Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/409 E. 2021/762 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/409 Esas
KARAR NO : 2021/762

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/02/2016
KARAR TARİHİ : 19/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin,—— yapan davalının——— yapmış —- fatura düzenlediğini, ancak davalının bakiye —- borcunu ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız kısmi itirazı ile durduğunu ileri sürerek kısmi itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatıma karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı cevap dilekçesinde özetle;— ilişkin olarak tarafların anlaştıklarını, ancak daha sonra davacının fiyat artışı talebinde bulunduğunu, talebin haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine istemine ilişkindir.
——- sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap alacağına dayalı 10.495,24 TL asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek 3.500,00 TL borcunun bulunduğunu beyan ederek takibe karşı kısmi itirazda bulunduğu, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizin ——..Taraflar arasındaki sözleşme, TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen bir eser sözleşmesidir. Davacı yüklenici; davalı iş sahibidir. Taraflar arasında davalının iş yeri için davacı tarafından — yapılması konusunda sözleşme bulunduğu, davacının davalıya işi teslim ettiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı tarafından yapılan işin bedeli ve bakiye alacak bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Türk Borçlar Kanunu’nun 470’nci maddesine göre; eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Buna göre iş sahibinin temel borcu eseri meydana getirip teslim etmek,—– borcu bedel ödemektir— bedeli zorunlu bir unsurdur. Bu tip sözleşmelerde iş sahibi ya da yüklenici çoğu zaman iş bedelini kararlaştırmaktadır. Ancak, tarafların eser sözleşmesi kurulması konusunda mutabık kalmalarına rağmen, iş bedelini kararlaştırmamış olmaları da mümkündür. Bedelin kararlaştırılmamış olması sözleşmeyi bedelsiz hale getirmeyeceği gibi geçersiz sayılmasını da gerektirmez. Bedel açık olarak kararlaştırılmamış olsa dahi eser sözleşmesi ilişkisi geçerli olarak kurulmuş olacaktır. Bedelin sözleşmede kararlaştırılmış olması halinde iş bedelinin sözleşmedeki esaslara göre belirlenmesi gerekirken, sözleşmede bedelin açık olarak belirlenmemiş olması halinde TBK’nın 481’inci maddesi gereğince bedelin, işin yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenicinin giderine göre belirlenmesi gerekmektedir.— içtihatlarında da eser sözleşmesi ilişkisinin sabit olduğu, fakat sözleşmede bedelin yazılmamış olması veya tarafların bedelde anlaşamamaları halinde iş bedelinin bilirkişiye yapıldığı yıl piyasa rayiçleri ile hesaplattırılacağı kabul edilmektedir—- karar sayılı kararları). Somut olayda, taraflar arasında akdi ilişki uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık yüklenici tarafından yapılan işin bedeline ilişkindir. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Davacı tarafından düzenlenen fatura, davalının defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi, davacı tarafından yapılan işle ilgili düzenlenen sevk irsaliyesinde işin teslim alındığına dair imza bulunmadığından, davacının ticari defterlerinin, davacı tarafından düzenlenen fatura ve sevk irsaliyesinin, işin faturada yazılı tutar karşılığında yapıldığını ispata elverişli değildir. Bu nedenle iş bedelinin işi yapıldığı yer ve zamandaki serbest piyasa rayiçlerine göre belirlenmesi gerekir. Dosya kapsamına göre sözleşme konusu — davalının uhdesinde bulunmadığı anlaşıldığından, mahkemece, —- özellikleri ve ölçüleri taraflardan sorularak, gerektiğinde mahallinde keşif yapılarak — dükkanda asıldığı yer de görülmek suretiyle —- konusunda uzman bir bilirkişiye işin yapıldığı yer ve zamandaki piyasa rayiç bedelinin tespit ettirilip, kabul edilen ödemeler varsa düşülmek, icra takip dosyasında itiraz edilmeyen kısım da dikkate alınmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6.bendi gereğince kaldırılarak, yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve değerlendirme yapılıp, sonucuna uygun karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.” gerekçesiyle — karar sayılı kararı ile kaldırılmıştır.
