Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/408 E. 2022/951 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/408
KARAR NO: 2022/951
DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ: 29/09/2020
KARAR TARİHİ : 21/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;dava dışı —— müvekkili tarafından —- sigortalandığını, dava dışı sigortalının —–bulunan deposunda —-tarihinde yangın çıktığını, çıkan yangınla ilgili müvekkilinin ekspertiz raporu hazırlattığını, ayrıca —– dosyası ile tespit davası açıldığını, alınan rapor sonucu yangının—– çıkmış olduğunun ve otomatik atma düğmesinin zamanında atmadığı için mekanik arızadan dolayı asli kusurun cihazda olduğunun tespit edildiğini, yangının sigortalısının iş yerinin bulunduğu yerde bitişik nizamda bulunan diğer iş yerlerine de zarar verdiğini, müvekkilinin ekspertizi tarafından yapılan inceleme neticesinde hasar tazminatı olarak müvekkilinin —–ödeme yaptığını, TTK 1472 maddesi uyarınca müvekkilinin sigortalısının haklarına halef olduğunu, yangının çıkmasına sebebiyet veren cihazın üreticisinin davalı ——- olduğunu, davalı sigorta şirketinin ise diğer davalı şirketinin sigortacısı konumunda olduğunu belirterek davalılara ait menkul ve gayrimenkuller üzerine üçüncü kişlilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla teminatsız olarak HMK 389 ve 392 maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla—- ödeme tarihi olan — tarihinden, —–ödeme tarihi olan —– tarihinden, —– tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte toplam —– davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı ———vekili cevap dilekçesinde özetle;husumet itirazında bulunduklarını, davacının yangına sebebiyet verdiğini ileri sürdüğü ürünün üreticisi olmadıklarını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte olayda zaman aşımı sürelerinin dolduğunu, davacının anlattığı olay zinciriyle müvekkili arasında uygun illiyet bağı bulunmadığını, davacının da ikrar ettiği üzere iş yeri çalışanının yangına yol açtığı belirtilen cihazı açık şekilde bırakarak çalışma alanını terk etmek suretiyle kasta varan ağır ihmalinin bulunduğunu, su ısıtıcılarının genel kullanımı itibariyle sıcak suyu hemen temin etmek için kullanıldıklarını, bu durumda cihazın çalıştırılıp bütün kontrol bırakılarak mahallin terk edilmesinin beklenemeyeceğini, sigortalının dürüst ve özenli davranma yükümlülüğüne aykırı olan bu davranışı nedeniyle davacının ödeme yapmaması gerektiğini, ——— yangın mahallinde bulunduğu hususunun da ıspata muhtaç olduğunu, itfaiye raporunun olayı aydınlatmada yetersiz olduğunu, su ısıtıcısının dava dışı sigortalının demirbaş listesinde yer almadığını, sigortalının demirbaş listesinde bir adet kahve makinesi ile bir adet semaver çaycı makinesine yer verildiğini, bu cihazlarında kısa devreye yol açma ve yangın çıkarma ihtimalinin bulunduğunu, yangına ilişkin fotoğraflar incelendiğinde yanmış görünen cihazın semaver olduğunu, müvekkilinin semaver çay makinesi satışı yapmadığını, davacının sunduğu evraklarda semaver çay makinesinin fotoğrafı görülürken su ısıtıcısının görünmediğini, düzenlenen yangın raporunda kendilerinin satışını gerçekleştirdiği su ısıtıcısı ile yangının çıkış nedeni arasında hiçbir bağlantı kurulamadığını, itfaiye raporunda yangının iş yerinin ofis kısmında başladığının belirtildiğini, iş yerinin hali hazırda bir mutfağı varken su ısıtıcısının ofis alanı içinde bulundurulmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, diğer mutfak ekipman ve gereçleriyle birlikte semaverin yanında bulundurulmamasının izah edilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle;dava dışı ——– düzenlediklerini, —— tarihinde düzeltme ek belgesiyle sigortalı şirket isim ve adresinin revize edilerek poliçenin diğer davalı adına düzenlendiğini, açılan davanın aktif ve pasif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davaya bakmaya görevli mahkemenin ——olduğunu, aynı zamanda zaman aşımı ve hak düşürücü süre yönünden de itiraz ettiklerini, davacının düzenlediği poliçenin 3.sayfasında yer alan kloz uyarınca dava dışı sigortalının——– tarihine kadar yerine getirmesi gereken önerilerin bulunduğunu, bu önerilerin yerine getirilmesi şartıyla poliçede verilen teminatın geçerli olduğunun kabul edildiğini, düzenlenen ekspertiz raporunda bu önerilerin kısmen yerine getirildiğinin belirlenmiş olması karşısında ortada geçersiz bir poliçe olup hasarın da teminat dışı olduğunu, ortada geçerli bir sigorta sözleşmesi bulunmadığını, davacının halefiyet iddiasına dayanarak dava açamayacağını, davacının hataen veya lütufen yaptığı ödemeyi rücuen tazmin iddiasına dayanarak talep edemeyeceğini, bunun yanısıra davacının sigortalısı