Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/404 E. 2021/979 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/404 Esas
KARAR NO : 2021/979

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/09/2020
KARAR TARİHİ : 21/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında —- sözleşmeye göre müvekkilinin 1 yıl süre ile davalının işyeri güvenliği ve işyeri hekimliği hizmeti sunmayı, davalının da bu hizmete karşılık olmak üzere aylık ücret ödemeyi ve gecikme halinde aylık %2 gecikme zammı ödemeyi kabul ettiğini, müvekkilinin sözleşme süresince yüklendiği edimleri yerine getirdiğini ve davalı adına düzenli olarak fatura tanzim ettiğini, davalının bir kısım ödemeleri yaptığını ancak icra takibine konu edilen fatura bedellerini ödemediğini, bunun üzerine müvekkilinin alacağını temin için davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlattığını, davalı taraf bu kez borçlu olmadığını iddia ederek borca itiraz ettiğini ve takibin durmasına sebebiyet verdiğini, davalı itirazının haksız ve yersiz olduğunu, müvekkilinin bu hizmeti sunduğunun —- ve bizzat davalının noter onaylı işletme defteri ile sabit olduğunu, taraflar —- kullanmakta olup, sözleşme gereği tanzim olunan faturaların her ay davalı tarafa gönderildiğini, davalı taraf bu faturalara itiraz etmediği gibi iade de etmediğini, dava öncesi dava şartı arabuluculuğa başvurulmuş ise de davalı yan uzlaşmaktan ve borcunu ödemekten imtina ettiği için uzlaşma sağlanamadığını, sonuç ve istem olarak; fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, haklı davanın kabulü ile vaki itirazın iptali ile takibin devamını, davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf dava dilekçesinde, —-sayılı dosyası ile başlatılan takibine 22.01.2019 başlangıç tarihli —– kaynaklı ödenmeyen faturaları dayanak olarak göstererek müvekkili aleyhine başlatılan takibe itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebinde bulunarak işbu huzurdaki davayı açtığını, müvekkili ile davacı arasında bir iş sözleşmesi mevcut ise de takibe konu faturaların —- salgını uyarınca ülke genelinde pandemi ilan edilen döneme ait olduğunu, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca müvekkilinin alınan hizmetlerin bedelinin tamamını ödediğini, davacı tarafça takibe dayanak gösterilen faturaların hizmet sunulmadan kesilmiş faturalar olduğunu, bu nedenle takibe itiraz edildiğini, davacı tarafça iddia ettiği hususların yasal dayanaktan yoksun, somut bir delile dayanmayan soyut iddialardan ibaret olduğunu, sonuç olarak izah edilen nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddini, davacı aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda—– olup,—— açılmış olup, davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, 21/09/2020 tarihinde yapılan görüşmede tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
—– sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine fatura alacağının tahsili amacıyla 26.097,30 TL asıl alacak, 5.314,01 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 31.411,31 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde yetkiye, takibe, sözleşmeye, borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Tarafların tacir olması ve delil olarak ticari defterlere dayanıldığından tarafların defterleri üzerinde davacının takip tarihi itibariyle davacıdan alacağının olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali Müşavir —- ve sözleşme hesap uzmanı—-tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda özetle: Tarafların 2019-2020 yıllarına ilişkin tüm yasal ticari defterlerinin incelendiği, tarafların defterlerinin usulüne uygun olduğu ve defterlerin birbirini teyit ettiği, davacı tarafın ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davalı taraftan talebi gibi 26.097,30 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacı tarafın, sözleşmeden kaynaklanan tüm hizmet faturalarını delil olarak dosyaya sunduğu, davalı tarafın kendi defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacı yana 35.283,40 TL borçlu olduğunun tespit edildiği, davalı taraf dayanak belge —— sunmadığından davacının ticari defter kayıtlarına itibar edildiği, davacının alacak talebinin davalının defterlerinde kayıtlı olan borç tutarından daha az olduğu, davacının sözleşmeden kaynaklanan faturalarına son ödeme tarihlerinden icra takip tarihine kadar talep edebileceği işlemiş faizin sözleşmede kararlaştırılan aylık %2 faiz olduğu ve 5.114.14 TL işlemiş faiz hesaplandığı, davacının fatura bedelleri yönünden alacaklı olup olmadığı hususunun uyuşmazlık noktası olduğu, sözleşme gereğince davacının edimini gereği gibi ifa edip etmediği hususunun uzmanlık alanlarının dışında olduğundan değerlendirilemediği, davacının, sözleşme gereğince edimini gereği gibi ifa ettiği kabul edilecek olursa davacı tarafın ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davalı taraftan talebi gibi 26.097,30 TL alacaklı olduğu ve işlemiş faiz talep edebileceği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından, davanın, taraflar arasında imzalanan —— kapsamında işyeri