Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/424 E. 2022/667 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/424 Esas
KARAR NO: 2022/667
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/10/2020
KARAR TARİHİ: 29/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Dava dışı sigortalısı——İşyerinin, müvekkili sigorta şirketi tarafından sigorta kapsamına alındığını, sigortalı işyerinin güvenliğinden sorumlu olan davalı —– bağlı çalışan ——–görevlilerinin görevlerini ihmal etmeleri ve aksatmaları olduğunu, hasar gören işyerinde, müvekkili şirket tarafından yaptırılan —- sonucunda tespit edilen toplam —– hasar bedelinin, müvekkili sigorta şirketinin paylı sorumluluk oranı olan —— hak sahibi sigortalısına ödendiğini, davalı şirketin,—– gereğince, sigortalı işyerinin tüm güvenliğinden sorumlu olduğunu, davaya konu hasarın davalının kusurundan kaynaklandığını, sigortalısına ödenen —- hasar bedelinin rücuen tahsili için davalı şirket aleyhinde ——dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, iş bu takibe borçlu şirket tarafından itiraz edildiğini ve icra takibinin durduğu, davanın kabulünü, davalı borçlunun takibe, takip konusu borca, faize ve borcun tüm fer’ilerine vaki tüm itirazlarının iptalini, takibin devamını, haksız itiraz eden borçlu aleyhinde alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıya tahmiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirket dava dışı sigortalı şirkete danışmanlık ve gözetim hizmeti verdiğini, —- noktasında bir kişi, orta depolar bölgesinde bir kişi ——–olmak üzere toplamda —- olduğunu, hırsızlığın yaşandığı —– müvekkili bünyesinde istihdam edilen personel bulunmadığını, sorumluluğun — ait olduğunu, kusurun tamamen —- olduğunu, personel sayısının yetersiz oluşu, bu alanın imar yolları geçen alan olmasından dolayı müvekkil şirket tarafından düzenlenen —– alınması gereken önlemlere ilişkin bilgilendirme yapılıp personel sayısının artırılmasının talep edildiğini, rapora herhangi bir dönüş yapılmadığını, personel artışı ve yapılması gereken önlemlere dair herhangi bir iyileştirme yapılmadığını, davanın reddini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
İNCELEME ve GEREKÇE:
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava—–tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, yapılan toplantıya tarafların katıldığı, yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
— alınmış, yapılan incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı aleyhine —– alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Dosyanın—— alanında uzman bir bilirkişi ve sözleşme hesap uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Bilirkişi heyetinin raporunda özetle: — oranında kusurlu olduğunu, mevcut olan sigorta tazminatının ödeme dekontu bedeli olan—-bedelin irdelenmesi ile detaylı olarak yapılan dosya incelemesi sonucu, dava konusu —-olduğu kanaatine varılması çerçevesinde, dava konusu hasar bedelinin — olması sonucu, dava konusu talep edilmesi gereken hasar bedelinin — dava konusu sigorta hasar tazminat bedeli olduğu kanaatine varılan—-hasar bedelinin, alacağın temerrüde düşmesi nedeniyle, hasar ödeme tarihinden itibaren —– talep etme hakkının olduğu görüş ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Dava; sigortacının, dava dışı sigortalısına aralarındaki sigorta poliçesine dayanarak ödediği hasar bedelinin, hasardan sorumlu olduğunu iddia ettiği davalıdan —— uyarınca rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı sigorta şirketi tarafından, dava dışı sigortalı —- başlangıç tarihli —-düzenlenmiş, dava konusu olay —- tarihinde meydana gelmiş, dosya kapsamında yer alan ödeme belgesine göre davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına banka kanalıyla —- hasar ödemesi yapılmıştır.
Rücu ve halefiyet,—–Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmıştır. ——-sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. Dosya kapsamında yer alan sigorta sözleşmesi ve ödeme belgesi dikkate alındığında, davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava konusu hasarın hangi nedenden kaynaklandığı, oluşan zarardan davalının kusur ve sorumluluğunun yada kusursuz sorumluluğunun bulunup bulunmadığı ve zararın miktarı noktalarında toplanmaktadır.