ve komşu işyerlerinde meydana gelen hasarlara ilişkin birden fazla ödeme yapmış olmasına rağmen tazmin edilen zarar, kalem ve türlerinin beyan edilmediğini, ekspertiz raporunda yer alan cihazın açık bırakılması nedeniyle içindeki suyun bitmesi her ne kadar kullanıcıya ait bir kusur ise de şeklindeki cümleden olayın meydana gelmesi ve büyümesinde sigortalının kasıt ve ağır kusurunun olduğunun anlaşıldığını, bu durumda sigortalısına ödeme yapan davacının yine kendilerinden hasar tazmini talep edemeyeceğini, düzenlenen poliçede sigortalının kiracı olduğu bilgisine yer verildiğini, böyle bir durum varsa sigortalı tarafından kiralanan yerde yangın sistemlerine nasıl bir müdahalede bulunulduğunun tespiti gerektiğini, sigortalının malik olması halinde ise binanın yangından korunmasına yönelik hükümlere aykırı davranması nedeniyle yine müvekkilinden rücuen tazminat talep edilemeyeceğini, sigortalının zararın doğmasını önlemeye, azaltmaya yönelik önlemler almamış olması nedeniyle sigortalının müterafık kusurlu olduğunu, davacının sigortalısının doğru ihbar yükümlülüğüne de aykırı hareket ettiğini, bu nedenle de zararı tazmin yükümlülüklerinin bulunmadığını, öte yandan dava konusu hasar ve zararın düzenlenen —– kapsamında olmadığını, davacının yangına sebebiyet verdiğini ileri sürdüğü su ısıtıcısının faturasını sunamadığını, —— olduğu ileri sürülen cihazın —– de dolduğunu, cihazın orijinal bir cihaz olup olmadığının belli olmadığını, aksinin kabulü halinde dahi cihazda üretimden kaynaklanan ayıp ya da kusur bulunmadığından müvekkiline sorumluluk yüklenemeyeceğini,——- olup sigortalı ünvan ve adresinde değişiklik yapılmasına ilişkin ek belgenin ise —-tarihinde düzenlendiğini, rizikonun ise—– tarihinde meydana geldiğini, bu durumda poliçenin yürürlük tarihinden önce olay meydana geldiğinden taleplerin tümünün poliçe teminatı dışında olduğunu, hasarın tespit edilemediğini ve talep edilen hasar miktarının fahiş olduğunu, müvekkilinin poliçe limitleriyle sorumlu olduğunu, yalnızca dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile;kobi paket sigorta poliçesi kapsamında sigortalısına ödeme yapan davacının açtığı rücuen tazminat davasıdır. Davacı sigorta şirketi dava dışı—– altına alındığını, sigortalının—— bulunan deposunda —– tarihinde yangın meydana geldiğini, yangının yalnızca sigortalısına değil, sigortalının işyerinin bulunduğu yerde bitişik nizamda bulunan diğer işyerlerinde de büyük maddi zarara yol açtığını, ekspertiz incelemeleri neticesinde hasar tazminatı olarak toplam ——ödemesi yaptıklarını, sigortalısının uğradığı zarar tutarında TTK 1472 maddesi uyarınca sigortalının haklarına halef olduklarını, bu nedenle hasardan sorumlu olan davalılara rücu hakkına sahip olduklarını, davalı sigorta şirketinin diğer davalının sigortacısı konumunda olup poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, diğer davalının ise TTK ve TBK hükümleri uyarınca zararın tamamından sorumluluğunun bulunduğunu, alınan raporlar ile sigortalı işyerinde meydana gelen yangının kusurlu şekilde üretilen içindeki su bitmiş ve gövdesindeki ısı ve sıcaklık yükselmiş olmasına rağmen açma kapama mandalının atmaması nedeniyle —— marka su ısıtıcısından kaynaklı olduğunun tespit edildiğini belirterek yaptığı ödemenin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte olmak kaydıyla davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ——- öncelikle husumet itirazında bulunarak davacının yangına sebebiyet verdiğini ileri sürdüğü ürünün üreticisi olmadıklarını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte olayda zaman aşımı sürelerinin dolduğunu, davacının anlattığı olay zinciriyle kendileri arasında uygun illiyet bağı bulunmadığını, davacının da ikrar ettiği üzere işyeri çalışanının yangına yol açtığı belirtilen cihazı açık şekilde bırakarak çalışma alanını terk etmek suretiyle kasta varan ağır ihmalinin bulunduğunu, su ısıtıcılarının genel kullanımı itibariyle sıcak suyu hemen temin etmek için kullanıldıklarını bu durumda cihazın çalıştırılıp bütün kontrol bırakılarak mahallin terk edilmesinin beklenemeyeceğini, sigortalının dürüst ve özenli davranma yükümlülüğüne aykırı olan bu davranışı nedeniyle davacının ödeme yapmaması gerektiğini, ——ısıtıcısının yangın mahallinde bulunduğu hususunun da ıspata muhtaç olduğunu, su ısıtıcısının dava dışı sigortalının demirbaş listesinde yer almadığını, sigortalının demirbaş listesinde bir adet kahve makinesi ile bir adet semaver çaycı makinesine yer verildiğini, bu cihazlarında kısa devreye yol açma ve yangın çıkarma ihtimalinin bulunduğunu, yangına ilişkin fotoğraflar incelendiğinde yanmış görünen cihazın semaver olduğunu, kendilerinin semaver çay