Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/40 E. 2023/69 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/40 Esas
KARAR NO : 2023/69

DAVA : Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali), Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 21/02/2020
KARAR TARİHİ : 02/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali), Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkil banka ile dava dışı —– akdedilen—- istinaden dava dışı şirket lehine davalılar————- müteselsil kefaleti ile krediler kullandırıldığını, kredi kartları tahsis edildiğini ve — tanımlandığını, kredilerin ödemelerinin süresinde yapılmaması nedeniyle, kat ihtarnamesinin keşide edildiğini, borçluların geçen süre zarfında ödeme yapmamaları üzerine icra takibine başlandığını, ancak davalılar — tarafından icra takibine itiraz edildiğini belirterek sonuç olarak; davalıların itirazlarının iptalini ve takibin devamını, %20’den aşağı olamamak üzere davalıların icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile —- ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz dosyası—–dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı ———— istinaden davalı şirket lehine davalı —– kefaletiyle krediler kullandırıldığını, kredi kartları tahsis edildiğini—- Hesabı tanımlandığını, kredilerin ödemelerinin süresinde yapılmaması üzerine; kat ihtarnamesinin keşide edildiğini, borçluların geçen süre zarfında ödemelerini gerçekleştirmemesi üzerine, icra takibine başlandığını, ancak borçlulardan — tarafından ödeme emrinin tebligatının usulsüz olduğu iddiası ile usulsüz tebligat şikayeti yaptığını, icra takibine davalı tarafından yapılan itirazların iptali istemi ile huzurdaki davanın açıldığını belirterek sonuç olarak; davalının itirazın iptalini ve takibin devamını, icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —-vekilinin Mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından —– Sözleşmesi sunulduğunu, ancak bu sözleşmelerin hiçbirinde kefillerin imzasının bulunmadığını, bu arada kefillerin —— kapsamındaki borçlara kefil olduğunun ve kefillerin kefalet sözleşmesini imzaladığında, henüz borcun dayanağı olan —-Hesap Sözleşmelerinin imzalanmadığını, davacı banka tarafından dosyaya borcun kaynağı olarak sunulan son —– olduğunu, davalıların ————– tarihinde ayrıldıklarını, bu nedenle davalıların, ortaklıktan ayrılma tarihinden sonra imzalanan bir sözleşmeden doğan borçlardan sorumlu tutulmalarının mümkün olmadığını, belirterek sonuç olarak; davanın — reddini, ilk taleplerinin kabul edilmediği takdirde davanın davalıların sorumluluk sınırını aşan kısmının reddini, davacının %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —— vekilinin Mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacı banka ile müvekkilin daha önce ortağı olduğu dava dışı dava dışı —– imzalandığını, müvekkilin, dava dışı şirketteki—– dava dışı —— devrederek şirket ortaklığından ve şirketteki görevinden ayrıldığını, müvekkilin gerçekte kefil olduğu —Sözleşmesinden doğan herhangi bir borcun bulunmadığını, ortaklıktan ayrıldığı tarihten sonraki dönemde imzalanan sözleşmeler uyarınca kullandırılan kredilerden sorumlu tutulamayacağının bildirildiğini, belirterek sonuç olarak; davanın reddine karar verilmesini, müvekkil bakımından likit olan—– takip tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, müvekkili lehine vekalet ücretine mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce ———– davalısı —– usulüne uygun tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.

İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, genel kredi sözleşmesinden doğan alacağın tahsili talebiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Asıl dava yönünden 7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 21/02/2020 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği, Birleşen dava yönünden, dava —- tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—- dosyası —- alınmış, yapılan incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalılar —- —- kredi için; —- kredi için;—— toplam ——- alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalıların süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdikleri, itiraz dilekçelerinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Bankacı bilirkişisi ——–raporunda özetle; asıl davaya ve birleşen davaya konu alacak tutarlarının, davacı ——- arasında ——— Sözleşmesine istinaden, adı geçen davalı asıl borçluya;———- dava dışı asıl borçlu tarafından keşide edilen fakat karşılıksız kalan 2 adet çek yaprağı için 5941 sayılı Kanun uyarınca, banka kaynağından ödenen banka yükümlülük tutarı borçlarından kaynaklandığını, dava dışı asıl borçlu bakımından yapılan hesaplama sonucunda; davacı bankanın dava dışı asıl borçludan takip tarihi itibariyle — edilebilir alacak tutarının bulunduğunu, asıl davanın davalıları ———- davacı banka ile dava dışı asıl borçlu arasında— imzalanan ——– tutarında kefaletleri bulunduğunu, davaya konu krediler doğdukları sözleşmeler bakımından incelendiğinde, söz konusu kredilerin —- Sözleşmesinden doğduğunun anlaşıldığı, adı geçen davalıların söz konusu 300.000,00 TL tutarlı sözleşmede kefalet imzaları bulunmadığını, davaya konu kredilerden doğan borç tutarından davalı ——– tutulamayacaklarını, birleşen Davanın davalısı ——— davacı banka ile dava dışı asıl —– arasında ——– imzalanan —— tutarında geçerli —- Cari Hesap Kredisi Sözleşmesi kapsamında —– —— sonra kalan ——— anapara borcunun, huzurdaki davaya —- kullandırılan —-kredi ile kapatıldığı tespit edildiğini, davalı —- kefaletinin bulunduğu—– normal şekilde geri ödenmediğini, huzurdaki davaya konu ——– yapılandırıldığı anlaşıldığından, işbu kredi hesabı için takip tarihi itibariyle hesaplanan 42.973,29 TL’lık borç tutarından, davalı kefil——– tutulabileceğini, takip talebinde istenilen temerrüt faiz oranlarının, taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi’nin 9.02. Maddesine uygun olduğu görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; davacı —- Sözleşmelerinin imzalandığı, asıl davanın davalılarının ——— tarihli kefalet sözleşmelerinde —–kefaletlerinin bulunduğu, birleşen dava davalısının ———- kefalet sözleşmesinde —– tutarında kefaletinin bulunduğu, —– Sözleşmesinin imzalandığı tarihte asıl dava davalıların dava dışı borçlu şirketin ortakları olduğu, —– yevmiye numarası ——– kararı gereği asıl dava davalıların şirketteki hisselerini dava dışı ——ortaklıktan ayrıldıkları, ortaklıktan ayrılmanın kefaleti sona erdirmediği, birleşen dava davalısının imzaladığı kefalet yönünden TBK. 154/3 fıkrası uyarınca şirketle ilgili verilecek kefalette eşin rızasının aranmadığının düzenlendiği, 60.000,00 TL tutarında kefalet için eşi —- muvafakatname aldığı anlaşılmakla kefaletlerin geçerli olduğu anlaşılmıştır. Ancak davaya konu —- Kredisi Sözleşmesinden doğduğu, söz konusu sözleşmede davalılarının kefalet imzalarının bulunmadığı, davaya konu kredilerden kaynaklanan borçlardan da bu davalıların sorumluluğu bulunmadığından asıl dava davalıları——– yönünden açılan davanın reddine, davacı bankanın takip başlatmakta kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davalıların kötüniyet tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir.—– kapsamında taksitli kredi kullandırıldığı, kredi borcunun kredi hesabı ile yapılandırılarak kapatıldığı, kredi borcunun normal şekilde geri ödenmediği görüldüğünden davaya konu kredi borcundan birleşen dava —–sıfatıyla borçlu olduğu, davalıya gönderilen kat ihtarnamesi ve ihtarname ile verilen sürenin dolması ile davalının —– tarihinde temerrüde düştüğü, bilirkişi tarafından banka defter ve kayıtları üzerinde bizzat ——– inceleme yapılmak suretiyle takip tarihi itibariyle birleşen davada davacının —–üzere toplam ————– alacağının tespit edildiği, alınan raporun yasaya uygun, gerekçeli ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan hükme esas alındığı, raporda hesaplanan miktarlar uyarınca birleşen dava davalısının itirazının kısmen iptaline karar verilmiş, yine alacak banka alacağı olup likit olduğundan hükmedilen tutarlar yönünden takdiren % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Asıl dava yönünden açılan davanın REDDİNE,
1-Davalı tarafın kötüniyet tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine,
2-Asıl davada karar harcı 179,90 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan—-harcın mahsubu ile bakiye ——— harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalılar ——– kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —– esaslara göre belirlenen —— vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara —- verilmesine,
6-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan —- arabuluculuk ücretinin davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
B)Birleşen dava yönünden açılan davanın; KISMEN KABULÜNE,
1-Davalı ——— Esas sayılı dosyasında yaptığı itirazlarının kısmen iptali ile takibin;
—– asıl alacak
——işlemiş faiz
—————-
—–alacak üzerinden devamına, asıl alacağın takip tarihinden itibaren yıllık %50 oranında temerrüt faizi ve bunun %5’i oranında —- fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan —- %20’si oranında icra inkar tazminatının davalı———– alınarak davacıya verilmesine,
3-Birleşen davada karar harcı 2.935,51 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.876,21 TL harcın davalı ———- adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —- esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı ——–alınarak davacıya verilmesine,
7-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan —- tarafından karşılanan —- ücretinin kabul ve ret oranları gözetilerek 374,59 TL’sinin davacı taraftan, 945,41 TL’sinin davalı ——– tahsili ile hazine adına irad kaydına,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yokluğunda, bir kısım davalı vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.