Dava dışı sigortalı şirket ile davalı şirketi arasında imzalanmış— bulunduğu,—– tarihinde meydana gelen hırsızlık olayının dava dışı sigortalı şirket ile davalı şirket arasında imzalanan (tarafların sözleşme süresi ile ilgili bir itirazları olmadığından) sözleşme süresi içerisinde meydana geldiği, dava dışı sigortalı —— tarafından alınmış bir kararın bulunmadığı, dava dışı sigortalı şirketin —— ekipmanları sağlamakla yükümlü olduğu, davalı şirket tarafından—- tarihinde risk analizinin yapıldığı ve dava dışı sigortalı şirkete risklerin giderilmesi yönünde tavsiyelerde bulunduğu,
Olayın;—— tarihinde—- plakalı ——-bulunan brandalı —— yaklaştığı, oradan fark edilmeleri üzerine ——– kısmında bulunan ——–yüklü olan içlerinde—- çalındığı, işyeri depo alanına açılan demir yüklü sürgülü kapının açık olduğu,—– bulunduğu, —— karşısında ve yükleme—- önünde bulunan —- olduğu, müşteki tarafından —- beyan edildiği, olan——-görevlileri tarafından fark edilmediği, dava konusu olaya ait —— dosya kapsamında bulunduğu, hırsızlık hadisenin bu araç içinde bulunan kimliği meçhul şahıslar tarafından gerçekleştirildiğinin değerlendirildiği,
Davalı şirket tarafından, dava dışı —- ait işyeri hakkında——hazırlandığının anlaşıldığı, bu risk analiz raporunda;—– açık olması ve depoların maddi değeri yüksek meblağlı malzemeden oluşu hırsızlık teşebbüslerini artırdığı, bölgenin etrafının açık olması ve herhangi bir koruma —– malzeme ile çevrili olmaması riskleri artırdığını, bölgenin korunması ve hırsızlık teşebbüslerine meydan verilmemesi adına halen ————–çıkarılması ve halen mevcut olan proje sorumlusu ile istihdam edilen sayının —–olmasının zaruri olduğuna dair tavsiyelerde bulunduğu, dosya kapsamında işyerinin çevre güvenliğinin sağlanması ile ilgili fiziki tedbirlerin tam olarak alındığına dair bir bilginin bulunmadığı—-tarafından hazırlanan —— maskeli kişilerin ——zafiyetinden istifade ederek içeri gizlice sızıp 3.şahıslara ait yükte hafif, pahada ağır kolili malları çaldıklarının değerlendirildiği,
Davalı ———şirketinin bütün bu riskleri göz önüne alarak sözleşme kapsamında dava dışı sigortalının koruma ve güvenliğini üstlendiği ve bu sorumluluğunu devam ettirdiği, bu bağlamda;
—–tarihinde dava dışı sigortalı şirkete ait işyerinde hırsızlık olayının meydana gelmesinde; davalı ——–şirketinin —- yönetmeliği kapsamında, koruma ve —-hizmetini üstlendiği inşaat alanının risk analiz raporunu hazırlayarak işverene sunduğu, ancak bütün bu riskleri bilmesi ile birlikte; dava dışı sigortalı ile sözleşme yaparak bu alanın koruma ve güvenliğini üstlendiği, davalı tarafından, özellikle araçların girebileceği kapalı veya açık kapıların büyük bir risk teşkil ettiği, dolayısıyla buralara mutlaka nokta konulması ve bu gibi girişleri izlenmesi gerektiğini bilmesi gerektiği, davalının şüpheli aracın farkında olduğu halde korumasından sorumlu olduğu işyerinde dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu özen yükümlülüğüne de uymadığı, sorumluluk alanında caydırıcı ve önleyici görev yapmak şeklinde yeterli —— verilmediği, davalı şirket tarafından profesyonel bir koruma ve ——-yaklaşımı gösterilmemesinin de etkisiyle oluşan ———-zafiyeti sonucu dava dışı sigortalıya ait işyerinde dava konusu hırsızlık olayının meydana gelmesinde, davalı ———-şirketinin % 75 oranında kusurlu olduğu, bu nedenle davalının kusur oranında sorumlu olduğu, her ne kadar taraf vekilleri rapora yönelik itiraz dilekçesi sunmuş ve yeni bir rapor veya ek rapor alınmasını talep etmişlerse de mahkememizce alınan raporda değerlendirilmesi gereken hususların değerlendirildiği, bu kapsamda olayın meydana gelmesinde kusuru olanların ve kusur oranlarının belirlendiği, dolayısıyla tarafların yeni veya ek rapor alınması taleplerinin reddine karar verilerek —– tarihli bilirkişi raporunda kusura yönelik tespitlerin denetlenebilir ve hükme elverişli olması nedeniyle mahkememizce uygun bulunduğu, sonuç olarak hırsızlığın meydana gelmesinde dava dışı——kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, davacı ——- yapılan ödeme davalının kusuru doğrultusunda oranlanmak suretiyle hesaplandığı ve davalının % 75 oranına isabet eden miktarın —– Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptaline, takibin belirtilen miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz işletilmesine, alacak likit olmakla davacı tarafın inkar tazminat talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının —– dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin –asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 13,75 avans faizi işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan miktarın % 20’si olan 11.497,73 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 3.927,05 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.360,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.566,35 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 54,40 TL başvuru, 1.360,70 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 1.415,10 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 72,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.250,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 2.322,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 1.675,36 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranları gözetilerek 367,60 TL’sinin davacı taraftan, 952,40 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/09/2022