makinesi satışı yapmadıklarını, davacının sunduğu evraklarda semaver çay makinesinin fotoğrafı görülürken su ısıtıcısının görünmediğini, düzenlenen yangın raporunda kendilerinin satışını gerçekleştirdiği su ısıtıcısı ile yangının çıkış nedeni arasında hiçbir bağlantı kurulamadığını, itfaiye raporunda yangının işyerinin ofis kısmında başladığının belirtildiğini, işyerinin hali hazırda bir mutfağı varken su ısıtıcısının ofis alanı içinde bulundurulmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, diğer mutfak ekipman ve gereçleriyle birlikte semaverin yanında bulundurulmamasının izah edilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Davalı sigorta şirketi ise dava dışı—– düzenlediklerini, —– tarihinde düzeltme ek belgesiyle sigortalı şirket isim ve adresinin revize edilerek poliçenin diğer davalı adına düzenlendiğini, açılan davanın aktif ve pasif husumet yokluğundan reddi gerektiğini aynı zamanda zaman aşımı ve hak düşürücü süre yönünden de itiraz ettiklerini, davacının düzenlediği poliçenin 3.sayfasında yer alan kloz uyarınca dava dışı sigortalının——– tarihine kadar yerine getirmesi gereken önerilerin bulunduğunu, bu önerilerin yerine getirilmesi şartıyla poliçede verilen teminatın geçerli olduğunun kabul edildiğini, düzenlenen ekspertiz raporunda bu önerilerin kısmen yerine getirildiğinin belirlenmiş olması karşısında ortada geçersiz bir poliçe olup hasarın da teminat dışı olduğunu, ortada geçerli bir sigorta sözleşmesi bulunmadığından, davacının halefiyet iddiasına dayanarak dava açamayacağını, davacının hataen veya lütufen yaptığı ödemeyi rücuen tazmin iddiasına dayanarak talep edemeyeceğini, bunun yanısıra davacının sigortalısı ve komşu işyerlerinde meydana gelen hasarlara ilişkin birden fazla ödeme yapmış olmasına rağmen tazmin edilen zarar, kalem ve türlerinin beyan edilmediğini, ekspertiz raporunda yer alan cihazın açık bırakılması nedeniyle içindeki suyun bitmesi her ne kadar kullanıcıya ait bir kusur ise de şeklindeki cümleden olayın meydana gelmesi ve büyümesinde sigortalının kasıt ve ağır kusurunun olduğunun anlaşıldığını, bu durumda sigortalısına ödeme yapan davacının yine kendilerinden hasar tazmini talep edemeyeceğini, düzenlenen poliçede sigortalının kiracı olduğu bilgisine yer verildiğini, böyle bir durum varsa sigortalı tarafından kiralanan yerde yangın sistemlerine nasıl bir müdahalede bulunulduğunun tespiti gerektiğini, sigortalının malik olması halinde ise binanın yangından korunmasına yönelik hükümlere aykırı davranması nedeniyle yine kendilerinden rücuen tazminat talep edilemeyeceğini, sigortalının zararın doğmasını önlemeye, azaltmaya yönelik önlemler almamış olması nedeniyle sigortalının müterafık kusurlu olduğunu, davacının sigortalısının doğru ihbar yükümlülüğüne de aykırı hareket ettiğini, bu nedenle de zararı tazmin yükümlülüklerinin bulunmadığını, öte yandan dava konusu hasar ve zararın düzenlenen—– olmadığını, davacının yangına sebebiyet verdiğini ileri sürdüğü su ısıtıcısının faturasını sunamadığını,—- olduğu ileri sürülen cihazın —– garanti süresinin de dolduğunu, cihazın orijinal bir cihaz olup olmadığının belli olmadığını, aksinin kabulü halinde dahi cihazda üretimden kaynaklanan ayıp ya da kusur bulunmadığından kendilerine sorumluluk yüklenemeyeceğini,—–düzenleme tarihinin —- sigortalı ünvan ve adresinde değişiklik yapılmasına ilişkin ek belgenin ise —- tarihinde düzenlendiğini, rizikonun ise ——- tarihinde meydana geldiğini, bu durumda poliçenin yürürlük tarihinden önce olay meydana geldiğinden taleplerin tümünün poliçe teminatı dışında olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte istenen hasar bedelinin fahiş olup yalnızca dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin —— günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktalarının tespiti ile tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanarak, bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Davalı sigorta şirketi tarafından mahkememizin görevine itiraz edilerek davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğu ileri sürülmüştür. Yangının meydana geldiği yere ait tapu kaydının incelenmesinden deponun bulunduğu yerin dava dışı sigortalıya ait olduğu, sigortalı şirketin kiracı sıfatını taşımadığı, bu itibarla mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketi tarafından mahkememizin yetkisine de itiraz edilmiş ve yetkili mahkemenin —— Mahkemeleri olduğu ileri sürülmüştür. Diğer davalının adresi mahkememiz yetki sınırları içinde olup HMK 7/1 maddesinde davalı birden fazla ise davanın bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde de açılabileceği düzenlendiğinden mahkememizin yetkili olduğu kabul edilmiştir.
