Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/420 E. 2021/409 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/420 Esas
KARAR NO: 2021/409
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 05/10/2020
KARAR TARİHİ: 08/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile —- arasında akdedilen ve — müşterek borçlu, müteselsil kefil olarak taraf olduğu genel kredi sözleşmesi uyarınca borçluya kredi kullandırıldığını, takip borcunun ödenmemesi üzerine——- dosyasından borçlular aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığını, davalılar/borçlular vekili tarafından —- tarihinde borca ve tüm fer’ilerine itiraz ettiğini bildirir dilekçe sunduklarını, itiraz dilekçesinde şahıs yönünden ödeme emrinin —- tarihinde tebliğ aldığını, şirket yönünden takibe konu borcun henüz muaccel hale gelmediğini, borcun tamamına, faize ve ferilerine itiraz ettiklerini, söz konusu takibin durdurulmasını talep ettiklerini, şahıs yönünden ödeme emrinin —- tarihinde tebliğ alındığını ve şirket yönünden takibe konu borcun henüz muaccel hale gelmediğini, borcun tamamına, faize ve ferilerine itiraz ettiklerini, takibin durdurulmasını, takip öncesi muacceliyet ihtarları tebliğ edildiğini, talep olunan asıl alacak, — taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine ve bankacılık mevzuatına uygun olup davalıların bu yöndeki itirazları süreci uzatmaya yönelik olduğunu, dava öncesi —— başvuru sayılı dosyası ile başvuruda bulunulduğunu,—– kendisini ve şirketi temsilen telefon aracılığıyla toplantıya katıldığını, müzakereler sonucunda —– tarihli görüşme sonucu anlaşamama sonuçlu son oturum tutanağı düzenlendiğini, davanın kabulü ile, davalı borçluların icra takip dosyasına yaptıkları itirazın iptalini, takibin devamını, davalıların % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama masrafları ile ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Dava dilekçesinin davalılara tebliğ edilmiş, davalılar tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
İNCELEME ve GEREKÇE
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
—–sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemesinde; davacı bankanın davalılar aleyhine— olmak üzere toplam —- üzerinden takip başlattığı, asıl alacak tutarına takipten itibaren —-temerrüt faiz talep edildiği, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalılar vekili tarafından icra müdürlüğüne hitaben düzenlenen bila tarihli dilekçesi ile borca, işlemiş faize ve her türlü ferilerine itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
——– ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava —- tarihinden sonra açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. —- dava şartı arabuluculuk başlığı ile —– olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, — tarihinde yapılan toplantıya tarafların katıldığı, — tarihinde yapılan—– tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Banka kayıtlan ve defterleri bizzat banka şubesinde incelenmek suretiyle davacı bankanın kredi sözleşmesinden bakiye alacağının bulunup bulunmadığı, hesap kat ihtarlarının incelenmek suretiyle davalıların bakiye alacaktan sorumlu olup olmadığı, faiz oranının kanunlara uygun olup olmadığı, icra takibinde işletilen faiz oranının sözleşmedeki ve kanuni faiz oranına uygun olup olmadığı, davacı bankanın takip tarihi itibariyle alacak miktarının hesaplanması için bankacı bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bilirkişi —– tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; davalı asıl borçlu şirkete — ödemeli ve sonrasında — taksit halinde aylık — ödemeli olmak üzere, toplam — kullandırıldığı, — tarihinde mevcut — anapara borcunun, —– yapılandırıldığı ve yapılandırma kredisinin yıllık —– taksit ödemeli olarak kullandırıldığı, davacı banka kayıtları incelendiğinde. —–tarihli ilk taksitinin sadece —– ödendiği ve sonrasında bir ödeme yapılmadığı, taksitli kredinin —tarihine kadar, — aylık ödemesiz döneme ait birikmiş faiz tutarı ile birlikte —– borç tutarının bulunduğu, anapara tutarına — tarihinden — tarihine kadar, ilgili krediye uygulanan —– faiz oranı üzerinden, ayrıca vadesinde ödenmeyen ——- kat tarihine kadar gecikme faizi hesaplandığı, davalı tarafından — tarihinde yapılan kısmi ödeme tutarı olan —- alacaktan mahsup edildiği, davacının kat tarihi itibariyle asıl alacak tutarının— olduğu, temerrüt faiz orannın — olduğu, davacının takip tarihi itibariyle — olmak üzere toplam—–bulunduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından, davacı banka ile davalı şirket arasında — tarihinde—— imzalandığı, —- kayıtlarına göre davalı şirketin ortağı olduğu anlaşılan——- tutarında müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğu, taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesinin