdaki itirazın iptali davası hukuka aykırılık teşkil etmediğini, dava konusu edilen aidat borcuna ilişkin zamanaşımı söz konusu olduğunu, Türk Borçlar Kanunu’nun 147/4 maddesinde belirtildiği üzere, bir ortaklıkta, ortaklık sözleşmesinden doğan ve ortakların birbirleri veya kendileri ile ortaklık arasındaki bir ortaklığın müdürleri, temsilcileri, denetçileri ile ortaklık veya ortaklar arasındaki alacaklar —- zamanaşımına tabi olduğunu, müvekkili de davacı kooperatifin eski ortaklarından olduğunu, alacağın tümünü kabul etmediklerini, —– yıllarına ilişkin bedellerin talep edilmesinin zamanaşımı hükmü gereğince mümkün olmadığını, müvekkilinin, davacı —– nolu bağımsız bölümün müvekkili tarafından devralınması sonucu doğduğunu, müvekkili eşinin vefat etmesi üzerine —– taşındığını, taşınmazın satışı için de —- numaralı vekaletnamesi ile — vekalet verdiğini, söz konusu taşınmaz da ——ortaklığın devredilebileceği, —- ise, ortaklık sıfatının kazanılmasının, Anasözleşme ile bir taşınmaz malın mülkiyetine bağlı hakların kullanılmasına veya bir teşebbüsün işletilmesine bağlanabileceği, bu gibi hallerde taşınmaz malın mülkiyetinin veya işletmenin üçüncü şahıslara devir veya temliki ile ortaklık sıfatının bir hak olarak yeni malike veya işletmeyi alana geçebileceği belirtildiğini, bu kapsamda, müvekkili vekalet yoluyla kooperatif ortaklığının dayanağı olan taşınmazı —- devretmiş ve koopratif ortaklığı sona erdiğini, o tarihten hakkında icra takibi yapıldığı tarihe kadar müvekkiline ——- alakalı hiçbir bildirim yapılmadığını, kooperatifin sağladığı hak ve ayrıcalıklardan da faydalanmadığını, müvekkili hakkındaki takibin bu yönden de hukuka aykırı olduğunu, müvekkili hakkında —–sayılı dosyası kapsamında başlatılan icra takibi kapsamındaki borcun zamanaşımına uğramış olması, müvekkilinin davacı kooperatife olan ortaklığının dayanağı olan ——- isimli kişiye devredilmiş ve dolayısıyla müvekkilinin ortaklığının sona ermiş olması, müvekkile takip konusu borçlarla ilgili olarak hiçbir bildirim yapılmamış olması nedenleriyle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava—- ihbar edilmiş, ihbar olunan tarafından beyanda bulunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, davalının kooperatif üyesi olduğu, ——-olan aidat, bütçe ödentisi vs. borcunun ödenmediğinden bahisle söz konusu alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava ——- tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, yapılan toplantıya davacı tarafın katıldığı, davalı tarafın katılmadığı, toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Davalı vekili davanın zamanaşımına uğradığını ileri sürmüşse de ortaklık devam ettiği sürece zamanaşımı süresi işlemeye başlamayacağından zamanaşımına yönelik itirazın reddine karar verilmiştir. tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—- sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı aleyhine aidat alacağı, —- alacağı olmak üzere toplam —- işlemiş faiz olmak üzere toplam ——-asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce——gelen yazı cevabı da değerlendirilmek sureti ile kooperatif defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmak üzere, davacı kooperatifin davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarının tespiti amacıyla bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bilirkişi —– alınan bilirkişi raporunda özetle: davacı——–tarafindan ibraz edilmekle incelenen ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin TTK hükümleri uyarınca süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, ticari defterlerin birbirlerini teyit ettiği, davacı—– ticari defter kayıtlarına göre, davacı —- tarafından yapılan —— gereği —– olmak üzere davalı ——- üyesine borç kaydı yapılmış olduğu, davalı —– üyesinden herhangi bir aidat tahsilatı yapılmamış olduğu, davacı —— ibraz edilmekle incelenen ——- ait ticari defterlerde —–gereği herhangi bir tahakkuk işlemi ve davalı kooperatif üyesinin aidatlardan borçlu olduğunu gösteren herhangi bir muhasebe kaydına rastlanmadığı, dolayısı ile davalı——- adına bir tahakkuk etmiş bir borç bulunamadığı, —— ait tapu kaydına göre; —– tarihinde davacı kooperatif tarafından malik sıfatıyla kooperatifin davalı ortağı—- yeni malik olarak devredildiği, davalı ortak ——- de söz konusu taşınmazı —- tarihinde daya dışı üçüncü kişi —– sattığı, ancak davacı —- ortaklık payını devretmediği, incelenen noter onaylı yevmiye defterleri kayıtlarında da davalırun —— ortaklığının devam ettiği, ——dönemde — için düzenlenen hazirun cetvellerinin- ortaklar listelerinin tamamında davalı —— adı ve soyadının ortak sıfatı ile mevcut olduğu, dolayısıyla davalı —— ortaklık sıfatının devam ettiği, davalının aidatlardan sorumlu olduğu, yapılan genel kurul toplantıları kararlarına dayalı olarak davalı-borçlu ortağın davacı —– olduğu, bu borcunu ödemediği, ancak bu borcun—– bölümünün tahakkuk ettirilerek yevmiye defteri kayıtlarına intikal ettirildiği, genel kurul toplantılarında gecikme faizlerine ilişkin farklı kararların alındığı, icra takibinde ise davacı kooperatifin aidat alacaklarının tamamına aylık —- gecikme faizi tahakkuk ettirdiği, —- aidat toplamına yıllık —- üzerinden tahakkuk ettirilen gecikme faizi toplam tutarı —– olduğu, hesaplamada esas alınan faiz orarının genel kurul kararları ile uyumlu olmadığı gibi, yasal mevzuata da aykırı bulunduğu, TBK’nın 120.maddesi gereğince kooperatifin ortaklardan talep edebileceği yıllık faiz oranının —- olacağı, genel kurul kararlarında aidat taksitlerinin tarihleri belirlendiği, faiz miktarı —– hesaplanan toplam gecikme faizi olmak üzere davacı kooperatifin davalı-borçludan toplam —- alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından, davanın kooperatif alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkin olduğu, her ne kadar davalı vekili kooperatif üyesi olmasını sağlayan taşınmazı devretmesi nedeniyle talep edilen alacaktan sorumlu olmadığını ileri sürmüşse de davalının yalnızca taşınmazı devrettiği, davacı ——- ortaklık payını devretmediği, incelenen noter onaylı yevmiye defterleri kayıtlarında da davalının —— ortaklığının devam ettiği, ayrıca raporda da belirtildiği üzere——- yıllan arası dönemde genel kurul toplantıları için düzenlenen hazirun cetvellerinin- ortaklar listelerinin tamamında davalı ——adı ve soyadının ortak olarak gözüktüğü, dolayısıyla davalının ——- meydana gelen alacaklardan sorumlu olduğu, bilirkişi raporunda genel kurul kararları incelenerek davacı kooperatifin alacağının tespit edildiği, faiz miktarının hesaplandığı, alınan raporun gerekçeli ve denetlenebilir olduğu, bu nedenle hükme esas alındığı, sonuç olarak davacının —— döneminde genel kurulca kararlaştırılan —- aidatın, ortaklar arasındaki vecibelerde eşitlik ilkesi —–doğrultusunda davalı-borçlu tarafından ödenmediği, aidatın —-bölümünün defter kayıtlarına intikal ettirildiği, — bölümünün tahakkuk ettirilmediği, aylık —- yıllık —özerinden yapılan hesaplan faiz alacağının —- olduğu, davacının asıl alacak ve faizle birlikte ——alacaklı olduğu, bu miktarla sınırlı olmak üzere davacı kooperatifin yapılmış bulunan icra takibindeki itirazın iptali taleplerinde haklı olduğu, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık —- oranında faiz işletilmesine, bakiye talebin reddine karar vermek gerektiği, söz konusu alacak aidat alacağı olup likit olmakla, hüküm altına alınan —- % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.——
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının—- esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin—-asıl alacak, —- işlemiş faiz olmak üzere toplam —- üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık —– oranında faiz işletilmesine, bakiye talebin reddine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 5.550,00 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 497,43 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 238,32 TL harcın mahsubu ile bakiye 259,11 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ve 238,32 TL peşin harç olmak üzere toplam 292,72 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 170,05 TL tebligat ve müzekkere gideri, 650,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 820,05 TL yargılama giderinin 7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 11.fıkrası uyarınca tamamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirmişse de 7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 11.fıkrası gereğince davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 11.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin tamamının davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, ihbar olunanın yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/06/2022