Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/432 E. 2022/925 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/432 Esas
KARAR NO : 2022/925

DAVA:Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 08/10/2020
KARAR TARİHİ : 15/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirket adına tescilli —– plakalı aracın 14.05.2019 tarihinde saat 11:30 sıralarında—–Bulvarı kesiştiği noktada dava dışı ——adına tescilli bulunan ——plakalı aracın önüne kırması sonucu——- plakalı araç içerisinde bulunan malzemelerin araca ait brandanın yırtılmasına brandaları tutan babaların zarar görmesine ve yere düşen metal parçaların zarar gördüğüne ilişkin olarak —— Merkezinde görevli memurlarca bir sureti ekte sunulan 14.05.2019 tarihli tutanak düzenlendiğini, tutulan tutanağa istinaden zararın oluşumunda müvvekil şirkete ait aracın kusurlu olduğunun kabulü ile davalı tarafça—-yapılan ödemelerin rücuen tahsili amacı ile müvekkili şirket aleyhine ——- Esas nolu dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, kapalı kasa içinde dahi taşınıyor olsa da ürünlerin araç içinde sabitlenmesi gerekliliği tartışmasız olduğunu, dava dışı şirket çalışanları tarafından metal levhalar araç içersinde bulunan paletler üzerine istiflenmekte olup hareket halinde olan araç içerisinde malzemelerin sağa sola savrulmasını engel olacak şekilde herhangi bir güvenlik önlemi alınmadığı, malzemelerin sabitlenmediği hususu net bir şekilde görüldüğünü, olay anında araç içerİsindeki taşınmakta olan ağır metal levhaların araç içersinde sabitlenmemesi nedeni ile aracın fren yapması ile birlikte metal levhalşar araç kasaında sağa sola savrulmaya başladığını, neticesinde ağır metal parçalar bez brandanın yırtılmasına taşımada kullanılan aracın branda direklerine zarar vermiş ve akabinde yere düşen metal levhalarda da hasarlar meydana geldiğini, dava dışı şirket tarafından ağır metal levhaların taşınmasında kullanılan ——-plakalı aracın kasasının tamamının metal olması halinde rücu alacağına konu zararın doğma ihtimalinin bulunmadığı da tartışmasız olup aracın bu iş için uygun olmadığını gösterdiğini, meydana gelen zararın oluşumunda müvekkili şirkete atfedilebilecek kusurun bulunmadığını, davalı tarafça dava dışı şirkete 2839,72USD ödeme yapılmış olup yukarıda arz etmiş olduğumuz şekilde meydana gelen olayın niteliği dikkate alındığında icra takibine konu bedel kadar bir zararın meydana gelme olasılığının bulunmadığını, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydı ile ——-Esas nolu dosyasından ilamsız icra takibinin durdurulmasını, icra dosyasından kaynaklı müvekkil şirketin davalı şirkete borçlu bulunmadığının tespitini, icra takibine konu asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının iddialarının kabulü mümkün olmadığını, 14.05.2019 tarihinde müvekkil şirket sigortalısı——plakalı nakliye aracı, ——sınırlarında —— üzerinde seyir halinde iken aniden aracını önüne kıran—- plakalı araca çarpmamak için ani fren yapmış ve yoldan çıkarak savrulduğunu, önüne aniden çıkan ——- plakalı araca çarpmamak adına ani fren yapan sigortalı aracın brandası yırtılmış, brandaları tutan —– yıkılmış, branda içerisinde bulunan metal levhalar düştüğünü, baskılı metal levhalar yere saçılmış ve yere düşen metal levhalarda zarar meydana geldiğini, kazanın akabinde müvekkili sigorta şirketi, sigortalısına ödeme yaparak zararını karşılandığını, akabinde de kusuru ile kazaya sebebiyet veren ——- plakalı araç maliki aleyhine ödemiş olduğu bedelin rücuen tahsili için ——-Esas sayılı dosyasından icra takibi başlattığını, davacı yan, her ne kadar zararlı olmadığını iddia ederek huzurdaki davada menfi tespit talebinde bulunmuş ise de davacının iddialarının kabulü mümkün olmadığını, olayın hemen akabinde tutulan polis görgü tespit tutanağında olayın nasıl meydana geldiği belirtildiğini, ——plakalı aracın kontrolsüz şekilde müvekkili şirket sigortalısı aracın önüne çıktığı, bu nedenle sigortalı aracın fren yapmak zorunda kaldığı belirtildiğini, 23.05.2019 tarihli—— raporunda da; “——konu hasar, seyir esnasında—— plakalı aracın, nakliye aracının önüne çıkması nedeniyle meydana geldiğini, konu hadise tutanakla kayıt altına alınmıştır. belirtilenlere istinaden hasarın —— plakalı araç ruhsat sahibine ve/veya sürücüsüne rücu edilebilir.” denmek sureti ile görüş bildirildiğini, hasarın davacı araç malikinin kusuru ile meydana geldiği ortaya konduğunu, davacının dava dilekçesindeki “.