güvenliği ve işyeri hekimliği kapsamında düzenlenen fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkin olduğu, tarafların ticari defterlerinin incelendiği, defterlerin usulüne uygun olduğu ve birbirini teyit ettiği, davacı şirketin usulüne uygun defterlerine göre; icra takip tarihi itibariyle davalı taraftan 26.097,30 TL alacaklı durumda olduğu, davacının alacağına 30.04.2019 tarihinden başlamak üzere 13.07.2020 tarihine kadar aylık bazda düzenlenen faturalara istinaden 5.114.14 TL işlemiş faiz hesaplandığı, davalı tarafın bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazda bulunmadığı, ancak cevap dilekçesinde alacağa konu faturaların dünyada ve ülkemizde yayılan —- ilan edilen tarihlere ilişkin olduğu, bu dönemde hizmet alınmadığını, davacıdan hizmet alınan dönemlere ilişkin faturaların ödemesinin yapıldığını savunduğu, davalı her ne kadar alacağa konu faturaların düzenlendiği tarihlerde davalıdan hizmet almadığını savunmuş ise de, —- tespit edilmesinden sonra pandemi ilan edilerek gerekli tedbirlerin alındığı, 2019 yılında ülkemizde salgın hastalığın olmadığı, davacı tarafın icra takibinde —-faturadan doğan bakiyesi ve her bir fatura alacağı için işlemiş faiz alacağının tahsili için takibe geçtiği, ayrıca ülkemizde kapanmaların başlamasından sonraki bir tarih olan —- güncelleme yaptığı ve salgın hastalık dolayısıyla alınması gerekli tedbirleri belirleyerek anlaşmaya vardığı, yine davacının delilleri arasında sunulan ve—– evrakların incelenmesinde davalının pandemi döneminde davacıdan hizmet almaya devam ettiğinin tespit edildiği, sözleşmenin mücbir sebep başlıklı 7. Maddesinde; tarafların iradesi dışında gelişen, önceden ön görülemeyen ve tarafların borçlarını yerine getirmesini engelleyici ve/veya geciktirici hallerin mücbir sebep hali olarak değerlendirileceği, (Örneğin; deprem, su baskını, yangın gibi doğal afetler, çalışmayı ve faaliyeti engelleyen hükümet kararları, grev, lokavt, harp ve seferberlik hali, bulaşıcı hastalıklar vb.) taraflarların mücbir sebep dolayısıyla yükümlülüklerini tam veya zamanında yerine getirememekten dolayı sorumlu tutulmayacağı, mücbir sebep halinin 30 (otuz) günden fazla sürmesi halinde tarafların sözleşmeyi herhangi uyarıya gerek olmaksızın yazılı bildirimle derhal feshetmek hakkına haiz olduğunun kararlaştırıldığı, davalının savunmasına göre belirtilen madde uyarınca sözleşmeyi feshetme hakkı olmasına rağmen sözleşmeye devam ederek hizmet almayı sürdürdüğünün anlaşıldığı, davalı tarafın kendi defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacı yana 35.283,40 TL borçlu olduğunun tespit edildiği, taleple bağlılık ilkesi ve davalı tarafın dayanak belge —– sunmadığından davacının ticari defter kayıtlarına itibar edildiği ve davacının ticari defterlerinde tespit edilen asıl alacağın hükme esas alındığı, davacının alacak talebinin davalının defterlerinde kayıtlı olan borç tutarından daha az olduğu, davacının dosya kapsamına göre alacağa dayanak faturalara konu hizmeti davalıya sunduğunu ispat etmiş olduğu, davacı şirket kayıtlarından icra takip tarihi itibariyle davalı taraftan 26.097,30 TL alacaklı durumda olduğu, davacı şirketin asıl alacağına sözleşmenin 4.3 bendine göre ödeme tarihlerinden takip tarihine kadar 5.114,14 TL işlemiş faiz hesaplandığı, bu durumda davacı şirketin davalı şirketten asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 31.211,44 TL alacağının olduğu, bu miktar üzerinden takibin devamı ile bakiye talebin reddine karar verilmesi gerektiği, alacak fatura alacağı olup likit olmakla hükmedilen tutarın takdiren % 20 oranında işlemiş faize hükmedilmesi gerektiği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının —- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 26.097,30 TL asıl alacak ve 5.114,14 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 31.211,44 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 24 oranında faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 31.211,44 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 2.132,05 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 536,43 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.595,62 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 54,40 TL başvuru, 536,62 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 591,02 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 61,25 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.500,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.561,25 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 1.551,32 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde—- göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde —-göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 199,87 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13. fıkrası ve yürürlükte bulunan —- tarafından karşılanan — arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranları gözetilerek 8,40 TL’sinin davacı taraftan, 1.311,60 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
10-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.