Her iki davalı tarafından zaman aşımı ve hak düşürücü süre itirazları ileri sürülmüştür. Dava konusu olay —- tarihinde meydana gelmiş, dava ise —– tarihinde TTK 1472 maddesine dayalı olarak açılmış, dava şartı arabuluculuk anlaşmama tutanağı —— tarihinde düzenlenmiştir. Kanun’un 1420.maddesinde kabul edilen zamanaşımı süreleri dolmadığından davalıların zamanaşımı itirazları da reddedilmiştir.
Dosyaya sunulan delillerden davacının dava dışı sigortalısı —- başlangıç ve — bitiş tarihli —- düzenlediği, sigortalı işyeri adresinin—— olup tütün deposu olduğu, yangın ihbarı üzerine oluşturulan hasar dosyası kapsamında davacının ödeme yaparak sigortalısından ibraname aldığı anlaşılmış, davacı tarafça düzenlenen hasar dosyası dosya içine alınmıştır.
Davalı sigorta şirketi tarafından—- tarihleri arasında geçerli olmak üzere —– düzenlendiği, sigortalının ——- daha sonra düzeltme ek belgesi ile sigortalı adının ——–olarak değiştirildiği de anlaşılmıştır.
Yangına sebebiyet verdiği iddia olunan——- davacı vekili tarafından mahkememize ibraz edilmiş, bilirkişi heyetince incelenmesi sağlanmıştır.
—— yangın raporu getirtilmiş, raporda “yangının söndürülmesinden sonra yapılan inceleme ve araştırma sonucunda tek katlı yüksek çatılı betonarme binanın ofis kısmında bulunan elektrik tesisatının kablo bağlantı yerlerinde herhangi bir nedenle oluşan kısa devrenin kablo izolelerini eritmesi ile yangın başlangıç olayının meydana geldiği ve gelişerek etrafında bulunan diğer dopalara sirayet ettiği tahmin edilmektedir:”şeklinde tespit yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı sigorta şirketi tarafından — rapor alınmış olup ——– tarihinde hazırlanan bu raporda yangının işyerinin asma katındaki küçük mutfakta bulunan çay ısıtma cihazından başlamış ve genişlemiş olduğu, yangının odak noktasının cihazın “güç besleme birimi ve ve besleme kablosu olduğu, cihazın içindeki suyun bitmesine ve gövdesindeki ısı ve sıcaklığın yükselmesine rağmen açma/kapama mandalının atmamasının üretici firmaya kusur atfedilmesini gerektiren bir husus olduğu, cihazın bir bütün olduğu ve cihazın açma/kapma mandalını kontrol eden “güç besleme birimi”nin bu cihazın içinde onun ayrılmaz bir parçası olduğu, buna bağlı olarak da cihazın tümünün kusurlu olduğunun kabul edilmesi gerektiği, inceleme konusu yangına yol açan çay ısıtma cihazını kusurlu şekilde tasarımlayan/imal/yerine tesis eden üretici ve onun dağıtıcısı olan——- inceleme konusu yangının meydana gelmesinde asli oranda kusur, katkı ve sorumluluğu olduğunun kabul edilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Davacı yan ayrıca—– sayılı dosyasından yangının çıkış sebebinin tespiti bakımından rapor alınması talebinde bulunmuş, mahkemenin seçtiği bilirkişi tarafından düzenlenen —- tarihli raporda—– tarafından hazırlanan rapordaki görüşlere itibar edildiği görülmüştür.
Mahkememizin —- tarihli duruşma ara kararı uyarınca seçilen bilirkişi heyetinden davacının sigortalasına ait iş yerinde ——- tarihinde meydana gelen yangın nedeniyle davacının sigortalısına yaptığı ödemeyi davalılardan rücuen talep edip edemeyeceği, dosyaya sunulan deliller uyarınca yangının meydana geliş nedeninin taraf iddia ve savunmaları değerlendirilerek tespiti, davacının iddiası gibi ———- yangına neden olup olmadığı, söz konusu ısıtıcının açık / gizli ayıplı olup olmadığı, davacının sigortalısının yangının meydana gelmesinde sorumluluğunun (kusur / kasta varan ağır ihmal) bulunup bulunmadığı, varsa oranı, davacının yaptığı ödemelerin yerinde olup olmadığı hususlarında rapor alınmasına karar verilmiş, sunulan bila tarihli ilk heyet raporunda bilirkişilerin dosyaya sunulan diğer raporlarıda değerlendirilip, —- günü meydana gelen yangın olayına davalı——- olduğu ısıtıcının sebebiyet verdiğini, olayın gelişim biçimi dikkate alındığında dava dışı sigortalının da %25 oranında kusurlu olduğunu zira cihazın çalışır vaziyette bırakılarak işyerinden ayrıldıklarını, toptan sigara satışı yapılan bir alanda her türlü riskin öngörülmesi gerektiğini, su ısıtıcısını sağlayan firmanın ise %75 oranında kusurlu olduğunu belirterek hesaplama yaptıkları anlaşılmıştır.
