Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/42 E. 2020/207 K. 06.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2020/42
KARAR NO : 2020/207

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 19/04/2019
KARAR TARİHİ : 06/03/2020

Davacı taraf davasını İstanbul ——- esasına kayıtlı olarak 19/04/2019 tarihinde açmış olup dosya mahkememize İstanbul —– tarihinde kesinleşen yetkisizlik kararı ile süresinde taleple gelmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin %20 hissesine sahip ortağı olup aynı zamanda —— ortağı ve müdürlerinden olan—-aynı zamanda, işbu şirketin ortağı olan — tarihli davaya konu Genel Kurulun iptali aksi takdirde Genel Kurul Kararlarının iptalinin gerektiğini, zira davalı şirketin ortaklarınca haksız, hukuki dayanağı olmayan, gerçeklikten uzak sebeplerden dolayı müvekkilinin müdürlük görevinin sona ermesi ve huzur hakkının kaldırılması istemi ile müvekkiline, Kartal—. Noterliği’nin ———- yevmiye numaralı Genel Kurula Çağrı davetiyesi gönderildiğini, hemen akabinde henüz genel kurul toplantısının yapılması talep edilen tarih gelmeden önce, davalı şirketin ortaklarınca İstanbul —————. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —– Sayılı dosyası ile “Genel Kurul Çağrısına İzin” talepli dava ikame edildiğini ve işbu dosyaya cevap dilekçesi ibraz ederek şirket genel merkezinin çağrıda belirtilen adres olmadığını, henüz Mahkemece karar verilmeden Genel Kurulun toplantıya çağrı prosedürünün yapılamayacağı vs… hususlar ile alakalı olarak çağrının yasalara, usule, şirket ana sözleşmesine aykırı olduğunu, Kadıköy —- yevmiye nolu cevabi ihtarnamesi ile ihtar eden vekiline bildirdiklerini, neticeten davalı şirketin ortaklarınca genel kurul çağrısında belirttikleri —– tarihinde genel kurulun yapılmadığını, bu kez; davalı şirketin ortaklarınca, müvekkiline Kartal —-yevmiye nolu —-davetiyesi gönderildiğini, iş bu çağrı davetiyesinde; İstanbul —–. Sayılı dosyasının karara çıktığı belirtilerek yine şirket merkezi dışındaki bir adreste genel kurulun yapılacağının belirtildiğini, bu genel kurula çağrıya da müvekkilince itiraz edildiğini, davalıların genel kurul çağrısında belirttikleri 22.01.2019 tarihindeki geçersiz olan işbu genel kurula iştirak edilmediğini, akabinde aynı gün; davalı şirketin ortaklarınca, Kartal—-yevmiye nolu ihtarnamesinin tebliğ edildiğini, işbu haksız ve dayanaksız ihtarnamedeki hususların gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin imzadan imtina ettiği yönündeki davalı şirketin ortaklarının gerçek dışı iddiası, gerçekte usul ve yasalara riayet etmeden alelacele genel kurul yapma çabasını gölgelemek adına olduğu kanaatinde olduklarını, usul, yasalara ve şirket ana sözleşmesine aykırı olarak yapılan genel kurul davetine iştirak edilmemekle, bu kez davalı şirketin ortaklarınca, genel kurulun yapıldığına dair genel kurul tutanağını bir yazı ile birlikte müvekkiline tebliğ ettiklerini, işbu genel kurul tutanağı incelendiğinde ise; “Şirket ortaklarının şirket merkezinde toplanarak karar aldığı” şeklinde bir ibarenin mevcut olduğunu, ancak bu hususun gerçeğe aykırı olduğunu, söz konusu genel kurulun geçersiz olup, iptalinin gerektiğini, usule, yasalara, ana sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırı —– genel kurulun iptaline, aksi takdirde genel kurul kararlarının her birinin iptaline , müvekkilinin müdürlük görevinin, ortaklığı temsilen imza yetkisinin ve huzur hakkı ödenmesine devam edilmesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine, TTK. Madde 449 gereğince kararların yürütülmesinin geri bırakılmasına, şirkete kayyum atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili mahkememize hitaben sunduğu——–esas sayılı dosya da açılan dava ile mahkememizde açılan davanın tarafları ve konusunun aynı olduğunu, bu yüzden derdestlik itirazında bulunduklarını belirterek davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini talep etmiş ayrıca davanın esası hakkındaki savunmalarını da bildirmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile; davalı şirketin 22/01/2019 tarihli ortaklar kurulu kararlarının iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf davasını İstanbul —- tarihinde açmış olup dosya mahkememize İstanbul — kesinleşen yetkisizlik kararı ile süresinde taleple gelmiştir.
Davalı vekili mahkememize hitaben sunduğu 24/02/2020 tarihli dilekçesinde İstanbul —–)esas sayılı dosya da açılan dava ile mahkememizde açılan davanın tarafları ve konusunun aynı olduğunu, bu yüzden derdestlik itirazında bulunduklarını belirterek davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul —– esas sayılı dosyası ilgili mahkemeden istenmiş, davacının ortaklar aleyhine 06/02/2019 tarihinde açtığı davada mahkememizde açılan davadaki taleple aynı talebi dile getirdiği, mahkemenin —— esas sayılı dosya üzerinden davanın husumet yokluğundan reddine karar verdiği, bu kararın İstanbul BAM —- Hukuk Dairesinin ——- dosyanın —-.numarasını aldığı anlaşılmıştır. İstanbul BAM —— Hukuk Dairesinin kararında davacının ortağı olduğu şirketin diğer ortakları aleyhine açtığı davada husumetin şirkete yöneltildiğinin kabulü gerektiğini belirtmiştir. İşte bu durumda davacının aynı taleplerle şirket aleyhine açtığı mahkememizde görülen davanın halen İstanbul —–.sayılı dosya ile taraf ve konusunun aynı olduğu mahkememizdeki davanın derdest olarak açıldığı sonucuna varılmıştır.
HMK 114/1-ı maddesinde aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması dava şartı olarak düzenlenmiş olup, dava şartlarının mevcut olup olmadığı, davanın her aşamasında incelenebilir. Taraflarda dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Bu da HMK 115 m.gereğidir. HMK 138 maddesinde de dava şartlarının mevcudiyetinin dosya üzerinden değerlendirilebileceği düzenlenmiştir.
Açıklanan gerekçelerle mahkememizde açılan dava ile İstanbul —– esas da daha önce açılmış ve halen yargılaması devam eden davanın aynı olduğu anlaşıldığından davanın derdestlik dava şartı nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-Karar harcı 54,40 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —–deki esaslara göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde oy birliğiyle karar verildi.