Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/441 E. 2022/106 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/441 Esas
KARAR NO: 2022/106
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/10/2020
KARAR TARİHİ: 10/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin —— olduğunu, davalı firmanın da ——- yaptığını, davacı müvekkili tarafından, davalıya ait araçların tamir ve bakımlarının yapıldığını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin geçmiş yıllara sâri olduğunu ve —- içerisinde yürütüldüğünü, müvekkili tarafından tamiri yapılan araçlara ilişkin düzenlenen fatura bedellerinin bir kısmının peyder pey davalı tarafça ödendiğini, ancak davalı tarafça ödenmesi gereken— bakiyenin ödenmediğini, bunun üzerine alacağın tahsili amacıyla taraflarınca —- dosyasından icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine karşı borçlu tarafça hiçbir somut vakıaya dayanmaksızın haksız şekilde itiraz edilmiş olduğunu, davalı tarafın icra takibine itirazda bulunmasına rağmen icra takibinden hemen sonra —-daha ödeme yapmış olduğunu, ancak ödeme icra takibinden sonra olduğu için öncelikle icra masrafları ve vekalet ücretinden mahsup edilmesi gerektiğinden icra takip çıkışında bir azalma olmadığını, bu sebeple söz konusu —–ödemenin icra müdürlüğü tarafından dosya kapak hesabında dikkate alınması gerektiğini, davalı tarafından yapılan haksız itiraz üzerine taraflarınca zorunlu ticari dava şartı —– yapıldığını, arabuluculuk görüşmesinde de herhangi bir anlaşma sağlanamadığını iddia ederek, davanın kabulüne, davalı borçlunun itirazının iptali ile icra takibinin devamına, davalının %20 icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA :
Davalı tarafa dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
—– ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava — tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. —– maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, — tarihinde yapılan toplantıya tarafların katıldığı, —- tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
—- dosyası getirtilmiş, yapılan incelemesinde; davacı tarafça davalı aleyhine —— alacağın tahsili için ilamsız takip yoluyla icra takibi başlatılmış olduğu, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe, yetkiye borca, işlemiş faize ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Davalı vekili ödeme emrine yönelik süresinde sunduğu itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, ancak yetkili olduğunu düşündüğü icra dairesinin bildirilmediği, bu nedenle yetki itirazının usulüne uygun olmadığı anlaşıldığından davalı tarafın icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın reddine karar verilerek yargılamaya devam edilmiştir. Tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Bilirkişi —- tarafından hazırlanan raporda özetle: davacı şirketin defterlerinin usule uygun olduğu, davacı şirketin defterlerine göre — takip tarihi itibarıyla davalı şirketten takip talebinde olduğu gibi faturalara dayalı açık cari hesap bakiyesinden kaynaklı –asıl alacağı bulunduğu, Davalı — Tarihinde haricen—yaptığı, yapılan bu ödemenin — mahsup edildiği, ancak Davacı — tarihi sonrası yapılan bu ödemenin —– ferilerinden mahsubu talebinde bulunduğu görülmüş olup, takdirinin Mahkemeye ait olduğu, davalının defterleri ibraz etmediği belirtilmiştir.
Mahkememizce tarafların varsa beyan ve itirazları ile dosyaya celp edilen— değerlendirilmesi suretiyle ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi — alınan ek raporda özetle: tarafların ticari ilişkileri kapsamında —-beyanlarının ticari defterlerinde kayıtlı bulunan satış faturaları ile uyumlu olduğu, davalının—– beyanlarının ise, davacı tarafından adına düzenlenen ve ticari defterlerde borç kaydedilen faturalar ile uyumlu olmadıkları, mutabakatsızlığa konu aylarda oluşan beyan farkları toplamının —– tutarı kapsadığı, ancak davalı şirket ticari defterlerini ibraz etmediği için davalı tarafından —-edilmeyen işbu faturaların hangi faturalardan ibaret olduğu, davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadıkları, dolayısıyla davalının — beyanlarının ticari defter kayıtlarıyla uyum içinde olup olmadıkları ticari defter kayıtlarının —- teyit edip etmediği hususlarının tespit edilemediği, Mahkemece davacı şirketçe davalı şirket adına düzenlenmiş ve ticari defterlerde davalı şirket adına elektronik ortamda tebliğ edilerek borç kaydı yapılmış e-fatura bedellerine davacı şirketçe hak kazanıldığı yönünde hüküm kurulması halinde; davacı şirketin davalı şirketten faturalara dayalı —–kaynaklı olarak, talebi gibi — asıl alacağı olacağı, davalı şirketçe takip tarihi sonrası, dava tarihi öncesi haricen yapılan — Kısmi ödemenin; davacı vekilinin talebi ve — öncelikle faiz ve takip masraflarına mahsup edilmek