Mahkememizce kaldırma kararı doğrultusunda yargılama yapılarak taraf vekillerine, taraflar arasında yapılan eser sözleşmesi içeriğine,— dükkanda — ve sair yapılan başkaca işlerin olup olmadığı, olması halinde neler olduğu hususunda beyanda bulunmak üzere süre verilmiş, taraf vekillerinin beyanda bulunmasından sonra yerinde inceleme yapılmak ve —asıldığı yerin ölçüleri dikkate alınmak suretiyle yapılan işin bedelinin ve davacının yapılan işten dolayı davalıdan alacağının olup olmadığının tespiti için — konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bilirkişi raporunda özetle; — asılı olduğu iddia edilen iş yerinde yerinde yapılan inceleme———— taraflar arasında söz konusu — üretilmesi için yazılı sözleşme yapılmadığı, — üretim ve montaja yönelik davacı —- davalı müşteri arasında yazılı — belgesi veya yazılı— —-onay sistemi gerekmekte ise de dava dosyasında onaya yönelik yazışma ve belgelere rastlanmadığı, ayrıca davacı —- yine sipariş, sözleşme ve teklifin kabul onayına dava dosyasında rastlanmadığı, ayrıca davacı — tarafından yüklenilen üretim işleri için iş teslim/teslim alma belgesi ve ekinde montaj sonrası tamamlanmış işin sonuç——— yılarına ait emsal işler baz alınarak hazırlanılan işin yapıldığı yer ve zamandaki piyasa rayiç bedelinin tespitine yönelik; keşifte ve —- edilen —– görüntüleri—– mevcut —- olması gerektiği, fatura kalemlerinin tümüne yönelik iş bedelinin tamamı toplam 9.410,00 TL + KDV olması gerektiği tespit edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu, tüm dosya kapsamına göre; davanın, cari hesap alacağına dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, cari hesabı oluşturan 1 adet faturanın —-yapım işi bedeline ilişkin olduğu, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığı, davalı taraf fatura konusu işin yerine getirildiğini kabul etmekle beraber davacının anlaştıkları bedelin üzerinde bir tutarı kendisinden talep ettiğini savunduğu, davacı şirket faturaların tebliğine ilişkin belgeleri ve sevk irsaliyelerini dosyaya sunamadığı gibi faturanın da davalının defterinde kayıtlı olmadığı, davalının iş yerinin devredilmiş olması ve — uhdesinde olmaması dolayısıyla — üzerinde değerinin tespiti için bilirkişi incelemesi yapılamadığı, bunun üzerine mahkememiz kararının kaldırılmasına— sunulan fatura ve sevk irsaliyesinde yazılı veriler — asıldığı — dikkate alınmak suretiyle —değeri belirlenmek üzere bilirkişi incelemesi yapıldığı, bilirkişi raporunda — hesaplama yapıldığı; —– görüntüleri ile ilgili altyapısı mevcut —- fatura kalemlerinin tümüne yönelik iş bedelinin tamamı toplam 9.410,00 TL + KDV olması gerektiğinin tespit edildiği, hesaplamalarda 2012-2013 yılları verileri dikkate alınarak hesaplama yapıldığının belirtildiği, davacı vekilinin yargılamanın daha fazla uzamaması için faturadaki kalemler dikkate alınarak yapılan hesaplamanın kabul edildiği beyanı üzerine ek rapor alınmadığı, davacı tarafın yaptığı — fatura/sevk irsaliyesinde belirttiğinden bilirkişi raporunda fatura kalemlerinin tümüne yönelik iş bedelinin tamamının toplamı olarak — hükme esas alındığı, davalının icra takibine itirazında 3.500,00 TL yi kabul ederek kısmi itiraz ettiğinden takibin 6.995,24 TL lik kısmı yönünden durduğu, davacının ise davasını 6.959,24 TL üzerinden ikame ettiği ve davanın bu tutar üzerinden kabulü gerektiği anlaşıldığından, davanın kabulüne, davalının— sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile takibin taleple bağlı kalınarak 6.959,24 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 10,50 oranında ve değişen oranlarda avans faiz işletilmesine, alacak yargılamayı gerektirdiğinden davacının inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının —– sayılı dosyasına yapmış olduğu 6.995,24 TL yönünden kısmi itirazının kısmen iptali ile takibin 6.959,24 TL üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 10,50 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
2-Alacak yargılamayı gerektirdiğinden inkar tazminat talebinin reddine,
3-Karar harcı 475,39 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 66,37 TL harcın mahsubu ile bakiye 409,02 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 29,20 TL başvuru harcı, 66,37 TL peşin harç olmak üzere toplam 95,57 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 283,30 TL tebligat gideri ve müzekkere gideri 1.350,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.633,30 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli — vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.