—— plakalı araç içerisinde taşınan metal levhaların sağa sola savrulmasını önlemek amacı ile herhangi bir şekilde sabitlemediği yönündeki iddialarımızın doğruluğunu destekler niteliktedir——ağır metal parçaların taşınmasında kullanılan—— plakalı aracı bu iş için uygun olmadığına işaret etmektedir..” şeklindeki somut gerçeklikten uzak iddiaları ise tarafımızca anlaşılamadığını, davacının tüm bu beyanları yalnızca kanıya dayalı olup ispatlanmış bir durum varmışcasına dava dilekçesine yazmasının kabulü mümkün olmadığını, akabinde tutulan polis tutanağı ile yine bu doğrultuda tanzim edilen ——- raporunda kusurlu tarafın açıkça —— plakalı araç olduğu belirtildiğini, davacı yanda tüm somut deliller ile kusurlu olduğunu bilmesine rağmen, aleyhine başlatmış oldukları icra takibinden kurtulma gayesi ile huzurdaki menfi tespit davasını ikame ettiğini, davacı yan, huzurdaki davadan evvel tarafımızca başlatılan——Esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrinin usulsüz olduğunu iddia ederek——Esas sayılı dosyasından memur muamelesini şikayet konulu dava ikame ettiğini, 17.09.2020 tarihinde —— Karar numarası ile karara çıkan dosyada “karinenin aksi davacı tarafça ispat edilemediğini ve ilk çıkarılan tebligatın usulüne uygun yapıldıktan sonra 2. Çıkartılan sicile yazılı adrese yapılan TK 35 maddesine uygun tebligatın usulüne uygun olduğu anlaşılmakla davanın reddine” karar verildiğini, öncelikle tarafımızca başlatılan takipte ödeme emrini iptal ettirmeye çalışıldığını, bu dava reddolunca da huzurdaki menfi tespit konulu davayı ikame ettiğini, davacının, borçtan kurtulma gayesi ile kötü niyetli şekilde hareket ettiğini ve bunun için kanunda öngörülen tüm hukuki yollara başvurduğunu gözler önüne serdiğini, haksız ve hukuka aykırı, somut gerçeklikten uzak iddialar ile ikame edilen davanın reddi ile icra takibinden kurtulma amacıyla kötü niyetli olarak ikame edilen davada, davacının %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, davalı sigorta şirketine sigortalı—— plakalı aracın davacıya ait —— plakalı araca çarpmamak için ani fren yaptığı ve bu nedenle ——- plakalı aracın brandasının yırtılarak araçtaki metal parçaların yere düştüğü iddiasıyla hasar bedelinin sigortalısına ödendiğinden bahisle ödenen bedelin rücuen tahsili amacıyla davalı tarafından başlatılan takip nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir. Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır——- Esas sayılı dosyası UYAP sisteminden alınmış, yapılan incelemesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine hasar ödemesi nedeniyle rücu talebine ilişkin 2.839,72 USD asıl alacak, 84,88 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.924,60 USD alacağın tahsili için takip başlatıldığı görülmüştür.Kaza sonrası trafik ekibi tarafından tutulan ve araç sürücülerinin imzaladığı görgü tespit tutanağı: 14.05.2019 günü saat 11:00 sıralarında idaremiz ——plakalı aracın önüne kırması sonucu —— plakalı kasası brandalı , branda üzerinde ——- ibaresi bulunan brandanın içindeki baskı metal parçalarının düşmesi sonucu yırtıldığı, ayrıca brandaları tutan babaların yıkılmış olduğu, baskılı metal levhaların yere saçılmış olduğu, yere düşen baskı metal levhalarda zarar meydana gelmiş olduğu tespit edilmiştir. —-plakalı araç sürücüsü——-Mahkememizce dinlenen davacı tanığı——“Ben davacı şirketin çalışanıydım, ancak şuan çalışmıyorum, olay günü bende —— plakalı araçtaydım, şoförün yanındaki koltukta bulunuyordum, biz dağıtıma çıkmıştık, olay günü ——caddesi olarak bilinen