üzere dosyanın infazı aşamasında yapılacak kapak hesabında dikkate alınıp alınmayacağı hususlarında takdirin Mahkemeye ait olacağı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından, davanın, davacı şirketin davalı şirket aleyhine açık cari hesap bakiyesine dayalı olarak başlatmış olduğu icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkin olduğu, uyuşmazlığın davacı şirketin davalı şirkete yapmış olduğu araç bakım/onarım hizmet satışları nedeniyle düzenlenmiş faturalara dayalı cari hesap alacağının bulunup bulunmadığı ve varsa miktarı hususlarında toplandığı, davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarına göre; taraflar arasında —ayından başlayarak—- kadar sürdürüldüğü görülen ticari ilişki kapsamında, davacı şirketçe davalı şirkete verilen araç bakım/onarım hizmetleri ve yedek parça satışlarına istinaden muhtelif tarih ve tutarlarda olmak üzere elektronik faturalar düzenlenmiş olduğu, düzenlenen ve elektronik ortamda davalı şirkete tebliğ edilen bu e-faturaların davacı şirketin usul ve yasaya uygun tutulduğu görülen yasal ticari defterlerinde davalı şirket adına borç kaydedilmiş oldukları, buna mukabil olarak davalı şirketin davacı şirkete muhtelif tarih ve tutarlarda çekler ciro/keşide edildiği ve yine banka aracılığıyla —- yapıldığı, davalı şirketçe yapılan kısmi ödemelerin davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı e-fatura borçlarından mahsup edilmek suretiyle kayıt altına alınmış oldukları ve alındıkları ve bu kayıtlar sonucunda, — takip tarihinde; davacı şirket ticari defter kayıtları itibarıyla davacı şirketin davalı şirketten faturalara dayalı —- açık cari hesap bakiye alacağının kaldığı, davalının muhtıraya rağmen defterlerini ibraz etmediği, davalının —- toplam tutarlı faturaları bulunmuş olsa da davacı şirkete borcu bulunmadığı yönünde davanın dayandığı takibe itiraz eden davalı şirketin, taraflarına usulün uygun yapılan tebligata rağmen ticari defter ve kayıtlarını bilirkişi incelemesine sunmayarak ibrazdan kaçınmış sayılacağı ve bu kapsamda delil olabilme niteliği taşıyan usul ve yasaya uygun tutulmuş ticari defter kayıtlarına dayanarak— hükümlerine göre davacı defterlerine itibar edilebileceği, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan —– asıl alacağının bulunduğu, takip talebinde takip öncesi işlemiş faiz talep edilmiş olsa da davacı vekili ön inceleme duruşmasında takip öncesi işlemiş faiz taleplerinin olmadığını beyan ettiğinden takip öncesi işlemiş faiz yönünden bir değerlendirme yapılmadığı, zira takip öncesi işlemiş faizin dava konusu olmadığı, davalı tarafça takip tarihinden önce ancak dava tarihinden önce ——– ödeme yapıldığı, davalı borçlu tarafından takipten sonra ancak dava tarihinden önce yapılan ödemelerin, itirazın iptali davasında, borçlunun takip tarihi itibariyle mevcut olan borcundan düşülmesi gerektiği,——kararlarına göre, takipten sonra ancak davadan önce yapılan ödemelerin, itirazın iptali davasında dikkate alınmasının zorunlu olduğu gözetilerek, söz konusu ödeme tutarın —- uyarınca öncelikle faiz ve masraflardan düşülmesi gerektiği, davacının takip tarihi —-asıl alacağının bulunduğu, ödemenin —tarihine yapıldığı, — tarihlerde geçerli avans faiz oranı olan— avans faiz oranı üzerinden faiz işletilerek ödeme tarihindeki davacı alacağı bulunarak—- ödemenin davacı alacağından mahsubu sonucu; davacının ——— alacağının kaldığı, bu nedenle takibe yönelik itirazın —– üzerinden iptalinin gerektiği, alacak cari hesap alacağı olup likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın Kısmen Kabulüne;
1-Davalının —sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın Kısmen iptali ile takibin —- asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10,00 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, işlemiş faize yönelik talep olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, bakiye talebin reddine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 58.471,34 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 3.994,18 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 770,01 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.224,17 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 54,40 TL başvurma ve 770,01 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 824,41 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 119,75 TL tebligat ve müzekkere gideri, 700,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 819,75 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 743,46 TL davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 8.401,27 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin takdiren tamamının davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı şirketin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/02/2022