Davalı taraf vekillerinin bilirkişi raporuna yönelik itirazları yerinde görülmüş ve yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak bu kez —– tarihli rapor alınmıştır. Bu raporda teknik değerlendirme kısmında aynen ———– içerisinde yer alan su ısıtma cihazı detaylı incelenmiş olup yarı kısmının eridiği ve yandığı rezistansın bulunduğu kısmın sağlam kaldığı, su ısıtıcının içeri doğru çöktüğü anlaşılmıştır. Bununla beraber elektrik kısmının bulunduğu yer incelendiğinde rezistans kısmının sağlam olduğu, belli sıcaklığa gelindiğinde atma yapan anahtarlarda her hangi bir korozyon veya yapışma olmadığı görülmüştür. Dosya içerisinde yer alan itfaiye raporunda yangının elektrik kontağında meydana geldiği dile getirilmiş olup su ısıtıcısına dair her hangi bir tespit yapılmamıştır. Yangının su ısıtıcı kaynaklı olduğuna dair ilk tespit expertiz raporunda yapılmış sonrasında alınan bilirkişi raporları bu kanaati onaylamıştır. Söz konusu raporlarda su ısıtıcısının hatalı üretim olduğu ve bu yüzden atması gereken sıcaklıkta atmadığından dolayı içindeki suyun buharlaşarak sonrasında ısınan su ısıtıcısından yangının çıktığı üzerine bina edilmiştir. Bu kanaatin temeli su ısıtıcısının ——- gelmesine rağmen atmadığı ve ısıtmaya devam ettiği, ısınan ısıtıcının zamanla eriyerek yangına sebebiyet verdiği yöndedir. Bu şekilde bir olayın meydana gelmesi için su ısıtıcının altında bulunan ve 100 derecenin üzerinde geldiğine atan anahtarların ark, korozyon vb. sebeplerle kitli kalması ve atmaması gerekir. Fakat su ısıtıcısı üzerinde yapılan incelemede anahtarların birbirinden ayrık olduğu ve mekanik olarak çalıştığı, elle denendiğinde takılma olmadığı, üzerlerinde korozyon, ark vb. etken olmadığı görülmüştür. Mevcut şartlarda söz konusu raporlarda dile getirilen su ısıtıcısının takılı kalması ve atmaması olayının meydana geldiğine dair su ısıtıcısı üzerinde her hangi bir tespit yapılamamıştır. Bununla beraber bilindiği gibi su isıtıcısının ısı kaynağı alt kısımda yer alan metal yerde bulunan rezistanslardan gelir. Su ısıtıcısı elektrik enerjisini alır ve rezistans vasıtasıyla 1sı enerjisine çevirir. Isının yayılım noktası su ısıtıcısının alt kısmıdır. Bu durumda bir yangının çıkması veya yanma olayının en çok alt kısımdan başlayarak olması gerekmektedir. Fakat teslim alınan su ısıtıcısının rezistans kısmında her hangi bir erime vanma veva zorlanma izi bulunmamaktadır. Bir yangının çıkması için 3 ana etmen gerekmektedir bunlar oksijen, yakıcı ve yanıcıdır. Ortamda oksijen ve yanıcı maddenin olmasına rağmen yakıcı maddenin bulunduğu yerde herhangi bir yanmanın olmaması yangının başka bir noktadan başladığı ve su ısıtıcısının yangın sonucunda eridiği kanaatini doğurmaktadır. Dosyada yer alan raporlar davalı firmanın yaptığı su ısıtıcısının hatalı tasarlandığından dolayı olayın meydana geldiği yönündedir. Söz konusu su ısıtıcısının model ve üretim yılına ilişkin her hangi bir resmi kayıt bulunmamaktadır. Fakat davacı tanık beyanlarından su ısıtıcısının garanti süresinin bitmiş olduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu su ısıtıcısının tasarımsal bir hatasının olduğunu anlamak için öncelikle sağlam, çalışır bir örneği ve ısıtıcının teknik çizim, tasarım bilgileri gereklidir. Bunlar olmaksızın yanmış bir su ısıtıcısının üzerinde inceleme yaparak tasarımın kusurlu olduğunu söylemek mümkün değildir. Sonuç itibariyle söz konusu ısıtıcı üzerinde daha önceden bir işlem yapılıp yapılmadığı, daha önceden her hangi bir tamirat görüp görmediği, parçasının değiştirip değiştirilmediğine yönelik hiçbir bilgi bulunmamaktadır. Mevcut bilgiler ışığında söz konusu ısıtıcının tasarım ve imalat hatasından yangının çıktığını söylemek mümkün değildir. “denilmiştir.