caddede ilerliyorduk, bu cadde bir gidiş bir de geliş yönlüdür, arada herhangi bir banket, refüj vs yoktur, kazanın meydana geldiği yerde trafik ışıkları da bulunmamaktadır, burası tam organize sanayi bölgesinin girişi olduğundan biraz sorunlu bir yoldur, genelde trafik kazaları meydana gelmektedir, biz yolun sağ tarafında ilerliyorduk, aracın hızını tam olarak hatırlamıyorum, ancak o sırada yavaştı, burası 4 yol gibi bir yoldur, biz sola dönüş yapacaktık, şoför artık sola dönüşü tamamladıktan sonra biz bir ses duyduk, sağ tarafa baktığımızda isuzu marka bir kamyonetten saçların yerlere dağıldığını gördük, bu araç karşıdan karşıya geçecekken bizim onun geçmesine engel olduğumuzu ve bu nedenle frene basmak zorunda kaldığını ileri sürdü, ancak biz zaten sola dönüşü tamamlamıştık, bu nedenle kazanın meydana gelmesinde karşı araç sürücüsü kusurludur, biz sola dönüş yapacağımız sırada bu aracın karşıdan geldiğini görmüştük, ancak aramızda baya mesafe vardı, bu aracın ani fren sonucu aracın kasasında bulunan saçların brandayı yırtarak yere savrulmuştur, biz ne olduğunu anlamak için araçtan indik, karşı taraf sürücüsü bizim kusurlu olduğumuzu iddia etti ve polis çağırdı, bizim olayla bir ilgimiz yoktu, ancak karşı taraf zararın sigortadan karşılanması için tutanak tutturdu, biz o sırada olayın şokundaydık, şok nedeniyle tutanağı çokta anlamadan imzaladık, karşı taraf aracında bulunan saçlar araca sabitlenmemiştir, araçta bez branda vardı, bu nedenle aracın brandası yırtılarak saçlar etrafa saçıldı, saçlar araçta taşınırken gerekli güvenlik önlemleri alınmamıştır, bu saçlar herhangi birinin üzerine de düşebilirdi, zaten gelen polis memuru da araçta bulunan bu saçların araca sabitlenmesi gerektiğini, bunun kanunen zorunlu olduğunu söylemiştir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.Mahkememizce dinlenen davacı tanığı ——; “Davacıya ait —— plakalı aracı olay günü ben kullanıyordum, ben davacı şirketin çalışanıyım, olay günü ben ——caddesi olarak bilinen caddede ilerliyordum, bu cadde bir gidiş bir de geliş yönlüdür, arada herhangi bir banket, refüj vs yoktur, trafik ışıkları da bulunmamaktadır, ben yolun sağ tarafında ilerliyordum, hızım yaklaşık 20-25 km civarındaydı, sol tarafta bulunan sapağa dönüş yapmak için yolu kontrol ettiğimde herhangi bir araç görmedim ve sol tarafta bulunan sapağa geçiş yaptım, ben sola dönüşümü tamamladıktan sonra gürültülü bir ses duydum, sağ tarafa baktığımda —— marka bir kamyonetten saçların yerlere dağıldığını gördüm, bu araç sürücüsü kendisinin de hızının 20-25 km civarında olduğunu söyledi, ancak ben zaten sola dönüşümü tamamlamışken, bu aracın benim kullandığım araca çarpmamak adına ani fren sonucu aracın kasasında bulunan sacların brandayı yırtarak yere savrulduğu görüldüğünde aracın hızının daha yüksek olduğu anlaşılacaktır, saçlar araca sabitlenmemiştir, araçta bez branda vardı, bu nedenle aracın brandası yırtılarak etrafa saçıldı, saçlar araçta taşınırken gerekli güvenlik önlemleri alınmamıştır, bu saçlar herhangi birinin üzerine de düşebilirdi, ben kazanın meydana gelmesinde kusurlu değilim. “şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce —– ve sigortacı ——- alınan bilirkişi raporunda özetle; Kazada trafik kaza tespit tutanağı tutulmadığı, ancak tanık beyanlarının kazanın meydana gelişini açıkladığı, ——girişine doğru soldan yaklaşan—— plakalı aracın ve yolun sağından —— girişine doğru yaklaşan davaya konu saç yüklü ——– plakalı aracın bulunduğu, ——-girişine doğru yaklaşan ——- plakalı aracın yolun sağından gelen ve—— daha yakın olan karşı yön şeridini kontrol etmeden —— girişinde sola dönüş yaptığı, o esnada —— giriş kapısına yaklaşmış olan —— plakalı aracın kendi şeridine kontrolsüz geçen——- plakalı araca çarpmamak için ani fren yapmak zorunda kaldığı, ancak kasasının içindeki sac yüklerin yükleme esnasında zemine sağlam bağlanmadığı için fren esnasında aracın hareket halinde iken kazanmış olduğu atalet kuvvetlerinin etkisi ile hareketlenerek