Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/405 E. 2021/781 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/405 Esas
KARAR NO: 2021/781
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/09/2020
KARAR TARİHİ : 21/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket, —– işletme hakkı sahibi; borçlu davalı ise, işletme hakkı müvekkil şirkette bulunan —–kullanmış bulunan tüzel kişi olan tacir olduğunu, İşletme hakkı müvekkili şirkette bulunan —-kapsamında ücretlendirilmekte ve aynı düzenleme kapsamında ücret ödemeksizin yapılan geçişlerde; — sürede geçiş ücretinin ödemesini yapmayan araç maliklerine, geçiş ücretinin dört katı tutarında ceza uygulaması yapıldığını, davalı, —- ücret ödemeksizin, —-gerçekleştirdiğini, araç maliklerinin bu meblağları ödeyeceğinin aşıkar olduğunu, taciri tedbirli davranmayışının sonuçlarına katlanmak durumunda olduğunu, —- kararları uyarınca teminatsız olarak, ihtiyati haciz kararı verilmesini davamızın kabulü ile —– davalının icra takibine vaki itirazının iptalini, takibin devamını, davalı borçlu tarafından icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğinden icra takibine konu alacağın %20sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını, peşin olarak ödenen yargılama giderleri ve harçlarla tespit edilecek avukatlık vekâlet ücretinin davalı borçludan tahsili ile müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibinin yetkisiz yerde başlatıldığını ve huzurdaki davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkili şirketin kanuni ikametgahının—– olduğunu, finansal kiralama işi ile iştigal ettiğini, müvekkili şirketin takip konusu borç ile bir ilgisi olmadığını, müvekkili şirketin cezalı geçiş yaptığı iddia edilen aracın zilyedi veya kullananı olmadığını, müvekkili şirket, belirtilen araçların iddia edilen otoyol/köprü kaçak geçişleri nedeniyle sorumlu tutulamayacağını, adresi belirtilen finansal kiracı şirkete davanın ihbar edilmesini, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan —- vekili dilekçesinde özetle; davanın zaman aşımına uğradığını, davacının davayı açmakta hukuki yararı olmadığını, maddi hukuk kaynaklı sıfat —- arasında gerçekleştirildiğini, müvekkilinin çok öncesinde aracı bir başkasına devrettiğini, söz konusu aracın mülkiyetinin —- olarak değiştirildiğini, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere huzurda ikame edilen davanın tarafı yönünden önce usulden, sayın mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından işletilen —– tarihleri arasında ücret ödemeksizin ihlalli geçiş yaptığı iddiasıyla, geçiş ücreti ve ceza tutarının tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptaline ilişkindir.
—- dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu hakkında —- ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde geçiş ücreti ve ceza tutarına karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın — hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
—–plakalı aracın tescil kaydı getirtilmiş olup incelenmesinde; davalı şirketin aracı ——- plaka ile — tarafından kullanıldığı anlaşılmıştır.
Sıfat, dava konusu sübjektif hak—- taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı —- sübjektif hakka ilişkindir.
Dava dilekçesinde davacı ve davalı olarak gösterilen —-o davanın taraflarıdır. Ancak mahkemenin bu taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatına sahip olmaları gerekir.Bir sübjektif hak kendisinden davalı olarak istenebilecek olan kişi, o hakka uymakla yükümlü —-Örneğin, bir alacak davasında davalı olma sıfatı o alacağın borçlusuna aittir. Alacak davası, o alacağın borçlusundan başka bir —- dolayı reddedilir.
Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere, bir sübjektif hakkın sahibinin ve o hakka uymakla yükümlü olan kişinin kimler olduğu —- tamamen maddî hukuka göre belirlenir. Bu sebeple, bir kişinin belli bir davada gerçekten davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı hususu, usul hukuku sorunu olmayıp, dava konusu —- hakkın özüne ilişkin bir maddi hukuk sorunudur.
Mahkemenin sıfat —- gözetmesi gerekir. Çünkü, sıfat yokluğu, bir def’i değil, davada taraf olarak gözüken kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olan bir itirazdır. Hâkim, kendisine sunulan dava malzemesinden—– gözetir. İşte bu sebeple, hâkim, sıfat yokluğunu kendiliğinden gözetir.
Taraf sıfatı, usul hukukuna değil, maddî hukuka ilişkin bir sorundur; diğer bütün maddi hukuk sorunlarında olduğu gibi, dava şartı değildir. Taraf sıfatının —- yokluğu, davada taraf olarak gözüken kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olduğu için —bir itirazdır. Diğer bütün itiraz hallerinde olduğu gibi, sıfat yokluğu da, ancak dava dosyasından anlaşılabildiği ölçüde hâkim tarafından kendiliğinden —gözetilir—-
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı itibarıyla; dava konusu yapılmış olan ihlalli geçiş ücreti ve cezası, her ne kadar davalıya karşı dava konusu yapılmış olsa da, dosya arasına celbedilen tescil kayıtlarından anlaşıldığı üzere davacı tarafın ihlalli geçiş yapıldığını bildirdiği tarihten çok öncesinde davalı tarafın aracı dava dışı ihbar edilen şirkete noterde yapılan satış ile devrettiği anlaşıldığından davalıya husumet yöneltilemeyeceğinden davanın pasif husumet yokluğu sebebi ile davanın reddine, davalı şirketin aracı devrettiğinin tescil kayıtlarının celbi ile anlaşılmış olması karşısında davacının davalıya karşı takip başlatmakta ve dava açmakta kötüniyetli olmadığı kanaatine varıldığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
1-Şartları oluşmayan kötü niyet tazminatının reddine,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 54,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı ve ihbar olunan tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’ deki esaslara göre belirlenen ve dava değerini geçmemek üzere 582,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6—— Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
7-Taraflar ve ihbar olunan tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin, davalı vekilinin ve ihbar olunan vekilinin yüzlerine karşı, kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/10/2021