Davacı tarafça ibraz edilen—– tarafından hazırlanan rapordaki tüm tespit ve belirlemeler değerlendirilip özellikle raporun ——- teknik değerlendirmelerin tartışılması yönünde 2.bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş ve —– tarihli ek rapor alınmıştır. Bu raporda——- tarafından düzenlenen raporun mahkememiz ara kararında belirtilen ilgili sayfaları da değerlendirilmiş ve———-tarafından hazırlanan raporun 6’ıncı sayfasında kabloda ve üçlü prizde yanma ve islenme emareleri olduğunun belirtildiği, dosya içerisinde yer alan bilgilerden hem davaya konu olan ısıtıcının garanti süresinin dolduğu ve yeni olmadığının anlaşıldığı bununla beraber üçlü prize dair her hangi bir bilgi bulunmadığı, söz konusu islenme ve yanma emarelerinin yangından önce olup olmadığına yönelik her hangi bir bilgide bulunmadığı, kabloda tespit edilen ark sonucu oluşan ——— topraklaması olmayan hattan kaynaklı yaşanmış olma ihtimalinin her zaman mevcut olduğu, bu durumda söz konusu su ısıtıcısının hatalı üretildiği ve yanlış tasarlandığına dair somut bir veri olmadığı, ısıtıcının garanti süresinin dolup belli bir süredir kullanıldığının bilindiği, ısıtıcı üzerinde her hangi bir revize veya tamir yapılmadığının kesin olmadığı, ———- sayfalarında kablonun ve ısıtıcının fotoğraflarının bulunduğu, 9’uncu sayfada çay ısıtıcısının bağlı olduğu prizde kısa devre emarelerine dikkat çekildiği, söz konusu izlerin yangından önce meydana gelme ihtimali bulunduğu, raporun 9’uncu sayfasında “yukarıdaki fotoğraftan da görüldüğü gibi, çay ısıtıcısının gövdesinin yarısı yüksek ısı ve sıcaklığa maruz kalmış olması nedeniyle erimiş ve tamamen yok olmuş” şeklinde belirleme yapıldığı, ısıtıcının kendileri tarafından yapılan incelemesinde üst kısımdan yanmaya başladığı ve alt kısmında her hangi bir yanma, erime veya şekil bozukluğu olmadığının görüldüğü, ——— raporunda da dile getirildiği gibi su ısıtıcısının enerji ve ısı kaynağının alt bölüm olduğu, sıcaklığın en yüksek bu bölümde olup sonrasında ısıtıcının gövdesine yayıldığı, ısıtıcının temel olarak katı plastikten imal edildiği, bu durumda eriyebilmesi için ısının ———– çıkması gerektiği, ısıtıcının alt tarafı olan enerji-ısı kaynağından uzak kısmının tamamen erimiş ve tutuşmuş olduğu bir durumda enerji-ısı kaynağının hemen üzerindeki plastik kısımda her hangi bir deformasyon görülmediği, söz konusu raporda ısıtıcının atmamasından dolayı alt kısmın sıcaklığının çok artıp üst kısmın eriyerek yangına sebebiyet verdiğinin kabul edildiği, söz konusu raporun ———sayfasında sigortadaki şalterlerin niye atmadığı konusunun ——— meydana gelen yüksek akımın başlarda kısa devre akımı değil, aşırı akım olduğu ve ——— aşırı akımları kesmekle görevli rölenin manyetik röle değil, termik röle olduğu, bu nedenle de, manyetik rölenin aşırı akıma karşı çalışmadığı, termik rölenin ise akımın genliğine bağlı olarak geç çalıştığı ve bu esnada da yangının başladığı ve ilerlediği, en sonunda da yangının ilerlemesi ile birlikte kablolarda kısa devre amalarının oluşmaya başladığı ve buna bağlı olarak da, manyetik rölelerin çalıştığı ve panodaki tüm ————geldiği, fakat bu esnada yangının başlamış ve ilerlemiş olması nedeniyle ——— atmasının yangının önlenebilmesi için bir yararının olmadığı”şeklinde açıklandığı, söz konusu raporun alıntı yapılan kısmında yangının başladığı işyerinin elektrik tesisatında her hangi bir sorunun olmadığının belirtilip ve ———- aşırı akımları kesmekle görevli rölenin manyetik röle değil, termik röle olduğu, bu nedenle de, manyetik rölenin aşırı akıma karşı çalışmadığı, termik rölenin ise akımın genliğine bağlı olarak geç çalıştığı ve bu esnada da yangının başladığı” sistemin doğru çalıştığı termik rölenin yapısı itibariyle sisteme geç girdiğinden dolayı devreye girene kadar yangının çıktığının belirtildiği, söz konusu gecikmenin başlangıç aşamasında veya kısa süreli aşırı akım çeken makinaların çalışabilmesi için olduğu, ısıtıcının aşırı akımdan kısa devre akımına geçmesinin kabloda yanma olayı meydana gelip akımın dışarı akmaya başlama anı olduğu, bu olayın meydana gelmesinin ısının ciddi deformasyon yapabilecek düzeye gelmesi ile mümkün olduğu, ——– tarafından düzenlenen raporda yangının