önce araç etrafındaki brandayı parçaladığı, sonra yola döküldüğü, ——plakalı araç sürücüsü —— yükü ağır metal paletlerinin kamyonete sabitlenmeden yüklenmesinde ve sabitlenmeyen ağır yükün fren kuvvetleri ile veya virajlarda merkezkaç kuvvetlerin etkisi ile aracın kasasını delerek yollara savrulacağını bilmesi ve buna göre tedbirini alması ,ayrıca bu tedbiri almadan yapılan yüklemede aracın hızını yükün özelliğine göre ayarlaması gerekirken bu kuralları ihlal ederek bu tedbirleri almamış olup araçtaki ürünlerin yola savrulmasında, araç brandasının yırtılmasında %75 kusurlu olduğu,—— plakalı araç sürücüsü ——- bahse konu mahalde, yerleşim yeri içinde, sola dönüş amacıyla kendi şeridinde seyreden kamyonetin önüne sağ şeritten kontrolsüz ve ani çıktığı, şerit değiştirmeden önce gireceği şeritte sürülen araçların emniyetle geçişini beklemediği, trafiği aksatacak veya tehlikeye sokacak şekilde, trafiği ve gelen araçların hız ile mesafelerini dikkate almadan kendinin solundaki şeride kontrolsüz girmek sureti ile karşı yönden gelen aracın şeridine tecavüz ettiği, trafik kurallarına aykırı davrandığı, trafik dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediği, Karayolları Trafik Kanunu’nun ve Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin yukarıda verilen ilgili maddelerinde açıklanan kusurları işlediği, kazanın meydana gelmesinde %25 oranında kusurlu olduğu, —— raporuna göre; araç brandasının yırtılmış olduğu, brandaları tutan babaların kırılmış olduğu, 2 palet üzerinde baskılı ve baskısız levha saçları görülmüş olup, teneke levha sacların ezilmiş yırtılmış, çizilmiş olduğu, —— mahallinde 2 palet tarttırılmış olup baskısız levha saçlarının paletli toplam ağırlığı ise 1.922 kg ölçülmüş olup irsaliye ye uygun olduğu belirtilmekte, baskılı levha saçlarının paletli toplam ağırlığı 152 kg ölçülmüş, irsaliyeye göre bu emtianın toplam ağırlığının 2.150 kg olduğunun belirtildiği, sigortalı firma ilgilileri baskılı sacların kalite birimi tarafından kontrollerinin yapıldığı esnada sigorta sürecini bilmedikleri için hurdaya atıldığını beyan ettikleri, hurda malzemelerin de her gün hurdacı tarafından alındığı için mevcut olmadığının beyan edildiği bu nedenle baskılı sacların atılan kısmının taraflarınca görülmediğini beyan ettikleri, Sigortalı firmanın ibraz ettiği ekli fotoğraflara göre baskılı sacların miktarının irsaliyede yer alan miktara uygun olabileceğinin anlaşıldığını beyan ettikleri,——- dosyasından baskılanmamış sac paletinden fotoğraf alındığı, fotoğrafta baskılanmamış sacların büyük bir bölümünün hasarlanmamış olduğunun görüldüğü, baskılanmamış sacların hurda oranının %25 olarak takdir edildiği, bu kazada baskılanmış sacların paletinin dağılarak yola saçıldığının anlaşıldığı, ancak tüm paletin hasarlanmış olabileceği bu tür bir kazada hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu nedenle baskılanmış saclar için sovtaj oranının %80 olarak takdir edildiği, toplam zarar bedelinin 1.657,47 USD olarak hesaplandığı, davacının kusur oranı (%25 ) olan 414,34 USD’den sorumlu olduğu belirtilmiştir.TTK m. 1472 hükmüne göre, sigortacı sigorta tazminatını ödediğinde sigortalının yerine geçer ve gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa, bu hak tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal eder. Buna göre, sigortacının kanuni halefıyeti için (i) geçerli bir sigorta sözleşmesinin mevcut olması, (ii) gerçekleşen rizikonun teminat kapsamında olması, (iii) sigortacı tarafından sigorta tazminatının ödenmiş olması ve (iv) sigortalının gerçekleşen zarar dolayısıyla sorumlulara karşı dava hakkına sahip olması gerekmektedir. Bu koşulların gerçekleşmesi halinde, sigortacı, ödediği sigorta tazminatı oranında sigortalının sigorta tazminatı ödenmesini gerektiren zararı dolayısıyla sorumlulara karşı sahip olduğu dava hakkına kanunen halef olur.Zarar sigortalarında sigortacının halefıyeti, sigortalının uğradığı zarar dolayısıyla sigorta sözleşmesinden doğan sigorta