kefil beyan bölümünün— tarihinde yürürlüğe giren —– hükümlere göre düzenlendiği, davacı banka tarafından—- yevmiye nolu ihtarnamesi ile, davalı dışı asıl borçlu —– ihtarname keşide edilerek, — tarihi itibariyle kat edildiği ve kat tarihi itibariyle —- olmak üzere toplam — borcun, tamamen ödenerek tasfiye edileceği tarihe kadar — faizi oranı üzerinden işleyecek faiz, —masrafları ile birlikte — gün içinde ödenmesinin ihtar edildiği, tebliğ evraklarının —- tarihinde muhataplara tebliğ edildiği, ihtarnamede verilen — dolması ile davalıların —- tarihinde temerrüde düştükleri, —- —-gereğince, temerrüt tarihine kadar hesaplanan faiz ve feriler dahil toplam alacak tutarı, faiz hesaplanması yönünden asıl alacak olarak kabul edildiği——- davacı banka tarafından, gerek kat ihtarında gerekse takip talebinde— temerrüt faizi talep edildiğinden ve ayrıca banka kayıtlarında da —— temenüt faizi uygulandığı, söz konusu temerrüt faizinin kanuna ve taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine uygun olduğu, —- temerrüt tarihine kadar akdi faiz oranı üzerinden, temerrüt tarihinden takip tarihine kadar ise —- temerrüt faiz oranı üzerinden hesaplama yapılmak suretiyle davacı bankanın alacağının hesaplanması gerektiği, bilirkişi tarafından da bu esaslar gözetilmek suretiyle hesaplama yapıldığı, raporun gerekçeli ve denetlenebilir olması nedeniyle hükme esas alındığı, davalı kefil — davacı banka ile davalı asıl borçlu arasında imzalanan —— tutarında müteselsil kefil olarak geçerli kefaletinin bulunduğu, davalı kefil, davalı asıl borçlu ile birlikte—- tarihinde temerrüde düştüğünden, davalı asıl borçlu için hesaplanan ve davalı kefilin kefalet limiti içinde kalan— borçtan davalı —- müteselsilen sorumlu tutulmuştur.
Dava konusu — kefaleti ile kullandırılmıştır. —– esaslarının yasal mevzuatı oluşturulmuştur.
Kararın ——— işletmeler ve —- —- dışında kalan diğer yaratıcıların finansmana erişim imkanlarını kolaylaştırması ve geliştirmesini sağlamak için, — tarihli — maddesinde tanımlanan bankalar ile —- yetkilendirilen — kiralama şirketlerine —- tarafından sağlanacak desteğe ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir,” şeklinde açıklandığı,
Temerrüt, tazmin ve diğer hususlar başlıklı —– Maddesinde; ‘Temerrüt sonrası takip süreçleri kredi verence yürütülür. —– “Temerrüt durumunda teminatların nakde çevrilmesine ve kanuni takibe ilişkin işlemler kredi verenler tarafından yürütülür ve kredi verenlerin nakde çevrilen teminatlar ve takip neticesinde elde ettiği tahsilat tazmin edilen kefalet oranında Kuruma aktarılır.” hükümleri yer almaktadır.
Söz konusu yasal düzenleme ve davacı banka ile — arasında imzalanan —-uyarınca, kanuni takibi sürdürmek — yükümlülüğünde olduğundan,—- tarafından, kefaletin tazmini karşılığında davacı bankaya dava tarihinden sonra — tarihinde,—– ödeme yapılmış olmakla bu ödemenin de davacı banka alacağından mahsup edilmesi gerektiği, davacı bankanın takip tarihi itibariyle — olmak üzere toplam —- alacağı bulunduğu, itirazların bu miktarlar üzerinden iptalinin gerektiği, bakiye talebin reddine karar verildiği, —–tarafından ödenen bedelin icra müdürlüğünde infaz aşamasında dikkate alınması gerektiği, alacak likit oldığundan, hüküm altına alınan —-oranında inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalıların —- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazlarının kısmen iptali ile takibin;
— asıl alacak,
—- işlemiş faiz,
——- üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık — oranında temerrüd faizi ve bunun —- işletilmesine, davadan sonra ——- ödeme yapıldığından bu ödemenin icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınmasına,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan —– oranında inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı — davacı tarafça peşin olarak yatırılan — harcın mahsubu ile bakiye —- harcın davalılardan tahsili ile ——adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ve 170,78 TL peşin harç olmak üzere toplam 225,18 TL davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 161,75 TL tebligat ve müzekkere masrafı ve 650,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 811,75 TL yargılama giderinin kabul-red oranları gözetilerek 783,52 TL’sinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 13.131,13 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca ——tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin taktiren 1.275,00 TL’sinin davalılardan, bakiye 45,00 TL’sinin davacı bankadan tahsili ile ——- adına irad kaydına,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı — davalı ——yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/06/2021