ısıtıcıdan çıktığı ileri sürülmüş olup söz konusu ısıtıcının katı plastikten imal edildiği, plastiğin erimesi ve tutuşması için uzun bir zaman gerektiği, bu durumun da ısıtıcının normal çalışmadan fazla bir süre aşırı akım çekmesi anlamına geldiği, raporda dile getirilen geçişin saniyeler mertebesinde gerçekleşen bir durum olmadığı, ısıtıcının kablosunun ve kendisinin eriyerek yanmasına sebep olacak düzeyde bir aşırı akımdan söz ediliyorsa bu durumda manyetik şalterin zamanında atmadığının ortada olduğu, bu noktada söz konusu raporun kendi içinde çeliştiği, tehlike oluşturan değerlerde termik şalterin saniyeler mertebesinde açılarak elektriği kestiği, bu durumda somut olayda eğer yangın su ısıtıcısından çıktıysa ısıtıcının ve kablonun eriyip tutuşana kadar açmadığının anlaşıldığı, söz konusu raporun 10’nuncu sayfasında “Bu görüntü, çay ısıtıcısının prizde takılı ve elektriği açık durumda bırakıldığını, fakat açma/kapama mandalının atmadığı, bir zaman geçtikten sonra ise, çaydanlıktaki suyun buharlaşarak bitmesi ile, çaydanlığın gövdesindeki sıcaklığının erittiğini ve sonunda gövdenin ergimeye başladığını göstermektedir.” şeklindeki tespit ile bu raporda – ısıtıcının atmamasından dolayı aşırı ısınarak yangına sebebiyet olduğu görüşünün savunulduğu, su ıstıcısının altındaki eleman birimine entegre edilmiş bimetalik bir termostat ile çalıştığı, bu termostatın sıcaklık yükseldikçe biri diğerinden daha hızlı genişleyen, birbirine sıkıca bağlanmış iki farklı metalden oluşan bir diskten oluştuğu, normalde termostatın bir yöne doğru kıvrılıp, ancak sıcak su kaynama noktasına ulaştığında üretilen buharın bimetalik termostata çarparak rüzgarda bir şemsiye gibi ters yönde aniden çırpınıp bükülerek termostat açıldığında devreyi açan elektrik akımını kesen ve su ısıtıcısını güvenli bir şekilde kapatan bir kolu ittiği, daha sofistike su ısıtıcısı termostatlarının elektronik ve akımı tekrar tekrar açıp kapanarak suyun hassas sıcaklıklara ısıtılmasına ve orada süresiz olarak tutulmasına izin verdiği, bu durumda eğer bir atmama durumu varsa söz konusu mandallardan kaynaklanması, bu kısmın korozyon, ark vb. her hangi bir sebepten birbirine yapışması ve ayrılamadığından sıcaklığın artmaya devam etmesi gerektiği, davaya konu olan ve davalı ———- kusurlu olduğuna dair yorumun ilgili raporun 18’inci sayfasında yapıldığı, öncelikle yapılan yorumda yangının su ısıtıcısından çıktığı, sonrasında su ısıtıcısında tasarım veya üretim hatası olduğu kabulüyle rapor tanzim edildiği, bu noktada “su ısıtıcısında tasarım veya üretim hatası” kanaatinin somut bir veriye dayanmadığı, söz konusu su ısıtıcısının tasarımsal bir hatasının olduğunu anlamak için öncelikle sağlam, çalışır bir örneği ve ısıtıcının teknik çizim, tasarım bilgilerinin gerekli olduğu, bunlar olmaksızın yanmış bir su ısıtıcısının üzerinde inceleme yapılarak tasarım kusuru olduğunu söylemenin mümkün olmadığı, sonuç itibariyle söz konusu ısıtıcı üzerinde daha önceden bir işlem yapılıp yapılmadığı, daha önceden her hangi bir tamirat görüp görmediği, parçasının değiştirip değiştirilmediğine yönelik hiçbir bilgi bulunmadığından mevcut bilgiler ışığında söz konusu ısıtıcının tasarım ve imalat hatasından yangının çıktığını söylemenin de mümkün olamayacağı, yangının söz konusu su ısıtıcısından çıktığının kabul edilmesi halinde bile dosyada mevcut haliyle bir tasarım hatası olduğunu söylemenin mümkün olmadığı, dosya içerisinde yer alan su ısıtma cihazının detaylı olarak incelendiği, yarı kısmının eriyip yandığı rezistansın bulunduğu kısmın sağlam kaldığı, su ısıtıcısının içeri doğru çöktüğünün anlaşıldığı, bununla beraber elektrik kısmının bulunduğu yer incelendiğinde resistans kısmının sağlam olduğu, belli sıcaklığa gelindiğinde atma yapan anahtarlarda her hangi bir korozyon veya yapışma olmadığının görüldüğü, dosya içerisinde yer alan itfaiye raporunda yangının elektrik kontağında meydana geldiği dile getirilmiş olup su ısıtıcısına dair her hangi bir tespit yapılmadığı, yangının su ısıtıcı kaynaklı olduğuna dair ilk tespitin expertiz raporunda yapılmış olup sonrasında alınan bilirkişi raporlarının bu kanaati onayladığı, söz konusu raporların su ısıtıcısının