tazmınatını talep hakkının yanı sıra zarardan sorumlu olan üçüncü kişiye yönelik zararın tazminini talep etme hakkının varlığı halinde işlev kazanmaktadır. Farklı bir ifadeyle, sigortacının sigorta sözleşmesi uyarınca zararı tazmin etmesinin yanı sıra sigortacının ödeme yapmasına yol açan olaydan hukuken sorumlu üçüncü bir kişinin varlığı şarttır.Tüm dosya kapsamından; davalı sigorta şirketi ile dava dışı ——– arasında kurulan emtia nakliyat sigortası sözleşmesine binaen, gerçekleşen kazada hasarlanan saç yükleri için davadışı sigortalısına ödeme yaptığı ve davacı aleyhine rücuen alacağını tahsil amacıyla icra takibi başlattığı, davacının icra takibine yaptığı itirazı ile takibin durduğu, davacı şirketin icra takibi nedeniyle borçlu olmadığı iddiasıyla iş bu davayı açtığı, taraflar arasında, sigorta sözleşmesinin geçerliliği ya da davalı sigorta şirketinin kendi sigortalısına ödeme yaptığı hususlarında bir tartışma bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, sigortalı yüklerin zarara uğramasına yol açan kazaya kimin sebebiyet verdiği ve buna bağlı olarak zarardan kimin sorumlu olduğu noktasında toplandığı, sigortacının sigorta sözleşmesi uyarınca tazmin ettiği tutarı, kanuni halefıyete dayanan rücu davasında talep edebilmesi için aleyhine dava açılan kişi/kişilerin zarardan sorumlu olması gerektiği, bu bağlamda öncelikle zarardan sorumluluk koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun belirlenmesi gerektiği, bu kapsamda mahkememizce kusur ve zarar raporu alındığı, alınan raporun gerekçeli ve denetlenebilir olması nedeniyle hükme esas alındığı, meydana gelen kazada davacı şirkete ait araç sürücüsünün % 25 oranında, davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün % 75 oranında kusurlu olduğu, yine raporda hasar miktarının hesaplanması ve sovtaja ilişkin tespitlerin mahkememizce uygun görüldüğü, sonuç itibariyle davacı şirketin meydana gelen zararın % 25’inden sorumlu olduğu, davacının sorumlu olduğu miktarın 414,34 USD olduğu, davalı sigorta şirketinin 2.839,72 USD asıl alacak, 84,88 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.924,60 USD üzerinden takip başlattığı, takipten önce davalı sigorta şirketi tarafından davacıya gönderilen bir ihtarname olmadığından davacının temerrüde düşürülmediği dolayısıyla davacının (2.839,72 USD – 414,34 USD = 2.425,38 USD) 2.425,38 USD asıl alacak ve 84,88 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.510,68 USD yönünden davalıya borçlu olmadığının anlaşıldığı, davalı taraf takip başlatmakta haksız ve kötüniyetli olmadığından davacı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine, dava kısmen kabul edildiğinden davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Yargılama giderleri ve vekalet ücreti USD’nin dava tarihindeki efektif satış değeri= 7,9192 TL üzerinden hesaplanmıştır.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davacının —— Esas sayılı takibi nedeniyle davalıya 2.425,38 USD asıl alacak, 84,88 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.510,68 USD yönünden borçlu olmadığının tespitine, bakiye talebin reddine,
2-Davacı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine,
3-Davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine,
4-Karar harcı 1.187,65 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 296,92 TL harcın mahsubu ile bakiye 890,73 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 54,40 TL başvuru, 296,92 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 351,32 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 101,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.800,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.901,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 1.663,38 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli—— davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli—– esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere —— davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.