Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/435 Esas
KARAR NO : 2023/428
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2020
KARAR TARİHİ : 30/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı aleyhine takip başlatılmış olup, başlatılan icra takibine davalı tarafın haksız ve kötü niyetli itirazı üzerine takibin durmuş olduğunu,
söz konusu icra takibi müvekkili şirket ile davalı/borçlu firma arasındaki mal ve hizmet satışına ilişkin ticari ilişkiye dayanılarak, davalı firmanın kendisine kesilen fatura tutarını ödememesi sebebiyle başlatılmış olduğunu, borçlu şirketin, faturaya dayalı
mal satışına dair alacak bedelini ödememek için mallarını kaçırma çabasına girdiğinden ötürü borçlunun menkul, taşınmaz ve 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının, ihtiyaten haczine karar verilmesini, davanın kabulü ile davalı tarafından yapılan vaki itirazın iptali ile asıl alacak yönünden takibin devamını, %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ve ücret-i vekâletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Dava dilekçesinin davalı tarafa tebliğ olduğu, davalının süresinde cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, bir adet fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali talebine ilişkindir. 7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 09/10/2020 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—–.İcra Müdürlüğü’nün ——- Esas sayılı dosyasının incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı aleyhine 78.470,00 TL asıl alacak, 17.376,72 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 85.846,72 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.Mahkememizce her iki tarafın dava konusu talebi kapsayacak şekilde ilişkin tüm yasal ticari defterleri ve defterlerin bu uyuşmazlığa ilişkin dayanak kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verildiği, davacı yanın defterlerinin HMK’nın 222.maddesi gereği incelendiği, davalı vekili tarafından defterlerin Vergi Dairesinde olduğu beyan edildiği ancak buna dair herhangi bir belge ibraz etmediği, Vergi Dairesinin cevabi yazısında da defterlerin bulunmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.Davacının incelenen ticari defter ve kayıtlarından defter tastiklerinin ve berat kayıtlarının zamanında beyan edildiği, muhasebe fişleri ve ekli müsbit evrakın VUK m 229-232 hükümlerine uygun şekilde tanzim edildiği tespit edildiği, bilirkişi ——tarafından hazırlanan raporda; davacının defterlerinde davalıdan tek bir faturadan kaynaklı olarak 78.470,00 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, taraflar arasında BA/BS beyanına konu kaydın tespit edilemediği, davacının davalı adına düzenlediği sevk irsaliyesinde irsaliye içeriğinin —– imza karşılığı teslim edildiği ve bu irsaliyeye dayanılarak faturanın düzenlendiği, faturanın davalı tarafa teslim edildiğini gösteren herhangi bir belgenin bulunmadığı, takdirin Mahkemeye ait olduğu kanaati bildirilmiştir.Mahkememizce bilirkişi raporunda adı geçen —– isimli kişinin davalı şirket çalışanı olup olmadığına dair —— araştırması yapılmış, gelen yazı cevabından kişinin şirket çalışanı olmadığı anlaşılmıştır. Davacı kayıtlarında yer alan ancak davalı defterlerinde kayıtlı olmayan takibe konu faturanın davalıya tebliğ edildiğinin dosya kapsamı itibariyle ispatlanamadığı, ticari defterlerle bağlantılı kayıt niteliğinde olan BA-BS formlarından davalı tarafça Vergi Dairesine yapılan bir bildirimin de bulunmadığı, bu durumda davacının ispat yükünün devam ettiği, davacının dava dilekçesi ve delil listesinde yemin deliline dayandığı anlaşılmakla davacı vekiline davalı tarafa yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış, davacının yemin teklif edeceklerini beyan etmesi üzerine davalıya gönderilen yemin davetiyesi ile belirlenen günde davalı şirket yetkilisi duruşmaya gelmemiştir. HMK’nın 229.madde hükmü nazara alındığında davalının yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılacağından davacı tarafın fatura alacağı yönünden açmış olduğu davasının kabulü gerekmiştir. Davacı tarafça takipte işlemiş faiz talebinde bulunulmuş olmakla birlikte davalının takip öncesi temerrüde düşürülmediği, davacının işlemiş faiz talebinin bu nedenle yerinde olmadığı kabul edilerek davanın kısmen kabulüne davalının itirazının asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu tutar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine, faiz talebin reddine, davalının takibe itirazında haksız ve alacağın likit oluşu gözönünde bulundurularak hükmedilen tutarın %20’si oranında inkar tazminatının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının —–.İcra Müdürlüğünün ——Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 78.470,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, faiz talebinin reddine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 78.470,00 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 5.360,29 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.466,82 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.893,47 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 54,40 TL başvuru, 1.466,82 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 1.521,22 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 250,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 750,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.000,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 914,07 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 12.555,20 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 7.376,72 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranları gözetilerek 113,43 TL’sinin davacı taraftan, 1.206,57 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.