hatalı üretim olduğu ve bu yüzden atması gereken sıcaklıkta atmadığından dolayı içindeki suyun buharlaşarak sonrasında ısınan su ısıtıcısından yangının çıktığı üzerine düzenlendiği, bu kanaatin temelinin su ısıtıcısının 100 dereceye gelmesine rağmen atmadığı ve ısıtmaya devam ettiği, ısınan ısıtıcının zamanla eriyerek yangına sebebiyet verdiği yönünde olduğu, bu şekilde bir olayın meydana gelmesi için su ısıtıcının altında bulunan ve 100 derecenin üzerine geldiğinde atan anahtarların ark, korozyon vb. sebeplerle kitli kalması ve atmaması gerektiği, fakat su ısıtıcısı üzerinde yapılan incelemede anahtarların birbirinden ayrık olduğu ve mekanik olarak çalıştığı, elle denendiğinde takılma olmadığı, üzerlerinde korozyon, ark vb. etken olmadığının görüldüğü, mevcut şartlarda söz konusu raporlarda dile getirilen su ısıtıcısının takılı kalması ve atmaması olayının meydana geldiğine dair su ısıtıcısı üzerinde her hangi bir tespit yapılamadığı, bununla beraber bilindiği üzere su ısıtıcısının ısı kaynağının alt kısımda yer alan metal yerde bulunan resistanslar olduğu, su ısıtıcısının elektrik enerjisini alıp ve resistans vasıtasıyla ısı enerjisine çevirdiği, ısının yayılım noktasının su ısıtıcısının alt kısmı olduğu, bu durumda yanma olayının en çok alt kısımdan başlayarak meydana gelmesi gerektiği, teslim alınan su ısıtıcısının resistans kısmında her hangi bir erime yanma veya zorlanma izi bulunmadığı, ortamda oksijen ve yanıcı maddenin olmasına rağmen yakıcı maddenin bulunduğu yerde her hangi bir yanmanın olmaması yangının başka bir noktadan başladığı ve su ısıtıcısının yangın sonucunda eridiği kanaatini doğurduğu ifade edilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve dosya kapsamında davacı tarafça dayanılan raporlar ile mahkememizce alınan bilirkişi raporları neticesinde, davacının sigortalısına ait işyerinde——- tarihinde yangın meydana geldiği ve çevre işyerlerine de sirayet ettiği, davacının sigortalısına ve komşu işyerlerine de ödeme yaparak ibraname aldığı TTK 1472 maddesinde düzenlenen halefiyet ilkesi gereği zarardan sorumlu olduğunu düşündüğü —– marka su ısıtıcısının üreticisi/ithalatcısı durumundaki davalı——-şirketin ürünlerinin 3.kişilere verdiği maddi ve bedeni zararlarını düzenlediği sigorta poliçesi ile teminat altına alan davalı sigorta şirketlerine karşı dava açtığı anlaşılmaktadır. Davalılar yangının su ısıtıcısından çıktığı iddiasını kabul etmemektedirler. Getirtilen yangın raporunda yangının çıkış sebebi elektrik tesisatının bağlantı yerinde herhangi bir nedenle oluşan kısa devrenin kablo izolelerini eritmesi olarak belirlenmiş, su ısıtıcısından bahsedilmemiştir. Davacı tarafça düzenlenen hasar dosyası kapsamında mevcut eksper raporunda yangının elektrik tesisatından başlamış olabileceği kanaatine varılmakla birlikte net bir tespit yapılamadığı belirtilerek —- inceleme yaptırılmasına karar verildiği belirtilmiştir. Davacı yan ——– dosyasında alınan rapor uyarınca dava açmış ise de bu raporlar mahkememizce atanan 2.bilirkişi heyetince detaylı şekilde değerlendirilip irdelenmiş ve sonuç itibariyle yangının —— marka su ısıtıcısının hatalı tasarım ya da işçilik kusurundan kaynaklandığına dair somut bir bilgi olmadığı sonucuna varılmıştır. Alınan 2.bilirkişi heyeti kök ve ek raporu gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte olup dosya kapsamı ile de uyumlu olduğundan mahkememizce hükme esas alınmış, yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınması yönündeki davacı talebi yerinde görülmeyerek ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar harcı 80,70 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 29.101,27 TL harçtan mahsubu ile bakiye 29.020,57 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraflarca yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki 13/4 maddesindeki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 2.040,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
7-Davacı ile davalı —- tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı ve bu davalıya iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı ———- vekili ve davalı sigorta vekilinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 21/12/2022